İçeriğe atla

Kuşak (giysi)

Smokin için tasarlanmış, siyah Osmanlı ipeğinden kuşak

Kuşak, bele sarılan genellikle kıvrımlı; uzun ve enli kumaşa verilen addır. Modern kuşaklar genellikle takım elbiselerde ceketin altında giyilir.[1] Modern kuşaklar Türkiye'de daha çok damatlar tarafından giyildiği için damat kuşağı adıyla da bilinir. Geleneksel kuşaklar ise muhtelif şekillerde bağlanabilir. Kuşak, Asya kökenli bir giyim ürünü olup, Batı'da kuşak kullanımı ilk olarak Britanyalı askerlerde görülmüştür. Britanyalı askerler, Britanya Hindistanı'nda tanık oldukları kuşaklı erkeklerden etkilenerek, İngiliz ordusuna bu kuşam şeklini kazandırmıştır. Önceleri yeleğe alternatif olarak kullanılan kuşak sonraları yaygın bir sivil giysi hâlini almıştır. Modern Avrupa'da kuşak, geleneksel smokin ile kombin hâlinde sıklıkla kullanılmaktadır. Türk ve Yakın Asya toplumlarında ise gerek geleneksel, gerekse resmî kıyafetlerde kuşak yüzyıllardır yaşamaktadır. Geleneksel Türk ordularında kuşak, kılıcın kınının yerleştirildiği bir nevi korunak giysi olarak düşünülmüştür.

Sözcük kökeni

Koşuk kelimesi Eski Türkçedeki "koş-" yani "birleştirmek, katmak" anlamına gelen eylem kökünden türeyen öz Türkçe bir kelimedir. Kuşak kelimesi Türk dilinin farklı bölgelerinde farklı kelimelerle karşılanabilmektedir. Örneğin Karadeniz bölgesindeki Türkçe konuluşurlarının bağladığı yöresel kuşağa peştamal adı verilmektedir. Hindistan da dâhil olmak üzere güney ve batı Asya'da kuşak kelimesi yerine kemerbent (cummerband, Hintçe: कमरपट्टा) kelimesi kullanılmaktadır. Bu adlandırma 1616 yılından itibaren Hindistan etkisiyle İngilizcede de kullanılmaktadır. Kemerbent kullanımı Türkçeye de Farsçadan geçen کمر "kemer"[2] ve bağlama şeridi anlamına gelen بند "bend" kelimelerinden oluşan birleşik bir Farsça sözcüktür.[3] Hindistanlı erkekler tarafından giyilen bir aksesuar olan kemerbendin sözcük anlamı "bağlama kemeri"dir.

Kaynakça

  1. ^ Villarosa; Angeli (1990), The Elegant Man: How to Construct the Ideal Wardrobe, s. 148 .
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Ekim 2020. 
  3. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Temmuz 2016. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Aile</span> aralarında yakın akrabalık bağı bulunan kişiler grubu

Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Farsça</span> Bir batı İran dili

Farsça ya da Persçe, Hint-Avrupa dillerinin İran dilleri koluna ait bir batı İran dilidir. Başta İran olmak üzere, kuzeyde Rusya ve Azerbaycan, doğuda Afganistan ve Tacikistan, Orta Asya'da Özbekistan ve Basra Körfezi üzerinde Kuveyt ve Irak gibi ülkelerde 100 milyonun üzerinde kişi tarafından konuşulmaktadır. Antik Pers halkının konuştuğu dilden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sarık</span> en çok Sihler ve Müslümanlarca kullanılan baş örtüsü

Sarık, genellikle pamuklu veya ipek kumaştan yapılmış, doğrudan başa veya fes, kavuk gibi bir başlığın üzerine sarılan kumaş baş örtüsü. Sih ve Müslüman toplumlarında, genellikle Asya ülkelerinde yaygındır. Türkçede sarık dendiğinde özel olarak Osmanlı'da kullanılan, fes veya kavuk üzerine sarılan sarık türü de kastedilir.

<span class="mw-page-title-main">Hikâye</span> gerçek ya da tasarlanmış olayları ilgiyi çekecek bir biçimde anlatan, genellikle beş on sayfadan oluşan düzyazı türü

Hikâye ya da öykü, gerçek ya da gerçeğe yakın bir olayı aktaran kısa, düzyazı şeklindeki anlatıdır. Kısa oluşu, yalın bir olay örgüsüne sahip olması, genellikle önemli bir olay ya da sahne aracılığıyla tek ve yoğun bir etki uyandırması ve az sayıda karaktere yer vermesiyle roman ve diğer anlatım türlerinden ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Umut</span> Kişinin kişisel yaşamı ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği olasılığı duyumsadığı duygu

Umut veya ümit bir kimsenin kişisel yaşamındaki olay ve durumlarla ilgili olumlu sonuçlar çıkabileceği ihtimaline dair duygusal inancı olarak tanımlanabilir. Türk Dil Kurumu ise umut sözcüğünü "Ummaktan doğan güven duygusu, ümit" veya "Bu duyguyu veren kimse veya şey" olarak tanımlamaktadır. Ummak ise aynı TDK sözlüğünce "Bir şeyin olmasını istemek, beklemek" veya "Sanmak, tahmin etmek" olarak tanımlanmıştır. Buna göre umut genellikle "iyi bir sanıdan doğan güven veya iyi bir sanıya olan inanç duygusu" olarak tanımlanabilir. Umut genellikle belirli bir oranda sebat içerir yani tersi yönde belli kanıtlar dahi olsa bir şeyin muhtemel olduğuna inanmayı içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Astronot</span>

