
Uçak veya tayyare; hava akımının başta kanatlar olmak üzere kanat profilli parçaların alt ve üst yüzeyleri arasında basınç farkı oluşturması sayesinde havada tutunarak yükselebilen, uçma özellikli motorlu bir hava gemisi ve hava taşıtıdır. Pistonlu ya da jet motorlu, sabit kanatlı ve havadan ağır pek çok hava taşıtı uçak kategorisine dahildir. Günümüzde en temel uçak tipleri, yolcu uçağı, savaş uçağı, kargo uçağı olarak bilinirken, farklı coğrafi şartlara göre özelleştirmiş uçaklar da mevcuttur.

Kanat, uçma veya hareket etme amacıyla kullanılan ve genellikle kuşlar, böcekler veya uçaklar gibi hayvanlar veya araçlar tarafından kullanılan bir yapıdır. Kanatlar, aerodinamik prensiplere dayalı olarak tasarlanmış ve şekillendirilmiştir, böylece hava akışını kontrol ederek uçuş veya hareket sağlayabilirler. Kanat belli bir evrimsel ve biyolojik süreç sonrası oluşabilmesinin yanı sıra beşeri olarak da modellenebilip uçmak veya bir sıvı içerisinde hareket sağlamak için de özelleştirilebilmektedir.

Flaplar; uçakların genellikle kanat firar kenarında bulunan; kanat kamburluğunu artırarak öncelikle taşıma kuvvetini (L) ve kısmen de sürüklemeyi (D) artıran kumanda yüzeyleri. Flaplar uçuşun, özellikle iniş ve kalkış gibi düşük süratlerde daha yüksek taşıma kuvvetine ihtiyaç duyulan safhalarında kullanılırlar. Pek çok uçak tipinde flapların birden fazla ayar düzeyi (açısı) bulunur.

Kanat profili veya aerofoil, kanat, yelken, dümen, pervane kanadı, rotor veya türbin gibi bir akışkan içindeki hareketi kaldırma kuvveti oluşturabilen nesnenin kesit şeklidir.

Veter hattı, veter çizgisi veya kord hattı. Kord hattı, arka kenar ile kordun önde gelen kenara kesiştiği nokta arasındaki mesafedir. Kordun tanımlanmasında kullanılan öndeki nokta, en küçük yarıçaplı yüzey noktası olabilir. Bir türbin kanadı için kord, konveks tarafı yukarıya doğru bakacak şekilde düz bir yüzeye yatırıldığında, iki boyutlu kanat kesitinin ön ve arka noktalarının bir düz yüzeye değdiği noktalar arasındaki çizgi ile tanımlanabilir.

Sürükleme; akışkanlar mekaniğinde bir cismin, bir akışkan içindeki hareketine gösterdiği direnç. Sürükleme İngilizce drag sözcüğüne atfen "D" harfi ile gösterilir.

Aerodinamik, hareket eden katı kütlelerin havayla etkileşimlerini inceleyen bilim dalıdır. Aerodinamik sözcüğü Yunancadan gelmiş olup bu bilim dalı havanın hareketi ile ilgilidir. Parçalı olarak katı bir cisim ile irtibata geçmiş olması, havanın hareketi ve uçağın kanadı gibi, buna örnek olarak gösterilebilir. Aerodinamik akışkan dinamiği ve gaz dinamiğinin bir alt dalıdır ve aerodinamiğin birçok bakış açısı, teorisi bu alanlarda ortaktır. Aerodinamik genellikle gaz dinamiği için kullanılır; gaz dinamiğinin aerodinamikten farkı, tüm gazlar için çalışması ve aerodinamik gibi yalnızca hava ile sınırlanmamış olmasıdır.

Parazit sürükleme bir akışkan içerisinde bağıl olarak hareket eden cisme kendi varlığından kaynaklanarak etkiyen sürükleme kuvvetidir.

Aerodinamik kuvvet, akış halindeki gazın cisimler üzerindeki kuvvet etkisidir. Aerodinamik biliminin ilgilendiği temel kuvvetlerdir. Hareketli akışa maruz kalan her cisme aerodinamik kuvvet uygulanır.

Uçma; bir canlının veya hava aracının yeryüzüne temas etmeden, atmosferde ya da uzayda mesafe katetmesi. Uçan bir varlığın havadaki veya uzaydaki yolculuğuna uçuş denir. Uçucu canlılar genellikle kanat çırparak veya kanat titreşimleri ile uçarken; hava araçları herhangi bir güç kaynağı ile, uçucu yüzeylerde oluşan basınç farklarıyla, havanın ısıtılması ile veya havadan hafif gazlardan yararlanarak uçarlar.

