İçeriğe atla

Kubbealtı

Topkapı Sarayı'nda Kubbealtı bölümünün giriş kapısı

Kubbealtı ya da Divanhane, Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusu üzerinde yer alan ve Osmanlı İmparatorluğu'nda sadrazam ve diğer devlet adamlarının Dîvân-ı Hümâyun toplantılarını gerçekleştirdiği mekân. Burada devlet işleri görüşülür ve karara bağlanırdı.

Tarihi

İlk yapı II. Mehmed döneminde (1451-1481) ahşap olarak inşa edilmiştir. I. Süleyman döneminde ise Mimarbaşı Alaeddin tarafından 1527-29 yıllarında yeniden yapılmıştır. Çeşitli dönemlerde ise bir takım onarımlar görmüş ve değişikliğe uğramıştır.[1] Yapının iç mekan duvarları 16. yüzyılda mermerlerle kaplanmıştır. Yapıda yer alan bir takım süslemeler, revağın sütun ve kemerleri 16. yüzyıl dönemine aittir. Yapı 1792 yılında III. Selim döneminde geçirdiği onarım ve eklemeler ile bugünkü görünümüne kavuşmuştur. 1819 yılında II. Mahmud zamanında tekrar onarılan yapının cephesinde iki kitabe yer almaktadır. Bu kitabelerden bir tanesi III. Selim, diğeri ise II. Mahmud dönemine aittir.[1] Yapı kubbelerden meydana geldiği için alt odalarına kubbealtı denmiştir. Burada görevli vezirlere ise kubbealtı veziri ismi verilmiştir.

İşlevi

Topkapı Sarayı'nda Kubbealtı bölümünün iç kısmından bir görünüm (Mart 2013)

Sarayın her yerinden görülebilen yapıya orta kapıdan girilmektedir. Kubbealtı, avlu kısmında kubbeli ilk mekan olan Divan-ı Hümayûn, buraya bağlı olan Divan-ı Hümayûn kalemi ve kararların yazıldığı defter ve belgelerin arşivlendiği Defterhane olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.[1] Kubbealtında yer alan üç salondan, sol taraftaki divan üyeleri tarafından kullanılmaktaydı. Salonun etrafındaki sedirlere kubbealtı vezirleri, Anadolu ve Rumeli kazaskerleri, ortadaki makamda ise sadrazam otururdu. Divana gerek duyulması halinde şeyhülislam da katılırdı. Padişah ise sadrazamın oturduğu yerin üst kısmındaki Kasr-ı Adil ismi verilen ve salona bakan kafesli pencereden divan toplantısını takip ederdi. Divan-ı Hümâyun, Pazartesi, Salı, Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere haftanın dört günü toplanırdı.[2] Burada Osmanlı devlet adamları toplanır, çoğu zaman sadrazam başkanlığında devlet meseleleri görüşülür, önemli ve taşrada halledilmemiş davalar ve elçi kabulleri yapılırdı. Ayrıca padişah kızlarının nikâhları da burada kıyılırdı. Divan toplantısının adından kubbealtında üç adet sofra kurulur, herkes kendi sofrasındaki yerine otururdu. Sadrazam yeemeğin ardından divan ile ilgili padişaha arzda bulunur ve emirlerini alırdı. Divan toplantılarının haricinde; ordunun savaşa gidiş ve gelişlerinde, bayramlarda, saltanat değişikliklerinde, yabancı elçiliklerin kabulünde burada toplantılar yapılmaktaydı.[2]

Yapı içerisinde bulunan ikinci salon Dîvân-ı Hümâyun Kalemi olup, divan kanunları burada onaylanırdı. Kubbealtının arkasındaki dört köşeli yüksek kuleden etrafta olan olaylar seyredilirdi. Üçüncü kubbenin altında yer alan salonda ise devletin asıl defter ve kayıtlarını kapsayan önemli defterler sandıklar içerisinde muhafaza edilmekteydi. Burası her divan günü sadrazamda bulunan mühr-i hümâyûn ile mühürlenirdi. İlk kubbe arasındaki yerde reis-ül küttab ile dîvân-ı hümâyun kâtipleri yer alırdı. Bu üç kubbenin dışında, sekiz kubbealtında dış hazine muhafaza edilmekteydi.

