İçeriğe atla

Kompanzasyon

Birçok motorun bulunduğu sistemlerde reaktif güç kontrolü önemlidir.
3 fazlı kompanzasyon kondansatörleri, güç faktörü düzeltilmesi için kullanılır ve fiziksel olarak büyüktürler.

Gerilim kontrolü ve reaktif güç yönetimi, elektrik iletim şebekelerinin güvenilirliğini sağlayan ve bu şebekelerde elektrik piyasasını kolaylaştıran yardımcı hizmetin iki yüzüdür. Bu faaliyetin her iki yönü iç içe olduğundan (alternatif akım (AC) şebekesindeki voltaj değişimi reaktif gücün üretilmesi veya emilimiyle yapılır) bu maddede Kirby & Hirst (1997) tarafından önerildiği gibi "gerilim kontrolü" terimi bu faaliyeti belirtmek için kullanılır.[1] Gerilim kontrolü AC çevrimindeki reaktif güç enjeksiyonlarını içermez, bunlar sistem kararlılık hizmeti denilen ayrı bir yardımcı hizmetin parçasıdır.[1] Reaktif güç iletimi doğası gereği sınırlıdır bu nedenle voltaj kontrolü sistemde genel aktif güç dengesini korumaya dayanan frekans kontrolünün aksine güç şebekesindeki ekipman parçaları aracılığıyla sağlanır.[2]

Direnç esaslı devrelerde olan faz farkı, kapasitif devrelerde akım voltajdan fazı ileride olacak şekilde, endüktif devrelerdeyse akım geride olacak şekilde değişir. Faz farkının oluşması reaktif güç oluşması demektir. Bir sistemin görünür gücü değişmez, ancak faz farkına bağlı olarak görünür gücün bileşenleri olan aktif ve reaktif güç değişir. Aktif güç görünür güce eşitse yani reaktif güç yoksa maksimum verimi alınır.

Gerilim kontrolünün ihtiyacı

Kirby & Hirst, gerilim kontrolü ihtiyacının ardındaki üç nedeni belirtir:[1]

  1. güç şebeke ekipmanı ve müşteri tarafındaki güç tüketen ekipman dar bir gerilim aralığı için tasarlanmıştır. Bu aralığın dışında çalıştırma ekipmanın arızalanmasına neden olur;
  2. reaktif güç, jeneratörlerde ve iletim hatlarında ısınmaya neden olur, ısıl sınırlar gerçek (aktif) güç üretimini ve akışını kısıtlar;
  3. reaktif gücün iletim hatlarına verilmesi güç kaynağınca sağlanan güçte artışa neden olarak gücü boşa harcayan kayıplara neden olur.

Şebekede özel gerilim kontrol cihazlarının kullanılması, senkron jeneratörün rotor açısı dalgalanmalarını (jeneratörlerin reaktif güç kaynağı sağlaması veya harcaması nedeniyle oluşan) azaltarak güç sistem kararlılığını da iyileştirir.[3]

Reaktif güç koşulları değiştiğinde voltajda büyük değişiklikler gösteren güç baraları ve sistemlerine "zayıf sistemler" denirken, nispeten daha küçük değişikliği olanlar "güçlü" (mukavemetli ve daha güçlü sistemlerin daha yüksek kısa devre oranı vardır) denir.[4]

Reaktif güç emilimi ve üretimi

Cihazlar, gecikmeli güç faktörü varsa (indüktör benzeri) reaktif enerjiyi emer, öncü güç faktörlüyse (kondansatör gibi) enerji üretir.

