İçeriğe atla

Konotasyon

Konotasyon[1] veya konnotasyon,[2] bir sözcüğün birincil ve edebî anlamlarının yanı sıra insanda uyandırdığı duygu ve düşüncelerdir.[3] Genellikle olumsuz veya olumlu konotasyona sahip olmak şeklinde kullanılır. Örneğin Türkçede "şişko" sözcüğü olumsuz bir konotasyona sahip ve bazı durumlarda hakaret kabul edilebilirken aynı anlamdaki "kilolu" sözcüğü daha nötrdür. Benzer şekilde "tombul" sözcüğü de sevimlilik duygusu uyandırır ve daha olumlu bir konotasyona sahiptir.

Konotasyon kavramı sıklıkla denotasyon ile karşılaştırmalı olarak kullanılır. Denotasyon, bir sözcüğünbirincil anlamını temsil ederken konotasyon, bahsi geçen sözcüğün diğer karakteristikleri ile ilgili bilgi verir. Mesela anne sözcüğün asıl anlamı ve denotasyonu "çocuk sahibi kadın"dır. Aynı sözcüğün konotasyonları ise "sevgi" ve "koruma" gibi kavramlardır.[3]

Köken Bilimi

Konotasyon sözcüğü Latince Latinceconnotare (ilaveten işaretlemek) sözcüğünden gelir.[3]

Kaynakça

  1. ^ Seminer Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi, 1995. sf 110
  2. ^ Terim sorunları ve Terim Yapma Yolları Hamza Zülfikâr. Türk Dil Kurumu. 1991. sf 21
  3. ^ a b c "connotation." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.

Ayrıca bakınız

  • Hüsnütabir

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bulut</span> serbest bir hava kütlesinde toplanmış, gözle görülebilir su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından oluşan yapı

Bulut, serbest bir hava kütlesinde toplanmış, gözle görülebilir su damlacıkları, buz kristalleri veya her ikisinin karışımından oluşan yapıdır. Bulutlar yer seviyesinden yüksekte bulunur. Yer seviyesinde oluşan sığ bulut katmanları ise sis olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Anima mundi</span>

Anima mundi yani dünyanın ruhu, saf semavi ruh ki antik filozoflarca doğanın her yanına nüfuz ettiği öne sürülmüştür.

De facto veya defakto, "gerçekte", "uygulamada", "fiilen", "fiilî" ya da "pratikte" anlamında kullanılan Latince deyiş. "Kanuna göre" veya "hukuki olarak" anlamına gelen "de jure" ile karşıt olarak sıkça kullanılır. Yasal bir durum tartışılırken, "de jure" kavramı, konu hakkında kanunların ne söylediğini, "de facto" kavramı ise gerçek hayatta uygulamanın nasıl olduğunu belirtir. Bu uygulama, yasal olabilir ya da olmayabilir.

<span class="mw-page-title-main">Rota</span>

Rota, genellikle deniz ve hava taşıtları için kullanılan, taşıtın bir referans noktasına göre "izlemeye çalıştığı" düz hattı belirten bir kavram. Amerikan sistemini kullanan ülkelerde course, Britanya sistemini kullanan ülkelerde track olarak adlandırılır ve bu durum zaman zaman karışıklıklara yol açmaktadır. Uluslararası standardizasyonu sağlamak amacıyla ICAO da, track sözcüğünün kullanımını tavsiye etmektedir.

Cümle veya tümce; bir ifade, soru, ünlem veya emiri dile getiren; kendi başına anlamlı sözcükler dizisi. Çoğunlukla özne, tümleç ve yüklemden meydana gelir. Bazen yan cümleciklerle anlamı pekiştirilir veya genişletilir.

Psişik; telepati, geleceği görme gibi doğaüstü yeteneklere sahip kişi. Aynı zamanda "bunlarla ilgili" anlamında bir sıfattır. Yunanca "ruh" anlamına gelen "psişe" sözcüğünün sıfatıdır ve zamanla isim anlamında da kullanılmaya başlanmıştır. Metapsişik alanda "bedene bağlı ruha ilişkin" ya da "alışılmamış ruhsal fenomenlere ilişkin" anlamında kullanılır.

Eşitler arasında birinci, aynı rütbe, makam veya mevkiye sahip kimseler arasında en kıdemli olanı belirtmek amacıyla kullanılan bir terimdir. Latince aynı anlama gelen "primus inter pares" teriminden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Zenit</span>

Geniş anlamda, zenit, zirve veya başucu, belli bir yerin üzerindeki bir noktayı doğrudan belirtmektir. Bu tanımın aşırı geniş olması sebebiyle astronomi, jeofizik ve meteoroloji gibi bilim dallarında, bir noktanın zeniti, o noktada yerçekimi gücünün gösterdiği yönün tersi olan yerel dikey yöndür. Buradan hareketle zenit günlük kullanımda, "zirve", "doruk" gibi anlamlarda da kullanılır. Sözcüğün kökeni Latince cenit'dir ki terimin Batı dillerine temel geçiş noktası Arapça samt yani "(başın üstünden doğru) yol"dur.

