İçeriğe atla

Kretase-Paleojen yok oluşu

KambriyenOrdovisiyenSiluriyenDevoniyenKarboniferPermiyenTriyasJuraKretasePaleojenNeojen
Fanerozoyik boyunca deniz canlılarının nesil tükenme yoğunluğu
%
Milyon yıl önce
Kap
KambriyenOrdovisiyenSiluriyenDevoniyenKarboniferPermiyenTriyasJuraKretasePaleojenNeojen
Mavi grafik, herhangi bir zaman aralığında nesli tükenmekte olan deniz canlısı cinslerinin görünür yüzdesini gösterir (mutlak sayıyı değil). Tüm deniz canlısı türlerini değil, sadece hali hazırda fosilleşmiş olanları göstermektedir. Geleneksel "Beş Büyük" yok oluş ve daha yakın tarihte bilimsel açıdan tanınan Kapitaniyen yok oluşu, tıklanabilir bağlantılar şeklinde verilmiştir. Daha fazla ayrıntı için yok oluş sayfasına bakınız. (kaynak ve resim bilgisi)

Kretase-Tersiyer yok oluşu, K-T yok oluşu, Kretase-Paleojen yok oluşu veya K-Pg yok oluşu, günümüzden yaklaşık 66 milyon yıl önce yaşanan ve o zaman var olan birçok canlı türünü ortadan kaldıran, küresel bir yok oluş olayıdır. Bu yok oluş öyle olağanüstü boyutlardaydı ki, yerbilimsel devirlerden Mezozoyik zamanı bitmiş ve Senozoyik zamanı başlamıştır. Mezozoyik'in son dönemi Kretase, Senozoyik'in ilk dönemi Paleojen'dir.

Bir sanatçının, Dünya ile çarpışan birkaç kilometre ötedeki bir asteroidi betimlemesi. Böyle bir çarpışma, aynı anda patlayan birkaç milyon nükleer silaha eşdeğer bir gücü açığa çıkarabilir.

Yok olan türler

Bu yıkım sonucunda yeryüzünün 150 milyon yıldır en baskın canlıları olan kuş olmayan dinozorlar ve diğer birçok sürüngen (örn. teruzorlar, ihtiyozorlar, plesiyozorlar) grubu yeryüzünden bütünüyle silinmiştir. Ayrıca ilkel kuşların ve memelilerin birçoğu, ammonit ve belemnitlerinde dahil olduğu birçok omurgasız deniz canlısı ve birçok plankton türü de ortadan kalkanlar arasındadır. Kara bitkilerinin %35'i ve tüm canlı türlerinin %60 ila %80'i yok oluştan sağ çıkamamıştır. Çiçekli bitkiler, iki yaşamlılar, kertenkele, yılan, timsah gibi sürüngenler, kuşlar ve bazı küçük ilkel memeliler bu yıkımdan sağ çıkmayı başaranlar arasındadır.

Felaketin nedenleri

Yeryüzünde meydana gelmiş bu felaketin nasıl olduğu tam olarak bilinmemektedir. En bilindik teori dünyaya bir kuyruklu yıldız ya da göktaşı düştüğüdür. Bu teorinin en büyük delili yerbilimsel katmanlardaki aşırı iridyum miktarıdır. Dünyada iridyum çok nadir bulunduğu için iridyumun kaynağının uzay olduğu bilinir. Meksika, Yucatan Yarımadasındaki Chicxulub krateri iridyumu getiren gökcisminin izidir. Ancak bazı bilim çevreleri bir göktaşı çarpmasının gezegende böyle devasa bir yıkıma sebep olamayacağını düşünmektedir. Felaketle aynı zamanlarda Hindistan'da harekete geçen bir yanardağın atmosfere pompaladığı gazların bu yıkıma katkıda bulunduğunu düşünülmektedir.

