
Anadolu, Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıtası'nın tüm özelliklerini içerdiğinden Küçük Asya, Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 km²'lik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.

Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.
Orta Tunç Çağı, aynı zamanda Asur Ticaret Kolonileri Çağı ve Eski Hitit Çağı olarak adlandırılır. Orta Tunç Çağı döneminde Asur'dan gelen tüccarlar sayesinde Anadolu'da ticaret merkezleri kurulmuştur. Bu merkezlerin büyüğüne "karum", küçüğüne ise "wabartum" denir. Asurlu tüccarlar Anadolu'ya kalay ve kumaş getirmişlerdir. Anadolu'dan gümüş, altın, işlenmiş bakır götürmüşlerdir. Kültepe'de çivi yazılı tabletler bırakmışlardır. Bu yazılı tabletlerin sayısı 20.000'i bulmaktadır. Arkeologlar bu yazılı tabletlerle yazının Mezopotamya'dan Anadolu'ya geldiğini söylemektedir.

Kültepe, Kayseri'de bulunan ve Kaniş (Kanesh) harabelerinin bulunduğu bir antik kent ve ören yeridir. 2014 yılından bu yana Türkiye'deki Dünya Mirası Alanları Geçici listesindedir. Ayrıca Hitit dilinin en erken izleri ile birlikte, MÖ 20. yüzyıla tarihlenen yazılı buluntularla, Hint-Avrupa dil ailesinin en eski izleri keşfedilmiştir.
Alişar Höyüğü, Yozgat'ın 45 km güneydoğusunda, Alişar köyünün kuzeyinde bulunan bir höyüktür.

Pelops, "Frigyalı", hatta "Frigya Kralı" olarak anılan, Frigya ülkesinin en batı ucunda, İzmir-Manisa arasındaki Spil Dağı ve Yamanlar Dağı çevresinde, dağ ile aynı adı taşıyan, ancak günümüze pek az izi erişmiş Sipylus kenti merkezli olarak, muhtemelen MÖ 12. yüzyılda hüküm sürmüş yerel bey Tantalus'un ve eşi Dione'nin oğlu, Niobe'nin erkek kardeşidir. Hakkındaki anlatı şeklinde günümüze ulaşan bilgiler eski Yunan mitolojisi yolu ile olmuştur.
Tuvana Krallığı. MÖ 3000 ile 2000 yılları arasında Anadolu'da kurulan şehir devletlerinden birisi de Ön Hititler tarafından kurulan ve merkezi İlçenin 4 km güneyindeki aydınkent (İvriz) köyünde bulunan Tuvana Krallığı şehir devleti olup, bu devlet merkezi Aydınkent (İvriz) olmak üzere MÖ 1200 ile 742 yılları arasında hüküm sürmüştür.

Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.

