İçeriğe atla

Kraniyosinostoz

Kraniyosinostoz, kraniyosinostozis (craniosynostosis), kraniyofasiyal malformasyonların ve maksillofasiyal (çene ve yüz) sendromların önemli bir bölümünde etkileri görülebilen konjenital bir patolojidir.[1][2] Bu olgudaki temel bulgu kafatası eklemlerinin (kraniyal sutura) erken kapanmasıdır; etkilediği anatomik bölgelerde ortaya çıkan malformasyonlar, hangi suturaların ne düzeyde kapanmış olmasıyla orantılıdır. Malformasyonlar genellikle etkilenen eklemin dikey yönünde belirgindir.[3][4][5][6][7][8]

Sagital kraniyosinostoz (sagittal craniosynostosis), en sık görülen tiptir. Sutura sagittalis’in (iki parietal kemiğin orta çizgi üzerinde eklemleşmesi) erken kapanmasının sonucudur. Bu aksaklık, dar ve uzun bir kafatasının oluşmasıyla sonlanır (dolikosefali). Çoğu kez izole bir olgu olarak ortaya çıkar. Sutura sagittalis’in etkilendiği “scaphocephaly” olgusunda, yüz bölgesi malformasyonların çok hafif olduğu saptanır. Oysa, sutura metopica’nın (frontal kemiklerin buluşma çizgisi) erken kapanmasıyla ortaya çıkan “trigonocephaly” ya da “Kleeblattschadel (yonca yaprağı kafatası)” olgularında, yüz bulguları oldukça güçlüdür; bu gruptaki sendromlara “craniofacial dysostosis sendromları” nitelemesi yapılır.[3][6][9]

Koronal kraniyosinostoz (coronal craniosynostosis), sutura coronalis’in (frontal kemiğin parietal kemiklerle olan eklem çizgisi) erken kapanmasının sonucudur. Sagital kraniyosinostoz’dan sonra ikinci sıklıkta saptanır. İki taraflı (bilateral) olduğunda geniş-yayvan bir kafatası (brakisefali) ile sonlanır. Tek taraflı (unilateral) olgulardaki kafatası deformitesi diyagonaldir (plagiosefali).[3][6][9]

Nedenler

Kafatası eklemleri: (1) Metopik sutur (sutura metopica): Frontal kemik sağ-sol parçalarının orta çizgide birleşmesi; (2) Koronal sutur (sutura coronalis): Parietal ve Frotal kemiklerin birleşme çizgisi; (3) Sagital sutur (sutura sagittalis): Parietal kemiklerin orta çizgide buluşması; (4) Lambdoid sutur (sutura lambdoidea): Oksipital kemik ile Parietal kemiklerin eklemleşmesi; (5) Skuamöz sutur (sutura squamosa): Parietal kemik ile Temporal kemik eklemleşmesi.

Kraniyosinostozlar, primer ya da sekonder olarak ortaya çıkar. Primer tip kraniyosinostozlardaki prematüre eklem kaynaşmalarında gen mutasyonları ve sendromlar söz konusudur. Sekonder tipler ise, talassemi ve hipertiroidizm gibi bir hastalığa özgü bulgulardan ya da komplikasyonlarından biridir. Spontan olguların bir bölümünde, gebelik sorunlarının (özellikle teratojenler) etkileri saptanmıştır.[8][10][11]

Kraniyosinostoz patogenezi

Kraniyosinostozların oluşumunda 3 görüş öne sürülmektedir:[8][11][12]

(1) Virchow teorisi: Kraniyosinostozlar, kraniyofasiyal malformasyonlarda ortaya çıkan ilk patoloji olarak nitelendirilir. Kraniyosinostoz olgusundan öncelikle kafa tabanı kemikleri etkilenir.

(2) Moss teorisi: Kraniyosinostozlar, kafa tabanı kemiklerindeki malformasyonların sonrasında ortaya çıkan patolojilerdir.

(3) Mezenkimal blastema teorisi: Suturalardaki ve kafa tabanı kemiklerindeki malformasyonların birlikte ortaya çıkmasının sorumlusı “mezenkimal blastemada”ki bir defekttir.