Kaynakça

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dinozor</span> Mezozoik Çağa (kuşlar dahil) hâkim olan sauropsid omurgalılar kladı

Dinozor (Dinosauria), ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya çıkan ve yaşayan tek üyeleri kuşlar olan arkozor sürüngen grubu. Dinozor adı, Richard Owen tarafından Grekçe "korkunç" anlamına gelen deinos ve "kertenkele" anlamına gelen sauros sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşur. Dinozorlar, 243 ile 233 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde ortaya çıkmış ve 66 milyon yıl önce kuşlar dışındaki tüm türlerinin soyu tükenmiştir. Dinozorlar, sıcakkanlı ve soğukkanlı arası özellikler gösteren mezoterm canlılardı. Mezozoyik'te oldukça başarılı biçimde tüm kıtalara yayılan dinozorlar çok farklı nişleri doldurdu. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar yaklaşık olarak 1.000 kadar kuş olmayan dinozor türünün yaşadığı belgelendi. Bugün dinozorların evrimsel olarak devamı olan kuşların 11.000 kadar türü vardır ki bu, yaşayan memelilerin tür sayısının (~6000) yaklaşık iki katıdır. Dinozorların nasıl yaşadığı, ne kadar çeşitlendiği ve ekosistemdeki yerleri kadar kuş olmayan dinozorların nasıl yok olduğu da bilim camiasını uzun zamandır meşgul etmektedir. Kuş olmayan dinozorları yeryüzünden silen yok oluşun aşamalı mı, yoksa yerbilimsel olarak katastrofik (ani) mi olduğu tartışmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sürüngenler</span> Lepidosaurialar, kaplumbağalar ve arkozorları içeren hayvan sınıfı

Sürüngenler, omurgalıların soğukkanlı, yumurtlayarak çoğalan, büyük bir sınıftır. Basitçe yılanlar, kertenkeleler, kaplumbağalar, timsahlar ve tuataralardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Jura (dönem)</span> Mezozoyik Zamanın ikinci dönemi

Jura veya Jura dönemi, Mezozoyik Zaman'ın Triyas'tan sonra gelen, yani ikinci dönemidir. 200 milyon yıl öncesi ve 145 milyon yıl öncesi arasındadır. Jura, adını o döneme ait kireçtaşı tabakalarının ilk belirlendiği Avrupa Alplerindeki Jura Dağları'ndan almıştır. Jura döneminin başlangıcında, süper kıta Pangea iki kara kütlesine bölünmeye başlamıştı: kuzeyde Lavrasya ve güneyde Gondvana. Bu, daha fazla kıyı şeridi yarattı ve karasal iklimi kurudan nemliye kaydırdı; Triyas'ın kurak çöllerinin çoğunun yerini yemyeşil yağmur ormanları aldı.

Paleozoyik Zaman, Fanerozoyik Üst Zaman'ın üç jeolojik zamanından en eskisidir. Paleozoyik adı İngiliz jeolog Adam Sedgwick tarafından 1838'de Yunanca palaiós (παλαιός), "eski" ve zōḗ (ζωή), "yaşam" anlamına gelen sözcükleri birleştirilerek oluşturulmuştur.

Mezozoyik Zaman, Triyas, Jura ve Kretase Dönemi'ni kapsayan, günümüzden yaklaşık 252 milyon yıl öncesinden 66 milyon yıl öncesine kadarlık süreyi kapsayan, yerküre tarihindeki sondan bir önceki jeolojik zamandır. Dinozorlar gibi arkozor sürüngenlerinin baskınlığı; bol miktarda açık tohumlu bitki ve eğrelti otları; sıcak bir sera iklimi; ve Pangea'nın tektonik olarak parçalanması gibi olaylar ve koşullar, Mezozoyik Zaman'ı diğer jeolojik zamanlardan ayırır. Mezozoyik, Fanerozoyik'in ikinci zamanı olup karmaşık canlıların evrimleşmesinden sonra gelen üç zamanın ortasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kretase</span> 145 ile 66 milyon yıl önce arasını kapsayan, Mezozoyik Zamanın üçüncü ve son dönemi

Kretase veya Kretase dönemi, Mezozoyik Zaman'ın üç alt bölümünden sonuncusudur. Jura'dan sonra, Paleojen'den önce gelir. Günümüzden 145 milyon yıl önce başlayıp ~ 66 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Senozoyik</span> 66 milyon yıl öncesinden günümüze kadar süregelen Fanerozoyikin üçüncü zamanı

