İçeriğe atla

Kuşatma makinesi

Koçbaşı replikası, Château des Baux, Fransa

Kuşatma makinesi kuşatmalarda ağır kale kapılarını, kalın şehir surlarını ve diğer tahkimatları yıkmak veya üzerinden atlamak için tasarlanmış bir cihazdır. Bazıları sabittir, uzaktan düşman tahkimatlarına saldırmak için inşa edilirken diğerleri düşman tahkimatına ilerlemek için tekerleklere sahiptir.

Askerlerin duvarlara tırmanmasına ve savunuculara saldırmasına yardım eden için kuşatma kulesi, duvarları veya kapıları kırmak için koçbaşı ve uzaktan saldırmak ve ateş atmak için kullanılan mancınık (balista, trebuchet ve diğer benzer yapılar gibi) gibi birçok farklı tip vardır. Bazı karmaşık kuşatma motorları bu tiplerin kombinasyonlarıydı.

Kuşatma makinesi, küçük bir ev büyüklüğünden daha büyük bir binaya kadar ölçüsü değişen oldukça büyük yapıdır. Klasik Antik Çağ'dan barutun ortaya çıkmasına kadar, ağırlıklı olarak ahşaptan imal edilirlerdi, bağlantı için ip ya da deri, önemli stres noktalarında ise az miktarda metal parçaları kullanılırdı. Bu makineler ya gerilim ve torsiyon sayesinde elde edilen kuvvet ile çalışan basit atkılar ya da trebuchet durumunda insan ya da mekanik kolaylık getiren karşı ağırlık sayesinde çalışırlardı ve hepsi doğal malzemeler ile inşa edilmişlerdi. Barutun gelişmesi ve metalurjinin iyileşmesiyle, bombalama ve sonra top ana kuşatma makinesi oldu.

Bir bütün olarak, kuşatma makineleri veya topçuya asker, istihkam, mühimmat ve ikmal araçları gereklidir, bunların tümüne birden kuşatma-katarı denir.[1]

Antik Çağ

Antik Asurlulardan Roma İmparatorluğu'na

Kalhu (Nimrud) şehrinde bulunan sarayında III. Tiglath-Pileser MÖ 720-743 döneminde bir düşman kasabasına saldıran Asur kuvvetinde kuşatma makineleri

En eski kuşatma makinesi, Asurlular tarafından geliştirilen koçbaşı ve onu takip eden Antik Yunanistan'daki mancınıkdır. Spartalılar, MÖ 429 yılında koçbaşını Plataea kuşatmasında kullanmışlardır fakat görünen o ki Yunanlar, merdivenlere saldırarak kuşatma makinelerinin kullanımını sınırlandırmışlardı ancak Mora güçleri Alev makinesine benzeyen bir şey kullandılar.

Gelişmiş kuşatma makineleri kullanan ilk Akdeniz halkı, kuşatma kuleleri kullanan ve Sicilya'daki Yunan kolonilerine karşı koçbaşları kullanan Kartacalılardır. MÖ 399'da bir mancınık geliştiren Siraküza hükümdarı I. Dionysius'u yöneticisini bu makinelerden etkilendi.[2]

Kuşatma makineleri büyük ölçüde yararlanan ilk iki hükümdar II. Filip ve Büyük İskender'dir. Büyük makineler, etkileyici makinelere yol açan bir evrimi tetikledi, örneğin MÖ 304 yılında I. Demetrios Poliorketes'in kullandğı Helepolis (ya da "Şehirleri alan") gibi: dokuz kat yüksekliğinde ve demir kaplıydı, 40 metre (130 ft) yüksekliğinde, 21 metre (69 ft) genişliğinde ve 180.000 kilogram (400.000 lb) ağırlındaydı. En çok kullanılan makinalar, saldırganların duvarlara veya hendeklere belirli bir güvenlik derecesi ile ulaşmasına izin veren birkaç ustaca yolla itilen basit koçbaşları veya tortoises idi. Deniz kuşatmaları veya savaşlar için tahterevalli benzeri makineler (sambykē ya da sambuca) kullanıldı. Bunlar, dev merdivenler, menteşeli ve bir taban mekanizmasına monte edilmişlerdi ve denizciler kıyı kasabalarının deniz duvarlarına tırmanmak için kullanırlardı. Normalde birbirine bağlı iki veya daha fazla gemiye monte edilmişlerdi ve bazı sambykē tırmananları oklardan korumak için kalkanlar içeriyordu.

