İçeriğe atla

Kovuç

Kovuç – Türk, Yakut, Kırgız ve Altay şamanizminde Şeytan çıkarma, Cin kovma, Şeytan kovalama (egzorsizm) anlamlarına gelen bir sözcüktür.

Uygulama

Kötü ruhların uzaklaştırılması işlemidir. Batı Hristiyanlığında şeytan çıkarma işlemi işkence de dahil her tür yöntemi mübah kabul etmiştir ve Orta Çağ bu tip uygulamalara sahne olmuştur. Ancak şamanist gelenekte ise böylesi vakalar görülmez. Ruhları görüp insanlardan uzaklaştırabilen kişiler Kovuçu/Kuvuçu/Kuğuçu/Kuğunçu denir. Kötü ruhu bir kez yakalayan kişi Kovuçu olmaya hak kazanmış demektir.[1] Kovma işlemi için zaman zaman tütsüleme uygulaması yapılır.[2] Sözcük, "kovmak" fiili ile bağlantılıdır. Dedikodu yapmak, arkadan konuşmak anlamına gelen Kov/Koğu sözüyle de ilgilidir.

Şaman (bakşı, hoca vs.) tarafından cin çarpan adamın yüzüne soğuk su serpilşerek "kovuç, kovuç!" diye seslenilir. Üzerlik ve öd ağaçları yakılarak tütsü yapılır, bununla hasta ve bulunduğu oda tütsülenir. "Kovuz" sözcüğü de cin çarpmasına karşı yapılan efsun, üfürük, urasa gibi anlamlara gelir.

Kuğuçuların tedavi yöntemleri arasında kesin bir uygulama yoktur. Kırgızlara göre Kuğuçu'nun hastanın yanında bulunması yeterlidir. Mesela, onun orada bulunması Albastı'yı korkutup kaçırmaya ve kadının sağlıklı bir doğum yapması için yeterli olur.[3] Bazen herhangi bir nedenden dolayı gelemediği takdirde, onun giysisi veya hatta başlığının getirilmesi bile yeterli olabilmektedir. Kırgızlar göre bu insanlar hem Kara Albastı hem de Sarı Albastı'yı korkutmak gücüne sahiptirler.

Koğuçu

Koğuçu (Kovuçu/Kuvuçu/Kuğuçu/Kuğunçu), cinlerle uğraşan kişilere denir. Çoramun veya Şoramun olarak da ifade edilir. Cin çıkarıcı, cinci hoca demektir. Öte dünyaya ait varlıkların yarım, eksik, tek azalı olmaları nedeniyle onlarla uğraşan bu tür kişilerin de, zihnen ve/veya bedenen yarım oldukları veya ileride olabilecekleri inancı yaygındır. Bu anlayış çarpılmak, çarpık, çarpılmış gibi sözcüklerle ifade olunur. Bu varlıklarla uğraşmak tehlikelidir.

Dipnotlar

  1. ^ Türk Söylence Sözlüğü, Deniz Karakurt, Türkiye, 2011 (OTRS: CC BY-SA 3.0) 27 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  2. ^ "Divanü Lûgat-it-Türk de Şamanizme Ait Kelimeler, Abdülkadir İnan". 1 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ocak 2012. 
  3. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

Alazlama veya dağlama, Türk ve Altay halk kültüründe Ateş Tedavisi. Yalazlama olarak da bilinir.

Çoktanrıcılık ya da Politeizm, politeizm sözlük anlamıyla birden çok tanrıya inanmak, tapınmak manalarına gelmektedir. Sözcük, etimolojik açıdan, Yunanca πολύς poly (çok) ve θεοί theoiz (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Egzorsizm</span>

Egzorsizm, görünmeyen bir varlığın etkisi altına girdiği sanılan kimseyi çeşitli yöntemlerle bu etkiden kurtarmaya çalışmak olarak tanımlanır.

Yek, Türk ve Altay halk inancında İblis. Yeg veya Yiğ olarak da bilinir. İnsanoğlunu yoldan çıkaran ve kötülüğün simgesi olan varlık. Tanrı'ya isyan etmiştir. Kısa boylu ve güçlü bir varlıktır. Alemin karanlık güçlerini temsil eder. Yerin altında yaşar. Yaka adlı kötü ruh ile de bağlantılıdır. Çak denilen yine Şeytan anlamını içeren sözcük ile de ilişkili görünmektedir. ayrıca bu sözcükle bağlantılı hastalık adları vardır. Yiğ verem, Yiğnik ise dizanteri demektir. Bulgar kültüründe Yaga adlı bir cadı figürü vardır. 'Kötü ruh, şeytanın yarattığı hastalık, zarar verme' gibi anlamları da vardır. Başka sözlüklerde 'ig' ve 'iklig' biçiminde geçen ve hastalık anlamı da bulunur. Maniheizm'de yine şeytan anlamında kullanılmıştır.

Abası Yakut mitolojisinde, kötülükleri simgelediklerine inanılan ve korunmak için kendilerine kurbanlar sunulan, kötü ruhlara verilen ad.

Üzüt – Türk ve Altay halk inanışında can. Özüt veya Öz (Ös) de denir.

<span class="mw-page-title-main">Albastı</span>

Albastı - Türk ve Altay mitolojilerinde bir çeşit kötü ruh ve onun neden olduğu ruh çarpması. Albıs’ın neden olduğu ruh hastalığı.