İndüksiyon mekanizması kurallarına göre, kafatası kemikleri beyin dokusunun (özellikle dura mater) gelişmesinden etkilenerek gelişirler. Suturalardan biri erken kapandığında, beyin büyüdükçe, kafatası genişlemesinin normal suturalar yönünde gerçekleştiği izlenir; kraniyofasiyal anomalilerde saptanan kafatası malformasyonlarının çok büyük bölümünün temelinde bu mekanizma etkilidir.

Bulgular

Kraniyosinostozis içeren çoğu sendromda saptanan 5 temel bulgu izlenir:[1][3][4][5][6][8]

  1. Kraniyosinostozis (coronal-sagittal-lambdoid suturalar)
  2. Maksilla hipoplazisi (mikrognati)
  3. Aşırı sığ orbitalar
  4. Proptozis ve ekzoftalmi
  5. Hidrosefalus

Kraniyosinostozis olgularında kafa tabanı kemikleri sıkça etkilenir; hidrosefalusla birlikte olduğunda nörolojik bulguların daha da belirginleşir, Arnold–Chiari malformasyonu gelişebilir. Sendroma-özgü olmayan olguların çoğunda önemli klinik bir belirti olmayabilir:[1][3][4][5][6][7][13][14]

Tek taraflı (unilateral) sutura kapanmaları “plagiocephaly” olarak nitelendirilen malformasyona neden olur. Yüz orta bölümünün gelişmesi, kafatası ön bölgesinin gelişmesinden önemli derecede etkilenir; bu nedenle, iki taraflı (bilateral) kraniyosinostozda yüz orta bölüm malformasyonları çok güçlüdür (örneğin; Crouzon sendromu, Apert sendromu).

Kraniyosinostozlar, kromozom anomalilerinde ve maksillofasiyal sendromlarda görülen çene-yüz yarıklarının büyük bölümünün de temel nedenlerindendir; bunlardan en önemlisi Crouzon sendromu’dur. Crouzon sendromunda koronal suturalar ile birlikte sagittal-lambdoidal suturalar da kapanmıştır. Bu malformasyon, kafa tabanının gerektiğinden kısa oluşmasına yol açar. Bu sonuç, dışarıya yüz orta bölümünün hipoplazisi olarak yansır. Yüz orta bölümü çökmüştür; orbitalar sığdır ve gözler fırlaktır (eksorbitizm), hafif bir hipertelorizm ile yalancı bir altçene prognatisi saptanır. Arkaya itilmiş olan yumuşak damak oral ve faringeal boşlukların daralmasına neden olur (obstrüktif uyku apnesi nedeni).

Apert sendromunda (acrocephalosyndactyly) ise, kafatası kısa ve kule gibidir; geniş bir alın yapısı izlenir (turribrakisefali); koronal suturaların kapanmasına sagittal ve lambdoidal suturalar da eşlik edebilir. Kaşlar üzerinde transvers bir çıkıntı izlenir. Oksipital kemik düzdür. Hipertelorizm oldukça belirgin; eksorbitizm belli belirsizdir. Yüz orta bölümündeki hipoplazi “psödomandibular prognatizm” algısı yaratır. Çukur damak, dar damak ve yarık damak bulguları olabilir. El ve ayak malformasyonları (sindaktili) Apert sendromunun önemli bir parçasını oluşturur.

Pfeiffer sendromundaki maksillofasiyal bulgular, kraniyosinostozlarda saptanan bulgulardan oluşur. Orta yüz hipoplazisi ve turribrakisefalik yüz yapısı baskındır. Hipertelorizm ve eksorbitizm hafiftir. Parmak anomalileri dikkat çekicidir.

Saethre–Chotzen sendromu, koronal suturalraın sinoztozuyla birlikte akrosefalik bir nitelik taşır. Yüz orta bölüm hipoplazisi yoktur; ancak, yüz yapısı tümüyle asimetriktir. Düşük saç çizgisi, ptozis, yayvan burun ve yüz açılarında düzensizlik saptanır. Parmaklar kısadır, sindaktili vardır.

Carpenter sendromu’nda (acrocephalopolysyndactyly) koronal suturaların kaynaşması asimetrik olduğu için kranyumdaki malformasyon da asimetrik bir kule biçimindedir. Parmak anomalileri arasında polidaktili öne çıkar. Konjenital kalp defektleri olabilir.

