İçeriğe atla

Kozmik çoğulculuk

Kozmik çoğulculuğun destekçilerinden Giordano Bruno'nun bilinen ilk tasvirlerinden biri Almanya'da 1715'te basılan ve kaybolduğu sanılan bir portreden yapıldığı düşünülen gravür.[1]

Kozmik çoğulculuk, Dünya'nın yanı sıra gezegenler, cüce gezegenler ya da doğal uydular gibi sayısız "dünya" üzerinde yaşam olduğuna dair inanış için kullanılan terimdir.

Kozmik çoğulculuk üzerine tartışmalar Dünya'nın sayısız gezegenden yalnızca biri olduğunu bilimsel olarak kanıtlayan Kopernik Devriminden çok önceleri, Anaksimandros (y. M.Ö. 610 - y. M.Ö. 546) zamanında metafiziksel argüman olarak başladı.[2] Farklı biçimler altında günümüze kadar da devam etti.

Antik Yunan dönemi tartışmalar

Antik Yunan'da tartışma daha çok felsefi temelliydi ve günümüzün kozmoloji kavramları ile örtüşmüyordu. Kozmik çoğulculuk, sonsuzluk ve üzerinde üzerinde sözde yaşam olan dünyaların çokluğu kavramlarının doğal bir sonucuydu ve farklı güneş sistemlerinin varlığından çok ya aynı anda varolan ya da zaman içinde kendini tekrarlayan paralel evrenler kavramına benzerlik gösteriyordu. Anaksimandros evrenin sonsuzluğu ve sonsuz sayıda evrenin varlığı görüşünü ileri sürdükten sonra Leukippos, Demokritos, Epikür ve Lukretius gibi Atomcular tarafından kozmik çoğulculuk güçlü bir şekilde savunuldu. Anaksarkhos, Büyük İskender'e sonsuz sayıda yaşam barındıran sonsuz sayıda dünya olduğunu söylediğinde Büyük İskender'in daha bir dünyaya bile hakim olamadığı için ağladığı söylenir.[3] Bunlar önde gelen düşünürler olsa da karşı görüşte olan Eflatun ve Aristo'nun etkisi daha büyük oldu. Eflatun ve Aristo Dünya'nın tek olduğunu ve dolayısıyla da başka bir dünyalar sistemi olmayacağını savundular.[4][5] Bu görüşün daha sonra Hristiyanlık görüşüyle de örtüşmesi sonucu kozmik çoğulculuk görüşü yaklaşık bin yıl kadar bir süre için etkin bir şekilde bastırıldı.[6]

Orta Çağ İslami düşüncesi

Çok sayıda Orta Çağ islam düşünürü kozmik çoğulculuk anlayışını destekledi. İmam Muhammed el-Bakır (676-733) "Allah belki yalnızca bu dünyayı yarattı ve belki de sizden başka insan yaratmadı. Vallahi de billahi de Allah binlerce dünya ve de binlerce insanoğlu yarattı." diye yazdı.[7]

Fahreddin er-Râzî (1149-1209) El Metâlib ül Âliyye adlı eserinde fizik kavramı ve fiziksel dünyadan bahsederken Dünya'nın evrenin merkezinde olduğunu ileri süren Aristocu ve İbn-i Sinacı görüşü reddeder ve karşı görüş olarak "bu dünyanın ötesinde, her biri daha büyük ve bu dünya üzerindeki gibi yaşam barındıran binlerce dünya olduğu" görüşünü savunur.[7] Bu teolojik argümanını desteklemek için Kur'an'ın ilk suresi Fatiha Suresinin "Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur." olan ikinci âyetindeki "âlemler" terimini vurgular.

Kur'an da iki âyet, Fatiha Suresi'nin ikinci âyeti ile Fussilet Suresi'nin dokuzuncu âyetinde Allah'ın çok sayıda dünyanın rabbi olduğunu söyler. Nahl Suresi'nin sekizinci âyeti "Ve daha sizlerin bilmediğiniz neleri yaratacaktır." der.[7] Ancak bazı âlimler âyetlerde bulunan bu ibarenin basitçe "tüm insanların rabbi" anlamına geldiğini savunmuşlardır.[8]

Skolastik düşünürler

Önce skolastikler tarafından tereddütle sonradan Kopernik'in takipçileri tarafından daha kesin bir şekilde Batlamyusçu-Aristocu sistemin yanlışlığı öne sürüldü ve komik çoğulculuk yeniden gündeme geldi. Teleskop Dünya dışında yaşamın mantıklı olabileceğini kanıtlar gibi göründü ve bunun Tanrı'nın yaratıcılığının sınırsız olduğunun bir ifadesi olduğu belirtilse de aynı zamanda güçlü teolojik karşı görüş sahipleri Dünya'nın kozmosun merkezinden ayrılmış olabileceği üzerine iddialarını kaydırsalar da Dünya'nın hâlâ Tanrı'nın yaratıcılığının tek odak noktası olduğu konusunda ısrarlarını sürdürdü. Johannes Kepler gibi düşünürler açıkça desteklediklerini belirtmeseler de kozmik çoğulculuğun olası olabileceğini kabul etmeye hazırdılar.

