İçeriğe atla

Korzo

Korzo sözcük olarak eski Yugoslavya ulus ve halklarının ortak bir geleneğidir. Her ne kadar genç erkeklerin ya da kızların kendilerine eş arama, tanışma ve flört etme gibi birtakım sosyal ilişkilerini temel alıyorsa da, aslında korzo değişik ulus ve halkları, çalışma yaşamları dışında da kaynaştırmaya yönelik hümanist bir gelenektir. Ancak uygulamada bunu görmek mümkün değildir. Kosova’da ve Makedonya’da çeşitli ulus ve halklara mensup insanların kentin en büyük ve tarihi caddesinde bir sıra halinde yürüyerek ortak bir sorunu tartışmaları beklenirken, uygulamada ise, insanlar kendi gruplarını oluşturmakta ve kendi dilleriyle, kendi ortak sorunlarını tartışmaktadırlar.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Şamanizm</span> ruhlarla iletişim kurabilmek için vecde amaçlı ritüel

Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.

Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Porto Riko</span> ABDnin Karayiplerdeki özerk bölgesi

Porto Riko ya da resmî adıyla Porto Riko Topluluğu, ABD'ye bağlı, içişlerinde bağımsız özerk bölgedir. Karayipler denizinin kuzeydoğusunda Dominik Cumhuriyeti'nin doğusundadır. Adı İspanyolcada zengin liman anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Orta Asya</span> Asyanın okyanuslardan uzak iç kesimi

Orta Asya, dar anlamıyla geçmişte Sovyetler Birliği'nin parçası olan beş ülkeyi tanımlar. Geniş anlamda ise Afganistan, Pakistan'ın kuzeyi, Çin'in batısı, Moğolistan ve Rusya'nın bir kısmı ile kuzeydoğu İran'ı içeren bölge ve bölgeyi tanımlamak için kullanılan coğrafi terim. Asya'nın dünya okyanuslarından uzak iç kesimini belirtmek için kullanılır, bölgenin bu denizlere kapalı oluşu başlıca ana özelliğidir. Orta Asya, aynı zamanda Türk halklarının anayurdudur.

Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Milliyetçilik</span> siyasi akım

Milliyetçilik ya da ulusçuluk, belirli bir milletin çıkarlarını, özellikle egemenliğini ve özyönetimini kazanmayı, daha sonra bunu ilelebet sürdürmeyi amaçlayan ideolojik fikir hareketi. Milliyetçilik, her ulusun kendisini dışarıdan gelecek olan müdahalelerden bağımsız olarak yönetmesi gerektiğini, ulusun bir yönetim için doğal ve ideal bir temel ve tek haklı politik güç kaynağı olduğunu savunmaktadır. Milliyetçilik, 19. yüzyıl başlarından itibaren Avrupa'da, 20. yüzyıldan itibaren ise tüm dünyada egemen politik düşünce tarzı haline gelmiştir. Bu dönemde dünya politik haritası milliyetçilik ilkelerine göre biçimlendirilmiştir. Günümüzde Anglosakson kültürüne bağlı toplumlarda ve Avrupa Birliği düşüncesini savunan çevrelerde olumsuz bir anlam yüklenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Tibet Budizmi</span> Budizmin Vajrayana kolundan Budist inanış

Tibet Budizmi. Tibet, Moğolistan ve Bhutan başlıca olmak üzere Nepal, Hindistan, Çin, Rusya ve bazı Orta Asya Türklerinde takip edilen Budizm koludur. Kimi yerlerde Lamacılık olarak da adlandırılmaktadır. Tibetçe Lama den doğan bu kelime, aynı zamanda bir unvan olarak da kullanılmaktadır. Budizmin Vajrayana koluna aittir.

