İçeriğe atla

Kommensalizm

Kommensalizm (Latince cum çevresinde, mensa masa[1]) ekolojide, iki organizmanın kurduğu ortak yaşamda, bir canlının yarar sağladığı, diğerininse bu ortaklıktan etkilenmediği yaşam türüdür. Ağaçlara yuva yapan kuşlar bunun en güzel örneğidir. Benzer şekilde büyük leylek yuvalarında, serçelerin de küçük yuvalar yapması leyleğe zarar vermeyecektir. Av hayvanlarının avladıkları etlerin arta kalanlarını akbaba gibi leş yiyicilerin yemesi de ortaklardan birini etkilemez. Ayrıca bu canlılara istiridye ve yengecin arasındaki ilişkiyi de örnek verebiliriz. Yengeçler konağın yemediği ya da ondan arta kalan yiyecekler ile beslenir ve istiridye sayesinde dış etkenlerden korunur. Yengeç bu birliktelikten yarar sağlarken istiridye zarar ya da yarar görmez. Kısacası ilişkiden bir canlı yarar sağlarken diğer canlı bundan ne yarar sağlar ne de zarar görür.

Kaynakça

  1. ^ [1][] TDK Zooloji Terimleri Sözlüğü, Ortakçılık maddesi.

İlgili Araştırma Makaleleri

Dışsallık; bir ekonomik birimin kendi faydasını artırmak için aldığı kararın, aslında hiçbir organik bağı olmayan başka bir ekonomik birimin aldığı kararının sonuçlarını dolaylı ya da dolaysız etkilediği durumlarda ortaya çıkan bir kavramdır. Buna göre bir ekonomik birimin seçimleri, diğer birime fayda ya da zarar olarak etki edebilir. Dışsallıklar genelde pozitif dışsallıklar ve negatif dışsallıklar olarak iki grupta toplanır.

<span class="mw-page-title-main">Ekosistem</span> Çevrelerinin cansız bileşenleri ile birlikte canlı organizmalar topluluğu

Ekosistem, belirli bir kısımda bulunan canlılar ile bunları saran cansız çevrelerinin karşılıklı ilişkileri ile meydana gelen ve süreklilik arz eden ekolojik sistemlerdir. Ekosistem aynı zamanda bir besin ağı ile şekillenmektedir. Ekosistem, küresel ölçekte bir düzeni ifade etmekle beraber yerel ve korunaklı bir sistemin varlığına da atıfta bulunabilir. Karşılıklı olarak madde alışverişi yapacak biçimde birbirlerine etki yapan organizmalarla (biyotik), bitki ve hayvanların birbirine eklemlendiği ve ayrıca kaya, toprak gibi fiziksel çevre faktörlerinin (abiyotik) bir arada bulunduğu herhangi bir doğa parçası bir ekosistemdir. Ekosistem yaklaşımı, bireysel organizmalar ya da topluluklardan çok tüm alanın işlevlerinin nasıl olduğuyla ilgilenir. Bir alandaki organizmalar ve cansız çevreleriyle olan ilişkilerine bakar. Yerküre, tek başına bildiğimiz en büyük ekosistemi oluşturmaktadır, ancak bir taş parçasının altında, bir kavanozun, bir şişenin içinde de ekosistemler oluşabilir. Ekosistemler, birbirlerinden ne kadar farklı olurlarsa olsunlar, içlerindeki canlılar arasındaki etkileşimler dengeli ve enerji sağlanmasında bir sorun olmadığı sürece kendi kendilerine yeterli birimlerdir ve bazı ortak ögelerden oluşurlar. Bu ortak ögeler, canlı ögeler (biyotik) ve cansız ögeler (abiyotik) ögelerdir. Yani bir ekosistem, temel olarak abiyotik yani cansız maddeler ve biyotik yani canlı oluşur. Ekosistemler, varlıklarını 3 temel işlevle sürdürürler. Bunlar enerji akımı, ekolojik döngüler(kimyasal madde döngüleri) ve populasyon denetimleridir. Bu üç işlev, ekosistemin ögelerinin birbirleriyle ilişkilerini düzenler ve sistemin bir bütün olarak sürmesini sağlar. Vurgulamak gerekir ki, bu üç işlev, ekosistemlerde tek tek değil, kesinlikle birlikte bulunurlar. Açık bir sistem olan ekosistemde, enerji ve besin giriş-çıkışı süreklidir. Sistem kuramı, ekolojik bakış açısının sosyolojik boyutunu ele almaktadır. Ayrıca sibernetik disiplini, canlılarda kontrol ve iletişim boyutuyla kaynağını yine ekosistemde bulmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tavşanımsılar</span> memeli takımı

Tavşanımsılar, memeliler (Mammalia) sınıfından Pika ve tavşanları kapsayan takım.

