Mitoloji, mit veya söylen bilimi belirli bir din veya kültürdeki insanlık ile evrenin yaratılış ve doğasını, geleneklere özgü inanç ve uygulamaların sebebini açıklamaya yönelik söylencelerin tümü. Mit (söylen) sözcüğü gerçekte doğru olmayan bir hikâye veya anlatı için tercih edilir ve çoğunlukla bir yanlışlık, doğru olmayan unsur vurgusu barındırır.
Bengi su, âb-ı hayat, hayat suyu, dirilik suyu, aynü'l-hayat, nehrü'l-hayât, âb-ı câvidânî, âb-ı zindegî, hayat kaynağı, hayat çeşmesi, bazen de Hızır ve İskender'e atfen âb-ı Hızır veya âb-ı İskender vb. çeşitli isimlerle anılan, birçok söylencede adı geçen, içen kişiye ölümsüzlük kazandırdığına inanılan efsanevî su. Farklı Türk dillerinde bengüsub, mengüsuv olarak da söylenir. Bengü/Bengi/Mengü/Mengi sözcüklerinin tamamı Türkçede sonsuz demektir. Âb-ı hayat, bütün dünya mitolojilerinde mevcut bir kavramdır. Efsanelerin dışında, âb-ı hayâta İslam kitabı Kur'ân'da Musa ve Hızır kıssası anlatılırken dolaylı olarak temas edilmiştir.
Simurg, Zümrüdüanka veya sadece Anka; kökeni Pers mitolojisi ve edebiyatına dayanan, efsanevi, iyicil bir kuştur. Sênmurw (Pehlevi) ve Sîna-Mrû (Pâzand) diğer isimlerindendir. Eski Mısır mitolojisindeki Feniks ve Türk mitolojisindeki Hüma veya Tuğrul gibi kuşlarla benzer özellikler taşır.
Umay, Türk mitolojisinde ve Tengrizimde doğurganlık tanrıçasıdır ve bu nedenle kadınlar, anneler ve çocuklar ile ilgilidir. Umay, diğer çeşitli dinlerinde bulunan toprak ana tanrıçalarına benzer.
Hıdır veya Hızır, Kur'an'da Allah'ın salih kulu, büyük hikmete veya mistik bilgiye sahip bir kimse olarak tarif edilen ancak adıyla anılmayan bir figürdür. Çeşitli söylencelerde o, İbrahim, İranlı mitolojik kral Feridun, Makedonyalı Büyük İskender veya Türk mitolojisinde olduğu gibi (hıdrellez) İlyas ile birlikte anılır. Ortak noktaları; ölmüş balığın dirilmesi, iki deniz veya nehrin birleştiği yer, gizli bilgiler (hikmet), ölümsüzlük sırrına ulaşmış karakterlerden oluşur.
Tuğrul (تغرل), Divânu Lügati't-Türk'te Togrıl olarak tanımlanan, Dumrul adı ile de bilinen, gündüz yırtıcı kuşları (Falconiformes) takımında yer alan atmacagiller (Accipitridae) familyasından bir kuş, çakırdoğan. Macar ve Türk mitolojisinde önemli bir yere sahiptir. Toğrul veya Doğrul olarak da söylenir.
Feniks, eski Mısır kökenli efsanevi ateş kuşunun Batı mitolojisindeki karşılığıdır.
Ak Ana - Türk, Tatar, Altay, Yakut, Çuvaş mitolojilerinde Deniz Tanrıçası. Değişik Türk dillerinde Ağ Ana, Ürüng Ene, Şura Ene olarak da bilinir. Moğollar ise Sagan Ece olarak anarlar.
Al Ana, Türk, Altay, Tatar, Yakut ve Moğol mitolojilerinde Kötülük Tanrıçasıdır. Hal Ana olarak da bilinir. Kızıl renkli giysileri olan, kızıl saçlı bir kadındır. Kötücül ruhlar olan Albıslar kendisine bağlıdır. Çirkin, saçları dağınık, gözleri kanlı, uzun tırnaklı, uzun boylu, çok kuvvetli olarak tanımlanır. Deveyle güreşebilecek kadar uzun olduğu söylenir. Bazen Albıs ile özdeş olarak düşünülür fakat aslında tüm Albısların başı ve yöneticisidir. Türk halk anlayışında de Al Ana karşılığında Al Ata şeklinde eril bir varlık bulunmaz. Fakat Moğollaradaki Gal Han kökensel benzerlik itibarıyla Ala Ana'nın yansıması olarak düşünülebilir.