Yonca yaprağı kafatası (kleeblattschädel): Kafatası üç lobludur. Bu anomalide temporoparietal, koronal, lambdoidal ve metopik suturaların değişen oranlarda katkıları vardır; en az 3 eklemin erken kapanmasının sonucudur (pansinostoz).  Hidrosefali, yüz orta bölüm hipoplazisi ve eksorbitizm saptanır.

Kraniyosinostoz içeren sendromlar

Kraniyosinostoz içeren sendromlara örnekler verilmektedir:

Aşırı Brakisefali bulgusu içerenler

Cebocephaly (burun yokluğu+hipotelorizm) bulgusu içeren sendrom

  • Psödotrisomi 13 sendromu

Aşırı Dolikosefali bulgusu içeren sendromlar

Hiperostozis (kalın-yoğun kafa kemikleri) bulgusu içeren sendromlar

Kraniyosinostoz (craniosynostosis) içeren sendrom örnekleri

Tedavi

Kraniyosinostoz olgularındaki olumsuzluklar, nörolojik bozukluklara yol açtığı kadar entelektüel nitelikleri de etkiler. Yüz bölgesi kemiklerinin de etkilenmesi obstrüktif uyku apnesi bulgularına neden olur. Bu tür olumsuzlukların önlenmesindeki tek çözüm cerrahi girişimlerdir. Kafatası boyutlarının normal sınırlara getirilmesinin yanı sıra dişhekimliğinin katkıları da gerekebilir.[14][15][15][16][17][18]

Kaynakça

  1. ^ a b c Kimonis V, Gold JA, Hoffman TL, et al.  Genetics of craniosynostosis. Seminars in Pediatric Neurology. 14(3): 150–61, 2007
  2. ^ Priolo M. Ectodermal dysplasias: An overview and update of clinical and molecular-functional mechanisms. American Journal of Medical Genetics, 149A:2003–2013, 2009
  3. ^ a b c d e Stricker M, Van der Meulen JC, Raphael B, Mazzola R. Craniofacial Malformations. Churchill Livingstone, Edinburgh, 1990
  4. ^ a b c Cohen MM Jr, Sven Kreiborg S. Perspectives on craniofacial syndromes, Acta Odontologica Scandinavica, 56(6):315-320, 1998
  5. ^ a b c Gorlin RJ, Cohen MM Jr, Hennekam RC. Syndromes of the Head and Neck. 4th ed., Oxford University Press, New York, 2001
  6. ^ a b c d e DeLuke DM, Haug RH. Syndromes of the Head and Neck. Elsevier, Philadelphia, 2014
  7. ^ a b Stevenson RE, Hall JG (editors). Human Malformations and Related Anomalies. 3rd edition. Oxford University Press, Oxford-New York, 2015
  8. ^ a b c d Yıldız ME. Kraniosinostozlu olgularda radyolojik değerlendirme. Türk Nöroşirurji Dergisi, 27(3):263-277, 2017
  9. ^ a b Cohen MM Jr. Malformations of the Craniofacial Region: Evolutionary, Embryonic, Genetic, and Clinical Perspectives. American Journal of Medical Genetics (Seminars in Medical Genetics), 115:245–268, 2002
  10. ^ Dixon MJ, Marazita ML, Beaty TH, Murray JC. Cleft lip and palate: Understanding genetic and environmental influences. Nature Reviews Genetics, 12:167-178, 2011
  11. ^ a b Trainor PA, Andrews BT. Facial dysostoses: Etiology, pathogenesis and management. American Journal of Medical Genetics Part C: Seminars in Medical Genetics, 163C(4):283-294, 2013
  12. ^ Mooney MP, Siegel MI. Understanding Craniofacial Anomalies: The Etiopathogenesis of Craniosynostoses and Facial Clefting. Wiley-Liss, New York, 2002
  13. ^ Ahmed MK, Ye X, Taub PJ. Review of the genetic basis of jaw malformations. Journal of Pediatric Genetics, 5(4):209-219, 2016
  14. ^ a b Wang JC, Nagy L, Demke JC. Syndromic Craniosynostosis. Facial Plastic Surgery Clinics of North America, 24(4):531-543, 2016
  15. ^ a b de Jong T, Bannink N, Bredero-Boelhouwer HH, et al. Long-term functional outcome in 167 patients with syndromic craniosynostosis; defining a syndrome-specific risk profile. Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery, 63(10): 1635-41, 2010
  16. ^ Passos-Bueno MR, Ornelas CC, Fanganiello RD. Syndromes of the first and second pharyngeal arches: A review. American Journal of Medical Genetics, 149A:1853–1859, 2009
  17. ^ Cohen MM, MacLean RE. Craniosynostosis: Diagnosis, Evaluation, and Management, 2nd edition, Oxford University Press, Oxford, 2000
  18. ^ Persing JA. MOC-PS(SM) CME article: Management Considerations in the Treatment of Craniosynostosis. Plastic and Reconstructive Surgery, 121(4 Suppl): 1–11, 2008

