İçeriğe atla

Kristal momentumu

Katı hal fiziğinde, kristal momentum veya kuasimomentum,[1] momentuma okşak, kristal örgüde elektronlarla bağlı yöneydir. Bu örgünün dalga yöneyleri ile tanımlanır:

(burada ufaltılmış Planck sabitidir).[2]:139 Kristal momentumun sıklıkla mekanik momentum gibi korunması onu fizikçiler ve malzeme bilimçileri için analitik araç gibi gerekli edir.

Örgü simetrisinin temelleri

Kristal yapının ve davranışın modellenmesinin genel yöntemi elektronlara değişmez sonsuz peryodik potansiyelden geçen kuantum mekaniksel parçacıklar olarak bakmaktır, öyle ki: burada keyfi örgü yöneyidir. Böyle modelin makul olduğunun nedenleri: a) örgü yapısını oluşturan iyonların kütlesi elektron kütlesinden genellikle on binlerce kez daha büyüktür, bu da onların sabit potansiyelli yapıya değişmesini sağlar; b) kristalin makroskobik boyutlarının tipik olarak tek bir örgü aralığından çok daha büyük olduklarına göre kenar etkileri ihmal edilebilir. Bu potansiyel enerji fonksiyonun sonucu, elektronun başlangıç yerini, meselenin hiçbir yönünü değişdirmeden herhangi bir örgü yöneyi ile değiştirmek mümkündür; böylece ayrık simetri tanımlanır. (Daha teknik dilde değildikde, basıt kinetik-artı-potansiyel formu varsayılmakla, sonsuz peryodik potansiyel, örgü ötelenmesi operatörünün Hamiltonyen ile değiştirimli olması anlamına gelir)[2]:134)

Bu koşullar, Bloch teoreminin anlamına gelir; o, denklemler terimleri ile aşağıdakını belirtir: , veya, kelimeler terimlerile, tek parçacık dalga fonksiyonu gibi modellenebilen örgü elektronu, kararlılık durumları çözümlerini peryodik fonksiyonla çarpılan düzlem dalga şeklinde bulur. Teorem, yukarıda dile getirilmiş, örgü simetrisi ötelenmesi operatörünün sistemin Hamiltonyeni ile değiştirimli olmasının doğru sonucudur.:261–266[3]

Bloch teoreminin dikkata değer unsurlardan biri, onun kararlı hal çözümlerinin dalğa yöneyi ile tanımlanabildildiklerini doğrudan göstermesidir; bu da bu kuantum sayısının hareket sabiti kaldığı anlamına gelir. Sonra kristal momentum geleneksel olarak bu dalga yöneyinin Planck sabiti ile çarpım gibi belirlenir:

Bu, adi momentuma verilebilecek tanımla aslında özdeş olmakla birlikte, mühüm kuramsal farklar var. Örneğin, momentum tamamiyle korunarken kristal momentum sadece örgü yöneyi boyunca korunur. Örneğin, elektron yalnız dalga yöneyi ile değil, herhangi diğer dalga yöneyile tanımlanabiler, öyle ki

burada keyfi ters örgü yöneyidir.[2]:218 Bu, örgü simetrisinin kesintisizden farklı olarak ayrık olduğu için onun ilişkin korunum yasası Noether teoremini kullanmakla elde edilebilmemezliğin sonucudur.

Fiziksel anlamı

Bloch durumunun evre kipilenimi, momentumu olan serbest parçacığdaki ile aynıdır, yani , örgü peryodikliği ile aynı olmayan durum peryodikliğini verir. Bu kipilenim kinetik enerjiye katkı getirir (oysa kipilenim serbest parçacığın kinetik enerjinin tamamiyle sorumlusudur). Bant yaklaşık olarak parabolik olan bölgelerde, kristal momentum, serbest parçacığa parabolanın eğriliğile ilişkin olan etkin kütleni atarsak, serbest parçacığın momentumuna eşittir.