Ortakyaşam, ortakyaşarlık ya da simbiyoz, iki canlının tek bir organizma gibi birbirleriyle yardımlaşarak bir arada yaşamalarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kretase</span> 145 ile 66 milyon yıl önce arasını kapsayan, Mezozoyik Zamanın üçüncü ve son dönemi

Kretase veya Kretase dönemi, Mezozoyik Zaman'ın üç alt bölümünden sonuncusudur. Jura'dan sonra, Paleojen'den önce gelir. Günümüzden 145 milyon yıl önce başlayıp ~ 66 milyon yıl önce sona erdiği kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Tilki</span> memeli takımı

Tilki, Canidae (köpekgiller) ailesi içindeki yedi cinste sınıflanmış ve yaklaşık 24 tür canlının ortak adıdır. Buna karşılık, Batı dünyasında "tilki" denilmekle en çok ifade edilen canlı türü Vulpes vulpes, yani kızıl tilkidir. Köpekgiller ailesinin bir parçasıdır. Bu türün yaşam süresi 3-4 yıldır. Kızıl tilki, kum tilkisi, Karsak, Bengal tilkisi, Kutup tilkisi, Afgan tilkisi, Güney Afrika tilkisi ve Çöl tilkisi gibi türleri vardır. Hepçil canlılar olan tilkilerin hemen her kıtada bulunuyor olmaları, çoğu halkların popüler kültüründe ve folklorunda da yer almalarına yol açmıştır. Hızlı bir ısırık ile çoğunlukla kemiricilerden oluşan kurbanlarını öldürürler. Birçok ayrı küçük hayvanlar, bitkisel gıda ve leş ile beslenirler. Yuvalarını yerde kuran kuşlar, tavuksular, tavşanlar, böcekler, balıklar ile de beslenebilirler. Çok nadir olarak geyik ya da domuz yavrularını avlarlar ve çok zor zamanlarda amfibyum ve sürüngen türleri de yiyebilirler. Tilkilerin kümeslere girip tavuk çalmaları da meşhurdur. Bazı tilkiler karayollarını takip eder ve otomobillerin ezdiği hayvanların leşleri ile beslenirler. Masallarda kurnaz kişi olarak anlatılır.

<span class="mw-page-title-main">Yengeç</span>

Yengeç, On ayaklılar (Decapoda) takımından Brachyura infra takımını oluşturan kabuklu türlerin ortak adı. Tipik olarak çok kısa bir kuyrukları vardır, karın ise toraksın altına gizlenmiştir. Genellikle kalın bir dış iskelete sahiptirler ve bir çift kıskaç ile donatılmışlardır. Yengeçler tüm dünya okyanuslarında bulunurken; ayrıca birçok çeşit tatlısu ve karada yaşayan türü de vardır. Yengeçlerin boyutları sadece birkaç mm olan bezelye yengeçi ile bir bacağının boyu 4 metreye kadar çıkabilen Japon örümcek yengeci arasında değişiklik gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Omurgasızlar</span> bir omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir ad

Omurgasızlar, omurgası olmayan hayvanlara verilen genel bir addır. Omurgasız olarak adlandırılan canlıların yapılarında hiçbir iç iskelet bulunmaz. Bazı omurgasız hayvanların vücudunu destekleyen bir dış iskelet bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Leylekgiller</span> Bir kuş familyası

Leylekgiller ya da Ciconiidae, kendilerine özgü Ciconiiformes takımında sınıflandırılan, sulak alanlarda yaşayan, leylek diye bilinen kuşları kapsayan bir familyadır.