Roma kuşatma makineleri.

Romalılar, Silvium'un Samnium şehrinin erken kuşatmasında olduğu gibi, toprak rampaları (agger) inşa ederek veya sadece duvarlara tırmanarak düşman duvarlarına saldırmayı tercih ettiler (MÖ 306). Rampalarda çalışan askerler, uzun bir koridor oluşturacak şekilde düzenlenmiş vineae adı verilen siperler tarafından korunuyordu. Rampanın inşası sırasında koridorun önünü korumak için bir perde (plutei ya da plute İngilizce)[3] oluşturmak için dışbükey hasır kalkanlar kullanılırdı.[4] Bir diğer Roma kuşatma makinesi ise bazen musculus ("kas") adı verilen Yunan hendek doldurma kaplumbağasına benziyordu. Koçbaşları da yaygındı. Roma lejyonları önce yaklaşık MÖ 200'de kuşatma kuleleri kullandı, MÖ 1.yüzyılda Jül Sezar, Gaul'daki Uxellodunum'deki kuşatmayı on katlı bir kuşatma kulesi kullanarak gerçekleştirdi.[4] Romalılar, ısrarcılıkları, kuvvetlerinin gücü, taktikleri ve kuşatma makineleri nedeniyle bir şehri veya kaleyi kuşatmakta neredeyse her zaman başarılıydılar.[4]

Avrupa'daki eski kuşatma toplarının ilk belgelenen oluşum, bir tür büyük tatar yayı olan gastraphetes ("göbek-yay") idi. Bunlar ahşap çerçevelere monte edilirdi. Daha büyük makineler, taşları da içerecek şekilde genişletilen mermileri yüklemek için kasnak sisteminin kullanılmasını zorladı. Daha sonra, kıvrımlı yaylara dayanan burulma kuşatma motorları ortaya çıktı. Onager, sahadaki ana Roma buluşuydu.

Bir kapıyı savunmak için taş atan bir makine, Simone Martini tarafından yapılan "Montemassi kuşatmasında Guidoriccio da Fogliano" isimli freskden bir detay, (14. yüzyıl).

Antik Çin

Çin'deki eski kuşatma toplarının en eski belgelenen oluşum, 2,43 metre (8 ft 0 in) yüksekliğinde kaldıraç ilkeli çekiş mancınıktır; bunu anlatan belge, geç İlkbahar ve Sonbahar Dönemi ile erken Savaşan Devletler Çağı sırasında ortaya çıkmış bir düşünce olan ve Mozi (Mo Jing) tarafından kurulan Mohist okulu takipçileri tarafından yaklaşık MÖ 4 ile 3. yüzyıllarda yazılmış bir Mohist bir belgede mevcuttur. Zamanın kuşatma teknolojisi hakkında bildiğimiz şeylerin çoğu bize Mo Jing'in 14 ve 15 numaralı Kitaplarda (52 ila 71. Bölümler) Kuşatma hakkında anlattıklarından gelir. Bambu şeritler üzerine kaydedilmiş ve korunmuş, metnin çoğu maalesef son derece bozulmuştur. Bununla birlikte, ağır parçalanmaya rağmen, Mohist titizlik ve Mo Jing'i diğer çalışmalardan ayıran detaylara gösterilen dikkat, Bulut Merdivenleri, Dönen Arcuballistalar ve Kaldıran Mancınıklar gibi mekanik cihazların çalışmalarının yüksek tanımlayıcı detaylarının, kuşatma tekniklerinin ve kullanımının kuşatma silahları bugün hala okunabilir.[5]