Hıza ilişkinliği

Grup hızı ile evre hızının farklı olduklarının nedini olan dağılıma sahip dalga treni. Bu görüntü 1-boyutlu real dalgadır, ama elektron dalga trenleri 3-boyutlu karmaşık dalgalardır.

Kristal momentum, aşağıdaki formüle göre, fiziksel olarak ölçülebilir hız kavramına karşılık gelir[2]:141

Bu, dalganın grup hızı ile aynı formüldür. Özellikle, Heisenbergin belirsizlik ilkesine göre, kristaldaki elektronun kesin olarak tanımlanmış k ve kristalda kesin konumu aynı zamanda olabilmez. Oysa, o, k momentumu merkez (hafif belirsizlikle) olan ve belirli konumu merkez (hafif belirsizlikle) olan dalga trenini oluşturabiler. Dalga treninin merkez konumu dalga yayılırken değişir, kristal boyunca formülü yukarıda verilmiş v hızı ile hareket eder. Real kristalde, elektron bu şekilde - belirli bir doğrultuda belirli hız ile - yalnız kısa süre boyunca hareket eder, sonra ise kristaldeki kusuru ile çarpışıp başka, rastgele bir doğrultuda hareket eder. Elektron saçılması adlanan bu çarpışmaların sebebi genellikle kristallografik kusurlar, kristalın yüzeyi ve kristaldeki atomların rastgele ısıl titreşimleridir (fononlardır).[2]:216

Elektrik ve manyetik alanlara ilişkinlik

Kristal momentum, hareket denklemlerine (C.G.S. birimlerinde) uyduğu elektron dinamiğin yarıklassik modelinde yeni ufuklar açan rol oynayır:[2]:218

Burada kristal momentum ile asl momentumu arasındaki benzeyiş en güçlüdür, çünkü bu, boş uzaydaki elektronun herhangi bir kristal yapısı olmadıkda uyduğu denklemlerdir. Kristal momentum, bu tür hesaplamalarda parlama şansını da kazanır, çünkü, yukarıdaki denklemleri kullanarak bir elektronun hareket yörüngesini hesaplamak için, sadece dış alanlar dikkata alınmalıdır; asl momentuma dayanan hareket denklemler kümesinden hesaplama çalışmaları ise, hem her bir tek örgü iyonun bireysel Coulomb ve Lorentz kuvvetlerinin, hem de dış alanın dikkata alınmasını gerektirir.

Başvurular

  1. ^ Gurevich V.L.; Thellung A. (Ekim 1990). "Quasimomentum in the theory of elasticity and its conversion". Physical Review B. 42 (12). ss. 7345-7349. Bibcode:1990PhRvB..42.7345G. doi:10.1103/PhysRevB.42.7345. 
  2. ^ a b c d e f Neil Ashcroft; David Mermin (1976). Solid State Physics. Brooks/Cole Thomson Learning. ISBN 0-03-083993-9. 
  3. ^ J. J. Sakurai (1994). Modern Quantum Mechanics. Addison-Wesley. s. 139. ISBN 0-201-53929-2. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Klasik mekanikte momentum ya da devinirlik, bir nesnenin kütlesi ve hızının çarpımıdır; (p = mv). Hız gibi, momentum da vektörel bir niceliktir, yani büyüklüğünün yanı sıra bir yöne de sahiptir. Momentum korunumlu bir niceliktir ; yani bu, eğer kapalı bir sistem herhangi bir dış kuvvetin etkisi altında değilse, o kapalı sistemin toplam momentumunun değişemeyeceği anlamına gelir. Momentum benzer bir konu olan açısal momentum ile karışmasın diye, bazen çizgisel momentum olarak da anılır.