Cayrokopter veya otojir, döner kanatlı ve pervaneli bir hava taşıtı. İleri hareket için bir pervanesi ve dikey hareket (taşıma) için motorsuz ve serbest dönen bir rotoru bulunur. Helikopterin atalarından olan cayrokopterler II. Dünya Savaşı'ndan sonra yerini ağırlıklı olarak daha verimli olan helikopterlere bırakmış olsa da hâlen eğlence, keşif ve helikopter eğitimi gibi amaçlarla yaygın olarak kullanılır. Cayroplanör ise motoru olmayan bir cayrokopterdir ve süzülmeden önce başka bir hava aracı ile çekilmesi gerekir.
Akışkanlar dinamiğinde, sürüklenim bir sıvı içerisinde hareket eden bir cismin hareket yönüne zıt yönde etki eden kuvvet topluluğuna denir. Bu kuvvet iki sıvı yüzeyi arasında veya bir katı ve bir sıvı yüzeyi arasında olabilir. Diğer durdurucu kuvvetler nazaran sürüklenim kuvveti hıza bağlıdır. Bir sıvının akış yönü hizasında bulunan katı bir cisme göre, sürüklenim kuvvetleri sıvının hızını her zaman azaltır.

Magnus etkisi, genellikle dönmekte olan toplarda harekete başlangıç noktasından itibaren kavis yaparak izlediği yolda gözlemlenen bir etkidir. Bu etki, top ile oynanan birçok sporda önemlidir. Dönerek ilerleyen füzelerde de etkisi görülür ve mühendisliklerde de bazı kullanım alanları vardır.

Dönerkanat ya da dönerkanatlı uçaklar, dikey bir şafta bağlı olarak dönen pallerin (kanatların) ürettiği kaldırma kuvvetiyle yerçekimini yenen ve uçuşunu gerçekleştiren hava araçlarıdır. Tek bir şafta bağlı pallerden oluşan sistem de rotor olarak adlandırılır. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü tarafından yapılan dönerkanat tanımı, "uçuş için bir ya da birden fazla rotor tarafından desteklenen hava aracı" şeklindedir. Dönerkanat dendiğinde akla gelen hava araçları genellikle helikopter, cyclocopter, autogyro ve gyrodynedır. Bazı melez (hibrit) dönerkanatlı hava araçları ise motorlarıyla tahrik ettikleri ana rotorlarına ek olarak, fazladan itki sağlayan ek motorlar, pervaneler ve sabit taşıma yüzeylerine de sahip olabilirler.

Böcekler omurgasızların tek grubudur ve bu grubun kanatları ve uçuş özellikleri gelişmiştir. İki böcek grubu, kız böcekleri ve mayıs sineği, kanatlarına eklenmiş uçuş kaslarına sahiptirler. Diğer böceklerde ise kaslar göğüs kısmına eklenmiştir, bocalamaya ve indirekt olarak kanatları vurmaya sebep olmaktadır. Bazı çok küçük böcekler aerodinamiklerini kararlı durumda tutamazlar fakat Weis-Fogh hafifçe vuruşu ve fırlama mekanizmasından, üretilen yüksek kaldırma kuvveti kanatların yırtılmasına hırpalanmasına sebep oluyor. Birçok böcek havada durabilir, devamlı yükseklikte ve konum kontolü ile. Bazı böcekler güve gibi arka kanatlarının uyumu için ön kanat çiftlerine sahiptir.
Uçuş dinamikleri, dış uzayda ya da hava boyunca uçan taşıtların kontrolü, stabilitesi ve performansı üzerine yapılan inceleme ve çalışmalardır. Zamana göre onun motoru üzerine etkiyen kuvvetlerin onun davranışını ve hızını nasıl etkilediğine dikkat eder.

Aerodinamik, kaldırma-sürükleme oranı ya da L/D oranı, kanat veya araç tarafından üretilen kaldırma kuvvetinin hava içinde hareket etmesiyle oluşan sürtünme kuvvetine olan oranını ifade eder. Havacılıkta L/D oranının yüksek bir seviyede olması en temel amaçlar arasında yer almaktadır. Bir hava aracının uçması için gereken kaldırma kuvveti ağırlığı ile belirlenir, uçuş esnasında daha düşük sürüklenme kuvveti olması aynı zamanda yakıt tasarrufu, tırmanış performansı ve süzülme performansı açısından da daha iyi olmasını sağlar

Hava freni veya hız frenleri, havacılıkta iniş sırasında sürüklenmeyi artırmak veya yaklaşma açısını artırmak için kullanılan bir tür uçuş kontrol yüzeyidir. Hava frenleri spoilerden farklıdır, çünkü hava frenleri kaldırmada çok az değişiklik yaparken sürüklenmeyi artırmak için tasarlanmıştır, spoiler ise kaldırma-sürükleme oranını düşürür ve kaldırma kuvvetini korumak için daha yüksek bir hücum açısı gerektirir, bu da daha yüksek perdövites hızına neden olur.

Uçan kanat, kesin bir gövdeye sahip olmayan kuyruksuz sabit kanatlı bir uçaktır. Mürettebat, yük, yakıt ve ekipman tipik olarak ana kanat yapısının içinde yer alır, ancak uçan bir kanatta podlar, naceller, kabarcıklar, bomlar veya dikey stabilizeler gibi çeşitli küçük çıkıntılar olabilir.

Rüzgarın enerjisi, rüzgar türbininin dönen kanatlarına rüzgarın uyguladığı aerodinamik kuvvetler yoluyla türbinin alternatöründe elektrik enerjisine çevrilir. Bu nedenle aerodinamik hesaplamalar rüzgar türbininde önemlidir. Çoğu makine gibi rüzgar türbinleri de hepsi farklı enerji kazanım kavramlarına dayanır.