Orta Çağ

Ortaçağ Mons Meg, 50 santimetre (20 in) gülleleriyle beraber

Orta Çağ tasarımları mangonel, onager, balista, çekmeli trebuchet gibi çok sayıda mancınık içerir (ilk olarak MÖ 3. yüzyılda Çin'de tasarlandı ve MS 4. yüzyılda Avrupa'ya getirildi) ve karşı ağırlıklı trebuchet (ilk olarak 12. yüzyılda Mardi ibni Ali el-Tarsusi tarafından zikredilmiştir. ancak kökeni bilinmemektedir). Bu makineler taş duvarları yıkmak için büyük mermileri fırlatmak için mekanik enerji kullandı. Ayrıca, koçbaşı ve saldırganların kale duvarlarına tırmanmalarına izin veren, düşman oklarından biraz koruyan tekerlekler üzerinde ahşap kuşatma kulesi kullanıldı.

Orta Çağ'da tipik bir askeri çatışma, bir tarafın rakibin kalesini kuşatmasıydı. Düzgün bir şekilde savunulduğunda, kaleye doğrudan saldırmayı ya da yiyecek tedarikini engelleyerek insanları aç bırakmayı ya da özellikle kale savunmasını yok etmek ya da atlatmak için tasarlanmış savaş makineleri kullanmayı seçtiler.

Diğer taktiklerden birisi tek tek taşları bir arada tutan çimentoyu ayrıştırmak için kale duvarlarına karşı ateş yakmaktı. Bir başka dolaylı yol, temelleri zayıflatmak ve yok etmek için duvarların altına tünellerin kazıldığı lağımcılık uygulamasıydı. Üçüncü bir taktik ise, Biyolojik savaşın erken bir biçimi olarak savunucuları hasta edip, teslim olmaya zorlamak için hastalıklı hayvanları veya insan cesetlerini duvarların üzerinden fırlatılmasıydı. (Savunma askerleri de trebuchet ve mancınıkları savunma amaçlı olarak kullandılar.)

Modern dönem

II. Dünya Savaşı'nda Alman ordusu tarafından kullanılan süper ağır Karl-Gerät kuşatma havanlarından biri
Büyük Bertha isimli Alman obüs ateşlenmek için hazırlanıyor

Barutun ortaya çıkmasıyla, arkebüz ve top gibi ateşli silahlar-en sonunda da petard, havan ve top- geliştirildi. Bu silahlar o kadar etkili oldu ki, şehir surları gibi tahkimat, Vauban'ın tasarımlarında örneklendiği gibi alçak ve kalın olmalıydı.