Rönesans

Giordano Bruno eserleri ile birden çok dünya fikrini ileri atarak bızulmamış, bölünemez Bir'in sonsuz olasılıklarını örneklerle kanıtlamaya çalıştı. Bruno, De l'infinito universo et mondi (1584) adlı eserinde Philotheo'nun ağzından "sayısız göksel cismin, yıldızların, gezegenlerin, güneşlerin ve dünyaların bizim tarafımızdan makul bir şekilde algılanabileceğini ve bunların içindekilerden sonsuz sayıda olanlarının da mantığımızla çıkarsanabileceği"ni iddia etti.[9]

Bunu öğretmesi Engizisyonun Bruno aleyhine yaptığı suçlamalardan biri oldu.[10]

Aydınlanma

Bilimsel devrim sırasında ve sonradan Aydınlanma Çağında kozmik çoğulculuk görüşü yaygınlaştı. Bernard Le Bovier de Fontenelle'in kozmik çoğulculuk üzerine yorumlarda bulunduğu ve yeni Kopernik kozmolojisini anlattığı 1686 yılına ait Entretiens sur la pluralité des mondes adlı kitabı o dönemin önemli eserlerindendir.[11] Kozmik çoğulculuk savunucuları arasında John Locke gibi düşünürler, William Herschel gibi gökbilimciler ve hatta aralarında John Adams ile Benjamin Franklin'in de bulunduğu siyasetçiler sayılabilir. Bilimsel kuşkuculuk ve ciddi çalışmaların uygulanması ile birlikte konu artık yalnızca felsefe ve teolojinin sınırlarından çıkarak daha çok astronomi ve biyoloji alanlarına taşındı.

Fransız gökbilimci Camille Flammarion, ondokuzuncu yüzyılın ikinci yarısında kozmik çoğulculuğun önde gelen savunucularından biriydi. İlk kitabı La pluralité des mondes habités (1862) büyük bir popüler başarı kazandı ve ilk yirmi yılında 33 baskı yaptı. Flammarion, dünyadışı varlıkların dünya üzerindeki canlıların basit bir varyasyonu olmadığını, tamamen uzaylı oldukları düşüncesini ilk olarak ileri sürenlerden birisidir.[12]

Günümüz düşüncesi

Ondokuzuncu yüzyılın sonları ile yirminci yüzyılda bilginin, çeşitlenmesi ve dünya dışı yaşam üzerine olan görüşlerin belirli cisimler ve gözlemler üzerine odaklanması ile birlikte "kozmik çoğulculuk" terimi artık kullanılmamaya başladı. Tarihsel tartışma yine de günümüzde paralelleriyle birlikte devam etmektedir; örneğin Carl Sagan ve Frank Drake "kozmik çoğulcu" olarak nitelendirilebilirken Nadir Dünya hipotezi savunucuları ise günümüzün kuşkucuları sayılabilir.