<span class="mw-page-title-main">Han Çinlisi</span> Çin nüfusunun % 92sini ve dünya nüfusunun yaklaşık %19unu oluşturan etnik grup

Han Ulusu ya da Han Çinlisi Çin'de yaşayan en büyük etnik gruptur. Çin nüfusunun %92'sini ve dünya nüfusunun yaklaşık %19'unu oluştururlar. Türkçede Çinli kelimesi Han Ulusuna eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Keltler</span> antik hint-avrupa kabileler topluluğu

Keltler Tarih öncesi ve İlk Çağ döneminde Avrupa'da yaşayan ve günümüzde altı ulustan oluşan bir halktır. Dört bin yıl kadar önce Keltler, anavatanları olan Orta Avrupa'dan göç ederek özellikle Büyük Britanya Adaları'na, İspanya'ya ve Galya'ya yerleştiler.

<span class="mw-page-title-main">Şayenler</span>

Şayenler ya da Çeyenler, Büyük Düzlükler'de yaşamış Algonkin halklarından bir Kızılderili ulusudur. Ova Kızılderilileri kültür grubuna dahildirler. Cheyenne ulusu Sotaeo'o ve Tsitsistas adlarındaki iki kabilenin birleşmesinden oluşmuştur. Tsitsistas "Yürekli İnsanlar Gibi" anlamına gelirken; Sotaeo'o kelimesinin kesin bir tercümesi yoktur. Cheyenne ismi ise Siyu dili'nden gelir ve "Küçük Cree" anlamındadır.

Etnik grup veya etnisite, kendilerini diğer gruplardan ayıran ortak nitelikler temelinde birbirleriyle özdeşleşen bir grup insandır. Bu nitelikler, ikamet ettikleri alanda ortak gelenekler, soy, dil, tarih, toplum, kültür, ulus, din, fiziksel farklılıklar veya sosyal özellikleri içerebilir.

Ulus ya da Millet çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, tarih, ülkü, duygu, gelenek ve görenek birliği olan insanların oluşturduğu topluluk. Milleti etnik gruptan ayıran şey, daha politik olmasıdır. Etnik milliyetçiler milleti etnisite ile aynı anlamda kullanırlarken, sivil milliyetçiler ise milleti anayasal bir şekilde kullanırlar, kültürel milliyetçiler ise milletin tanımını gelenek ve görenekle belirlerler.

Ulus devlet, meşruiyetini bir ulusun belli bir coğrafi sınır içindeki egemenliğinden alan devlet şeklidir. Devlet politik ve jeopolitik bir varlık, ulus ise kültürel veya etnik bir varlıktır. Ulus devlet kavramı ise bu ikisini belli bir coğrafyada örtüştürür ve böylelikle kendisinden önce gelen devlet yapılarıyla büyük ölçüde farklılaşır.

<span class="mw-page-title-main">Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi</span> Ankaradaki bir müze

Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi; Gazi Üniversitesi Türk Halkbilimi Araştırma ve Uygulama Merkezi ve Ankara Kalkınma Ajansı'nın ortak katkılarıyla 15 Haziran 2013 tarihinde, Ankara'nın Altındağ ilçesinde açılmış olan bir müzedir. Müzenin denetimi, Etnografya Müzesi Müdürlüğünce yapılmaktadır.

Kendi kaderini tâyin hakkı, alışılmış anlamda ulusların kendi geleceklerini belirlemesi kavramıdır. Genel olarak, milletlerin kendi siyasal durumlarını, ekonomik, sosyal ve kültürel manada izleyecekleri yolu kendi istençleriyle belirlemeleri şeklinde tarif edilir. Buna göre; kendi geleceğini belirleme hakkı yalnızca ulusun kendisine aittir; kimse ulusun hayatına zorla müdahale etme, okullarını ve diğer kurumlarını yok etme, gelenek ve göreneklerine saldırma, dilini baskı altına alma ve özgürlüklerini kısıtlama hakkına sahip değildir. Kelime İngilizce Self determination kelimesinden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyan demokrasi</span>

Hristiyan demokrasi, merkez sağ bir ideolojidir. Bu ideoloji, ülke içinde "Hristiyanlık ilkelerinin" uygulamasına dayalıdır. Kamu içinde Hristiyan ahlakı, geleneği ve adetlerinin, modern ve demokratik bir biçimde uygulanmasını savunmaktadır. Hristiyan demokrasi ideolojisi, muhafazakârlık ve Katolik toplumsal öğretisinin etkisi altında, 19. yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkmıştır. Ekonomik olarak ise sosyal piyasa ekonomisini savunur. Latin Amerika'da bu sol ideolojiye dönüşmüşken, Avrupa'daki Hristiyan demokrat siyasi partiler genellikle muhafazakâr, liberal ve ılımlıdır.

