İçeriğe atla

Konak Sahnesi

Binanın dışarıdan görünümü

İzmir Devlet Tiyatrosu Konak Sahnesi, 1927 yılında İzmir'de inşa edilen ve Bahribaba, Mithatpaşa Caddesi, Sabancı Kültür Merkezi ile Ordu Evi arasında bulunan tiyatro binası.

Tarihi

Mimar Necmettin Emre tarafından tasarlandıktan sonra 1926 yılında binanın yapımına başlanmış ve 1927 yılında açılmıştır.[1] Resmi olarak açıldıktan sonra 14 Nisan 1957'de Salih Canar sorumluluğunda Devlet Tiyatroları'na verilmiştir. Devlet Tiyatroları'na geçtikten sonra bina önemli bir restorasyondan geçmiştir ve halka açık bir tiyatro olma amacıyla açılmıştır. Devlet Tiyatrolarının ilk bölge tiyatrosu olarak açılmıştır. İlk olarak Vali Kazım Dirik'in kararıyla 1927'de Türk Ocakları'nın himayesine geçmiş, sonradan Cumhuriyet Halk Partisi binayı sahiplenmiştir ve 1927'de halk evi olarak kullanılmaya başlanmıştır.[2] Bina resmiyet kazandıktan sonra değişiklikler ve eklemeler yapılarak 1957'de Devlet Tiyatrolarının mülkiyetine geçmiştir. Şu an, oyunlar izleyiciye açıktır. 2009'da bina onarıma girdi.[3][4][5]

Nitelikleri

Binanın içeriden görünümü

Bina, Birinci Ulusal Mimarlık Akımı tarzında yapılmıştır.[6] Bu örnekte Osmanlı canlanma tür görülür. Milli tiyatro binasının mimarisi Osmanlı izleri barındırıyor. Binadaki derin saçak çiniler, kemerler, pencereler, kırık tahta destekler, kubbeler bu izlerden bazılarıdır. Binada simetrik kompozisyon ve T şekilli plan vardır. Bu T şekli dikdörtgen şeklinde fuaye ve diğer alanları ve dikdörtgen tiyatro alanının kesişmesiyle oluşmaktadır. Binanın deniz yoluyla kesiştiği alanda dairesel konsol vardır. Binanın girişi kule gibi yükseltilip eklenen sekizgen kubbe ile vurgulanmıştır. Bu yapıda klasik tasarım özellikleri vardır. Bu yapıdaki fark ise klasik usulde yapılan bu binaya eklenen Osmanlı mimarisinin ögeleridir. Yapının neoklasik bir tarzı vardır.

Bağlamsal özellikleri

Bu yapının bağlamını zamanında yaşanan ekonomik faktörler, siyasi koşullar, yasal yapısı, ekolojik durumu ve kültürel koşullar oluşur. Kentsel alanda bulunmaktadır. Milli tiyatronun konumu az çok yoğun bir alandır. Güneybatı tarafında Devlet Konservatuvarı Sabancı Kültür Sarayı var ve kuzeydoğu tarafında İzmir Orduevi var. O öncelikle kıyıda bulunan bir kültür yeriydi kubbesiyle şekliyle İzmir silüetine önem kazandırıyordu ancak daha sonra önündeki deniz dolduruldu. Eğer kot farkına bakarsak bunu anlayabiliriz. Peyzajlı bahçe içinde yer alır. Peyzaj ve yapı arasındaki ilişki hakkında bazı detayları bulabilirsiniz. Oturma alanları ve ağaçların sahip olduğu çerçeve kubbe gibi sekizgen bir forma sahiptir. Yapının bağlamı daha çok tarihseldir. Bunu içerdiği birçok Osmanlı mimari ögeden anlayabiliriz. Bu bina, diğer neoklasik örnekler gibi eksensel bir yaklaşıma sahiptir.