Modern dönemin İslami düşünürlerinden Abdullah Yusuf Ali, Şûrâ Suresinin yirmidokuzuncu âyetine "Göklerin ve yerin yaratılması ile, onlarda her canlıdan türetip-yayması O'nun (mucizevi) ayetlerindendir." dikkat çekerek diğer gezegenlerde yaşam olasılığını öne sürer. Âyette geçen dabbeh sözcüğü bir gezegen üzerinde yaşayan tüm canlıları tanımlar.[7] Herbert Eisenstein gibi diğer biliminsanları ise bu sözcüğün genel olarak tüm hayvanları kastettiğini savunur.[13]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Virgilio Salvestrini, Bibliografia di Giordano Bruno, Firenze, 1958
  2. ^ Simplikios, Commentary on Aristotle's Physics, 1121, 5–9 (İngilizce çevirisi: Simplicius, On Aristotle Physics 8.1-5, Çevirenler István Bodnár, Michael Chase ve Michael Share, New York, Bloomsbury, 2012, s. 22).
  3. ^ Plutarch. De tranquillitate animi. 
  4. ^ Michael J. Crowe (1999). The Extraterrestrial Life Debate, 1750–1900. Courier Dover Publications. ISBN 0-486-40675-X. 
  5. ^ "David Darling, "Pluralism (plurality of worlds)"". 18 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2023. 
  6. ^ Wiker, Benjamin D. (4 Kasım 2002). "Alien Ideas: Christianity and the Search for Extraterrestrial Life". Crisis Magazine. 10 Şubat 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  7. ^ a b c d David A. Weintraub (2014). "Islam," Religions and Extraterrestrial Life (pp 161-168). Springer International Publishing.
  8. ^ Reynolds, Gabriel Said "The Qur'an and the Bible: Text and commentary" Yale University Press, 2018, p. 30.
  9. ^ Hetherington, Norriss S., (Ed.) (April 2014) [1993]. Encyclopedia of Cosmology (Routledge Revivals): Historical, Philosophical, and Scientific Foundations of Modern Cosmology. Routledge. s. 419. ISBN 9781317677666. Erişim tarihi: 29 Mart 2015. 
  10. ^ Luigi Firpo, Il processo di Giordano Bruno, 1993.
  11. ^ Conversations on the Plurality of Worlds 20 Kasım 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.— Bernard Le Bovier de Fontenelle
  12. ^ Flammarion, (Nicolas) Camille (1842–1925) 31 Temmuz 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.— The Internet Encyclopedia of Science
  13. ^ Eisenstein, Herbert "Animal life; Encyclopedia of the Qur'an Vol I" Brill, 2001, p. 94.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kur'an</span> İslamın temel dinî metni

Kur'an veya yaygın kullanılan adıyla Kur'an-ı Kerim, Müslüman inancına göre, yaklaşık 23 yıllık bir süreçte ayetleri Allah tarafından Cebrâil adındaki melek aracılığıyla Muhammed'e parça parça vahiyler hâlinde indirilen bir kutsal kitaptır. İslam inancına göre Kur'an, Muhammed'in gerçek bir peygamber olduğunu kanıtlayan en önemli ve en büyük mucizedir. Müslümanlar, namaz başta olmak üzere belli başlı ibadetlerinde Kur'an'dan çeşitli bölümler okurlar.

19, 18'den sonra ve 20'den önce gelen sayı. Aynı zamanda bir asal sayı. Bazı kült, inanç veya dinlerde önemli sayılarak üzerine çalışmalar yapılmış, takvim veya sistem oluşturulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Fatıma</span> İslam peygamberi Muhammedin küçük kızı

Fatıma bint Muhammed, Fatımatü'z-zehra, İslam peygamberi Muhammed'in kızı, Ali bin Ebu Talib'in eşi.

<span class="mw-page-title-main">Nahl Suresi</span> Kuranın 16. suresi

Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Giordano Bruno</span> İtalyan hümanist, şair ve filozof (1548-1600)

Giordano Bruno, İtalyan filozof, rahip, gökbilimci ve okültist. Rönesans felsefesini biçimlendiren filozofların en önemlilerinden biridir ve şair yönüyle de edebiyata en yakın duranıdır. Ona doğacı coşkunluğun düşünürü de denilebilir. Aristotelesçi kapalı evren görüşünden ilk sıyrılanlar arasında yer alan İtalyan filozof, Kopernik'in tezini savundu. Evrenin sonsuz ve eş dağılımlı olduğunu ve evrende, dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyledi. Aykırı görüşler beslediği için 1600 yılında Roma Katolik Kilisesi'nin Engizisyon mahkemesinde yargılanıp sapkın ilan edildi ve Roma'da konuşamaması için yüzüne demir maske geçirilerek diri diri yakılarak idam edildi.

Büyük günah işleyenin durumu, İslam ilimlerinden biri olan kelâmın tartışmalı ve önemli konularından biridir. Kısacası büyük günah işlemiş bir kişinin dini anlamda durumu, yeri ve ahiretteki durumunu konu alır. Farklı itikadi mezhepler bu konuda farklı görüşlere sahiptir.

Mâtüridîlik, Matüridî'nin kurduğu, Hanefî Mezhebi'nin kurucusu İmam-ı A'zam'ın düşüncesini tâkip eden, akla önemli bir yer veren İslam dini itikad mezhebidir. Türkiye, Afganistan, Pakistan, Hindistan ve Orta Asya ülkelerinde yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Mesih</span> kurtarıcı olarak beklenen figür

İbrahimî dinlerde mesih, bir grup insanın kurtarıcısı veya özgürlüğe kavuşturucusudur. Geleneksel Yahudilikte maşiah, mesihçilik veya Mesih Çağı gibi kavramlar, kutsal mesh yağıyla meshedilmiş bir seçkine atıfta bulunan Tanah'la ortaya çıkmıştır.