Senozoyik, yerküre tarihinin son 66 milyon yılını temsil eden şu anki jeolojik zamandır. Memelilerin, kuşların, kozalaklı ağaçların ve çiçekli bitkilerin baskınlığı, soğuyan, daha kuru bir iklim ve kıtaların günümüzdeki hâline gelmiş olması gibi özellikleri, Senozoyik Zaman'ı diğer jeolojik zamanlardan ayırır. Karmaşık canlıların evrimleşmesinden bu yana süregelen jeolojik zamanların sonuncusudur ve Senozoyik'ten önce Mezozoyik ve Paleozoyik olmak üzere iki jeolojik zaman vardır. Senozoyik Zaman, çoğu uzman tarafından bir asteroit veya başka bir gök cisminin Dünya'ya çarpmasıyla Chicxulub Krateri'nin oluşmasına sebep olduğu düşünülen bir olay ile; kuş harici dinozorlar da dahil birçok canlı türünün neslinin tükendiği Kretase-Paleojen yok oluşuyla başladı.

<span class="mw-page-title-main">Balkaş Gölü</span>

Balkaş Gölü Orta Asya'da bir göldür. Aral Gölü'nden sonra Orta Asya'nın en büyük ikinci gölüdür. 45°4′ Kuzey 76°2′ Doğu koordinatları üzerinde yer alır. Beslendiği başlıca kaynaklar İli Irmağı, Karatal Nehri, Lepsi Irmağı, Aksu Irmağı ve Ayagöz Nehri'dır. Toplam su havzası 413,000 km²dir. Kazakistan sınırları içerisinde bulunur, maksimum uzunluk 605 km, maksimum genişlik ise doğuda 74 km, batıda 19 km'dir. Yüzölçümü 16.996 km²dir. En derin noktası 25,6 metre iken ortalama derinlik 5,8 metredir. Toplam kıyılarının uzunluğu 2.385 km'dir. Denizden yüksekliği 341,4 metredir.

Evren ve dünyaya ait kronoloji (andizin) çalışmasıdır, çağlara ait tablolar için Çağ sayfasına bakılması gerekmektedir.

Oligosen, 33,9 milyon yıl öncesi ile 23,01 milyon yıl öncesi arası yaklaşık 10 milyon yıl süren, son Paleojen devresi. İklimdeki soğuma, deniz seviyesindeki düşme ve dolayısıyla kuraklık, dönemin belirgin özellikleridir.

Paleocoğrafya, geçmiş çağların coğrafyasını araştıran bilim dalı.

Katastrofizm veya kıyamet kuramı, paleontoloji'yi büyük oranda geliştiren Fransız anatomist Georges Cuvier (1769-1832) tarafından ileri sürülen ve katmanlar arasındaki her bir sınırın, zaman olarak, sel baskınları ve kuraklık gibi felaketlere karşılık geldiğini ve o dönemde yaşayan türlerin çoğunun ortadan kalkmış olduğunu savunan hipotezdir.

<span class="mw-page-title-main">Diatom</span> dünyanın okyanuslarında, su yollarında ve topraklarında bulunan mikroalg sınıfı

Diatom, ökaryotik su yosunlarının fitoplanktonları oluşturan temel gruplarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Permiyen-Triyas yok oluşu</span> kitlesel yok oluş

Permiyen-Triyas yok oluşu (P-Tr), 251,4 milyon yıl önce meydana gelen ve Paleozoyik ile Mezozoyik dönemlerin yanı sıra Permiyen ve Triyas jeolojik dönemleri arasındaki geçişi başlatan bir kitlesel yok oluştur. Bu yok oluş, tüm deniz türlerinin %96'sının ve karadaki omurgalı türlerinin ise %70'inin tükenmesine yol açan, dünyanın en şiddetli yok oluşu olarak bilinir. Bu yok oluş olayı, ayrıca şimdiye kadar böceklerde gözlemlenen tek kitlesel yok oluş olarak da bilinir. Bazı familyaların %57'si yok olurken tüm cinslerin %83'ünün nesli tükenmiştir. Bu yok oluşta biyoçeşitlilik büyük oranda tahrip olduğu için Dünya üzerindeki yaşamın kendini toparlaması diğer soy tükenmesi olaylarından daha uzun sürmüştür. Permiyen-Triyas yok oluşu, "tüm kitlesel yok oluşların anası" olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Üniformitaryanizm</span>