İlgili Araştırma Makaleleri

22q11.2 deletion sendromu, kromozom anomalisi kökenlidir; olguların bir bölümünün kalıtsal olduğu saptanmıştır. Çok sayıda fenotipi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kraniyofasiyal mikrosomi</span>

Kraniyofasiyal mikrosomi ya da Craniofacial microsomia; Hemifacial microsomia hemifasiyal mikrosomi); birinci ve ikinci brankiyal ark sendromu; oral-mandibular-auricular sendrom; lateral fasiyal displazi; otomandibular disostozis.

<span class="mw-page-title-main">Cleidocranial dysostosis</span>

Cleidocranial dysostosis, kemik malformasyonları içeren kalıtsal bir sendromdur; ebeveynlerden birinden otosomal dominant yolla gelir. Genetik incelemeler, kemik gelişimiyle ilgili RUNX2 genindeki bir sorunu göstermektedir. 3 tipi vardır; dişlerin etkilenmesi bunlardan yalnızca birinde saptanır. İskelet sistemi etkilenmesinin en tipik bulgusu köprücük kemiklerinde (klavikula;clavicula) görülür. Köprücük kemikleri ya hiç oluşmamıştır (agenezis) ya da gelişmesi yetersizdir (hipoplazi); bu nedenle, hastalar, omuzlarını orta çizgi üzerinde birleştirebilirler. Kafatasındaki bıngıldaklar ve pelvisteki simfizi uzun süre kapanamaz.

Kraniyoektodermal displazi (Cranioectodermal dysplasia), ektodermal displazi bulguları da içeren, otosomal resesif geçen kalıtsal bir sendromdur. 4 fenotipi vardır:

Gorlin-Cohen sendromu , ektodermal displazi bulgularını da içerebilen bir OPD sendromu tipidir. 2 fenotipi vardır:

  1. Frontometaphyseal dysplasia 1
  2. Frontometaphyseal dysplasia 2

Mikrognati (micrognathism), altçenenin yetersiz gelişmesi (hipoplazi) niteliğinde bir anomalidir; 1. ve 2. faringeal arklara (brankial yarık) özgü malformasyonların çoğu çene-yüz bölgesindeki mezenkimal dokunun embriyolojik dönemdeki yetersizliğine bağlanmaktadır. Altçene küçüktür ve geridedir; bu olgu, çevredeki kasların hareketlerini sınırlarken bu kaslardan yararlanan dokuların gelişmeleri de kısıtlanır. Kraniyofasiyal anomalileri içeren sendromlarda çok sık görülen bulgulardan biridir. Sendroma-özgü olmayan olguların varlığı da bilinmektedir; örneğin; altçenesi, kafa ile göğüs kafesi arasında sıkışmış olan bir fetüste çene kemiklerinin gelişimi olması gereken düzeye ulaşamamaktadır. Gebelik sorunları, gebelerin alkol kullanması, gestasyonel diabet (gebelik diabeti) gibi çevresel faktörler etkili olabilmektedir (Möbius sendromu). Olguların bir bömümü, gebelerdeki rubella (kızamıkçık) infeksiyonu komplikasyonudur. Yenidoğanların bir bölümünde görülebilen hafif mikrognatiler, altçene gelişiminin tamalanmasıyla silinebilir. Mikrognati'de altçene gövdesi kadar çene eklemini oluşturan yapıların hipoplazisi de önemlidir. Mikrognatilerin bir bölümü kulak sistemi, üstçene ve damak gelişiminin de aksadığı olgularla birlikte görülür.