Sâbiîlik veya Mandeizm/Mandaeizm (Mandaeans) (Arapça: الصابئة veya مندائية), Orta Doğu'da bir din. Araplarca Sabiiye olarak adlandırılan grup, kendilerine bilgili, gnostik anlamlarına gelen Manden, din adamlarına ise Nasura demektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Şura</span> "Danışma" kelimesinin Arapçası

Şura "danışma" için kullanılan Arapça bir kelimedir. Kuran, Müslümanları işlerini birbirleriyle istişare ederek karar vermeye teşvik eder. Şura ilkesi örneğin bir konsey veya referandum şeklini alabilir.

Kurban, İslami bir terim olarak Arapçadan Farsçaya, oradan da Türkçeye geçmiş bir sözcük olup her türlü adağa kurban dense de İslamda özellikle Kurban Bayramı'nda Allah adına kurban kesme ibadetini tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Sonsuz</span> matematik ve fizikte herhangi bir sonu olmayan şeyler ve sayılar

Sonsuz, eski Yunanca Lemniscate kelimesinden gelmektedir, çoğunlukla matematik ve fizikte herhangi bir sonu olmayan şeyleri ve sayıları tarif etmekte kullanılan soyut bir kavramdır.

<span class="mw-page-title-main">İslam'da kölelik</span>

İslam'da kölelik, tarih boyunca birbirinden farklı şekillerde ve görüşlerde ele alınmış bir konudur.

<span class="mw-page-title-main">İslam ve bilim</span> İslamın ve bilimin ilişkisi

İslam ve bilim, tarihte uzun bir dönem boyunca iç içe olmuşlardır. İslam'ın yoğun bir şekilde yayıldığı ve İslam devletlerinin yükselişte olduğu Orta Çağ'da, 8 ilâ 15. yüzyıllarda İslam topraklarında birçok bilim insanı yetişmiş, pek çok bilimsel faaliyetler yapılmış ve İslam dünyası bilim, teknoloji, kültür ve sanat gibi birçok alanda dünyanın diğer devletlerini ve bölgelerini geride bırakmıştır. Bu döneme de İslam'ın Altın Çağı denmektedir.

İrfâniye, İslam'da Allah'ı ilahi yaratıcı olarak tanımak ve bilmek demektir. Kavram İslami terminolojide mârifetullâh olarak da bilinirken İsevi terminolojideki karşılığı gnosistir.

Arş, Arapçada taht ve koltuk anlamlarına gelen bir kelimedir, Allah'ın tahtı veya daha ayrıntılı anlatımlarda taht odası; İbrahimî dinlerde gök katlarının üzerinde, tek Tanrı'nın dünyayı idare ettiği yerdir. Yahudilikte Araboth, İslam'da Arş olarak isimlendirilir. "Arş-ı Âlâ" Allah'ın tahtı anlamında özel isim olarak kullanılmaktadır.

Kur'an mucizeleri ya da orijinal adıyla Îcâzü'l-Kur'ân, İslam peygamberi Muhammed'in ümmi olduğu inancıyla birlikte, Kur'an'ın söz söyleme sanatı, gelecekten haber verme, yazılım zamanındaki bilimsel seviyenin çok ilerisinde bilimsel temellere dayalı alegorik anlatımlar ve ifadeler içerdiği inancıyla ileriki zamanlardaki gelişmelerin bu ifadeleri doğruladığı, dolayısıyla Kur'an'ın taklit edilemez ve insanüstü bir kaynaktan geldiğine verilen isimdir. İslam'a göre eski peygamberlere verilen mucize gösterme yetkisi Muhammed'e gelince, bu, mucize kitap şeklinde ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Kopernik günmerkezliliği</span> Güneş merkezli evren modeli

Kopernik günmerkezliliği, Nicolaus Copernicus tarafından geliştirilen ve 1543 yılında yayımlanan bir astronomik modeldir. Bu modele göre Güneş, evrenin merkezinde hareketsiz olarak konumlandırılmıştı ve her şeyin başlangıcı olarak kabul edilirdi. Modern astronomik ve bilimsel gelişmelerin başlangıç noktası olarak gösterilir. Dünya ve diğer gezegenler ise sabit Güneş etrafında, sabit hızla periyodik hareketler yapmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kurguda Dünya dışı varlıklar</span>

Dünya dışı varlıklar, modern bilimkurgunun ortak bir teması. Samsatlı Lukianos'un ikinci yüzyıl parodisi Gerçek Tarih adlı eseri gibi birçok eserde de konu olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Dünya dışı yaşamın ana hatları</span> dünya dışı yaşam hakkında genel bir bakış ve konu rehberi

Aşağıdaki ana hatlar, dünya dışı yaşam hakkında genel bir bakış ve konu rehberi olarak sunulmuştur: