Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.
Şiir, sözcüklerin düz anlamlarına ek olmak üzere ya da bunların yerine başka anlamlar oluşturmak için dilin ses estetiği veya ses sembolizmi ve ölçü gibi estetik ve ritmik özelliklerini kullanan bir edebiyat türüdür. Müellif İsmail Durmuş İslam ansiklopedisinde “mübalağa sanatı”nın şiirin temel karakteristiği olduğu üzerinde durmaktadır.
Yapısalcılık, 1950'lerde dilbilimden doğmuş; sanat, antropoloji ve psikolojiyi de etkilemiş bir eleştirel analiz biçimidir. Yapısalcılığa göre, kültürel olaylar sözlü ve sözsüz işaret sistemlerinden oluşur. Bu tür sistemler bir "dil" içerir ve bu diller insan aklının ve davranışlarının belirleyici unsuru olma işlevini taşır.
Rap, "kafiyeli ve ritmik bir şekilde sokak dili konuşmayı" içerir ve müzikal benzeri tarzlarda yapılabilmektedir. Rap'in bileşenleri "içerik", "akış" ve "sunum"dan oluşmaktadır. Rap, spoken word'den farklıdır çünkü genellikle müzik eşliğinde icra edilir. Rap, hip hop müziğinin temel bileşenlerinden biridir ve özellikle bu türle ilişkilendirilir ancak rap'in kökenleri hip hop kültüründen öncesine dayanmaktadır. Modern rap'in en eski örnekleri, Batı Afrika griot geleneğine dayanmaktadır. Rap'in "Rhytm And Poem" veya "Rhytmic African Poetry" sözcüklerinin kısaltması olduğu görüşü yaygın olsa da aslında rap kelimesi, İngilizce sözlük anlamı olarak "ağır eleştiri" anlamına gelmektedir.
Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.
Homo erectus, en eski kalıntıları 2 milyon yıl öncesine tarihlendirilen, Pleistosen'de yaşamış soyu tükenmiş bir arkaik insan türüdür. Örnekleri Homo (insan) cinsinin ilk tanınabilen üyeleri arasındadır.
Yazı, belirli işaretler kullanılarak kişiler arasında görsel tabanlı iletişim kurulmasını sağlayan bir araçtır. Yazı sistemi, dilbilgisi ve anlambilimde olduğu gibi konuşma ile aynı yapılara dayanan, ancak her kültüre özgü yazım sistemine bağlı ek kısıtlamalara ve kurallara sahip bir teknoloji biçimidir. Yazma faaliyetinin sonucu çıkan ürün metin, bu metnin yorumlayıcısı veya gözlemleyicisi ise okur veya okuyucu olarak adlandırılır.
İşaret dilleri anlamı karşı tarafa iletmek için görsel kanalı kullanan dillere verilen addır. El işaretlerinin (manual) yanında el dışı işaretler (non-manual) ile ifade edilirler. İşaret dilleri kendilerine ait kelime dağarcığı ve dilbilgisel yapısı olan doğal dillerdir. Evrensel olmamakla beraber, işaret dilleri arasında çarpıcı benzerlikler de bulunur.
Barbar, medenileşmemiş veya ilkel olarak algılanan bir insandır. Tanımlama genellikle popüler stereotip dayalı bir genelleme olarak uygulanır; barbarlar, bazıları tarafından daha az uygar ya da düzenli olarak değerlendirilen herhangi bir ulusun üyesi olabilirler, fakat aynı zamanda kendi ulusunun içinde ve dışında belirli bir "ilkel" kültürel grubun ya da sosyal sınıfın bir parçası olabilirler. Deyimsel veya mecazi kullanımda, bir "barbar" aynı zamanda acımasız, savaşçı ve duyarsız bir kişiye bireysel bir referans olabilir.
İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.