Binyıl veya milenyum, bin yıla eşit zaman dilimidir. Milenyum sözcüğü Latince bin anlamına gelen mille ve yıl anlamına gelen annus kelimelerinin birleşmesinden meydana gelir. Terim daha çok takvim binyılları için kullanılır.

Eş anlamlı, anlamdaş, müteradif veya sinonim; yazılışları farklı olduğu hâlde anlamları aynı veya çok yakın olan sözcükler.

<span class="mw-page-title-main">Gurur</span>

Gurur, Türkçede iki farklı konotasyona sahip olan bir sözcüktür. Negatif konotasyon, en basit tanımıyla kibir ve kendini beğenme anlamlarına gelir. Pozitif konotasyonsa övünme ve övünç anlamına gelir.

Olumsuz cümle, olumsuzluk anlamı taşıyan cümledir. Olumsuzluk bazen "me" olumsuzluk ekiyle, bazen de diğer olumsuzluk sözcükleriyle sağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Ceset</span> Ölü bir insanın bedeni

Ceset veya naaş, ölü bir insanın bedeni. Aynı anlama gelen kadavra sözcüğü genelde tıbbî anlamda kullanılır. Cenaze töreni için hazırlanmış cesede cenaze denir.

<span class="mw-page-title-main">Üniforma</span> Bir grup insan tarafından giyilen benzer giysiler

Üniforma; meslekî, kurumsal ya da sanatsal nedenlerle giyilen tek tip kıyafet. Bazen forma olarak kısaltılır ve özellikle sporcu ve öğrenci üniformalarını tanımlamakta kullanılır.

Dayı, annenin erkek kardeşi. Anneden yaşça küçük veya büyük olabilir. Bir kişi herhangi bir dayısının yeğenidir. Dayı sözcüğü, aynı zamanda, bazı yörelerde bir kimsenin akrabalık bağı olmayan, kendisinden yaşça oldukça büyük erkeklere hitap ederken kullandığı bir hitap ve saygı sözüdür.

Yalancı eşdeğerler, farklı dillerde yazım veya söyleniş bakımından aynı olan ya da birbirine çok benzeyen; ancak anlamları tamamen veya kısmen farklı olan sözcüklerdir. Örneğin magazin sözcüğü Türkçede başlıca "sosyete haberleri" anlamında kullanılırken İngilizce magazine sözcüğü şarjör ve dergi anlamlarında kullanılır. Benzer şekilde İngilizce asparagus sözcüğü "kuşkonmaz" anlamına gelirken Türkçe asparagas sözcüğü "yalan, uydurma" anlamına gelir.

Bağlam, sözcüğü ile şunlardan biri kastedilmiş olabilir:

Bu sözcük, “Pazarda sıfır gibi bir araba buldum ve onu hemen aldım.” cümlesinde aracın hasarsızlığını, kullanışlılığını, yeniliğini bildiriyor. Yani olumlu anlamda kullanılmıştır. “Sorma, su içsem kilo alıyorum, bütün rejimleri denedim, netice sıfır.” cümlesinde ise “sıfır” sözcüğü “kötü, başarısız, verimsiz” anlamında kullanılmıştır. Yani olumsuz anlamda kullanılmıştır.

Takıntı derecesinde çalışan kişilere işkolik denmektedir. Terim genellikle kişinin işlerinden hoşlandığını ima ederken, bazen de kişi bu işleri yapmak zorunda olduğunu hissedebilir. Böyle bir durumun genel kabul görmüş tıbbi tanımı yoktur, stresin bazı formları, dürtü kontrol bozukluğu, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu ve obsesif kompulsif bozukluk gibi durumlar işle ilgili olabilir.

Denotasyon, Anlam biliminde kullanılan işaretleyen ve işaretlenen arasındaki ilişkiyi belirten çok anlamlı bir terimdir. Roland Barthes’e göre bir denotatif işaret, kendisinin “işaretlemenin ilk seviyesi” dediği bölümde yer alır. Bu yapıda konotasyon, denotatif işaretin işaretleyeninden elde edilen ilave bir işaret veya işaretleri ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Roze</span>

Roze veya blush, üzüm kabuğunun renginin bir kısmını içeren, ancak kırmızı şarap olarak nitelendirmek için yeterli renkte olmayan bir şarap türüdür. Roze şarabın sahip olduğu renk, kullanılan üzüm çeşitlerine ve şarap yapım tekniklerine bağlı olarak soluk bir "soğan kabuğu" turuncusundan canlı bir mora kadar değişebilir. Şarap genellikle Fransızca, Portekizce ve İngilizce konuşulan ülkelerde rose, İspanyolcada rosado veya İtalyancada rosato olarak bilinir. Roze şaraplar, çok çeşitli üzümlerden yapılmakla birlikte, dünyanın her yerinde bulunabilir.