Astronot, kozmonot ya da uzay insanı, uzay çalışmalarına katılmak üzere eğitilen kişidir. İnsanlı uzay uçuşlarının seyrekliği nedeniyle eğitim gören uzay insanlarının bir kısmı yedek kadroda kalarak uzay görevi alamamıştır. Buna karşılık, uzay turistleri, gerekli eğitimi aldıkları için uzay insanı olarak adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Salatalık</span> bir bitki

Hıyar veya salatalık, kabakgiller (Cucurbitaceae) familyasından bir bitki türü ve meyvesine verilen ad. Ana yurdunun Kuzey Hindistan olduğu sanılan bitkinin tarımı çok eski dönemlerden beri yaygın olarak yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çeyiz</span> evlenecek kadın için hazırlanan her türlü eşya

Çeyiz, gelin için hazırlanan her türlü eşya. Geleneksel olarak "çeyiz" denilen şeyler bir kız daha evlenecek yaşa varmamışken biriktirilmeye başlanır ve evlenene kadar tamamlanır. Bunlar çoğunlukla el emeği ile üretilmiş halılar, dikiş-nakışlar, yastıklar, yorganlar, havlular gibi ev eşyalarıdır. Çeyiz, damat veya ailesi tarafından evleneceği veya evlenmek üzere olduğu kadının ailesine ödediği başlık parası ile karşılaştırılabilir

Kağan, kaan veya hakan, Moğol ve Türk devletlerinde hükümdarlar tarafından kullanılan unvanlardan birisi ve göreceli olarak en eskilerindendir. Avarlar döneminden beri Türk devlet kültürü "kağan" sözcüğünü barındırmaktadır. Bu bağlamda "kağan", Tanhu, Bey, Toktamış, Giray gibi Türkçe bir sözcük olup Türk devletleri için ayırt edici bir özellik de oluşturur. Kağanın eşine ise kağatun denilir.

İyelik ekleri veya sahiplik ekleri, isimlere ve isim görevinde kullanılan sözcüklere eklenerek kime veya neye ait olduğunu bildiren ekler.

<span class="mw-page-title-main">Pijama</span> uyumadan önce yatarken giyilen haff giysi

Pijama; hafif, genellikle iki parçadan oluşan ve uyumadan önce yatarken giyilen bir giysidir.

Er, en düşük askeri rütbeye sahip askerdir.

<span class="mw-page-title-main">Şalvar</span> ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş pantolon

Şalvar, genellikle ağı çok bol olan, bele bir uçkurla bağlanan geniş bir tür pantolondur. Özellikle Adana'dan başlayıp Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne kadar olan bölgede sıkça giyilen yöresel giysi türüdür. Şalvar bol olduğundan bağ bahçe ve tarlada çalışanlar için uygundur. Bu özelliği nedeniyle şalvarı hâlâ kırsal alanda tarım ve hayvancılık yapan insanlar kullanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Baksı</span>

Bahşı, Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır. Türkçe Kişi Adları Sözlüğünde; 1. Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim. olarak tanımlanır.

Batur (Bahadır), kahraman ve yiğit savaşçı anlamına gelen, Türk ve Moğol dili kökenli onursal unvan. Bu unvan, cengâverlerlik ve yiğitlik yapmış askeri komutanlar ve destansı kahramanlar için kullanılan bir Altay terimidir. Batır, Badır, Bağatur, Bagatur, Bogatur, Bagatır, Batar, Bağatar, Bahadır olarak da söylenir.

Türkçedeki alıntı sözcüklerin değiştirilmesi, Atatürk'ün Türkleştirme politikasının bir parçasıdır. Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsçadan birçok alıntı sözcüğe sahipti, aynı zamanda Fransızca, Yunanca ve İtalyanca gibi Avrupa dillerinden bulunan diğer alıntı sözcükler de resmî olarak Türk Dil Kurumu (TDK) tarafından önerilen Türkçe karşılıkları ile değiştirildi. Türkçedeki yabancı kökenli sözcüklerin (alıntı) Türkçeleştirilmesi, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra Atatürk Devrimlerinin daha geniş çerçevesindeki kültürel reformların bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Para kesesi</span>

Para kesesi veya kese, küçük para çantası ya da torbaya verilen addır. Diğer keselerden farkı para taşımak için kullanılması ve bu amaçla muhafazasına özen gösterilmesidir. Kese kelimesi Türkçeye Farsça "kīse" kelimesinden geçmiştir. Eski Türkçede ise kese yerine "yançık" kelimesi kullanılmıştır. İngiliz Milletler Topluluğu'na bağlı ülkelerde genellikle "purse" adıyla bilinir. ABD'de ise "purse" kelimesinin yerine "handbag" kelimesi tercih edilmektedir. "Purse" kelimesi, Türkçede kullanılan "burs" kelimesi ile aynı kökenden gelmektedir. Son zamanlarda cep telefonlarının yaygınlaşmasıyla, nitelikli telefon kılıfları para keselerinin yerini almaya başlamıştır.

Ünsüz değişmesi, sessiz harflerin ek almaksızın sözcüğün söylenişine ya da yazımına daha uygun ünsüzlerle değişmesi sonucu oluşan Türkçedeki ses olaylarından biridir. Ünsüz benzeşmesi ve sertleşmesi olayları, sözcük ek alırken gerçekleşir. Ünsüz değişmesi ise kelimenin kökeni ile ilgilidir. Genellikle alıntı sözcüklerin Türkçenin ses yapısına uyarlanması ile gerçekleşen bir olaydır. Altı adet ünsüz değişmesi vardır.