Brahmi alfabesi, ünlüleri ünsüz sembollerle ilişkilendirmek için bir aksan işaretleri sistemi kullanan bir abugidadır. Yazı sistemi, Maurya döneminden erken Gupta dönemine kadar yalnızca nispeten küçük evrimsel değişiklikler geçirdi ve MS 4. yüzyılda bile okuma yazma bilen bir kişinin Maurya yazıtlarını hala okuyabildiği düşünülmektedir. Bundan bir süre sonra, orijinal Brahmi yazısını okuma yeteneği kayboldu. En eski ve en iyi bilinen Brahmi yazıtları, kuzey-orta Hindistan'daki Asoka'nın MÖ 250-232'ye tarihlenen kayaya oyulmuş fermanlarıdır. Brahmi'nin deşifresi, 19. yüzyılın başlarında, Hindistan'daki Doğu Hindistan Şirketi yönetimi sırasında, özellikle Kalküta'daki Bengal Asya Topluluğu'nda, Avrupa'nın akademik ilgisinin odak noktası haline geldi. Brahmi, Cemiyetin sekreteri James Prinsep tarafından 1830'larda Cemiyetin dergisinde yayınlanan bir dizi bilimsel makalede deşifre edildi. Buluşları, diğerleri arasında Christian Lassen, Edwin Norris, H. H. Wilson ve Alexander Cunningham'ın epigrafik çalışmalarına dayanıyordu.
Ses, canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir. Fiziksel boyutta ses, katı, sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.
Broca alanı veya Broca bölgesi insansı beynin ses üretimiyle bağlantılı işlevleri yürüten bir bölgesidir.
Ünlü, sesli veya vokal; ses yolu görece açık durumda iken, ses tellerinin titreşmesi ile bir engele takılmadan oluşan; hecenin en küçük birimini oluşturan konuşma sesi. Ünsüz veya sessiz karşıtıdır. Ünlülük kavramı harflerden ziyade "sesleri" tanımlar zira bir harf kimi sözcüklerde ünlü, kimi sözcüklerde ise ünsüz bir sesi simgeleyebilir.
Hezârfen ya da polimat, pek çok farklı disiplinde engin bilgiye sahip olan kişi. Özellikle antik dönemin bilim insanlarının çoğu, günümüz standartlarında hezârfen kabul edilir. Ancak bu günümüzde, tarihte olduğundan çok daha ulaşılması zor bir hedeftir, çünkü günümüz bilim dünyası eskisinden, eklenmiş bilgilerin sayısının yüksekliğinden dolayı, çok daha gelişmiştir ve o kadar bilgiye sahip olmak da dolayısıyla gerçekleştirmesi çok daha güç bir şeydir.
Dilin kökeni, dilin ortaya çıkışını ve evrimini araştıran dilbilim konusu.
Laili, Doğu Timor'un, Manatuto Belediyesi'ndeki, Laleia kasabası yakınlarında bulunan bir kireç taşı mağaradır. Laili'deki arkeolojik bulgular mağaranın günümüzden 44.600 yıl önce modern insanlar tarafından kullanıldığına dair kanıtlar sunar ve bu buluntular onu Wallacea'da bilinen en eski yerleşim yeri haline getirir.
Miyav, kedilerin çıkardığı sestir. Miyavlamanın farklı tonları vardır ve bazen kediler gevezelik eder, mırıldanır veya fısıldarlar. Yetişkin kediler nadiren birbirlerine miyavlarlar, insanlara miyavlayan yetişkin bir kedi muhtemelen insanların dikkatini çekmeye çalışıyordur.
Yalancı kökteşler, sahte kökteşler, sahte eş asıllılar veya sahte soydaşlar, benzer hatta aynı ses veya anlam taşıması sebebiyle eş asıllı gibi görünen ancak farklı kökenlere sahip sözcük çiftleridir. Bu çiftler ile aynı dil içinde, farklı dillerde, hatta aynı dil ailesi içerisinde dahi karşılaşılabilir. Örneğin, İngilizce 'dog' sözcüğü ve Mbabaram dilindeki 'dog' sözcüğü tamamen aynı anlama ve çok benzer söyleyişlere sahiptir ancak bu durum tamamen rastlantısaldır. Aynı şekilde, İngilizce 'too' ve İspanyolca 'too' benzer anlamlarını tamamen farklı Proto-Hint-Avrupa köklerinden almıştır ve aynı şey İngilizce 'has' ve İspanyolca 'haber' sözcükleri için de geçerlidir. Yalancı kökteşler, farklı anlamlara sahip benzer sesli sözcükler olan ancak aslında kökenbilimsel olarak ilişkili olabilen yalancı eşdeğer sözcüklerden farklıdır.
Diftong, kayan ünlü olarak da bilinir, iki bitişik ünlü sesin aynı hece içinde bir araya gelmesidir. Temelde diftong iki sesi ifade eden tek bir sesli harftir: Yani, dil veya diğer konuşma organları sesli harfin telaffuzu esnasında hareket eder.