İçeriğe atla

Konargöçerlik

Kültürün maddesel ögelerinden olan kıyafetler, yaşam biçiminin de göstergesidir. Yörük kültürünün hakim olduğu Balıkesir yöresi yerel kıyafetleri de büyük oranda konargöçer yaşam biçiminden şekillenmiştir. Halı, kilim gibi ögeler sürekli hareket halindeki yaşamın; yorgan, yastık gibi ögelerin bir odada toplanması da soybağımlı kalabalık aile yapısının göstergesidir. Aynı zamanda halkoyunlarında da kullanılan kıyafetler, gündelik yaşamın izlerini taşımaktadır.

Konargöçer, toplum bilimi anlamında konargöçerlik olgusunun eyleyeni olan insanın yaşam biçimine dair adlandırmadır. Konargöçer yaşam biçimi; tam ve yarı göçer yaşamın özelliklerinin toplamını ifade eder. Göçebe hayvancılık/göçebe çoban olarak bu pastoral yaşam biçimi Batı dillerinde 'transhümans' olarak ifade edilmektedir.[1] Sürekli hareket halini ve belirsiz zaman diliminin varlığını ifade eden göçebelik ile yılın belli zamanlarında kendilerine ait yaylak ve kışlaklarda yaşayan, Nisan-Mayıs başında yaylalara, Ekim - Kasım başında kışlaklara göç eden topluluklara ait yarı göçer yaşamı birlikte ifade eder. Örneğin Yörükler'in yaşam tarzı konargöçer bir karakter taşır.

Kaynakça

  1. ^ M. Muhtar Kutlu, Anadolu Göçer Kültürü, Ankara Üniversitesi Açık Erişim Ders Sunusu, Dış bağlantı

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dadaloğlu</span> Türk halk ozanı

Dadaloğlu, Osmanlı Devleti'nin Anadolu Türkmenlerini iskân etme politikasına karşı koymuş bir halk ozanıdır. 18. yüzyılın son çeyreğinde Kayseri'nin Tomarza ilçesinde doğup 19. yüzyılın ortalarında öldüğü bilinmektedir. Çukurova ve Binboğa dağları arasında yarı göçebe bir hayat sürmüştür. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kesin bilgi yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Yayla</span> yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şekli

Yayla veya plato, yüksek yerlerdeki derin akarsu vadileriyle yarılmış, deniz yüzeyinden yüksekte kalan, düz arazi şeklidir. Yükseklikleri beş yüz metreden birkaç bin metreye kadar çıkabilir. Örneğin Türkiye'deki Erzurum-Kars Yaylası'nın yüksekliği 2000 metre civarında olmasına rağmen Orta Asya'da bulunan Pamir Yaylası'nın yüksekliği 4000 m civarındadır.

<i>Musanın Hükmü</i> Romada heykel

Musa'nın Hükmü, Michelangelo tarafından yapılan ve II. Julius'un mezarının merkezindeki yer alan ana heykeldir. Heykelde tasvir edilen kişi Musa peygamberdir.

<span class="mw-page-title-main">Modern mimarlık</span>

Modern mimarlık, 19. yüzyıl'ın Eklektisist mimarlığına karşı çıkan özgün yaratma yanlısı tüm mimari akımların genel adıdır. Eklektisizmin geçmişten biçim aktarmaları yapan tutumuna karşıt olarak, tüm modern akımlar mimari biçimlerin çağa ve güncel koşullara göre oluştuğu görüşü doğrultusunda çalışmışlardır. Kabaca, Art Nouveau'nun ortadan kalkışından, 1910'dan sonra, 1970'lere dek gelişen tüm akımlar modern mimarlık kapsamı içinde değerlendirilebiler. Bunlar tasarım anlayışları açısından birbirlerinden çok farklı kutuplarda yer alsalar da temelde tarihten yararlanmayı yadsıyışlarıyla ortaklaşırlar. 1970'lerden bu yana modern mimarlık Postmodernizm karşısında sürekli gerileyerek, yerini tarihselci bir akıma terk etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Eklektisizm</span> Seçmecilik

Eklektisizm, farklı felsefî veya sanat sistemlerinden alınan unsurların yeni bir sistem içinde yeniden kullanılmasıdır. Sanattaki farklı çağ ve üsluplardan seçilip devşirilen unsurların yeni bir tasarım, ürün ya da düşünce akımı oluşturmak için ele alınması olgusunu ifade eder.