Mekansal deneyimleri

Binaya ilk olarak girdiğimizde binanın Türk modernist bir tarzla tasarlandığını fark ediyoruz. Binanın bahçesi tasarlanmış ve çay bahçesiyle de ilişki sağlanmıştır. Binanın bahçe düzenlemesi yeşil alanlardan, çay bahçesinden ve ortada, küçük bir sekizgen, yeşil alanla beraber büyük ve uzun bir ağaçtan oluşuyor. Sonradan, sekizgen yapıyı kubbe kısmında da fark ediyoruz. Bu tipte bağlantılar binanın devamlılığını sağlıyor ve insanlar tarafından anlaşılabilirliğini arttırıyor. Binanın ana girişi kendini belli ediyor ve böylelikle nereden girileceğini anlayabiliyoruz. Giriş merdivenlerle yükseltilmiş. Giriş kapısının yanındaki duvardaki Osmanlı-Türk süslemeleri bile binanın milli mimarimizin güzel bir örneği olduğunu bize anlatıyor. Ayrıca binanın başka girişleri de mevcut, bunlardan biri bodrum katına, diğerleri şu an kapatılmış olmakla beraber tiyatro sahnesine gitmekte. Bodrum katındaki giriş, daha alçak ve dar olduğundan diğerlerine kıyasla bize farklı bir deneyim yaşatmakta. Merdivenlerin yeşil şeritlerle renklendirildiğini ve kıvrımlı rampayı görüyoruz. Bodrum girişi, bize sanki oyulmuş bir mağara ve biz yavaşça o mağaranın içine girmeye çalışıyormuşuz izlenimini vermekte. Binanın içine girdikten sonra bizi ferah ve geniş bir alan karşılıyor ve yerlerdeki süslemeler dikkatimizi çekiyor. Bütün bina boyunca zeminde farklı tipte süslemeler görüyoruz. İçeride, kemerli yapı aniden dikkatimizi çekiyor. Bazı kırık kemerli yapıdaki kapılar ve pencereler girişteki kemerli yapı görünümünü desteklemiş durumda. Sağ tarafta misafir odasını, biraz ileride solda tiyatro salonunu görüyoruz. Süslemeler çoğu yerde karşımıza çıkıyor. Tiyatro salonu kapatılmış olan, dışarıya açılan iki tane çıkışa sahip. Salonun arkasında, sahnenin mekanik kısmıyla ilgili eşyaların bulunduğu bir asma kat mevcut. Salonun duvarında ve tavanında aşırı dikkat çekici ve yoğun süslemeler mevcut. Giriş tarafında misafir odası ise yüksek ve hafif karanlık bir yapıda, ilginç olan durum şu ki oda, sol tarafında tuvalete doğru inen merdivenlere sahip. Yukarıda ise çalışma odaları ve toplantı odası var. Yukarıya çıkan merdiven çok hoş bir yapıya ve hafif kıvrıma sahip. Merdiven basamaklarının hafifçe eskimiş ve çatlamış olduklarını gözlemliyoruz. Aşağı ve yukarı kattaki eski tipteki ışıklandırmalar ve merdiven bize eski Türk mimarisini hatırlatıyor. Yukarı katta iken zemindeki süslemelerin değiştiğini görebiliyoruz. Yukarı kattaki odalar sağ ve sol tarafta ana koridorun etrafında dizilmiş durumda.

Yapısı

Bina betonarme olarak inşa edilmiştir. Bodrum katının üzerine iki kat olarak inşa edilmiştir. Saçaklar ve balkon, payandalar tarafından sağlanan destekle ayakta durmaktadır. Binanın dış cephesi yeşilimsi bir renkte boyanmıştır. İçeride de bu tonlarda renkleri görmeye devam ediyoruz. İçerideki kemerler kolonlar tarafından taşınmaktadır ve kemerlerin üstünde üstü kaplanmış taşlar vardır. Duvar ile tavan arasındaki geçişlerde alçı kullanılmıştır. Ahşap kapı ve pencereler kullanılmak üzere tercih edilmiştir. Misafir odasındaki merdivenlerde de ahşap kullanılarak uyum sağlanmıştır. Genel olarak süslemeler hem cephede hem de binanın içinde kullanılmıştır ve bu da binaya renkli ve hareketli bir görünüm kazandırmıştır. Çini seramikleri ana girişteki duvarda, tiyatro salonunda ve aynı zamanda üst kattaki üçlü, küçük pencerelerde kullanılmıştır. Bu küçük pencerelerden gelen kontrollü bir ışık sağlanmıştır. Zemindeki süslemeler pürüzsüz bir dokuya sahip. Tiyatro salonundaki tavanda duvarda aşırı yoğun bir şekilde süslemeler kullanılmıştır. İçerideki ana merdivenin korkuluk ve tırabzanı dökme demirden yapılmıştır. Ayrıca, merdiven basamakları da eski görünümlü mermer mozaik malzemesinden yapılmıştır.[7]