Aza - Türk, Altay, Yakut, Çuvaş ve Moğol mitolojisinde kötü ruh. Asa şeklinde de söylenir. Moğollar Ada derler. Azalar biçiminde çoğul olarak kullanılır.

Bastı - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde kabus cini. Bastırık da denilir. İnsanların kâbus görmesi, halsizleşmesi, korkuyla uyanması, sonrasında nefesinin kesilmesi bu kötücül ruh ile bağlantılı görülür. Anadolu Türkçesinde "Bastırık" doğrudan doğruya kâbus demektir. Aynı zamanda hapishane veya hücre anlamlarına da gelir. Değişik şekillere girebilir. Kedi kılığına bürünmeyi çok sever. Kazakçada kâbus "Bastırılu" demektir. Bastıyla ilgili aşağıdaki varlık adları dikkate değerdir.

  1. Albastı: "Aleybanı, Alyabani." Uzun boylu, beyaz tenli ve çıplak olarak tasvir edilen şeytani dişi varlık. Albıs ile özdeştir.
  2. Kulbastı: "Kuleybanı, Gulyabani." Gündüzleri mezarda uyuyup geceleri kalktığına inanılır. Tüylü, çok büyük ve pis kokulu olarak betimlenir.
  3. Karabastı: Kâbus, kötü rüya. Kâbus cini olarak da bilinir. Geceleri insanların göğüslerine çökerek soluklarını keser.
  4. Sarıbastı: Sara hastalığı. Sarı giysili bir kadın şeklindedir.

Çor - Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe Cin demektir. Çer, Çur, Şor, Şar, Çora, Çura şeklinde de ifade edilir. Moğolcada Çotgor, Çutgur, Çutkur, Çetger, Çetker, Çidkür, Südkür, Sötkör olarak söylenir. Gözle görülemeyen, ateşten yaratılmış varlık.

Yel Ana - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde Rüzgâr Tanrıça. Cel Ana da denir. Macarlar Szélanya adı da verirler.

Arank - Türk ve Tatar mitolojisinde Su Cini. Arang (Arañ) veya Anank olarak da söylenir. “Aranklar” şeklinde çoğul olarak anılırlar. Sayıları çok fazladır. Suyun içinde olduğu kadar su dışında da yaşarlar ve her taraf onlarla doludur. Suların akışına hükmederler; sular onların müdahalesiyle hızlı veya yavaş akar. İyicil varlıklardır, nadiren kötü davranırlar. İnsanları korurlar. Bazı kutlu kişiler onları egemenlikleri altına alabilirler. Çölde susuz kalıp ölme noktasına gelen kişilere yardım ederler. “Eren” sözcüğü ile bağlantılı görünmektedir. Türk halk kültüründe çölde susuz yolculuk yapan veya suya ihtiyaç duymadan çölde yaşayan evliya kıssaları anlatılır. Suların akışına hükmederler. Yaran adı verilen bir türlerinin bulunduğu da söylenir veya bu kelime bazen eşanlamlı olarak da kullanılır.

Yelpin, Türk ve Altay halk inancında cin. Yelbin adı da verilir. Rüzgardan yaratılmış, görünmeyen soyut varlık.

Cılka Han - Türk, Yakut ve Altay mitolojisinde Çocuk Tanrısı. Çocuk doğduğunda kaderini belirler. Doğumu yapan kadını da korur. Çocuğu olamayan kadınlar tarafından ondan çocuk dilenir.

Diren - Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde Şeytan Piri. Tiren de denir. Şeytani İnsan. Kur'an’daki “Şeytan Evliyası” tabiri ile benzerlik gösterir. İnsanların her tür isteklerini yerine getiren kötücül ruhlara da bu ad verilir. Fakat bu ruhun karşısındaki insan o kadar kötüdür ki, onun tarafından kandırılır. İşte bu kişilere Diren denilir. Eren kavramının karşıtı olarak algılanır.

Karabasan – Türk halk kültüründe Kâbus ve buna neden olan varlık. Karabasma (Garabasma) da denir.

Kulbastı – Türk, Altay ve Kafkas mitolojilerinde kötü bir varlık ve onun neden olduğu ızdırap verici, korkunç görüntü, halüsinasyon.

Karamat - Türk, Çuvaş ve Anadolu halk kültüründe Kâbus Cini. Keremet veya Karımıt da denir. "Karav" olarak da bilinir. Kâbuslara neden olan ve bunun sonucunda hezeyan ve psikolojik bozukluklar ortaya çıkaran kötücül varlık.

Suğorun Han, Türk, Yakut ve Altay mitolojisinde Şaman Tanrısıdır. Suvorun Han da denir. Gelecekte kimlerin şaman/kam olacağını önceden bilir. İyi veya kötü değildir. Türk mitolojisinde nötür içeriğe sahip olan belki de tek varlıktır. Tanha Han Toyon ve Cılha Han Toyon ile birlikte şaman olacak kişiyi önceden tespit eder, şaman olarak büyümesine hükmeder. Kızdığı zaman dehşeti çok kötü olur. Bazı metinlerde Deniz Ruhu olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Skeva</span> Gezgin bir şeytan çıkarıcısı

Skeva, Elçilerin İşleri 19, 14'te aktarıldığına göre bir Yahudi başkâhini ya da gezgin bir şeytan çıkarıcısı.