İçeriğe atla

Koni Penetrasyon Deneyi

USGS tarafından kullanılan CPT kamyonu.

Koni Penetrasyon Deneyi (CPT) zeminin geoteknik mühendislik özelliklerini belirleme ve zemin stratigrafisini resmetmede kullanılan bir yöntemdir. İlk olarak 1950'li yıllarda yumuşak zeminleri araştırmak için Delft'te bulunan Zemin Mekaniği için Hollanda Laboratuvarında geliştirildi. Bu hikâyesinden dolayı Hollanda Koni Testi olarak da anılmaktadır. Günümüzde CPT en çok kullanılan ve tüm dünyaca kabul gören bir yöntemdir.

Tarihçe

Bir koni penetrasyon deneyinin sonucu: direnç ve sürtünme solda, sürtünme oranı (%) sağda.

CPT deneyi başlarda zeminin taşıma gücünü belirlemek için kullanılmıştır. Orijinal koni penetrometreler konik uçlu takımın toprağa itilmesiyle oluşan toplam penetrasyon direncinin basit mekanik ölçümüyle ilişkilidir. Ölçülen toplam direncin konik uç ve tij takımının sürtünmesiyle oluşan bileşenlerini ayırmak için farklı metotlar geliştirilmiştir. 1960'lı yıllarda sürtünmenin bu bileşenini ölçmek ve zeminin bağlama mukavemetini belirlemek için bir sürtünme manşonu eklendi.[1] Elektronik ölçümler 1948'de başladı ve 1970'lerin başlarına kadar gelişmeye devam etti.[2] Günümüzde çoğu modern elektronik CPT konisi boşluk suyu basıncı verilerini toplamak için bir filtre ile birlikte bir basınç dönüştürücüsü içermektedir.Filtre genellikle ya koni ucun üzerinde (U1 konumu), ya koni ucun arkasında (En yaygın U2 konumu) ya da sürtünme manşonunun arkasında (U3 konumu) bulunmaktadır. Boşluk suyu basıncı verileri stratigrafinin belirlenmesine ve bunun etkilerine bağlı olarak doğru uç sürtünme direnci değerinin temel nitelikte kullanılmasına yardımcı olur. Ayrıca piezometre (su basıncı ölçer) verilerini toplayan CPT deneyi CPTU olarak da anılır. CPT ve CPTU deney takımında koni genellikle ağırca dengelenmiş bir taşıt üzerine monte edilmiş hidrolik ayakların kullanılmasıyla ya da bir karşı güç olarak vidalı ankrajların kullanılmasıyla hareket ettirilir. CPT deneyinin Standart Penetrasyon Deneyi (SPT) üzerine bir üstünlüğü zemin parametreleri profilinin daha sürekli alınabilmesidir. Ayrıca 2 cm aralıkla CPTU verileri sürekli olarak kaydedilebilmektedir.

Ek Arazi Deneyi Değişkenleri

Yıllar içerisinde farklı CPT araçlarının gelişmesiyle birlikte mekanik ve elektronik konilerle ek yüzey bilgilerine ulaşmak mümkün olmuştur. CPT deneyi sırasında gelişmiş araçlardan biri olan jeofon kullanılarak sismik kesme dalgası ve sıkışma dalgası hızı elde edilebilir. Bu veri zemin sıvılaşması ve zayıf dayanımlı zemin dayanımı analizleri için zemin sütununa karşılık gelen makaslama modülü ve Poisson oranının belirlenmesine yardımcı olur. Mühendisler bu kesme dalgası hızı ve makaslama modülünü düşük dayanım ve titreşimli yükler altındaki zemin davranışını belirlemede kullanırlar. Lazer-uyarılmış floresan, X-Ray floresan,[3] zemin iletkenliği/direnci, pH, sıcaklık ve membran arayüz ölçüm ucu ve video kaydı için kameralar gibi ek araçlar CPT ölçüm ucuyla birlikte kullanılabilir.

Standartlar ve Kullanım

Geoteknik uygulamaları için CPT 1986'da ASTM Standard D 3441 tarafından standartlaştırılmıştır (ASTM, 2004). ISSMGE; CPT ve CPTU üzerine uluslararası standartları sağlamaktadır. Daha sonraları ASTM Standartları çeşitli çevresel saha karakterizasyonu ve yeraltı suyu izleme etkinlikleri için CPT'nin kullanımında söz sahibi olmuştur. Geoteknik saha araştırmaları için CPT yöntemi, en çok bir başka geoteknik saha araştırma yöntemi olan SPT ile karşılaştırılmaktadır. CPT deneyinin diğer yöntemlere göre doğruluğu daha yüksek, uygulanması daha hızlı, zemin profili vermesi daha sürekli ve maliyeti daha düşüktür. Bir başka önemli özelliği ise, CPT deneyi yapılırken sondaj tijleri doğrudan itilerek ilerleme yapılır ve sondaja gerek yoktur. Ayrıca istenirse CPT deneyinde örnek de alınabilir.[4]

Kaynakça

  1. ^ Begemann, H. K. S, 1965, "The Friction Jacket Cone as an Aid in Determining the Soil Profile"; Proceedings, 6th ICSMFE, Montreal, Quebec, Canada, Vol I, pp.17-20.
  2. ^ De Reister, J., 1971, "Electric Penetrometer for Site Investigations"; Journal of SMFE Division, ASCE, Vol. 97, SM-2, pp. 457-472.
  3. ^ "X-ray fluorescence". 21 Ağustos 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2012. 
  4. ^ "CPT Deneyi Nedir ve Nasıl Yapılır". 5 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Kasım 2012. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Geoteknik</span>

Geoteknik, bilimsel metotlar ve mühendislik prensipleri kullanılarak zemin tabakasının ve malzemelerin özelliklerinin elde edilmesi, tahmin edilmesi ve bu bilgilerin mühendislik problemlerinde kullanılması uygulamasıdır. Zeminin ve çeşitli zemin malzemelerinin davranışlarını tahmin etmeye çalışarak, zemini insanlar için yaşanabilir hale getirme bilimidir. İnşaat mühendisliği disiplini içinde yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Su bilimi</span> Yerkürenin altında, üzerinde ve yüzeyinde bulunan suları inceleyen bilim dalı

Su bilimi ya da hidroloji, suların yerküre üzerindeki dağılımını ve mekanik, fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini inceleyen disiplinler arası bir bilimdir.

<span class="mw-page-title-main">Kondansatör</span> Ani yük boşalması amacıyla kullanılan devre elemanı

Kondansatör ya da sığaç veya yoğunlaç, elektronların kutuplanıp elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluşturulan temel elektrik ve elektronik devre elemanı. Piyasada kapasite, kapasitör, sığaç gibi isimlerle anılan kondansatörler, 18. yüzyılda icat edilip geliştirilmeye başlanmış ve günümüzde teknolojinin ilerlemesinde büyük önemi olan elektrik-elektronik dallarının en vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Elektrik yükü depolama, reaktif güç kontrolü, bilgi kaybı engelleme, AC/DC arasında dönüşüm yapmada kullanılır ve tüm entegre elektronik devrelerin vazgeçilmez elemanıdır. Kondansatörlerin karakteristikleri olarak;

Fizikte, kütle, Newton'un ikinci yasasından yararlanılarak tanımlandığında cismin herhangi bir kuvvet tarafından ivmelenmeye karşı gösterdiği dirençtir. Doğal olarak kütlesi olan bir cisim eylemsizliğe sahiptir. Kütleçekim kuramına göre, kütle kütleçekim etkileşmesinin büyüklüğünü de belirleyen bir çarpandır (parametredir) ve eşdeğerlik ilkesinden yola çıkılarak bir cismin kütlesi kütleçekimden elde edilebilir. Ama kütle ve ağırlık birbirinden farklı kavramlardır. Ağırlık cismin hangi cisim tarafından kütleçekime maruz kaldığına göre ve konumuna göre değişebilir.

