İçeriğe atla

Konuşma gecikmesi

Konuşma gecikmesi ya da Einstein sendromu bir çocuğun konuşma becerisini yaşıtlarına göre geç kazanması durumudur.[1] Çoğunlukla erkeklerde görülme, ortalamanın altında sosyoekonomik durum ve ilgi sorunları bu olgunun ortak özellikleri arasındadır. Zaman zaman karıştırıldığı otizm hastalığından farklı olarak, çocuğa konuşma becerisinin kazandırılması için ek tedaviye gereksinim duyulmamakta ve olağan gelişim sürecinin tamamlanması beklenmetedir.

Kaynakça

  1. ^ "Late Language Emergence". American Speak-Language-Hearning Association (İngilizce). 2 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Zekâ geriliği</span> nörogelişimsel bozukluk

Zihin yetersizliği veya mental retardasyon, zihinsel işlev kapasitesi, normal kabul edilen sınırların anlamlı ölçüde altında olan ve uyumsal davranışlarda yetersizlikleri olan bireyleri tanımlamak için kullanılır. Zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinin, sinir hücrelerinin ve beyin ağında meydana gelen bir sapma veya zihinsel işlevlerde görev alan beyin bölgelerinde meydana gelebilecek bir zedelenme sonucu oluşan ve 18 yaşından önce gelişim dönemlerinde farklılık olarak kendisini gösteren Nörogelişimsel bir bozukluktur.

<span class="mw-page-title-main">Azerice</span> Azerbaycanın resmî dili olan Türk dili

Azerice, Azerbaycanca veya Azerbaycan Türkçesi, Türk dilleri dil ailesinin Oğuz grubu içerisinde yer alan ve bir Türk halkı olan Azerilerin ana dilini oluşturan dil. En çok konuşucusu İran Azerbaycanı'nda bulunan dil, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin resmî dilidir. Rusya'ya bağlı özerk bir cumhuriyet olan Dağıstan'ın ise resmî dilleri arasında yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Kazakça</span> Kazakistanın resmî dili olan Türk dili

Kazakça veya Kazak Türkçesi, Kıpçak öbeğine ait, Kazakistan'da konuşulan çağdaş Türk dillerinden biridir. Nogayca ve Kırgızcaya yakındır.

<span class="mw-page-title-main">İtalyanca</span> Roman dili

İtalyanca, çoğunluğu İtalya ve İsviçre'nin güneyindeki Ticino kantonunda yaşayan 61 milyon kişi tarafından konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup bir Latin dilidir. İtalyan asıllı göçmenlerce Amerika Birleşik Devletleri'nde, Arjantin'de, Brezilya'da, Kanada'da ve Avustralya'da da sıkça konuşulur.

<span class="mw-page-title-main">Doğal dil işleme</span> bilgisayar bilimi ve dil bilimi alanı

Doğal Dil İşleme, yaygın olarak NLP olarak bilinen yapay zekâ ve dilbilim alt kategorisidir. Türkçe, İngilizce, Almanca, Fransızca gibi doğal dillerin işlenmesi ve kullanılması amacı ile araştırma yapan bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">İbranice</span> Afro-Asyatik dil ailesinin Kenan koluna bağlı bir dil

İbranice (עִבְרִית‎,

<span class="mw-page-title-main">Sırpça</span> Sırbistanın resmi dili

Sırpça, Slav dillerinin güney grubuna ait, çoğunlukla Sırplar tarafından konuşulan dil. Hırvatça, Karadağca ve Boşnakçanın da dahil olduğu Sırp-Hırvat dili'nin standart bir formu olarak kabul edilmektedir. Sırpça, Sırbistan'ın ve Kosova'nın resmî dilidir. Ayrıca Bosna-Hersek'in 3 resmî dilinden biridir. Dil aynı zamanda Karadağ, Hırvatistan, Makedonya, Romanya, Slovakya ve Çekya'da azınlık dili olarak tanınmaktadır. Yaklaşık 10 milyon Sırp tarafından konuşulmaktadır. Dil, Türkçeden kelimeler almıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kürt dilleri</span> Hint-İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna giren dil

Kürt dilleri veya Kürtçe, Hint-Avrupa dil ailesine bağlı Hint-İran dillerinin Kuzeybatı İran koluna giren ve Türkiye'nin doğu ve güneydoğusu, Suriye'nin kuzeyi, Irak'ın kuzeyi ve kuzeydoğusu ile İran'ın batısında yaşayan Kürtler tarafından konuşulan bir dil koludur. Kürtçe Irak'ta, Irak'a bağlı Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde ve de facto özerk olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nde resmî dil statüsüne sahiptir. Kürt dillerinin yukarıda belirtilenler haricinde Ermenistan, Gürcistan, Türkmenistan, Lübnan, Afganistan, Rusya gibi ülkelerde az sayıda konuşanı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Japonca</span> Doğu Asya dili

Japonca, Japonlar tarafından konuşulan Japon dil ailesine bağlı bir dildir. Başta Japonya ve Japon diasporasındakiler olmak üzere yaklaşık 128 milyon kişi tarafından konuşulmaktadır. Japonya'da de facto millî dil olarak kabul edilip Palau'da tanınmış azınlık dilidir.

<span class="mw-page-title-main">İşaret dili</span> anlamı iletmek için el ile iletişimi ve beden dilini kullanan dil

İşaret dilleri anlamı karşı tarafa iletmek için görsel kanalı kullanan dillere verilen addır. El işaretlerinin (manual) yanında el dışı işaretler (non-manual) ile ifade edilirler. İşaret dilleri kendilerine ait kelime dağarcığı ve dilbilgisel yapısı olan doğal dillerdir. Evrensel olmamakla beraber, işaret dilleri arasında çarpıcı benzerlikler de bulunur.