Kubbealtı, devlet işlerinin Bâb-ı Âli'de görüşülmeye başlanması sonucu kısmen işlevini kaybetmiştir.

Kaynakça

  1. ^ a b c "Kubbealtı (Divan-ı Hümayun)". Topkapisarayi.gov.tr. 22 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Aralık 2015. 
  2. ^ a b "Kubbealtı". Dallog.net. 11 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Eylül 2009. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Topkapı Sarayı</span> İstanbulda bir saray

Topkapı Sarayı, İstanbul Sarayburnu'nda, Osmanlı İmparatorluğu'nun 600 yıllık tarihinin 400 yılı boyunca, devletin idare merkezi olarak kullanılan ve Osmanlı padişahlarının yaşadığı saraydır. Bir zamanlar içinde 4.000'e yakın insan yaşamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dîvân-ı Hümâyun</span> Osmanlı Devletinde bakanlar kurulu

Dîvân-ı Hümâyun, Osmanlı İmparatorluğu'nda 15. yüzyıl ortalarından 17. yüzyılın yarısına kadar en önemli yüksek karar organı. İmparatorluğun yıkılışına kadar varlığını korusa da 17. yüzyıldan sonra önemini kaybetmiş ve 19. yüzyılda II. Mahmud'un teşkilat reformuyla kabine sistemine geçilerek Divan-ı Hümayun sembolik hale gelmiştir. Sadrazam, kubbealtı vezirleri, Rumeli beylerbeyi, Rumeli ve Anadolu kazaskerleri, Rumeli ve Anadolu defterdarları, nişancı ve vezirlik rütbesine sahip olan yeniçeri ağası ve kaptan-ı derya'da divanın asli üyeleri arasında yer alırdı.

Damat İbrahim Paşa, III. Mehmed saltanatı döneminde 4 Nisan 1596-27 Ekim 1596, 5 Aralık 1596-3 Kasım 1597 ve 6 Ocak 1599-10 Temmuz 1601 tarihleri arasında üç kez, toplam üç yıl on bir ay yirmi yedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Çerkes Mehmet Paşa IV. Murad saltanatının devlet idaresinin Valide Kösem Sultan'ın elinde olduğu ilk dönemlerinde 3 Nisan 1624 - 28 Ocak 1625 tarihleri arasında dokuz ay yirmi beş gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Topal Recep Paşa IV. Murad saltanatında 10 Şubat 1632 - 18 Mayıs 1632 tarihleri arasında dört ay on beş gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır. Nikris (gut) hastalığından muzdarip olan Topal Recep Paşa aksak yürüyüşü dolayısıyla Topal ismini almıştı.

Sultanzade Civankapıcıbaşı Mehmed Paşa Osmanlı Padişahı Sultan İbrahim saltanatında 31 Ocak 1644 - 17 Aralık 1645 tarihleri arasında bir yıl on ay on yedi gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Çorlulu Ali Paşa, III. Ahmed saltanatında 3 Mayıs 1706 ile 15 Haziran 1710 tarihleri arasında dört yıl on sekiz gün sadrazamlık yapmış bir Osmanlı devlet adamıdır.

Silahdar Damat Mehmed Paşa, I. Mahmud saltanatında 1 Ekim 1730 - 22 Ocak 1731 tarihleri arasında üç ay yirmi bir gün sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamı.

<span class="mw-page-title-main">Kazasker</span>

Kazasker ya da kadıasker, Osmanlı Devleti'nde şeri davalara bakan askeri hakim. Yetkileri arasında kadı, müderris ve din görevlisi atamaları, kadı kararlarını bozma, değiştirme ve yeni kararlar oluşturma gibi maddeler vardır. Yani kadı kararlarına itiraz kazaskerliğe yapılırdı. Yetkilerinin çoğunu 16. yüzyıl'dan itibaren şeyhülislamlığa devretmiştir.