I. ve II. Dünya Savaşı sırasında sahra topçularından farklı olarak özel kuşatma topları da geliştirilmiştir. I. Dünya Savaşı sırasında, dönemin modern tahkimatlarına karşı Büyük Bertha isimli Alman obüs gibi büyük kuşatma silahları tasarlanmıştır. Kuşatma toplarının zirvesi 800 mm kalibreli raylı Alman Schwerer Gustav silahıdır, II. Dünya Savaşı'nın başlarında inşa edilmiştir. Schwerer Gustav başlangıçta Fransız Maginot Hattı tahkimatı yarmak için kullanıldı fakat zamanında bitirilmedi (zamanın bir işareti olarak) Maginot Hattı'na doğrudan saldırmak yerine, hızlı mekanize kuvvetler tarafından hattın etrafından dolaşıldı. Modern kuşatma silahlarının konuşlandırılması ve taşınması uzun sürüyordu, hava saldırısına karşı savunmasızdılar ve aynı zamanda modern savaşın hızlı birliklerinin hareketlerine uyum gösteremiyorlardı.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Özel
  1. ^ "Siege train" 4 Eylül 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. on Answers.com
  2. ^ "The Catapult: A History", Tracy Rihall, 2007
  3. ^ An obsolete English synonym for "pluteus" is "plute"."plute". Oxford English Dictionary (Çevrimiçi bas.). Oxford University Press.  (Abonelik veya katılımcı kurum üyeliği gerekli.)
  4. ^ a b c Cartwright, Mark (24 Haziran 2016). "Roman Siege Warfare". Ancient History Encyclopedia. 30 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2018. 
  5. ^ Liang, Jieming (2006). Chinese Siege Warfare: Mechanical Artillery & Siege Weapons of Antiquity, pp. Appendix D
Genel
  • Campbell, Duncan B. (2003). Greek and Roman Siege Machinery 399 BC – AD 363. Osprey Publishing. 
  • Liang, Jieming (2006). Chinese Siege Warfare: Mechanical Artillery & Siege Weapons of Antiquity. ISBN 981-05-5380-3. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Silah veya teçhizat, canlıların diğer canlılara karşı savunma veya saldırı amacıyla kullandığı her türlü araç. Silahlar, bıçak ve kılıç gibi kesici araçlardan, top ve tüfek gibi patlayıcı araçlara kadar çok geniş bir yelpazede yer alırlar.

Ateşli silahlar, barut gazının itici gücüyle mermi atan bütün silahların genel adıdır. Ateşli silah denince, genellikle bir kişi tarafından taşınabilen küçük çaplı silahlar akla gelse de ateşli silahlar kategorisi; büyük toplardan tüfeklere, av tüfeğine ve tabancaya kadar her türde ve boyuttaki silahları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Antik Çağ'da savaş</span> Antik Çağ Savaşları

Antik çağlarda savaş yazılı tarihin başlangıcından antik dönemin sonuna kadar geçen dönemdeki savaş tarzıdır. Avrupa'da Eski Çağ'ın sonu genellikle Batı Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasıyla (476) eş tutulur. Çin'de de aynı şekilde beşinci yüzyılın sonu sayılabilir.

Orta Çağ'da savaş, genellikle Orta Çağ Avrupası'nda kullanılan savaş tarzını anlatmak için kullanılır.

Barutlu silahlarla savaş ya da daha yaygın kullanımla Ateşli Silahlarla Savaş, barutun bu patlayıcı maddenin kullanımına elverişli silahların kullanılması ve bu silah teknolojisinin geliştirilmesiyle zamanla savaşların ana silahları kategorisini oluşturmasıyla ortaya çıkan bir savaş tarzıdır. Avrupa ve Asya'da onbeşinci yüzyıldan itibaren sınırlı bir şekilde başlamış ve ondokuzuncu yüzyıl ortalarına kadar sürmüştür. 1792'den 1815'e kadar süren Napolyon Savaşları'nda doruk noktasına ulaşmıştır. Barutun Çinliler tarafından bulunduğunu belirten İngiliz felsefeci ve dinadamı Roger Bacon bu tarz savaşın ilk savunucularındandı.

<span class="mw-page-title-main">Kale</span> Orta Çağ boyunca Avrupa, Asya ve Orta Doğuda soylular tarafından inşa edilen müstahkem yapı

Kale ya da kermen, düşmanın gelişinin beklendiği yollar üzerine, stratejik öneme sahip olan şehirlere, geçit ve dar boğazlara savunma amaçlı olarak inşa edilen ordusal yapı. Bu tür tahkimatlar antik çağlardan beri kullanılmıştır. ve askerî işlevlerinin yanı sıra idari, siyasi ve ekonomik merkez olarak iş görmüştür. Kimi kaleler saray halkına konaklama imkanı sağlardı. Kalelerde kuleler ve surlar gibi farklı özelliklere sahip bölümler bulunurdu. 15. yüzyılda topların yaygınlaşmasıyla Orta Çağ kaleleri işlevlerini yitirdi ve yerini İtalyan tarzı kalelere bıraktı.