Ayı Ana, Türk ve Altay mitolojisinde ayı tanrıça. Farklı Türk dillerinde Azı Ana olarak da söylenir. Moğollar Bavgay Ece derler. Bazı Türk boyları ayıdan türediklerine inanırlar. Finlerde ayı en kutsal hayvan olarak kabul edilir. Kahverengi ayı bu toplumda ayrı bir öneme sahiptir. Fin (Suomi) halkı Ural kökenli olup Türklere komşu bir kavimdir ve İskandinavya'ya göç ederek orada devlet kurmuşlardır. Ayı; gücü, toprağı, savaşçılığı büyüklüğü simgeler. Ayı tırnağının ve pençelerinin koruyuculuğuna inanılır. Modern ekonomi/borsa teorilerinde Ayı Eğilimi yukarıdan aşağıya doğru vurulan pençeyi, yani değeri düşen kıymetlerden kâr elde etmeyi anlatır ve bu benzetmenin yapılmış olması insanın ne kadar çağdaş olursa olsun daima içinde ilkel bir yön bulunduğunu açıkça ortaya koyar. Gerçi bu durumun doğrudan Türk söylenceleriyle bağlantılı olduğunu söylemek mümkün değildir fakat pek çok kültürün de ortak algılayışlarının olduğu muhakkaktır. Yani söylencelerin de kendine özgü yönleri olduğu kadar diğer toplumlarla benzer ve aynı zihinsel süreçlerle ortaya çıkmış olan taraflarını da göz ardı etmemek gerekir. . İnsanoğlunun korktuğu şeye saygı duymasının ve onu yok etmeye çalışmak yerine onunla özdeşleşerek onun gibi olmayı amaçlamasının en güzel örneği Ayı Ana ve Ay Ata kavramlarıdır.
Öksökö, Türk ve Altay mitolojisinde çift başlı kartal. Türklerde önemli bir mitolojik öğedir.
Gök-Kal - Türk ve Altay mitolojisinde bir doğa katmanı. Aynı zamanda eski Türk İnancı Tengricilik'te bir ruh kategorisidir. Kök-Kal veya Gök-Kalığ ya da Kovak-Kalığ olarak da söylenir. Karşıtı Yer Su'dur.
Deniz Han - Türk ve Altay mitolojisinde Deniz Kağanı. Tengiz Han olarak da söylenir. Moğollar ise Tengis Han şeklinde anarlar.
Züzülö – Türk ve Altay mitolojisinde adı geçen dev Kuş. Zuzulo olarak da söylenir. Türk söylencelerinde adı geçen devasa bir kuştur. Kanadını vurunca rüzgâr eser. Sümerlerde Zu adlı bir fırtına çıkaran kuş vardır. Sümer mitolojisinde aslında fırtına Tanrısı olan Zu yeraltında yaşar ve istediğinde kuş kılığına girerek kanadıyla fırtınalar çıkarır.
Kabulgan – Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde “Şekil Değiştirme” kavramı. Metamorfoz, transformasyon. Kubulgan veya Kabulgak da denir. Moğollar Hubılgan olarak söylerler. Don bürünmek veya donuna girmek şeklinde de ifade edilmiştir.
Ulukayın – Türk, Altay, Çuvaş, Yakut, Moğol ve Macar mitolojilerinde, halk inancında ve şamanizmde Yaşam Ağacı. Uluğkayın, Ulıkadhın, Olokaygın şeklinde de söylenir. Baykayın, Baykadhın, Paykaygın olarak da bilinir. Eşanlamlı olarak Bayterek veya Ulubuk da denir. Yerle göğü birbirine bağlayan yaşam ağacıdır. Yakutlarda Luk Mas denilir.
Etügen – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde Yeryüzü Tanrıçası. Ütügen veya İtügen olarak da söylenir.
Yelbis – Türk ve Altay mitolojisinde Dağ Kızları. Yelbiz de denir.
Ud Ana – Türk, Moğol ve Altay mitolojisinde İnek Tanrıça. Uy Ana veya Ut Ana da denir. Eşanlamlı olarak İnek Ana tabiri de kullanılır. Moğollar Üne (Üneğe) Ece derler. Sığırları korur. Gücü temsil eder. Bazı Türk boyları, soylarının inekten türediğine inanır. Örneğin Kırgızlar ilk analarının bir inek olduğuna ve bir mağarada yaşadığına inanırlar. Kahramanlarda bulunan boynuz kavramı boğadan esinlenmiştir. Bu boynuzlar gücü simgeler ve Ay’ı çağrıştırırlar. Gerçekten de boynuz unsuru pek çok diğer Tanrıçaya da geçmiştir. Mesela Umay Ana boynuzlu olarak betimlenir. Ayrıca kısır kadınlar kutsal mağaralardaki boynuzlara ip bağlayarak çocuk dilerler. Modern ekonomi/borsa teorilerinde Boğa Eğilimi aşağıdan yukarıya doğru vurulan boynuzu, yani değeri yükselen kıymetlerden kâr elde etmeyi anlatır, fakat benzetmenin yapılmış olması insanın ne kadar çağdaş olursa olsun daima içinde ilkel bir yön bulunduğunu açıkça ortaya koyar. Gerçi bu durumun doğrudan Türk söylenceleriyle bağlantılı olduğunu söylemek mümkün değildir fakat pek çok kültürün de ortak algılayaşlarının olduğu muhakkaktır. Yani söylencelerin de kendine özgü yönleri olduğu kadar diğer toplumlarla benzer ve aynı zihinsel süreçlerle ortaya çıkmış olan taraflarını da göz ardı etmemek gerekir.
Tazşa – Türk ve Altay mitolojisinde ve masallarında sık sık adı geçen kel kahraman. Taşşa veya Tazça olarak da söylenir. Bazen Kalca (Kalça) veya Kelçe (Kelce) şeklinde de geçer.