<span class="mw-page-title-main">Damga (işaret)</span>

Damga bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan alet, mühür demektir. Ayrıca herhangi bir şeyin üzerine bu aletle bırakılmış olan işaret, iz anlamına da gelir. Türk halklarında ve Türk kökenli olmayan Kafkas halklarında boy/aşiret damgaları geleneği görülür.

<span class="mw-page-title-main">Göçebelik</span> bir topluluğun, bir toplumsal kümenin yaşamlarını ve soylarını sürdürebilmek için belirsiz süreli aralıklarla yer değiştirme geleneği ya da alışkanlığı

Göçebelik, bir topluluğun, bir toplumsal kümenin yaşamlarını ve soylarını sürdürebilmek için belirsiz süreli aralıklarla yer değiştirme geleneği ya da alışkanlığı. Konar göçer yaşam biçimi süren oba, boy, aşiret gibi genellikle kan bağına dayalı olarak oluşmuş toplumsal grupların bu yaşayışı göçebelik olarak adlandırılmaktadır.

Devlet, toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal bakımdan örgütlenmiş millet veya milletler topluluğunun oluşturduğu tüzel varlıktır. Devlet siyasal bir birliktir. Bunun için her şeyden önce devleti kuran bireyler arasında kültürel bir birlik lazımdır. Ancak kültürel birlik devletin yaşaması için yeterli değildir. Tarihte görülen birçok iç savaş, kültürel birliğin devlet kurulmasında yeterli olmadığını göstermektedir. Amerikan İç Savaşı'nın anayasal düzenin kurulmasının ne kadar gerekli olduğunu ortaya koyması ve savaş kültürü yerine hukuk devlet ilişkisinin kavranması açısından önemi büyüktür.

<i>Binboğalar Efsanesi</i>

Binboğalar Efsanesi, Yaşar Kemal'in destansı romanlarındandır. İlk basımı 1971'de Can Yayınları tarafından yapılmıştır.

Ağlar bu mezarlıkta yörükler her gece
Bakıp iri yıldızları davar sanmaktan
Düşünür eski günleri... iskandan önce
Geride kalmanın hüznü yamanmış yaman.

<span class="mw-page-title-main">Bedeviler</span> Tarihsel olarak Arabistan, Kuzey Afrika ve Suriye çöllerinde yaşayan göçebe Arap kabileleri

Bedeviler, geçmişte göçebe olan ve Büyük Sahra'nın Atlas Okyanusu kıyısından Batı Çölü, Sina Yarımadası ve Necef Çölü üzerinden Arap Çölü'ne kadar uzanan bölgede yaşayan Arap kabileleridir. Arap olmayan bazı kabilelerin, örneğin Kızıldeniz'in Afrika kıyısındaki Bejalar gibi, Bedevi olarak anıldıkları olmuştur.

Oymak, ulusun ayrıldığı bölümlerden her biri. "Oymak" sözcüğü, Türkiye Türkçesi dışındaki Altay, Teleüt, Kazak, Kırgız vb. dillerde aymak şeklindedir. Bu şivelerde kelime şu anlamlara gelir: Halk, kavim, boy, soy, aile, köy, yabancı, yabancı göçebe, memleket vb. Moğolca'da "büyük kavim birlikleri" anlamını taşır. Moğol teşkilat bölümlerinde uluslar utuklara, utuklar da ayımaglara (oymak) ayrılırdı. Batı Anadolu ile Güneybatı Anadolu'daki göçebe ve yarı göçebe Türkmen boylarına "oymak" deniyordu. Bunlar 16. yüzyıldan sonra yörük adını aldılar, bir süre bunlara cemaat ve aşiret de dendi.

<span class="mw-page-title-main">Devletlibaba, Sındırgı</span>

Devletlibaba, Balıkesir ilinin Sındırgı ilçesine bağlı bir mahalledir.