Osmanlı devlet teşkilatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun idari, askeri ve siyasi olarak teşkilatlanmasını, yapılanmasını bütünüyle ele alan konudur. Osmanlı, genel olarak merkeziyetçi bir yapıya sahipti. Padişah, devlet teşkilatında en üst mertebede sayılmasına rağmen Harem, Divan ve çeşitli odakların fikirleri baskın olabiliyordu. II. Abdülhamid, kendi devrinde devletin yönetim şeklini değiştirerek meşrutiyet şeklini getirdi.

Vezir şu anlamlara gelebilir:

İdari
Diğer
<span class="mw-page-title-main">Arz Odası</span>

Arz Odası Topkapı Sarayı'nda Padişahların, Divan-ı Hümâyun üyeleri ve yabancı devlet adamlarıyla buluşma yeridir.

Sadaret Kethüdası, Osmanlı Devleti'nde Divan-ı Hümayun kaldırılana dek günümüz İçişleri Bakanlığı'na denk gelen makama verilen ad.

Kubbealtı vezirleri, Osmanlı İmparatorluğu'nda dîvân-ı hümâyûn üyesidirler. Askerî sınıfa mensup beylerbeyi rütbeli paşalar arasından sadrâzam ve pâdişâh tarafından seçilirler. Sadrâzama bağlı olarak çalışırlar. Sadrâzama ve pâdişâha danışmanlık ederler, verilen özel görevleri yerine getirirlerdi. Dîvân müzakerelerinde ve siyasi herhangi bir işin hallinde de tecrübeli devlet adamları olan kubbealtı vezîrlerinin fikirlerinden istifade edilirdi.

Osmanlı hükûmeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun Avrupa'daki çağdaş idare sistemlerine ayak uydurmak amacıyla 19. yüzyılın başından itibaren uyguladığı kabine sistemidir. Günümüzdeki Bakanlar Kurulu sistemine çok benzemekteydi.

<span class="mw-page-title-main">Adalet Kulesi</span> Topkapı Sarayı’nda divan toplantılarının yapıldığı Kubbealtı’nın bitişiğinde bulunan yapı

Adalet Kulesi, Topkapı Sarayı'nda bulunan bir yapı. Divan toplantılarının yapıldığı Kubbealtı’nın birinci oda-salonunun karşı duvarında bulunan kafesli pencerenin bitişiğinde yükselen bu yapı, padişahın divan görüşmelerini gözetlediği yerdir.

<span class="mw-page-title-main">Kalemiye</span>

Kalemiye Sınıfı, Divan-ı Hümayun'a dahil sınıflardandır. Yaygın olmayan adı Ehl-i Kalem'dir. Kitâbet sınıfı olarak da bilinir. Bürokrasi, diplomasi ve mali işlerden sorumlu, kısacası defter işlerinden sorumlu kişiler bu sınıfa dahildir. Kalemiye Sınıfının en üst rütbesi Nişancı'dır. Nişancı, Divan-ı Hümayun'de verilen kararlara, Padişah'ın tuğrasını çekmekle görevliydi. Bu yüzden bu makamdakilere Tuğrai de denirdi. Kendisine bağlı olan Reis-ül Küttab ise tamamıyla Dışişleri bakanlığını karşılıyordu. Osmanlı İmparatorluğu yükselme dönemi ile ortaya çıkan bu makamın da önemi giderek artmış ve Divan-ı Hümayun'un kaldırılmasıyla yerini Hariciye Nazırlığı'na bırakmıştır. Ayrıca, Kalemiye Sınıfı'nda Reis-ül Küttab'a bağlı her biri ayrı görevle meşgul kalemler vardı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nda elçi kabul töreni</span>

Elçi kabul töreni, yabancı devlet elçilerinin sadrazam ve padişahın huzuruna belli bir protokole göre kabul edildiği, Osmanlı Sarayı'na has bir törendir.

<i>Elçi Alayı Serisi</i>

Elçi Alayı serisi, 1699-1737 yılları arasında İstanbul'da yaşamış Flaman asıllı Fransız ressam Jean-Baptiste Vanmour'un Osmanlı İmparatorluğu'nda elçi kabul törenlerini betimleyen dört yağlı boya tablosudur.

Mustafa Nuri Paşa Osmanlı devlet adamı ve tarihçi.