Elektrik şebekesi ekipmanları genelde reaktif güç verir veya tüketir:[5]

  • Senkron jeneratör, jeneratörün yetenek eğrisi sınırlarına bağlı olarak, aşırı uyarılmışsa reaktif güç sağlar ve az uyarılmışsa gücü emer.
  • Transformatör'ler her zaman reaktif gücü emer.
  • Güç hatları reaktif güç çeker veya verir: havai güç hatları düşük yükte reaktif güç verir ama yük hattın dalgalanma empedans değerini geçtiğinde hatlar artan miktarda reaktif güç tüketmeye başlar. Yeraltı güç hatları kapasitiftir bu yüzden aşırı gerilim empedansının altında yüklenir ve reaktif güç sağlarlar.
  • Elektrik yükleri genellikle reaktif gücü emer,[6] güç faktörü çamaşır makinesi gibi elektrik motorlu ev aletlerine benzer cihazlarda 0,65'ten akkor lamba gibi tam dirençli yüklerde 1,0 olacak şekilde değişir.[7]

Tipik bir elektrik şebekesinde gerilim kontrolü temelde senkron jeneratörlerince sağlanır. Bu jeneratörler, jeneratörün terminallerindeki voltajı hedef aralık içinde tutarak uyarma alanını ayarlayan otomatik voltaj regülatörleri ile donatılmıştır.[6]

Ek reaktif güç kompanzasyonu (voltaj kompanzasyonu olarak da bilinir) görevi dengeleme cihazlarına atanmıştır:[6]

  • pasif (kalıcı olarak bağlı veya anahtarlanmış) reaktif güç yutakları (örn. tek bobin ve demir çekirdek ile tasarımlı transformatörlere benzer şönt reaktörler[8]). Bir şönt reaktör, hafif yük altında aşırı gerilimi önlemek için genelde uzun bir iletim hattının ucuna veya zayıf bir sisteme bağlanır (Ferranti etkisi);[9]
  • pasif reaktif güç kaynakları (örneğin şönt veya seri kondansatörler).
    • şönt kondansatörler 1910'lardan beri güç sistemlerinde kullanılır ve az maliyeti ve göreli dağıtım kolaylığı nedeniyle popülerdir. Şönt kondansatör tarafından sağlanan reaktif güç miktarı, hat voltajının karesi ile orantılıdır, bu nedenle kondansatör düşük voltaj koşullarında daha az katkı yapar (genellikle reaktif güç eksikliğinden kaynaklanır). Bu ciddi bir dezavantajdır çünkü bir kondansatörce verilen reaktif güç en çok ihtiyaç duyulduğunda düşer;[10]
    • Yüklü havai enerji hatlarının endüktif reaktansını telafi etmek için seri kondansatörler kullanılır. Kendi kendini düzenleyen reaktif güç beslemesi ile (tedarik, daha yüksek yük ile tesadüfen artar) ikincil hususuyla güç iletkenlerine seri bağlı bu cihazlar reaktif güç kayıplarını azaltmak ve hat üzerinden iletilebilecek aktif güç miktarını artırmak için kullanılır;[11] Seri bir kondansatördeki gerilim azdır (şebekenin düzenleme aralığında, nominal voltajın yüzde birkaçıdır), bu nedenle yapımı nispeten az maliyetlidir ancak yük tarafında kısa devre olduğunda kondansatör kısaca hat gerilimine maruz kalır bu yüzden kıvılcım aralıkları, ZnO varistörler ve anahtarlı koruma devreleri kullanılır;[12]
  • aktif kompansatörler (örn., senkron kondenserler, statik var kompansatörler, reaktif güç kaynakları veya havuzları olabilen statik senkron kompansatör olabilir;
  • düzenleyici transformatörler (örn., kademe değiştirme transformatörleri).

Pasif kompanzasyon cihazları kalıcı bağlanabilir veya bir zamanlayıcı kullanılarak elle veya sensör verilerine dayalı olarak otomatik anahtarlanabilir ve bağlanabilir[13]. Aktif cihazlar doğası gereği kendiliğinden ayarlanır.[9] Az yükte kademe değiştirme özellikli kademe değiştiren transformatörler, gerilimi doğrudan kontrol etmek için kullanılabilir. Sistemdeki tüm kademe değiştiren trafoların çalışması trafolar[14] ve şönt kapasitör uygulaması ile eş zamanlı yapılmalıdır.[15]