Arzava, antik çağda Batı Anadolu’da Göller Bölgesi’nden Ege Denizi’ne uzanan kuşakta kurulmuş olan bir devlettir. Adının Ormanlar Yurdu anlamına geldiği ileri sürülmüştür Doğusunda Hitit Krallığı, kuzeyinde hakkında çok az bilgi bulunan Assuva federasyonu yer almaktaydı.
Anitta MÖ 18. yüzyılda Anadolu'da yaşamış Kuşşara ve Neşa şehirlerinin kralıdır. Anitta'nın ağzından anlatılan Hititçe metinler, Hitit başkenti Hattuşa'da bulunan en eski tarihli dokümanlardır.
Hilakku, Demir Çağı'nda, MÖ 1. binyılda, güney Anadolu'da var olmuş bir Geç Hitit Devleti'dir.
Ura; güney Anadolu'da, Akdeniz kıyısında, Geç Bronz Çağı'nda ve Demir Çağında var olmuş, o dönemlerin çok önemli bir limanıdır. Muhtemelen modern Mersin ilinde, Silifke'nin yakınlarında ya da Gilindere'nin (Aydıncık) batısında bulunuyordu.
Asur Ticaret Kolonileri Çağı, genellikle Anadolu'daki kentlerin hemen yakınlarında, Asurlu tüccarlar tarafından kurulan ve karum adı verilen ticaret amaçlı yerleşmelerin Anadolu'da yaygınlaşmasıyla başlayan bir dönemdir. Bu ticari amaçlı yerleşimlerin yaygınlaşması esasen Asurlu tüccarların Anadolu'yla son derece organize bir biçimde sürdürülen ticari ilişkileri yerleştirmesinin bir göstergesidir. MÖ 1.950 – 1.750 yılları arasında yaklaşık 200 yıl süren bu dönem Anadolu'da aynı zamanda yazılı tarihin ve Orta Tunç Çağı'nın başlangıcı olarak kabul edilir. Dönemin sona erişinin, Anadolu'da Hitit yayılmasından kaynaklanmış olması kuvvetle muhtemel görünmektedir. Kuşşara Kralı Anitta, Hattuşaş'Boğaz köy'ı 1700'lerin başlarında yakıp yıkmıştı. Kısa sürede en azından Orta Anadolu'daki krallıkları birer birer yıkarak bölgede ilk siyasi birliği kuran Kuşşara krallarının, Asur Ticaret Kolonileri Çağı'na son verdikleri kabul edilmektedir. Koloni Çağı boyunca Anadolu'ya sızan Hititler oraları istila ederken Asur kolonilerini de ortadan kaldırmışlar, toparlanabilen Asurlu tüccarlar da ülkelerine dönmüştür. Hititler sadece yerel krallıkları yıkmakla kalmadılar aynı zamanda ticaretin serbestliğine de geniş ölçüde sınırlamalar getirdiler. Artık maden ithalat ve ihracatı bağımsız tüccarlar tarafından yapılmıyor, ekonominin tüm alanlarında olduğu gibi Hattuşaş'ın denetimi altında organize ediliyordu.

Kummuhu, Demir Çağı'nda Fırat'ın yukarısında hüküm süren Geç Hitit krallığı.

Patin ya da Unki, MÖ 1. binyılda Anadolu ile Mezopotamya'nın birleşim sahasında hüküm süren geç Hitit krallığı.

Hayasa-Azzi veya Azzi-Hayasa Geç Tunç Çağınde Ermeni Yaylası'nda hüküm sürmüş iki krallıktan oluşan konfederasyondur. Konfederasyon, Güney Trabzon'da hüküm sürmüş Hayasa, ve Fırat ile Hayasa'nın arasında var olmuş Azzi krallıklarından meydana gelmektedir. Hayasa-Azzi konfederasyonu, MÖ 14. yüzyılda Hititler ile çatışmıştır. Bu çatışma, MÖ 1190 civarında Hatti'nin çöküşüne yol açmıştır.

Anadolu halkları veya tarih öncesi Antik Anadolulular, Hint Avrupa dil ailesinin, Anadolu dilleri grubunu konuşmuş, aynı zamanda, genel Hint-Avrupa halklarının ön köken evresi olan Proto Hint-Avrupa topluluğundan çok daha erken bir dönemde ayrılmış, arkaik bir Hint-Avrupa etno-dil grubu ve Küçük Asya coğrafyasının tarihsel Hint-Avrupa halkıydı.
Haballa olarak da yazılan Hapalla, M.Ö. 14. yüzyılın ortalarında Orta-Batı Anadolu'da hüküm sürmüş bir krallıktı. Nüfusunun Luvi dili konuştuğu Hapalla, Arzava devletleri arasında en doğuda olanlardan biriydi. Hapalla krallığı en azından M.Ö. 13. yüzyılın sonuna kadar varlığını sürdürdü. Hüküm sürdüğü dönemin çoğunluğu boyunca bir Hitit vasalı olarak kaldı. Bölge, M.Ö. 1180'de Deniz Halkları tarafından ele geçirildi.

Madduwatta Güneybatı Anadolu'nun bir bölümünü fethetmiş bir Geç Tunç Çağı kumandanıydı. Madduwatta'nın İddianamesi olarak bilinen Hitit metninden bilinmektedir.
Karkiya veya Karkisa, Hitit ve Mısır kayıtlarında yer alan Batı Anadolu'daki Geç Tunç Çağı bölgesiydi. Bu tanımlama kesin olarak kanıtlanamasa da, antik çağdaki Karya bölgesine veya o dönemdeki Karyalılar'ın atalarının yaşadığı bir bölgeye atıfta bulunduğuna inanılmaktadır.