<span class="mw-page-title-main">Zeytinyağı</span> bitkisel sıvı yağ

Zeytinyağı, zeytin ağacının meyvesinden elde edilen yeşilimsi-sarımtırak renkte sıvı bir yağdır.

<span class="mw-page-title-main">Sondaj</span>

Sondaj Dünya'da bir delik, tünel veya kuyu açmak için delme işlemidir. Kayaları parçalamak ya da delikte kesikler açmak gibi prensiplerle yürütülen işlemlerdir.

<span class="mw-page-title-main">İçten yanmalı motor</span> yakıtın yanma odasında oksitleyici ile yandığı motor

İçten yanmalı motorlar, yakıt'ın motor içinde yanma odası adı verilen sınırlı bir alan içinde yakılması ile oluşan basıncın, piston denen parçayı hareket ettirmesi ile oluşan makinelerdir.

<span class="mw-page-title-main">Jiroskop</span> jiroskop, Türkçe adıyla düzdöner, yönü ölçmek veya elde etmek için kullanılır.

Jiroskop veya Türkçe adıyla düzdöner, dönüş ekseninin kendi kendine herhangi bir yönü kabul etmekte özgür olduğu dönen bir çark veya disktir. Açısal hız ve dengenin korumasına göre dönerken bu eksenin yönü devrilmeden veya dayanağın yönünden etkilenmez. Bundan dolayı jiroskoplar yönü ölçmek veya elde etmek için yararlıdır.

Fren sistemi, motorlu taşıtın yavaşlamasını ve durmasını sağlayan düzenek. Yokuş aşağı inen taşıtın hız kazanmasını önlemek, duran taşıtın bu durumunu sürdürmek üzere de kullanılır. Fren sistemi taşıttaki kinetik enerjiyi sürtünme yoluyla ısı enerjisine çevirerek taşıtın durmasını veya yavaşlamasını sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Otomobil lastiği</span>

Otomobil lastiği ya da kısaca lastik; otomobil tekerini çepeçevre saran, kendisi şişebilen ya da şişebilen bir iç silindirin (tüp) etrafına geçen kauçuk kaplama. Bir aracın yükünü akstan tekerleğe zemine aktarmak ve tekerleğin hareket ettiği yüzeyde çekiş sağlamak için tekerlek jantını çevreler.

<span class="mw-page-title-main">Stetoskop</span> Oskültasyon için kullanılan bir tıbbi cihaz

Stetoskop, vücut içinde oluşan sesleri dinlemek için kullanılan tıbbi bir cihazdır. Stetoskop genelde üç ana kısımdan meydana gelir;

<span class="mw-page-title-main">Fizik felsefesi</span>

Fizik felsefesi, klasik ve modern fiziğin içerisindeki teori ve yorumları inceleyen bir bilim felsefesi dalıdır. Fizik teorileri ve yorumlarından yola çıkarak sorduğu sorularla çeşitli cevaplara ulaşmayı amaçlamaktadır. Uzay ve zaman felsefesi, kuantum mekaniği felsefesi, termal ve istatistiksel felsefe gibi alt dallara ayrılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Prandtl-Glauert tekilliği</span>

Prandtl-Glauert tekilliği, atmosfer basıncındaki ani bir düşüşün oluşumu, ses hızında yol alan bir uçağın etrafını saran yoğunlaşma bulutunun görünür olmasının nedeni olarak kabul edilir. Bu aerodinamikteki matematiksel tekilliğin bir örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Akışkanlar mekaniği tarihi</span>

Akışkanlar mekaniğinin tarihi, fizik ve mühendislik tarihinin temel bir koludur. Akışkanların hareketi ve onlara etki eden kuvvetlerin incelenmesi tarih öncesine kadar uzanmaktadır. İnsanın suya bağımlılığı, meteorolojik koşullar ve iç biyolojik süreçler nedeniyle sürekli bir evrim geçirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Baryum sülfat</span> inorganik bileşik