Schrödinger denklemi, bir kuantum sistemi hakkında bize her bilgiyi veren araç dalga fonksiyonu adında bir fonksiyondur. Dalga fonksiyonunun uzaya ve zamana bağlı değişimini gösteren denklemi ilk bulan Erwin Schrödinger’dir. Bu yüzden denklem Schrödinger denklemi adıyla anılır. 1900 yılında Max Planck'ın ortaya attığı "kuantum varsayımları"nın ardından, 1924'te ortaya atılan de Broglie varsayımı ve 1927'de ortaya atılan Heisenberg belirsizlik ilkesi bilim dünyasında yeni ufukların doğmasına sebep olmuştur. Bu gelişmeler Max Planck'ın kuantum varsayımları ve Schrödinger'in dalga mekaniği ile birleştirilerek kuantum mekaniğini ortaya çıkarmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Açısal momentum</span> Fiziksel nicelik

Açısal momentum, herhangi bir cismin dönüş hareketine devam etme isteğinin bir göstergesidir ve bu nicelik cismin kütlesine, şekline ve hızına bağlıdır. Açısal momentum bir vektör birimidir ve cismin belirli eksenler üzerinde sahip olduğu dönüş eylemsizliği ile dönüş hızını ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Tünel etkisi</span>

Serbest veya bağlı bir parçacığa enerjisinden büyük bir potansiyel engelinin uygulanması sonra engelin kaldırılması durumunda parçacığın sızabilme, diğer bir deyişle engelin içinden geçebilme olayıdır. Makro düzeyde bahsedilecek olunursa insanın duvarın içinden geçebilmesi durumu olarak tasvir edilebilir. Serbest parçacık için problemi tek boyutta ele alırsak, parçacığa etki eden potansiyel matematiksel olarak:

Potansiyel kuyusu, bir parçacığın bağlı olması durumunu modelleyen sistemdir. Tek boyutta uygulanan potansiyel,

<span class="mw-page-title-main">Dalga fonksiyonu</span>

Kuantum fiziğinde dalga fonksiyonu izole bir kuantum sistemindeki kuantum durumunu betimler. Dalga fonksiyonu karmaşık değerli bir olasılık genliğidir ve sistem üzerindeki olası ölçümlerin olasılıklarının bulunmasını sağlar. Dalga fonksiyonu için en sık kullanılan sembol Yunan psi harfidir ψ ve Ψ.

<span class="mw-page-title-main">Manyetizma</span> class of physical phenomena

Manyetizma, manyetik alan tarafından oluşturulan fiziksel bir olgudur. Elektrik akımı ya da temel bir parçacık herhangi bir manyetik alan yaratabilir. Bu manyetik alan aynı zamanda diğer akımları ve manyetik momentleri de etkiler. Manyetik alan her maddeyi belli bir ölçüde etkiler. Kalıcı mıknatıslar üzerindeki etkisi en çok bilinen bir durumdur. Kalıcı mıknatıslar ferromanyetizmadan dolayı kalıcı manyetik momente sahiptir. Ferromanyetizma kelimesinde yer alan “ferro” ön eki demir elementinin isminden türetilmiştir. Çünkü kalıcı mıknatıs ilk olarak “manyetit – Fe3O4” adı verilen demir elementinin doğal bir formu olarak gözlemlenmiştir. Çoğu madde kalıcı momente sahip değildir. Bazıları manyetik alan tarafından çekilirken (paramanyetizm); bazıları manyetik alan tarafından itilir (diyamanyetizm). Bazıları ise herhangi bir manyetik alana maruz kaldığında daha karmaşık durumlara sevk olur. Manyetik alan tarafından ihmal edilecek ölçüde etkilenen maddeler ise manyetik olmayan maddeler olarak bilinir. Bunlar bakır, alüminyum, gazlar ve plastiktir. Ayrıca, saf oksijen sıvı hale kadar soğutulduğunda manyetik özellikler gösterir.