<span class="mw-page-title-main">Julianus Sütunu</span>

Julianus Sütunu ya da halk arasında bilinen adıyla Belkıs Minaresi; Ankara'nın Altındağ ilçesinin Ulus semtinde bulunan bir dikilitaştır.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

<span class="mw-page-title-main">Leylek</span> Büyük ve uzun bacaklı bir tür kuş

Leylek, leylekgiller (Ciconiidae) familyasından büyük ve uzun bacaklı bir kuş türü. Siyah kanat uçuş tüylerinin dışında tamamen beyazdır, gagası ve bacakları erişkinlerde kırmızı, yavrularda ise siyahtır. Büyük bir kuş olup 100–115 cm uzunluğunda, 2,3 ila 4,5 kg ağırlığındadır, kanat açıklığı ise 155–215 cm'dir. Cüssesi biraz farklı olan iki alt türü ise Avrupa'da, kuzeybatı Afrika'da ve güneybatı Asya'da bulunur. Leylekler uzun mesafelere göç ederler. Çoğunlukla tropikal Sahraaltı Afrika'dan Güney Afrika'nın güneyine ve hatta Hindistan alt kıtasının güneyine kadar olan bölgede kışı geçirirler. Avrupa'dan Afrika'ya göç ederken Akdeniz üzerinden değil, doğuda Levant üzerinden, batıda da Cebelitarık Boğazı'ndan geçerler. Bunun nedeni uçmak için gereksinim duydukları hava termallerinin deniz üzerinde oluşmamasıdır. Yerde yürürken durmadan, yavaşça hareket ederler. Leylekgiller ailesinin diğer üyeleri gibi boynu tamamen gerilmiş şekilde uçarlar.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kirliliği</span> Doğa sorunu

Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.

Asalak ya da parazit, bir canlıya bağımlı olarak yaşayabilen ve üzerinde yaşadığı canlıya zarar verebilen organizmadır. Bu canlılardan kimileri mikroskobik boyutlardan erginlikte çok büyük boyutlara ulaşabilecek değişimlere sahip olabilirler.

<i>Ephippiorhynchus</i>

Ephippiorhynchus leylekgiller familyasında yer alan bir kuş cinsidir.

Sörf bölgesi, okyanus dalgalarının sahile yaklaşırken kırılıp, köpüklendiği, kabarcıklı yüzeye verilen ad. Bölgede kırılan dalgalar sörf bölgesini tanımlar. Sörf bölgesinde dalgalar kırılarak harekete devam eder ve sonra plaj eğimi yönüne doğru ilerler. Uprush denilen süslü su akıntısı oluşur, su daha sonra geri çalkantılı olarak tekrar çekilir. Yakın kıyı bölgesi üzerine gelen su dalgası nerede ise sörf bölgesi orasıdır. Sörf bölgesinde genellikle kesici sığ derinlik bölgesi 5-10 metre bu dalgaların kararsız olmasına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Gelgit havuzu</span> Deniz kıyısında deniz suyuyla dolu, gelgit ile denizden ayrılmış kayalık havuz

Gelgit havuzları ya da kaya havuzları, deniz suyu ile dolu, deniz kıyısında kayalık havuzları vardır. Bu havuzların çoğu sadece düşük gelgit gibi ayrı ayrı havuzlardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Konak (biyoloji)</span> başka bir organizmayı barındıran organizma

Biyolojide, daha küçük canlıları parazitizm, mutualism veya kommensalism gibi simbiyotik bir ilişki içerisinde vücudunda barındıran canlılara konak denir. Konak canlı, misafirine genellikle besin ve barınma imkanı sağlar. Virüslerin konak hücreleri, köklerinde azot bağlayan bakterileri barındıran baklagiller ve parazit kurtlara konak sağlayan hayvanlar örnek olarak sayılabilir. Botanikte daha spesifik bir örnek ise, bir tür ektoparazit olan mikropredatörlere besin kaynağı sağlayan konak bitkilerdir.

<span class="mw-page-title-main">Yaren (leylek)</span> Eskikaraağaç Köyünün ünlü leyleği

Yaren, Bursa’nın Karacabey ilçesinin Eskikaraağaç köyünde balıkçı Adem Yılmaz ile kurduğu dostluk nedeniyle tanınan leylektir.

Ortakyaşam (mutualizm), kurguda, özellikle bilimkurguda bir olay örgüsü aracı olarak görünür. Benzer bir tema olan kurgudaki asalaklıktan şu şekilde ayrılır; mutualizmde dahil olan organizmalar karşılıklı yarar sağlarken, asalaklıkta parazit ev sahibine zarar verir.