Kaynakça

  1. ^ "Arşivlenmiş kopya". 4 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2018. 
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 30 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2018. 
  3. ^ http://kentyasam.com/izmir-devlet-tiyatrosi-binasi-onariliyor-hbrdty-21162.html[]
  4. ^ "Arşivlenmiş kopya". 21 Mayıs 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2018. 
  5. ^ "Konak Sahnesi şimdi çok özel - MİMDAP". mimdap.org. 15 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ A.Ş, ÜNİBEL. "İzmir Devlet Tiyatrosu (Eski Halkevi ve Türk Ocağı)". www.visitizmir.org. 19 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2024. 
  7. ^ İzmir Kent Ansiklopedisi, Mimarlık, 2.cilt- İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Mimarlık Rehberi 2005- Mimarlar Odası Şubesi İzmir Life sayı 37 Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığı- İnci Aslanoğlu

Wikimedia Commons'ta National Theatre of İzmir ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur

İlgili Araştırma Makaleleri

Hünkâr Köşkü Müzesi, Bursa'da Uludağ'ın eteklerindeki Temenyeri'de bulunan tarihî yapıda 2003 yılında ziyarete açılan bir müze.

Sahın veya Sahn, İslam mimarisinde etrafı duvar veya revaklarla çevrili avlu.

<span class="mw-page-title-main">Zeynep Sultan Camii</span>

Zeynep Sultan Camii 1769 yılında III. Ahmed'in kızı Zeynep Sultan tarafından Ayazma Camii'nin de mîmarı olan Mehmed Tahir Ağa'ya yaptırılmış barok tarzındaki câmidir. Mîmârî tarzına bulunduğu mekân göz önüne alınarak karar verilmiştir. Bu özel tarzı ve yapımında kullanılan malzemeler nedeniyle Bizans kiliselerini anımsatır.

<span class="mw-page-title-main">İskenderpaşa Camii (Beykoz)</span>

İskender Paşa Camii, İstanbul'un Beykoz ilçesinde yer alan bir külliyedir. Kanlıca İskelesi'nin önündeki küçük meydanda bulunmaktadır. I. Süleyman (Kanuni) ve II. Selim dönemlerinin devletin ileri gelenlerinden "Mağusa Fatihi" olarak tanınan Gazi İskender Paşa tarafından yaptırılmıştır. Kanlıca Camii olarak da bilinir. İskender Paşa'nın 967/ 1559 tarihli vakfiyesi ile belirtilen bu mescidi, Mimar Sinan'ın tezkirelerinde "Kanlıca'da merhum İskender Paşa" ve "Camii İskender Paşa der Kanlıca" şeklinde kayıtlıdır. Caminin harim kapısı üzerindeki kitabede görülen 967/ 1559-60 tarihi külliyenin tamamlanma tarihi olarak kabul edilebilir. Yapıların tasarımı Mimar Sinan'a aittir.

<span class="mw-page-title-main">Av Köşkü Saray Müzesi</span> Kocaelinin İzmit ilçesinde bulunan müze

Abdülaziz Av Köşkü ya da başka bir adıyla Kasr-ı Hümayun, İzmit'te bulunan barok ve ampir üslupta bir köşktür. Son şeklini Abdülaziz devrinde alan yapı, Osmanlı Devleti'nde İstanbul dışında yapılan tek küçük saray olarak bilinir. Mimarı Garabet Amira Balyan'dır. Günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Süleymaniye Camii</span> İstanbulda bulunan bir cami

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1551-1557 yılları arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.

<span class="mw-page-title-main">Avlu</span>

Avlu, yapıların orta kısmında bulunan, tercihe göre üstü açık ya da kapalı olan geniş bölümdür. Mimarlıkta atriyum olarak da adlandırılır. Türk mimarîsinde avlular genelde üstü açık şekilde bırakılır. Eve giriş kapısı avluya açılır. Özellikle İç Anadolu Bölgesi ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde görülen avlu geleneği genellikle önemli kişilerin evlerinde görülür. Birçok avluda süs havuzu bulunur. Avlular çocukların oyunlar oynadığı, yaz günlerinde yemeklerin yendiği, eğlencelerin düzenlediği yerlerdir. Törenler avluda düzenlenir, dinî bayramlarda kurban, avluda kesilir. Avrupa mimarlığında avluların üzerinin cam ile kapatıldığı da olur.