Reaktif güç dengesinin yerelleştirilmiş doğası nedeniyle, standart yaklaşım reaktif gücü yerel olarak yönetmektir. Mikro şebekelerin yaygınlaşması, esnek merkezi yaklaşımı daha ekonomik hale getirebilir.[16]

Reaktif güç rezervleri

Bir jeneratörün veya iletim hattının tek bir arızası, kalan bazı iletim hatları üzerindeki yükü hemen artırma potansiyeline sahip olduğundan, sistem çok hızlı şekilde (dinamik gereksinim) ek miktarlarda reaktif güç sağlayabilmelidir. Havai enerji hatlarının doğası, yük arttıkça hatların değiştirilmesi gereken artan miktarda reaktif güç tüketmeye başlamasıdır. Bu nedenle büyük bir iletim sistemi, tıpkı gerçek güç için rezervleri gibi reaktif güç rezervlerine ihtiyaç duyar.[17] Reaktif güç, gerçek güç kadar tellerin üzerinden geçmediğinden,[18] üretimini yüke yakın yoğunlaştırmaya yönelik teşvik vardır. Elektrik güç sistemlerinin yeniden yapılandırılması, elektrik şebekesinin bu alanını entegre enerji kuruluşu'nun elinden alır. Bu nedenle eğilim sorununu müşteriye yüklemek ve yükün birliğe yakın güç faktörü ile çalışmasını gerektirir.[19]

Devrede işi aktif bileşen yapar, reaktif bileşen her döngüde şebekeden çekilir ve döngü bitmeden geri şebekeye verilir. Saf dirençli devrede faz farkı olmaz ve aktif güç maksimum değerini alır, reaktif güç yoktur. Ancak endüktif ve kapasitif devrelerde faz farkına göre reaktif güç oluşur. Bu da işe çevrilebilen aktif gücün azalmasına dolayısıyla verimin düşmesine ve kullanılamayan bir reaktif güç oluşumuna neden olur. İşte aktif gücün maksimum hale getirilip, güç faktörünün düzeltilmesi ve verimin en büyük halini alması işlemine kompanzasyon denir.

Uygulamada fabrikalar, elektrik makineleri, iş makineleri ve motorlar endüktif çalıştıklarından bağlandıkları şebekeye reaktif güç verirler. Verilen reaktif güç aktif gücün dolayısıyla verimin oldukça düşmesine neden olur. Fabrikaların bolca bulunduğu bir bölge göz önüne alındığında o bölgede bulunan konutların bu durumdan nasıl olumsuz etkileneceği açıktır. Aynı sistemin öncelikle kompanze edilmemiş ve sonra kompanze edilmiş hali karşılaştırıldığında ise çekilen akımın değişmediği, ancak aktif gücün arttığı görülür. İşte verimin artması ve şebekenin reaktif güçten kötü etkilenmemesi için endüktif sistemin girişine bir kompanzasyon kondansatörü bağlanır ve devrede üretilen reaktif güç şebekeye verilmeden kondansatörlerde depolanır. Motor devreye girerken de bu kondansatörler depoladıkları reaktif gücü motorlara geri verirler. Dolayısıyla şebeke sistemi saf resistif bir sisteme yakın olarak görür ve şebekeyle sistem arasında reaktif güç alışverişi olmaz.

Şebekeden reaktif güç tüketimine elektrik kurumları tarafından sınır getirilmiştir. Aylık aktif tüketimin %20'si kadar harcama ücretsizken, bu sınır geçildiği takdirde tüm reaktif harcama ücretlendirilir ve faturaya yansıtılır. Evlerimizde kullandığımız aletler içerisinde mekanik balastlı floresan lambalar, çamaşır makinaları, buzdolabı ve Inverter harici klimalar endüktif devreye sahiptir ve reaktif güç çekerler ancak eğer kompanze edilmişlerse bu harcama şebekeden olmaz. Ayrıca konutlarda kullanılan sayaçlar kilovat cinsinden yazdığı için, konutlarda reaktif güç harcaması için bir önlem alınmasına gerek duyulmamaktadır. Bazı uzmanlar göre yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü evlerde herhangi bir cihaz yardımıyla parasal açıdan elektrik tasarrufu sağlamak mümkün değildir.