Klein-Gordon Denklemi, Schrödinger denkleminin bağıl/göreli (relativistik) olan versiyonudur ve atomaltı fizikte kendi ekseni etrafında dönmeyen parçacıkları tanımlamada kullanılır. Oskar Klein ve Walter Gordon tarafından bulunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Kuantum mekaniği</span> atom altı seviyede çalışmalar yapan bilim dalı

Kuantum mekaniği veya kuantum fiziği, atom altı parçacıkları inceleyen bir temel fizik dalıdır. Nicem mekaniği veya dalga mekaniği adlarıyla da anılır. Kuantum mekaniği, moleküllerin, atomların ve bunları meydana getiren elektron, proton, nötron, kuark, gluon gibi parçacıkların özelliklerini açıklamaya çalışır. Çalışma alanı, parçacıkların birbirleriyle ve ışık, x ışını, gama ışını gibi elektromanyetik ışınımlarla olan etkileşimlerini de kapsar.

Bloch teorisi, ilk defa Felix Bloch tarafından önerilmiştir. Teoriye göre bir Bloch dalgası ya da durumu, periyodik potansiyel içerisinde bulunan bir parçacığa ait dalga fonksiyonudur. Teori böyle bir sisteme ait olan özvektörlerin bir düzlem dalga zarf fonksiyonuyla bir periyodik fonksiyonun çarpımından elde edilebileceğini söyler. Bloch fonksiyonu ifade edilen potansiyelle özdeş peryodikliğe sahiptir:

Compton dalgaboyu bir parçacığın kuantum mekaniği özelliğidir. Compton dalgaboyu Arthur Compton tarafından elektronların foton saçılması olayı izah edilirken gösterilmiştir. Bir parçacığın Compton dalga boyu; enerjisi parçacığın durgun kütle enerjisine eşit olan fotonun dalgaboyuna eşittir. Parçacığın Compton dalgaboyu ( λ) şuna eşittir:

Kuantum harmonik salınıcı, klasik harmonik salınıcın benzeşiğidir. Rastgele seçilmiş potansiyeli denge noktası civarında harmonik potansiyele yakınsanabildiğinden nicem mekanğindeki en önemli model sistemlerden biridir. Dahası, nicem mekaniğinde kesin analitik çözümü olan çok az sistemden biridir.

Foton polarizasyonu klasik polarize sinüsoidal düzlem elektromanyetik dalgasının kuantum mekaniksel açıklamasıdır. Bireysel foton özdurumları ya sağ ya da sol dairesel polarizasyona sahiptir. Süperpozisyon özdurumu içinde olan bir foton lineer, dairesel veya eliptik polarizasyona sahip olabilir.

Schrödinger gösterimleri, fizikte, kuantum mekaniğinin bir formülasyonudur. Öyle ki durum vektörleri zaman içinde değişir, ancak operatörler zamana göre sabit kalır. Bu Heisenberg gösteriminden ve etkileşim tasvirden farklıdır çünkü Heisenberg gösteriminde durum vektörleri zaman içinde durumlarını sabit tutarken gözlemlenebilir operatörler değişir ve etkileşim tasvirinde durum vektörleri ve gözlenebilir operatörlerin ikisi de zaman içinde değişir. Schrödinger ve Heisenberg gösterimleri aktif ve pasif dönüşümler gibi birbirleriyle ilişkilidir ve aynı ölçüm istatistiklerine sahiptirler.

Modern kuantum (nicem) mekaniğinden önce gelen eski kuantum (nicem) kuramı, 1900 ile 1925 yılları arasında elde edilen sonuçların birikimidir. Bu kuramın, klasik mekaniğin ilk doğrulamaları olduğunu günümüzde anladığımız bu kuram, ilk zamanlar tamamlanmış veya istikrarlı değildi. Bohr modeli çalışmaların odak noktasıydı. Eski kuantum döneminde, Arnold Sommerfield, uzay nicemlenimi olarak anılan açısal momentumun (devinimin) z-bileşkesinde nicemlenim yaparak önemli katkılarda bulunmuştur. Bu katkı, electron yörüngelerinin dairesel yerine eliptik olduğunu ortaya çıkarmıştır ve kuantum çakışıklık kavramını ortaya atmıştır. Bu kuram, electron dönüsü hariç Zeeman etkisini açıklamaktadır.

