Böcekler eklem bacaklılar (Arthropoda) şubesinin sınıfı ve tür ve takson bakımından en kalabalık hayvan sınıfıdır. 1.000.000'dan fazla olan tür sayılarıyla Dünya'daki en fazla türe sahip canlılardır. Dünya'nın hemen hemen her yerinde bulunur ve bazen çok yoğun popülasyonlarda görülebilirler. Her yıl birkaç bin böcek türü tanımlanmaktadır. Toplam tür sayısının 2.000.000 ila 30.000.000 kadar olduğu tahmin edilmektedir. Tür, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakımından 6-10.000.000 sayıya ulaşırlar ve Dünya'daki hayvanların %90 kadarını oluştururlar.
Açık tohumlular (Gymnospermae), çoğunlukla ağaç ya da ağaççık, seyrek de olsa çalı biçiminde olan bitkileri kapsayan taksonomik grup. Bütünüyle odunsu olan bu bitkiler, genellikle yapraklarının tamamını birden dökmediği için dört mevsim yeşil kalabilirler. Yaprakları çoğunlukla iğnemsidir. Bununla birlikte pulsu, yelpaze, şeritsi ya da tüysü tipte yapraklı olanları da vardır.
Kornea, gözün en ön kısmında yer alan, ışığı odaklamak ve gözü dış etkenlerden korumak için özelleşmiş saydam ve eğimli doku.
Yaprak, bitkilerde fotosentez, transpirasyon ve solunumun gerçekleştiği temel organlardır. Gövde ve yan dalların üzerindeki boğumlardan çıkan ve büyümesi sınırlı olan yapılardır.
Gutasyon, bitkilerde su basıncının arttığı zamanlarda yapraklarda hidatod denilen özel yapılardan ksilem özsuyunun damlalar halinde dışarıya çıkması. Çiy ile karıştırılmamalıdır.
Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.
Floem veya soymuk borusu, fotosentez sırasında yapılan ve fotosentez olarak bilinen çözünür organik bileşikleri, özellikle şeker sakarozu (sükroz) bitkinin bölümlerine taşıyan vasküler bitkilerdeki canlı dokudur. Bu taşıma işlemine translokasyon denir. Ağaçlarda floem, kabuğun en iç tabakasıdır, dolayısıyla adı Eski Yunanca Grekçe: φλοιός kelimesinden türetilmiştir. (phloiós), "kabuk" anlamına gelir. Terim 1858'de Carl Nägeli tarafından tanıtıldı.
Sinir sistemi veya sinir ağı, canlıların içsel ve dışsal çevresini algılamasına yol açan, bilgi elde eden ve elde edilen bilgiyi işleyen, vücut içerisinde hücreler ağı sayesinde sinyallerin farklı bölgelere iletimini sağlayan, organların, kasların aktivitelerini düzenleyen bir organ sistemidir. Sinir sistemi iki bölümden oluşur: Merkezî sinir sistemi (MSS) ve çevresel sinir sistemi (ÇSS). MSS, beyin ve omurilikten oluşur. ÇSS, MSS'yi vücudun diğer tüm kısımları ile bağlayan uzun fiberlerden oluşur. ÇSS, motor nöronları, dolaylı istemli hareket, otonom sinir sistemi, sempatik sinir sistemi, parasempatik sinir sistemi, düzenli istemsiz işlevler ve enterik sinir sisteminden oluşur.
Taraklılar (Ctenophora), çoğu serbest olarak denizlerde yüzen, bazıları sesil (sabit) yaşayan, vücudu ışıldayan ve jelatinimsi yapıda olan canlılar şubesidir.
Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.
İnsan vücudu bir insanın tüm yapısıdır. Birlikte dokular ve ardından organları ve sonra organ sistemlerini oluşturan birçok farklı hücre türünden oluşur. Bunlar insan vücudunun homeostazisini ve canlılığını sağlar.
Hücre duvarı veya Hücre çeperi hücre zarının hemen dışındaki bazı hücre tiplerini çevreleyen yapısal bir tabakadır. Esnek ve sert olabilir. Hücreye hem yapısal destek hem de koruma sağlar ve aynı zamanda bir filtreleme mekanizması görevi görür. Hücre duvarları hayvanlarda yoktur, ancak algler, mantarlar ve bitkiler de dahil olmak üzere diğer ökaryotların çoğunda ve çoğu prokaryotta bulunur.
Sürekli doku, bölünme özelliği olmayan bitkisel dokudur. Sürekli doku hücrelerinin kofulları büyük, metabolizmaları yavaş,çekirdekleri küçüktür. Çeperleri kalın olup farklı dokularda kalınlıkları ve kimyasal yapıları farklıdır. Bazı hücrelerin çeperlerinde odun (lignin) ve mantar özü (suberin) gibi maddeler birikirek kalınlaşmalar görülür. Sürekli dokuda hücreler arası boşluklar bulunur. Hücreler canlı (epidermis) veya bazen ölü de olabilir.