Çocukluğun dezintegratif bozukluğu (ÇDB) ya da Heller sendromu, dezintegratif psikoz, üç yaşından sonra çocukların dil, sosyal işlev ve motor becerilerinin gelişiminde gecikmeler olarak görülen ve ender rastlanan bir durumdur. Araştırmacılar bu durumun nelerden kaynaklandığını henüz bulamamıştır.

Psikodilbilim veya ruhdilbilim, psikolojik süreçlerle dilsel etkenler arasındaki iletişimi çalışan disiplindir. Bu disiplin başat olarak dilin nasıl işlendiği, zihin ve beyinde nasıl temsillendiği ile ilgilenir; yani, insanların dili edinmesini, kullanmasını, anlamasını ve üretmesini sağlayan psikolojik ve nörobiyolojik faktörlerle...

<span class="mw-page-title-main">Şimdiki zaman</span> haber kipi

Şimdiki zaman, Türkçe dilbilgisinde şu an yaşanan veya süreklilik arzeden bir olayı veya durumu anlatan zaman yapısı. -yor ya da -mekte eki ile bir haber kipi olan şimdiki zaman kipi oluşturulur.

<span class="mw-page-title-main">Doğal dil</span> "biçimsel" veya "yerleşik" dillerin aksine, insanlar tarafından doğal olarak konuşulan dil

Dil bilimi, dil felsefesi ve nöropsikolojide, doğal dil veya tabii dil, kullanıcılar tarafından bilinçli bir plânlama olmaksızın tekrar edilerek evrilmiş dildir. Doğal dil, konuşma ve şarkı biçiminde ortaya çıkabilir. İnsanlar tarafından bilinçli olarak geliştirilen yapay ve biçimsel dillerden ayrılır.

Wernicke alanı, Wernike'nin konuşma alanı olarak da adlandırılır, serebral korteksin konuşmaya bağlı olan iki bölümünden biridir, diğeri Broca'nın alanıdır. Dilin üretiminde yer alan Broca'nın aksine, yazılı ve sözlü dilin anlaşılmasında rol oynar. Geleneksel olarak, sağ elini kullananların yaklaşık% 95'inde ve sol elini kullananların %60'ında sol yarıküre olan baskın serebral yarımkürede üstün temporal girusta yer alan Brodmann bölgesi 22'de bulunduğu düşünülmektedir.

Suskunluk veya mutizm, başkalarının konuşmalarını duyma yeteneğini korumaya veya sürdürmeye devam etmeye rağmen konuşmanın ortaya çıkmaması olarak tanımlanır. Mutizm tipik olarak, onları tanıyan başkalarının bakış açısından gözlemlenen konuşma eksikliğinden dolayı bir çocuğun veya bir yetişkinin konuşamaması olarak anlaşılır. Bu tür gözlemciler genellikle dilsiz bir kişinin aile üyelerini, bakıcılarını, öğretmenlerini ve doktorlar veya konuşma ve dil patologları gibi sağlık uzmanlarını içerir. Suskunluk, etiyolojiye (nedene) bağlı olarak kalıcı bir durum olmayabilir. Genel olarak, suskun olan biri birkaç farklı nedenden biri nedeniyle sessiz olabilir: organik, psikolojik, gelişimsel/nörolojik. Çocuklar için konuşma eksikliği gelişimsel, nörolojik, psikolojik veya fiziksel bir engel veya iletişim bozukluğuna bağlı olabilir. Önceleri konuşan ancak daha sonra konuşamayacak hale gelen yetişkinler için konuşma kaybı, yaralanma, hastalık, afazi olarak adlandırılan veya konuşma için gerekli beyin bölgelerini etkileyen ameliyattan kaynaklanıyor olabilir. Yetişkinlerde konuşma kaybı nadiren psikolojik nedenlerle ortaya çıkabilir.

Duygu düzenleme, bireyin hedeflerine ulaşması için duygusal tepkilerini kontrol edebilmesi, olası duygusal tepkilerini gözlemleyebilmesi, değerlendirebilmesi ve değiştirebilmesidir. Duygu düzenlemenin temel amacı duyguları değiştirmektir. Yani duygu düzenleme sürecinde insanlar, o anki yoğun duygusuyla spontane karar vermemek için epey bir çaba sarf ederler. Ancak duygu düzenlemenin otomatikleşen ve çaba gerektirmeyen şekilde olabileceğine ilişkin görüşler de vardır. Öte yandan duygu düzenleme becerisi, bir duyguyu değiştirmek veya kontrol etmekten çok daha karmaşık bir sürece sahiptir.

Dil gelişimi; ses, sembol ya da sözcüklerin o dile ait kural ve kullanımlar çerçevesinde gelişmesi süreci. Kültürel açıdan bakıldığında, çocukların genellikle 4-5 yaşına kadar olan dil gelişimi sürecinde seslerin nasıl sözcükler haline geldiğini ve bu oluşan sözcükleri kendi düşüncelerini ifade etmek için nasıl bir araya getirerek kullanabileceklerini öğrenebildikleri görülmektedir. Bu öğrenme sürecinde en çok kendi aile ortamları ve yaşadıkları sosyal çevrenin etkili olduğu bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Jean Berko Gleason</span>

Jean Berko Gleason Amerikalı bir psikodilbilimci ve Boston Üniversitesi Psikoloji ve Beyin Bilimleri Bölümü'nde emerita profesördür ve çocuklarda dil edinimi, afazi, dil gelişiminde cinsiyet farklılıkları ve ebeveyn-çocuk etkileşimlerinin anlaşılmasına temel katkılarda bulunmuştur.