<span class="mw-page-title-main">Balista</span>

Balista "fırlatmak" anlamına gelen Yunanca "ballistra" kelimesinden türemiştir. Sicilya ve Batı Yunan Kolonilerinin Tiranı I. Dionysius tarafından kullanılmıştır. Yunanlar tarafından bir kuşatma makinesi olarak kullanıldı. Yunanların bölgedeki şehirleri Romalılara geçince balista Romalılar tarafından geliştirildi ve kullanıldı. Romalılar tarafından fırlatılan mızraklara düştüğü yeri yakacak, küçük ateş topları yerleştirilerek bir nevi ilkel bir füze olarak kullanıldı. Savaş meydanında yüksek menzili ile Romalılara askeri avantajlar sağladı. Orta çağ boyunca Avrupa ve Orta Doğu'da kullanılan bir savaş aleti oldu. Orta çağ'da genelde kule tepesine konur, yüksekliğin sağladığı yararla ateş gücü yüksek oluyordu.

Askerî Devrim, Avrupa ordularında Erken Modern Dönem'de gözlemlenen köklü değişiklikleri ifade eder. Kavram, Michael Roberts tarafından 1955 yılının ocak ayında Belfast Queen's University'deki bir konferansın açılış konuşmasında ortaya sürdüğü teze dayanmaktadır. Gerçekte Askeri Devrim kavramını ilk ortaya atan Roberts değildi. İngiliz Orta Çağ savaş tarihçisi Charles Orman, 1924 yılındaki bir çalışmasında "16. yüzyıl askeri devrimi"nden sözetmiştir. Ancak, Askeri Devrim'in isim babası Roberts olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Mangonel</span>

Mangonel, Orta Çağ'da kullanılan bir trebüşe türü.

Kuşatma ya da muhasara, bir şehrin, bir ülkenin ya da bir bölgenin abluka altına alınıp dış dünya ile ilişkisinin kesilmesidir. Kuşatma diplomasi, casusluk ve muharebe gibi pek çok aşamayı içeren bir süreçtir. Bu yollarla tahkimatın ele geçirilmesi planlanır.

<span class="mw-page-title-main">Alesia Muharebesi</span>

Alesia Muharebesi veya Alesia Kuşatması, MÖ 52 yılının Eylül ayında Mandubi kabilesinin en önemli kenti ve kalesi Alesia çevresinde yapılan savaş. Jül Sezar ve süvari komutanları Marcus Antonius, Titus Labienus ve Gaius Trebonius tarafından komuta edilen Roma Cumhuriyeti ordusu ile Avernilerin lideri Vercingetorix etrafında toplanmış olan Galyalı kabileler arasında yapılmıştır. Galyalılar ve Romalılar arasında meydana gelen son büyük çarpışmadır ve Galya Savaşlarında inisiyatifin Romalılara geçmesinin önünü açmıştır. Alesia Kuşatması, Sezar'ın en büyük askeri başarılarından biri olarak görülmektedir ve günümüzde bile Kuşatma savaşı ve Ablukanın klasik örneklerinden biri olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Tahkimat</span> savunma savaşı ve üsler için tasarlanan savunma yapıları

Tahkimat veya istihkâm, savaşlarda kullanılmak üzere savunma amaçlı inşa edilmiş askerî yapılar ve binaları tanımlar. İnsanoğlu binlerce yıllık uygarlık tarihinde çok çeşitli şekillerde savunma amaçlı yapı inşa etmiştir.

Yıldız kale, ilk olarak 15. yüzyılda İtalya'da görülen, Orta Çağ'da özellikle barutun ve topun muharebe alanlarına girmesiyle birlikte yapılmaya başlanan kale türevi bir tahkimattır.