Kraniyofasiyal malformasyonlar ya da kraniyofasiyal anomaliler, baş-boyun ve yüz bölgesinin oluşma ve gelişme aşamalarındaki aksamalar ya da sapmalar sonucu ortaya çıkan yapısal ve işlevsel bozukluklardır. Genetik bilimindeki önemli ataklar, tüm kalıtsal hastalıklarda olduğu gibi kraniyofasiyal malformasyonlarda da tanı ve tedavi konusunda önemli gelişmelere yol açmıştır. Ancak, ender görülen sendromların ve fenotiplerinin çokluğu, kimi sendromların birbirleriyle çakışmaları uzmanların çabalarını güçleştirmektedir.

Trigonosefali, metopik suturanın erken kapanmasına bağlı bir kraniyosinostozis türüdür. Sendroma-özgü ya da izole olgular biçiminde görülür. İzole olgularda, kraniyosinostozise neden olan faktörlerin etkisi görülür; metabolik ve ilaçlar başlıcalarıdır. İzole olguların bazılarının oluşumu, fetüsün kafasının doğum yolundan geçerken sıkışmasına ya da beyin ön bölümünün hipoplazisine bağlanmaktadır. Trigonosefalilerin bir bölümü gen mutasyonlarından kökenlidir; 9p22–24, 11q23, 22q11, FGFR1 mutasyonu belirlenen genlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Plagiosefali</span>

Plagiosefali (plagiocephaly), kafatası asimetrisiyle karakterize bir tablodur. Sagital kraniyosinostoz nedeniyle ortaya çıkan “sinostotik tip plagiosefali” olguları “gerçek plagiosefali” grubu olarak nitelendirilir; bu tür olgularda, orbitalar da asimetriktir.

<span class="mw-page-title-main">Makrosefali</span> Hastalık

Makrosefali , nitelemesi kafatasının aşırı büyüklüğünü tanımlar. Primer makrosefali olgularının büyük bölümü sendroma-özgü bir bulgu olarak ortaya çıkar; bazıları ise başka bir bulgu olmaksızın görülen “ailesel makrosefali”lerdir. Sekonder makrosefali olguları, bir hastalığın temel bulgusu ya da komplikasyonu olarak ortaya çıkarlar ; başka bir bölümü ise, kafatası suturaları kapanmadan önceki dönemlerde geçirilen infeksiyonlar, subdural ya da intraventriküler kanamalar gibi çevresel nedenlere bağlı olabilir. Makrosefali, hidrosefalisi olan çocuklardaki en tipik bulgulardan biridir. Primer ya da sekonder olgularda makrosefalinin neden olduğu nörolojik bulgular saptanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kraniyofasiyal yarıklar</span>

Kraniyofasiyal yarıklar, kraniyofasiyal malformasyonların en önemlilerinden biridir; baş-boyun ve yüz bölgesinin oluşma ve gelişme aşamalarındaki aksamalar ya da sapmalar sonucu ortaya çıkan yapısal ve işlevsel bozuklukların önemli bir bölümünü oluştururlar. Embriyolojik kökenlerine göre; nöral tüp kökenli anomaliler, 1. ve 2. farengeal ark kökenli malformasyonlar, ektodermal displaziler söz konusudur.

<span class="mw-page-title-main">Kraniyofrontonazal sendromu</span>

Kraniyofrontonazal sendrom (Craniofrontonasal dysplasia), X-kromozomu dominant (XLD) yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Bulgular, kız çocuklarında daha belirgindir; Özellikle kız çocuklarındaki bulgular çok çeşitli ve belirgindir; kızlarda kafa-yüz asimetrisi, kraniyosinostoz, tırnak ve saç malformasyonlar ile toraks anomalileri görülürken,erkeklerdeki en somut bulgu genel gelişme geriliği ve hipertelorizm'dir.