Temel doku, bitki bünyesinin büyük bir kısmını kaplayan sürekli dokudur. Temel doku, hücre çeperlerinin özelliklerine göre üç gruba ayrılır.
Lignin, Lignen ya da Odunlaşma, bitkilerde, hücre çeperi içerisinde bulunan lignin, selülozla birlikte bitkinin odunsu yapısını ve dayanıklılığını sağlar. Kâğıt yapımında kullanılmaz fakat kâğıt üretiminin yan ürünüdür. 2. ve 3. sınıf kâğıtlarda bolca bulunur. Lignin zamanla bozunarak kağıdın ömrünü kısaltır.
Turpgiller (Brassicaceae) familyası tek yıllık, iki yıllık veya çok yıllık otsu bitkiler, yarı çalılar, çalılar veya nadiren küçük ağaçlardan oluşmuştur. Brassicaceae familyası istilacı bitkilerin önemli bir kısmını barındıran ve aynı zamanda kolza, beyaz hardal, kara hardal, kırmızı hardal, yağ şalgamı, kır lahanası turp, çin marulu, başlahana, kale (karalahana), brüksel lahanası, brokoli, çin brokolisi, karnabahar, yer lahanası, roka, tere, çoban çantası gibi ekonomik önemi olan birçok bitkiyi içermektedir. Brasicaceae familyası, dünyanın hemen her yerinde bulunabilmektedir. Ancak kuzey ılıman kuşak ve özellikle Akdeniz havzası, Orta ve Güneybatı Asya’da daha yoğun yayılış göstermektedir. Tropiklerde ve Güney yarımkürede tür sayısı azdır. Brassicaceae familyası Dünya’da 337 cins ve yaklaşık 3350 tür ile geniş yayılış gösterirken, Türkiye Florası içerisinde 98 cins, 605 tür ve 676 takson içeren 4. büyük familyadır.
Peridermis, çok yıllık odunsu bitkilerde kök ve gövdedeki enine kalınlaşma sonucu parçalanan epidermisin yerine ikincil bir koruyucu olarak geçen katmandır. Peridermis mantar kambiyumu ve mantar dokudan oluşur. Peridermis üzerinde lentisel (kovucuk) adı verilen açıklıklar bulunur. Bu yapılar gövde içinde bulunan canlı hücreler ile dış ortam arasında gaz alışverişini sağlar. Lentisellerden az miktarda oksijen gazı alınıp, karbondioksit gazı verilir, tersi yapılamaz.
Gövde, bir vasküler bitkinin iki ana yapısal ekseninden biridir, diğeri ise kök'tür. Yaprakları, çiçekleri ve meyveleri destekler, ksilem ve floemde kökler ve sürgünler arasında su ve çözünmüş maddeleri taşır, besin maddelerini depolar ve yeni canlı doku üretir. Gövde normalde düğümlere ve ara düğümlere ayrılır:
- Düğümler bir veya daha fazla yaprağın yanı sıra dallara dönüşebilen (yapraklar, kozalaklı koniler veya çiçeklenmeler olan tomurcukları tutar. Adventif kökler düğümlerden de üretilebilir.
- Düğümler arası, bir düğümü diğerinden ayırır.
Damar dokusu, damarlı bitkilerde bulunan birden fazla hücre tipinden oluşan karmaşık bir iletken dokudur. Damar dokusunun birincil bileşenleri ksilem ve floemdir. Bu iki doku, sıvı ve besinleri içinden taşır. Ayrıca, damar dokusu ile ilişkili iki de meristem vardır: vasküler kambiyum ve mantar kambiyum. Belirli bir bitki içindeki tüm damar dokuları, birlikte o bitkinin damar dokusu sistemini oluşturur.
Bitkilerin evrimi, yaklaşık 500 milyon yıllık bir süreçtir. Siyanobakteriler milyarlarca yıl boyunca, sualtındaki kolonilerinde kalarak, baskın fotosentetik yaşam formu oldu. 1,6 milyar yıldan fazla süre önce, ikinci bir fotosentetik organizmalar grubu belirdi: Algler. Algler ökaryottur; yani hücrelerinin içinde "organel" adı verilen özelleşmiş yapılar vardır. Kloroplast adı verilen organel, tüm alglerde ve kara bitkilerinde bulunur. Hücrede fotosentezin gerçekleştiği yer bu organeldir. Kara bitkilerinin ilk ataları, yaklaşık 500 milyon yıl önce Charophyceae adlı yeşil alglerden evrimleşmişlerdir.