Günümüzde güç elektroniği elemanlarının mikroişlemciler ile birlikte en uygun şekilde kullanılarak uygulandığı kompanzasyon sistemleri gelişmektedir.

Türkiye'de şebeke taşıma kapasitesini arttırmasından ve enerjinin israfını önlemesinden dolayı ülke ekonomisi için vazgeçilmezdir. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 284/2 nolu ve 8/1/2004 tarihli kurul kararına göre Türkiye'de kompanzasyon panosu yapma ve işletme zorunluluğundaki proje gücü 9KVA ve üzeri işletmelerin harcadıkları endüktif enerji aktif enerjinin en fazla %20'i; kapasitif enerji de aktif enerjinin en fazla %15'i kadar olabilir. Aksi halde işletme ceza faturası ödemekle yükümlüdür.

Her ülkenin bu sınırları değişiklik gösterir.

Genel olarak bilinmesi gereken terimler ve parantez içinde birimleri şu şekildedir;

   * Akım (Amper),
   * Gerilim (Volt),
   * Görünen (Sanal) Güç (VA),
   * Aktif Güç(Watt),
   * Reaktif Güç (VAR),
   * φ (Fi açısı),
   * Cosφ (Aktif Güç Çarpanı),
   * Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı),
   * Tanφ (Reaktif / Aktif Güç oranı),

Sistemden çekilen elektrik akımının, belli bir voltaj değerindeki gücüne "Görünen (sanal) Güç" denir. Birimi VA (VoltAmper) dir. "S" harfi ile gösterilir. S=I*V

Görünen (sanal) güç, fazın akımı ile voltajının çarpımına eşittir. Omik direnç üzerinden geçen elektrik akımının, belli bir voltaj değerindeki gücüne "Aktif Güç" denir. Birimi Watt'tır. "P" harfi ile gösterilir. Aktif Güç (Watt), P=S*Cosφ

Aktif güç, fazın görünen gücü ile Cosφ (Aktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir. Görünen güç yerine akım ile gerilim çarpımını alırsak aktif güç, P=I*V*Cosφ

Aktif güç, fazın akım, gerilim ve CosÆ (Aktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir. Bobin(Xl) ya da kapasitans(Xc) direnci üzerinden geçen elektrik akımının, belli bir voltaj değerindeki gücüne "Reaktif Güç" denir. Birimi VAr'dir. "Q" harfi ile gösterilir.

Bobin etkisi ile oluşan reaktif güce "İndüktif Güç" yani "+Q", kapasitans etkisi ile oluşan reaktif güce "Kapasitif Güç" yani "-Q" denir Reaktif Güç (VAr) Q=S*Sinφ

Reaktif Güç fazın görünen gücü ile Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir.

Görünen güç yerine akım ile gerilim çarpımını alırsak aktif güç, Q=I*V*Sinφ

Reaktif güç, fazın akım, gerilim ve Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı) çarpımına eşittir.

Q=I*V*Cosφ*Tanφ

Reaktif güç, fazın akım, gerilim, Cosφ (Aktif Güç Çarpanı) ve Tanφ (Reaktif Gücün Aktif güce oranı)'nın çarpımına eşittir. Çekilen görünen güç ile aktif güç arasındaki faz açısına "φ" denir.

En ideal φ açısı 0º'dir. φ Açısı Cosφ (Aktif Güç Çarpanı) Aktif Gücün, Görünen Güce Oranına "Cosφ" denir.

Cosφ ile görünen gücün çarpımı aktif gücü verir. Bu nedenle Cosφ değerine "Aktif Güç Çarpanı" da denir. Cosφ=P/S

Reaktif Gücün, Görünen Güce Oranına "Sinφ" denir.

Sinφ ile görünen gücün çarpımı reaktif gücü verir. Bu neden ile Sinφ değerine "Reaktif Güç Çarpanı" da denir. Sinφ (Reaktif Güç Çarpanı) Sinφ=Q/S

Reaktif Gücün, Aktif Güce Oranına "φ" denir.