<span class="mw-page-title-main">Göçmenlik</span>

Göçmen (muhacir), bir ülkeden başka bir ülkeye yerleşmek amacıyla göç eden kişidir. Hukuki olarak göçmen veya göçmenler, en az iki ülkeyi ilgilendirmektedir. Biri bırakılan ülkedir, öteki yerleşilen ülkedir. Bırakılan ülke için göç bir dışa göç (emigration), yerleşilen ülke içinse bir iç göç (immigration) olayıdır. İçe göçene immigrant, dışa göçene emigrant denir.

Kışlak, çevresine göre yüksek rakımlı yerlerde kış aylarının aşırı soğuklarından etkilenen göçebe yaşam tarzını benimseyen insanların gittikleri, daha sıcak olan görece alçak rakımlı bölgelerdir. Kışlaklar, genelde deniz, göl ve akarsu kıyılarıdır. Öte yandan kışlaklar, sadece insanlar için değil, aynı zamanda küçük ve büyük baş hayvanların kış aylarında daha iyi barınmaları için de önemlidir. Deniz ve göl kıyıları çevresine göre genelde düşük rakımlı bölgeler olduğundan iklimi, yaylaklara göre daha ılıman olan yerlerdir.

<i>Göçebe</i> (Stephenie Meyer)

Göçebe, Amerikalı yazar Stephenie Meyer'in yazdığı bir bilimkurgu romanı. Göçebe, 6 Mayıs 2008 tarihinde piyasaya sürüldü. Roman, Dünya'yı istila eden ruhlardan kaçan insanları ve aynı bedende farklı iki varlığın getirmiş olduğu ikilemi anlatıyor.

<span class="mw-page-title-main">Yaylacılık</span>

Yaylacılık nispeten kısa mesafelerde insanların hayvanlarının beslenme ihtiyacı doğrultusunda mevsimsel hareketine verilen addır. Yaz aylarında tipik olarak yüksek mera ve kışın alçak vadilere göç ederler. Çobanlar vadilerde genellikle kalıcı bir ev sahibidir. İnsanların gerek sürülerle seyahat, gerekse onlara bakmak için bu barınaklara ihtiyacı vardır. Geleneksel veya sabit yaylacılık İskandinavya, Kafkasya, Çad, Fas, Fransa, İtalya, Lübnan, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan, İspanya, İran, Türkiye, Kuzey Makedonya, Hindistan, İsviçre, Gürcistan ve Lesotho'da yapılır. İskandinavya'da göçebe Sami halkı arasında da yaylacılık uygulanmaktadır.

Taş Devri, insansıların taştan araçlar yapmasından başlayarak kalkolitiğin sonuna kadar geçen tarih öncesi dönemdir.

<span class="mw-page-title-main">Avcı-toplayıcı</span> Yiyeceklerinin tamamını veya çoğunu toplayan ya da avlayan insanlar

Avcı ve toplayıcı, kültüre alınmış bitkilerin tarımını yapan ya da evcilleştirilmiş hayvanları yetiştiren toplumların aksine, tarım ve hayvancılıkla uğraşmayan, yabani bitkileri toplayıp yabani hayvanları avlayan toplumlardır. Tarımın ve hayvancılığın gelişiminden önce bütün toplumların yaşam tarzı olan avcı ve toplayıcılık, bugün bu uğraşlarla geçimini sağlamayan toplumlarda görülür. Avcılık daha çok erkeklerce yapılırken, yabani bitki ve meyve toplayıcılık da büyük ölçüde kadın ve çocuklarca yapılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam felsefesi</span>

Yaşam felsefesi, yaşamın anlamı ya da yaşamın nasıl yaşanması gerektiğine ilişkin herhangi bir genel tutum ya da felsefi görüştür.

<span class="mw-page-title-main">Azerbaycan göçebe hayatı</span>

Azerbaycan göçebe yaşamı - tarihsel ve modern zamanlarda Azerbaycan'ın kültürel ortamında göçebe (tarakama) veya yarı göçebe (elat) yaşam tarzı yaşayan insanların veya toplulukların tarihi, kültürü ve geleneklerini açıklar. Azerbaycan'da elitlerin kullandığı geçici yerleşim yerleri arasında köy, festival, ahır, yatak, ev, yurt, kamp, kış kampı, kulübe, in, çayır vb. yerler almaktadır. Yaz mevsiminde kullanılan evler alaçık, koma, deya, mukhuru, karakeche, dünnuğlu evi, kolux, magardaya vb.'dir.