Tekdüzelik Doktrini veya Tekdüzen İlkesi olarak da bilinen Tekdüzencilik, günümüz bilimsel gözlemlerimizde işleyen aynı doğal yasaların ve süreçlerin geçmişte evrende her zaman işlediği ve her yerde uygulandığı varsayımıdır.Tekdüzelik veya değişmezlik ilkesi, deney ve gözleme dayalı bilim dallarının tamamında; nedensellik, sebep sonuç ilişkisi ve fizik kanunları gibi temel ilkelerin, zaman ve mekanla değişmediğini kabul eden, ancak kendisinin bilimsel metotlarla doğrulanması imkânı olmayan önermedir. Tek düzelik ve değişmezlik ilkesinin kendisinin bilimsel yöntemlerle doğrulanması mümkün olmasa da, tüm bilim dallarında vazgeçilmez bir ilk kabul, aksiyomdur.

Yok oluş Dünya'daki biyolojik çeşitlilikte yaygın ve hızlı bir azalmadır. Böyle bir olay, çok hücreli organizmaların çeşitliliği ve bolluğunda keskin bir değişiklik ile tanımlanır. Yok olma oranı türleşme hızıyla doğru orantılı bir şekilde ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Averostra</span> teropod kladı

Averostra, çoğu theropod dinozorun içinde bulunduğu, Ceratosauria ve Tetanurae'yi içeren bir teropod dinozor kladıdır. Her iki klad'da Kretase dönemine kadar hayatta kaldı. Kretase-Paleojen neslinin tükenmesi olayı meydana geldiğinde, ceratosaurianlar ve Tetanurae grubundan, tyrannosauroidler ve Maniraptoriformlar hala mevcuttu. Ancak yok oluştan sadece bir Maniraptoran alt grubu olan Aves, sağ çıktı ve özellikle Kretase Paleojen yok oluşu sonrası türleşerek günümüzedeki kuşları oluşturdu.

<span class="mw-page-title-main">Bitkilerin evrimi</span> bitkilerin kökeni ve tarihi

Bitkilerin evrimi, yaklaşık 500 milyon yıllık bir süreçtir. Siyanobakteriler milyarlarca yıl boyunca, sualtındaki kolonilerinde kalarak, baskın fotosentetik yaşam formu oldu. 1,6 milyar yıldan fazla süre önce, ikinci bir fotosentetik organizmalar grubu belirdi: Algler. Algler ökaryottur; yani hücrelerinin içinde "organel" adı verilen özelleşmiş yapılar vardır. Kloroplast adı verilen organel, tüm alglerde ve kara bitkilerinde bulunur. Hücrede fotosentezin gerçekleştiği yer bu organeldir. Kara bitkilerinin ilk ataları, yaklaşık 500 milyon yıl önce Charophyceae adlı yeşil alglerden evrimleşmişlerdir.

Geç Kretase, jeolojik zaman cetvelinde Kretase döneminin ayrıldığı iki zaman diliminden genç olandır. Tebeşir anlamına gelen Kretase adı bu dönemde yoğun olarak çökelmiş olan tebeşir kayasına atıfta bulunularak verilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Alvarez hipotezi</span>

Alvarez hipotezi, Kretase-Paleojen yok oluşu sırasında, kuş olmayan dinozorların ve diğer birçok canlının kitlesel yok oluşunun, Dünya üzerindeki büyük bir asteroidin çarpmasından kaynaklandığını öne sürüyor. 2013'ten önce, bu olayın genellikle yaklaşık 65 milyon yıl önce gerçekleştiği belirtildi, ancak Renne ve arkadaşları (2013) 66 milyon yıl olarak güncellenmiş bir değer verdi. Kanıtlar, asteroitin Meksika, Chicxulub'daki Yucatán Yarımadası'na düştüğünü gösteriyor. Hipotez, adını ilk kez 1980'de öneren bilim adamları Luis ve Walter Alvarez'den oluşan baba-oğul ekibinden almıştır. Kısa bir süre sonra ve bağımsız olarak, aynı şey Hollandalı paleontolog Jan Smit tarafından önerildi.