Tanφ ile aktif güç çarpımı bize reaktif gücü verir. Sadece aktif güç ile Tanφ değerini ya da görünen güç, Cosφ ve Tanφ değerlerini biliyorsak ReaktifGücü bulabiliriz. Bu neden ile Tanφ değerine "Reaktif/Aktif güç oranı" da denir. Tanφ (Reaktif/Aktif Güç Oranı) Tanφ=Q/P

Kaynaklar

Kaynakça

  1. ^ a b c Kirby & Hirst 1997, s. 1.
  2. ^ Kundur 1994, s. 627.
  3. ^ Khan 2022, s. 295.
  4. ^ Siva Kumar, C. H.; Mallesham, G. (2020). "Implementation of ANN-Based UPQC to Improve Power Quality of Hybrid Green Energy System". Energy Systems, Drives and Automations: Proceedings of ESDA 2019. Springer Nature. s. 16. doi:10.1007/978-981-15-5089-8_2. eISSN 1876-1119. ISSN 1876-1100. 17 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ağustos 2022. 
  5. ^ Kundur 1994, ss. 627-628.
  6. ^ a b c Kundur 1994, s. 628.
  7. ^ Kundur 1994, ss. 631-632.
  8. ^ Kundur 1994, s. 630.
  9. ^ a b Kundur 1994, s. 629.
  10. ^ Kundur 1994, s. 631.
  11. ^ Kundur 1994, ss. 633-634.
  12. ^ Kundur 1994, ss. 635-637.
  13. ^ Kundur 1994, ss. 629-638.
  14. ^ Kundur 1994, s. 678.
  15. ^ Kundur 1994, s. 633.
  16. ^ Khan 2022, ss. 292-293.
  17. ^ Kirby & Hirst 1997, ss. 1-2.
  18. ^ Ibrahimzadeh & Blaabjerg 2017, s. 119.
  19. ^ Kirby & Hirst 1997, s. 2.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Elektronik devre elemanları</span> elektronik devreyi meydana getiren ögeler

Elektronik devre elemanları, elektrik devresinin çalışabilmesi için kullanılan parçalara denir. Aktif ve pasif devre elemanları olarak iki gruba ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Kondansatör</span> Ani yük boşalması amacıyla kullanılan devre elemanı

Kondansatör ya da sığaç veya yoğunlaç, elektronların kutuplanıp elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak bir yalıtkan malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle oluşturulan temel elektrik ve elektronik devre elemanı. Piyasada kapasite, kapasitör, sığaç gibi isimlerle anılan kondansatörler, 18. yüzyılda icat edilip geliştirilmeye başlanmış ve günümüzde teknolojinin ilerlemesinde büyük önemi olan elektrik-elektronik dallarının en vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Elektrik yükü depolama, reaktif güç kontrolü, bilgi kaybı engelleme, AC/DC arasında dönüşüm yapmada kullanılır ve tüm entegre elektronik devrelerin vazgeçilmez elemanıdır. Kondansatörlerin karakteristikleri olarak;

<span class="mw-page-title-main">Alternatör</span> Mekanik enerjiyi alternatif akıma çeviren aygıt.

Alternatör, mekanik enerjiyi alternatif akım biçiminde elektrik enerjisine dönüştüren bir elektrik jeneratörüdür. Maliyet ve basitlik nedenleriyle, çoğu alternatör sabit armatürle dönen manyetik alan kullanır. Bazen, sabit bir manyetik alanlı doğrusal bir alternatör veya dönen bir armatür kullanılır. Prensipte, herhangi bir AC elektrik jeneratörüne alternatör denebilir, ancak genellikle terim otomotiv ve diğer içten yanmalı motorlar tarafından tahrik edilen küçük dönen makineleri ifade eder.

Doğrultucu veya redresör, bir ya da daha fazla yarı iletken elemandan oluşan alternatif akımı doğru akıma çevirmek için kullanılan elektriksel bir devredir. AC' yi doğrultmak için tek bir diyot kullanıldığı zaman doğrultucu AC' yi DC' ye çeviren bir diyod olarak tanımlanır.