Lilybaeum Kuşatması, Birinci Pön Savaşı'nde Kartaca ile Roma Cumhuriyeti arasındaki MÖ 249'de yapılan bir kuşatma muharebesidir. Bu muharebede Roma Cumhuriyeti'nin o yılki iki konsülü, "Publius Claudius Pulcher" ve "Lucius Junius Pullus" ile "Gaius Atilius Regulus Serranus" ve "Lucius Manlius Vulso Longus" komutalarındaki yaklaşık 100.000 kişilik bir donanma ve ordu, Kartacalı general Himilco komutasında Lilybaeum kalesini savunan yaklaşık 10.000 kişilik nispeten çok küçük bir Kartaca ordusunu bu kalede kuşattı. Bu kuşatma devam etmekte iken Drepana Deniz Muharebesi yapıldı; bu deniz muharebesini Kartaca donanması kazandı ve galip gelen Kartacalılar Roma ordusunu Sicilya'ya getiren donanma filosunu tahrip ettiler. Bunun üzerine Romalı ordusu Lilybaeum Kuşatması'nı kaldırıp geri çekilmek zorunda kaldı.

<span class="mw-page-title-main">Top (silah)</span> çok uzağa atış yapabilen ve tahrip gücü yüksek ağır silahlar

Top, çok uzağa atış yapabilen ve tahrip gücü yüksek ağır silahlardır. Topları kullanan askeri sınıf topçu birlikleri olarak adlandırılmıştır. Orta Çağ'da şehirleri korumak için inşa edilen büyük surları yıkmak insan gücüyle mümkün olmadığı için topçuluğun önemi artmış ve yüzyıllar boyu farklı devletler tarafından geliştirilerek kullanılmıştır. Tarihi kaynaklarda ilk topların Çin'de döküldüğü ve 13. yüzyılda önce Orta Doğu, daha sonra ise Avrupa'ya yayıldığı ifade edilmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nda topçu ocağı I. Murad zamanında kurulmuş, top dökümlerinin yapıldığı yer Tophane olarak adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şev</span>

Şev veya glasi, askeri mühendislikte bir Orta Çağ veya Yeni Çağ kalesindeki yapay yollarla oluşturulan bir eğimdir. Geçici bir yapı olması için topraktan veya daha kalıcı bir yapı olması için taştan inşa edilebilirler.

<span class="mw-page-title-main">Avar-Bizans savaşları</span>

Avar-Bizans savaşları, Bizans İmparatorluğu ile Avar Kağanlığı arasındaki bir dizi çatışmaydı. Çatışmalar, Avarların Panonya'ya varmaları ve tüm eski Gepid ve Lombard topraklarını talep etmeleriyle 568'de başladı. Avarların Gepidler ve Lombardlar üzerindeki hak iddiaları, Sirmium şehrini daha önce Gepidlerden alan Bizans'tan almak için başarısız bir saldırıya yol açtı. Daha sonraki çatışmaların çoğu ise Avarların veya Avarların altındaki Slavların Bizans İmparatorluğu'nun Balkan topraklarına yaptığı baskınların bir sonucu olarak patlak verdi.

<span class="mw-page-title-main">Trebüşe</span> düşmana top atmak için sallanan bir kol kullanan kuşatma makinesi türü

Trebüşe, tahkim edilmiş yerleşimlerin surlarında gedik açmak için kullanılan bir mancınık türü. Taş ya da madenler gibi hammaddelerin gülle formuna getirilmesiyle elde edilen ağır maddeleri fırlatmaya yarayan trebüşeler, barutun silah olarak kullanılmasına değin en etkili kuşatma makinelerinden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı silahları</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nun askeri kuvvetleri yüzyıllar boyunca çeşitli silahlar kullandı. Topkapı Sarayı'nın cephaneliğinde seçkin eşyaların bulunduğu geniş bir koleksiyon vardır.