Sol milliyetçilik, eşitliğe, halk egemenliğine ve self determinasyona dayalı bir milliyetçilik akımıdır. Kökleri Fransız Devrimi'ndeki jakobenizme dayanır. Sol milliyetçilik anti emperyalizmi benimser. Sol milliyetçilik, etnik milliyetçiliği ve faşizmi reddeder; buna rağmen sol milliyetçiliğin bazı minör formları tahammülsüzlük ve ırksal önyargıyı içerisinde barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Romantik milliyetçilik</span>

Romantik milliyetçilik, devletin siyasi meşruluğunu yönettiği milliyetçiliğin organik bir sonucu olarak türettiği milliyetçilik biçimidir. Bu, uygulamanın özel şekline bağlı olarak, kendi kültüründe doğanlara karşı ilkel anlamda ulus, dil, ırk, kültür, din ve gelenekleri içerir. Bu milliyetçilik biçimi, devletin üstten aşağıya doğru meşruiyetini değerlendiren, varlığını meşrulaştıran bir hükümdar ya da başka bir otoriteden gelen hanedan ya da emperyal hegemonya tepkisinde ortaya çıktı. Aşağı doğru yayılan bu güç nihayetinde bir tanrı ya da tanrıdan kaynaklanıyor olabilir.

Ganienkeh, Kuzey Ülkesinin uzak kuzeydoğu köşesinde, New York, Altona yakınlarında yaklaşık 600 dönümlük (2,4 km2) bir alanda bulunan bir Mohavk topluluğudur. 1970'lerin sonlarında Mohavk yerlilerinin işgali ile kurulan bir mikro ulustur. Yerli halkın, Amerika Birleşik Devletleri'nden eski topraklarını geri almada başarılı olduğu nadir bir durumdur. Egemenlik ve hükûmet ilişkileri ile ilgili sorunlar henüz çözüme kavuşturulmadı.

Yasal tarih veya hukuk tarihi, hukukun nasıl geliştiği ve neden değiştiğini inceler. Hukuk tarihi, medeniyetlerin gelişimi ile yakından bağlantılıdır ve sosyal tarihin daha geniş bağlamında işler. Bazı hukukçular ve hukuk süreci tarihçileri hukuk tarihini, kanunların evriminin kaydı ve çeşitli hukuki kavramların kökenlerini daha iyi anlatan bir bakış açısıyla bu kanunların nasıl geliştiğine dair bir teknik açıklama olarak görmüşlerdir; bazıları ise hukuk tarihini entelektüel tarihin bir dalı olarak görür. Yirminci yüzyıl tarihçileri hukuk tarihini, sosyal tarihçilerin düşüncesiyle paralel bir çizgide, daha bağlamsal bir tarzda ele aldı. Hukuk kurumlarına; karmaşık kurallar, oyuncular ve sembollerden oluşan sistemler olarak baktılar ve bunları toplumla, sivil toplumun belirli yönlerini değiştirmek, onları uyarlamak, direnmesini sağlamak veya teşvik etmek için etkileşime giren unsurlar olarak gördüler. Bu tür hukuk tarihçileri, sosyal bilimler araştırma yöntemleriyle vaka geçmişlerini analiz etme, istatistiksel yöntemler kullanma, davacılar, dilekçe sahipleri ve yasal süreçlerdeki diğer taraflar arasındaki sınıf ayrımlarını ayrımlarını analiz etme eğiliminde oldular. Vaka sonuçlarını, işlem maliyetlerini ve karara bağlanmış dava sayısı analiz ederek, hukuk ve toplumun sadece hukuk teorisi, içtihat hukuku ve medeni hukuk çalışmalarıyla yapılabilecek olandan daha karmaşık bir resmine yasal kurumların, uygulamaların, prosedürlerin ve özetlerin bir analiziyle ulaşır.