<span class="mw-page-title-main">Hidroelektrik santrali</span>

Hidroelektrik santrali, barajda biriken su yer çekimi potansiyel enerjisi içermektedir. Su, belli bir yükseklikten düşerken, enerjinin dönüşümü prensibine göre Yerçekimi Potansiyel Enerjisi önce kinetik enerjiye daha sonra da türbin çarkına bağlı jeneratör motorunun dönmesi vasıtasıyla potansiyel elektrik enerjisine dönüşür. Buna da yenilenebilir enerji sınıfına giren hidroelektrik enerji santrali denir. Fizikten bilindiği gibi 1 kg'lık bir kütle, 1 m yükseklikten düştüğünde:

<span class="mw-page-title-main">Elektrik üreteci</span> Mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren aygıt

Elektrik üretiminde jeneratör, harekete dayalı gücü veya yakıta dayalı gücü harici bir devrede kullanılmak üzere elektrik gücüne dönüştüren bir cihazdır. Mekanik enerji kaynakları arasında buhar türbinleri, gaz türbinleri, su türbinleri, içten yanmalı motorlar, rüzgar türbinleri ve hatta el krankları bulunur. İlk elektromanyetik jeneratör olan Faraday diski, 1831 yılında İngiliz bilim adamı Michael Faraday tarafından icat edildi. Jeneratörler elektrik şebekeleri için neredeyse tüm gücü sağlar.

<span class="mw-page-title-main">Kesintisiz güç kaynağı</span>

Kesintisiz güç kaynağı, herhangi bir elektrik, elektronik cihazın şebeke beslemesinin kesilmesini, tolerans dışı yüksek veya düşük gelmesini önleyen bir elektronik cihazdır.

<span class="mw-page-title-main">Güç (elektrik)</span>

Elektriksel güç, elektrik enerjisinde elektrik devresi tarafından taşınan güç olarak tanımlanır. Gücün SI birimi watt'tır. Elektrikli cihazların birim zamanda harcadığı enerji miktarı olarak da bilinir. 1 saniyede 1 joule enerji harcayan elektrikli alet 1 watt gücündedir.

Elektriksel gücün tanımı aşağıdaki gibidir.

<span class="mw-page-title-main">İndüktif kuplaj</span>

Elektrik mühendisliği'nde, iki iletken'in bir telden geçen akımdaki değişimin, elektromanyetik indüksiyon yoluyla diğer telin uçları boyunca bir voltajı indükleyecek şekilde yapılandırıldıklarında, endüktif olarak bağlı veya manyetik olarak bağlı olduğu söylenir. İlk telden geçen değişen akım, Ampere'nin devre yasası'na göre etrafında değişen bir manyetik alan yaratır. Değişen manyetik alan, Faraday'ın indüksiyon yasası'na göre ikinci telde bir elektromotor kuvvet (EMF) voltajı'na neden olur. İki iletken arasındaki endüktif bağlantı miktarı, karşılıklı endüktans'larıyla ölçülür.

<span class="mw-page-title-main">Alternatif akım</span>

Alternatif akım, genliği ve yönü periyodik olarak değişen elektriksel akımdır. En çok kullanılan dalga türü sinüs dalgasıdır. Farklı uygulamalarda üçgen ve kare gibi değişik dalga biçimleri de kullanılmaktadır. Bütün dalgalar birbirlerine elektronik devreler aracılığı ile çevrilebilir. Devrede kondansatör, diyotlar, röleler ile bu çevrim yapılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Rüzgâr gücü</span> Rüzgârdan elektrik enerjisi üretimi

Rüzgâr gücü, elektrik üretmek için rüzgâr türbinleri, mekaniksel güç için yel değirmeni, su veya kuyu pompalama için rüzgâr pompaları veya gemileri yürütmek için yelkenler kullanarak rüzgârın kullanışlı formundaki rüzgâr enerjisinin sonucudur.