<span class="mw-page-title-main">Şişli Camii</span> İstanbul, Türkiyede bir cami

Şişli Camii, İstanbul, Türkiye'de, Şişli ilçesinde bulunan bir camidir. Halâskârgazi Caddesi ile Abide-i Hürriyet Caddesi'nin kesişmesiyle oluşan bir adacıkta konumlanır.

<span class="mw-page-title-main">Haseki Hamamı</span> Ayasofya ile Sultan Ahmet Camii arasında yer alan XVI. yüzyıl Türk hamamı

Haseki Hamamı, İstanbul'da Ayasofya ile Sultanahmet Camii arasında yer alan tarihi Türk hamamı. Hamam, I. Süleyman'ın eşi Hürrem Sultan tarafından, 1556-1557 yılları arasında, Mimar Sinan'a yaptırılmıştır. Hamamın inşa edildiği yerde daha öncesinde Zeuksippos Banyoları'nın harabeleri bulunmaktaydı.

Bali Paşa Camii, İstanbul'un Fatih ilçesinde Bali Paşa caddesi Hoca Efendi sokağındadır. Kesmetaştandır ve minaresi klasik olarak sağındadır. II. Bayezid'in veziri Malkoçoğlu Balı Paşa'nın başlattığı ve bitiremediği camiyi karısı Hüma Sultan 1504'te tamamlatmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Çadır Köşkü</span>

Çadır Köşkü İstanbul, Beşiktaş'taki Yıldız Parkı içindeki tarihi bir köşktür.

<span class="mw-page-title-main">II. Evkaf Apartmanı</span>

II. Evkaf Apartmanı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir apartmandır. Ulus'taki İstiklal Caddesi üzerinde bulunur. Mimar Kemaleddin tarafından tasarlanan ve 1930 yılında inşaatı tamamlanan yapı, günümüzde Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü binası olarak kullanılmaktadır. Ayrıca; Ankara Devlet Tiyatrosu'na bağlı olarak hizmet veren sahnelerden Küçük Tiyatro ve Oda Tiyatrosu'na da ev sahipliği yapmaktadır.

Kapu Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi cami. Şehirdeki Osmanlı camileri arasındaki en büyük camidir. Merkez Karatay ilçesi, Sarraflar caddesi üzerindeki caminin mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olup, Karatay Müftüğülüğü'ne bağlı olarak faal durumdadır.

<span class="mw-page-title-main">Aziziye Camii</span> Konya, Türkiyede bir cami

Aziziye Camii, Konya'da 17. yüzyıl Osmanlı dönemine ait tarihi camidir.

Şehit Ali Paşa Kütüphanesi, 1715 yılında Şehit Ali Paşa tarafından yaptırılan kütüphane.

<span class="mw-page-title-main">Çatalkaya Hanı</span> İzmir, Türkiyede bir bina

Çatalkaya Hanı, Türkiye'nin İzmir şehrinde yer alan bir binadır.

Erdebil Köşkü ya da diğer adıyla Ber Der-i Pir, Diyarbakır'ın Sur ilçesinde yer alan tarihî bir köşktür. Gazi Köşkü ile aynı tepe üzerindedir ve Kırklar Dağı, Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri'ne hâkim bir manzarası bulunmaktadır. Yeniden restore edilen yapı 09.11.1994 gün, 1506 sayılı karar gereği Diyarbakır Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından tescillenmiştir.

Atatürk Köşkü Müzesi, Türkiye'nin başkenti Ankara'da bulunan, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1921-1932 yılları arasında yaşadığı konut ve çalışma mekânıdır.

<span class="mw-page-title-main">Cinnah 19</span> Ankarada bir apartman

Cinnah 19; Ankara'nın Çankaya ilçesinde bulunan bir apartmandır.

<span class="mw-page-title-main">Sarı Köşk (Üsküdar)</span> İstanbulun Üsküdar ilçesinde, Beylerbeyi Sarayı kompleksindeki tarihî bir köşk

Sarı Köşk, İstanbul'un Üsküdar ilçesindeki Beylerbeyi Sarayı kompleksinde yer alan bir köşktür. Günümüzde, Türkiye cumhurbaşkanı tarafından çalışma ofisi olarak kullanılır.