Baryum sülfat BaSO4 formüllü inorganik bileşik. Bu beyaz kristal katı renksizdir ve suda çözünmez. Barit halinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Yapay elmas</span> jeolojik süreçler sonucunda oluşan doğal elmasların aksine yapay süreçler uygulanarak üretilen elmas türleridir

Sentetik elmaslar, Jeolojik süreçler sonucunda oluşan doğal elmasların aksine yapay süreçler uygulanarak üretilen elmas türleridir. Sentetik elmaslar üretim yöntemlerine göre HPHT elmas veya CVD elmas olarak ikiye ayrılırlar. Sentetik kelimesi tüketiciler tarafından taklit ürünler ile karıştırılmasına yol açsa da sentetik elmaslar doğal elmaslar ile aynı materyalden yapılmıştır. Bu tür bir yanlış anlaşılmayı gidermek amacıyla ABD'de Federal Ticaret komisyonu tarafından Laboratuvar üretimi, [üretici ismi] yapımı gibi alternatif ön ekler ile tanımlanması kararlaştırılmıştır.

Hesaplamalı kimya, kimya problemlerini çözmeye yardımcı olmak için bilgisayar simülasyonunu kullanan bir kimya dalıdır. Moleküllerin, katıların yapı ve özelliklerini hesaplamak için verimli bilgisayar programlarına dahil edilmiş teorik kimya yöntemlerini kullanır. Bu yöntemlerin kullanılmasının nedeni, hidrojen moleküler iyonu ile ilgili nispeten yeni sonuçlar dışında, kuantum çok-gövdeli(many-body) problemlerin analitik olarak çözülemez oluşudur. Hesaplama sonuçları normal olarak kimyasal deneylerle elde edilen bilgileri tamamlarken, bazı durumlarda gözlemlenmeyen kimyasal olayları da tahmin edebilmektedir. Yeni ilaç ve materyallerin tasarımında yaygın olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Dalgıç pompa</span>

Dalgıç pompa pompa gövdesine yakın bir şekilde hava geçirmez olarak kapatılmış motorlu bir pompadır. Tüm tertibat pompalanacak akışkanın içine daldırılır. Bu tip pompanın asıl yararı pompayla sıvı yüzeyi arasındaki yükseklik farkıyla ilişkili bir problem olan pompa kavitasyonunu önlemesidir. Dalgıç pompalar vakum oluşturan ve atmosferik basınca dayanan jet pompalarının aksine sıvıyı yüzeye iter. Dalgıç pompalar elektrik motoru yerine kuyu içi hidrolik motorunu çalıştırmak için yüzeyden gelen basınçlı sıvıyı kullanır ve hareket sıvısı olarak da ısıtılmış su ile ağır yağ uygulamalarında kullanılır.

Boşluk suyu basıncı, bir toprak veya kaya içinde, boşluklar arasındaki boşluklarda tutulan yeraltı suyunun basıncını ifade eder. Yeraltı suyunun serbest su seviyesinin altındaki boşluk suyu basınçları piezometreler ile ölçülür. Akiferlerdeki dikey boşluk suyu basınç dağılımının genellikle hidrostatiğe yakın olduğu varsayılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Rockwell sertliği</span>

Rockwell sertlik deneyi, bir malzemenin batma derinliğine dayanan birimsiz bir sertlik ölçeği olup en yaygın olarak kullanılan sertlik ölçeğidir. Batıcı uç olarak; bilye uç veya çok sert malzemelerin ölçümünde kullanılan 120° uç açılı elmas koni batıcı uç ile sertlik ölçülür. Rockwell testinde, numuneye önce bir ön yük uygulanır ardından ana yük uygulanır ve yükü serbest bıraktıktan sonra batma derinliği ölçülür. Kullanılan batıcı ucun türü HRA, HRB, HRC, vb. skalalarla kaydedilen birimsiz bir sayıdır ve son harf ilgili Rockwell ölçeğidir.