Frontonazal displazi, otosomal resesif yolla aktarılan, alın ve burun bölgelerinin malformasyonlarıyla karakterize kalıtsal bir sendromdur; ALX3 genindeki mutasyonun sonucudur. En önemli bulgu, frontal kemikte ve yüz kemik­lerinde orta çizgi yarıklarının bulunmasıdır ile bunun sonucunda ortaya çıkan nazofrontal ensefalosel’dir. Alın derisinde lipoma olabilir. Mikroftalmi saptanır, gözler birbirinden aşırı uzaktadır (hipertelorizm); ptozis, kapak bileşkelerinde anomaliler, katarakt ve epibulbar dermoidler belirlenir. Kulak kepçeleri aşağıdadır, işitme sorunları vardır. Burun kökü aşırı yayvandır; bu alanda saptanan malformasyonların en önemlisi yarıktır. Üstçenede, paranazal sinüslerde ve frontal sinüslerde hipoplazi izlenir. Kalpte Fallot tetralojisi saptanabilir. Pektoral kaslar hipoplazi ya da agenez olabilir. El parmakları kısa ve kıvrıktır. Beyinde Corpus callosum anomalileri saptanır, zeka geriliği vardır. Akromelik frontonazal disostoz fenotipindeki bulgular daha azdır.

<span class="mw-page-title-main">Apert sendromu</span>

Apert sendromu (acrocephalosyndactyly), otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. FGFR2 geni mutasyonuyla ortaya çıkan sendromlar kümesi üyelerinden biridir. FGFR2 geni, fibroblast growth factor reseptörüdür.

<span class="mw-page-title-main">Bohring-Opitz sendromu</span>

Bohring-Opitz sendromu, otosomal dominant yolla aktarılan, gelişme ve zeka geriliği bulgularının ön planda olduğu, hastaların çoğunun çocukluk yaşlarında kaybedildiği bir sendromdur. C sendromu'nun fenotipi olarak benimsenir.

<span class="mw-page-title-main">Kraniyofrontonazal sendrom</span>

Craniofrontonasal sendrom, X-kromozomu aracılığıyla dominant (XLD) olarak aktarılan kalıtsal bir sendromdur.

<span class="mw-page-title-main">Kleeblattschadel (yonca yaprağı kranyum)</span>

Kleeblattschadel, kafatasında çok sayıda eklemin erken kapanması (kraniyosinstoz) sonucunda ortaya çıkan konjenital bir malformasyondur. Büyük bölümünün nedeni bilinmemektedir; bir bölümü sendroma özgüdür.

<span class="mw-page-title-main">Asfiksiyan torasik displazi sendromu</span>

Asfiksiyan torasik displazi sendromu, otosomal resesif yolla aktarılan, 22 fenotipi olan kalıtsal bir sendromdur. İlk tanımlanan fenotip 1, Jeune sendromu olarak bilinmemektedir. Fenotiplerden ikisi Ellis-van Creveld sendromu kapsamındadır. Saldino-Noonan sendromu, Majewski sendromu, Mainzer-Saldino sendromu ve Beemer-Langer sendromu görece sık rastlanan fenotiplerdir.

<span class="mw-page-title-main">Saethre-Chotzen sendromu</span>

Saethre-Chotzen sendromu (acrocephalosyndactylia III), fiziksel gelişme geriliği, kraniyosinostoz nedenli kafatası anomalileri, asimetrik yüz, göz ve parmak malformasyonlarının saptandığı otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Kraniyosinostozun çok sayıda eklemi etkilediği olgularda “kafaiçi basıncı artışı sendromu (KİBAS)” gelişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Shprintzen-Goldberg sendromu</span>

Shprintzen-Goldberg sendromu , marfanoid yapı, kraniyosinostoz, kardiyovasküler ve nörolojik anomalilerle karakterize, otosomal dominant yolla aktarılan kalıtsal bir sendromdur. Marfanoid yapı, Marfan sendromundaki bulguların büyük bölümünün saptandığı, ancak Marfan sendromunudaki genetik altyapının bulunmadığı olgular için kullanılan nitelemedir; uzun kollar ve bacaklar, örümceksi parmaklar (araknodaktili), eklemlerde aşırı gevşeklik ve mitral kapak prolapsusu Marfan sendromunu andıran başlıca bulgulardır. Robbins Shprintzen-Goldberg sendromu’nun, Marfan sendromu ve Loeys-Dietz sendromu ile oldukça çok büyük benzerlikleri vardır.