<span class="mw-page-title-main">Şalt sahası</span>

Şalt sahası, transformatörler kullanılarak gerilimin yüksek formdan alçak veya ters forma dönüştürüldüğü elektrik üretim, iletim ve dağıtım sisteminin bir alt istasyonudur. Elektrik, üretim santrali ve müşteriler arasındaki birkaç istasyonda akabilir ve gerilim birkaç adımda değişebilir.

Güc faktörü Alternatif akım elektrik güç sisteminde aktif gücün görünür güce oranı olarak tanımlanır ve 0 ile 1 arasında bir sayıdır .(çoğunlukla yüzde olarak gösterilik, örn: 0,5 pf = %50 pf). Aktif güç belli bir zamanda iş gören devrenin kapasitesidir. Görünür güç devredeki akım ve gerilimin ürünüdür. Yükdeki enerji depolamadan dolayı veya lineer (doğrusal) olmayan yüklerde, görünür güç aktif güçten daha büyüktür.

Elektrik dağıtımı elektriğin son kullanıcıya ulaştırılmasıdır. Bir dağıtım sisteminin şebekesi elektriği iletim sisteminden tüketiciye ulaştırır. Örnek olarak, şebeke; trafo merkezleri, orta gerilim hatları, dağıtım merkezleri, dağıtım transformatörleri, alçak gerilim dağıtım hatları ve bazen ölçü devrelerini kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Elektrik şebekesi</span>

Elektrik şebekesi üretilen elektrik enerjisini kullanıcılara iletmek için oluşturulmuş bileşik bir ağdır. Elektrik gücü üreten enerji santralları, üretim kaynaklarından talep merkezlerine enerji aktaran iletim (nakil) hatları ve kullanıcılara bağlantı sağlayan bileşik dağıtım hatlarından oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Gerilim kaynağı</span>

Gerilim kaynağı, sabit bir voltaj sağlayan iki kutuplu araçtır. İdeal bir gerilim kaynağı yük direncinden ve çıkış akımından bağımsız olarak sabit voltaj sağlayabilir. Ancak, gerçek dünyada bir gerilim kaynağı sınırsız akımı temin edemez. Gerilim kaynağı bir iki yönlü akım kaynağıdır. Gerçek dünyada elektrik enerjisinin kaynakları olan piller jeneratörler ve güç sistemleri, ideal gerilim kaynaklarının birleştirilmesi olarak modellendirilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Süper kapasitör</span> Elektronik

Bir süper kapasitör (SC), bazen ultracapacitor, olarak bilinir ve yüksek kapasiteli bir elektrokimyakapasitorü ile kapasitans değerleri 10.000’de = 1.2 volt köprü boşluğu arasında elektrolitik kapasitörler ve piller ile şarj edilebilir. Onlar genellikle birim hacim başına 10 ila 100 kat daha fazla enerji veya elektrolitik kapasitörler daha kütle mağaza, kabul ve şarj çok daha hızlı pil vermekle kalmaz ve çok daha fazla şarj ve şarj edilebilir pillere göre daha fazla yükleme ve boşaltma yapabilir. Ancak belirli şartlar altında geleneksel pillere göre 10 kat daha büyüktür.

<span class="mw-page-title-main">Volt-amper</span>

Volt-amper elektrik devrelerinde aktif güç ve reaktif gücü bir arada ifade eden bir birimdir. Devredeki gerilim ile akımın çarpımıdır. Reziztif devrelerde güç devrenin iki ucu arasındaki gerilim ile devreden geçen akımın çarpımı suretiyle bulunur. Ancak devrede indüktif veya kapasitif yük varsa bu durumda gerilim ile akım arasında faz farkı oluşabilir ve gerilim ile akımın çarpımı devrede kullanılan gerçek güçten fazla olabilir. Bu sebepten güc aktif güç ve reaktif olarak belirtilir.

<span class="mw-page-title-main">Aktif güç</span>

Aktif güç, şebekeden çekilen faydalı, işe yarayan güçtür. Sembolü "P" harfiyle gösterilir. Birimi watt'tır.