Dalga vektörü, fizikte dalgayı ifade etmemize yardımcı olan vektördür. Herhangi bir vektör gibi, yöne ve büyüklüğe sahiptir. Büyüklüğü dalga sayısı ve açısal dalga sayısıdır. Yönü ise genellikle dalga yayılımının yönüdür. İzafiyet kuramında, dalga vektörü, aynı zamanda dört vektör olarak tanımlanabilir.

Kuantum tüneli, parçacığın bariyer boyunca olan kuantum mekaniğini ifade eder. Bu, Güneş gibi yıldızlar dizisinde meydana gelen nükleer birleşmeler gibi birçok fiziksel olayda önemli bir rol oynar. Tünel diyotu, kuantum bilgisayarı ve taramalı tünelleme mikroskobu gibi modern araçlarda önemli uygulamaları vardır. Fiziksel olay olarak etkisi ve kabul görülürlüğü 20. yüzyılın başlarında ve ortalarına doğru geldiği tahmin ediliyor.

Matematiksel fizikte, hareket denklemi, fiziksel sistemin davranışını, sistem hareketinin zamanı ve fonksiyonu olarak tanımlar. Daha detaya girmek gerekirse; hareket denklemi, matematiksel fonksiyonların kümesini "devinimsel değişkenler" cinsinden izah eder. Normal olarak konumlar, koordinat ve zaman kullanılır ama diğer değişkenler de kullanılabilir: momentum bileşenleri ve zaman gibi. En genel seçim genelleştirilmiş koordinatlardır ve bu koordinatlar fiziksel sistemin karakteristiğinin herhangi bir uygun değişkeni olabilirler. Klasik mekanikte fonksiyonlar öklid uzayında tanımlanmıştır ama görelilikte öklid uzayı, eğilmiş uzay ile tanımlanmıştır. Eğer sistemin dinamiği biliniyor ise denklemler dinamiğin hareketini izah eden diferansiyel denklemlerin çözümleri olacaktır.

<span class="mw-page-title-main">Elektronik bant yapısı</span>

Katı hal fiziğinde, bir katının elektron kuşak yapısı ; katıdaki bir elektronun sahip olabileceği enerji aralıkları ya da sahip olamayacağı enerji aralıkları olarak tanımlanır. Enerji bant teorisi bu bant ve bant boşluklarını atom veya moleküllerin büyük periyodik kafeslerindeki bir elektron için, izinli kuantum mekaniksel dalga fonksiyonlarını inceleyerek çıkarır. Bant teorisi katıların birçok fiziksel özelliklerini; örneğin elektriksel direnç ve optik soğurum gibi, açıklamak için başarılı bir biçimde kullanılmaktadır ve katı hal cihazları anlamanın temelini oluşturmaktadır.

Breit denklemi, Gregory Breit tarafından 1929'da Dirac denklemine dayalı olarak türetilmiş kökler kuralının ilk kuralına göre iki ya da daha fazla kütleli spini -1/2 olan parçacıkların elektromanyetizma açısından etkileşimini tanımlayan rölativistik dalga denklemidir. Manyetik etkileşimlerin ve  kuralına göre gecikme etkisinin nedeni açıklar. Diğer kuantum elektrodinamik etkileri ihmal edildiğinde, bu denklemin deney ile iyi bir uyum içinde olduğu görülmüştür. Bu denklem başlangıçta Darwin Lagrangian tarafından türetildi ancak daha sonra Wheeler-Feynman emme teorisi ve en sonunda kuantum elektrodinamiği tarafından doğrulandı.