Komün (sosyoloji)
Komün, kapalı toplum demektir. Bir grup insanın, kendi arasında, ortaklaşa üretmesine ve tüketmesine dayanır. Kapalı cemaatler ve tarikatlar komündür.[] Komünün karşıtı sosyete'dir. Sosyete açık toplum demektir. Gizli Mason Cemiyetleri de komün toplumlarıdır.
Komün, ortaklaşma ve paylaşma çerçevesinde oluşturdukları belirli değerler doğrultusunda yaşamayı tercih eden ve belirli sayıda üyesi bulunan topluluktur. Kelime, Latincede "paylaşmak" demek olan "communis" kökünden türemiştir. Topluluğun hayat görüşüne göre bu değerler, ekonominin paylaşılmasından beraber ibadet etmeye kadar çok çeşitli olabilir. Mülkiyetin paylaşılmasının yanında, hiyerarşi karşıtlığı, topluluğu ilgilendiren kararların konsensüs ile alınması, sürdürülebilir ekolojik yaşam gibi prensipler, günümüz komünlerinde en çok ortaklaşılan değerler olarak ön plana çıkmıştır. Kamuoyunda komünlerin tarihi araştırmacısı olarak bilinen, kendisi de bir komünde yaşayan Prof. Yaacov Oved, komünü; "Üyelerinin, hür iradeleriyle, "herkesten yeteneğine, herkese ihtiyacı kadar" ilkesiyle paylaşılan bir hayatı yaşamayı seçtiği otonom bir topluluk." olarak açıklamıştır.
Gerek 68 kuşağında oluşturulan komünlerin insanların kafasında oluşturduğu olumsuz anlamdan bir ölçüde kurtulmak, gerek diğer dillerin çoğunluğunda komün kelimesinin köy, belediye ya da yerel yönetim anlamına gelmesi yüzünden birçok komün, günümüzde kendini daha çok "kasıtlı toplum" (intentional community) olarak tanımlamaktadır. Barry Shenker, "Kasıtlı Toplumlar - Komünel Yaşamda İdeoloji ve Yabancılaşma" (Intentional Communities - Ideology and Alienation in Communal Living) isimli kitabında bu durumu şöyle açıklar:
"Kasıtlı toplumlar" terimi, gündelik yaşamda kullanılan bir terim değil, bu yüzden bazı açıklamalar gerektiriyor. Kasıtlı toplumlar, örgütler, mezhepler ve sosyal hareketlerle belli özellikleri paylaşmalarına rağmen bunların hiçbiri değildir. Bir kasıtlı toplum, belirli amaçların gerçekleşmesi için bütün bir hayat tarzı yaratmış insanlardan oluşan, görece küçük bir gruptur. Terimin iki kavramı da aynı derecede önemlidir. Kasıtlı topluma benzemeyen kasıtlı toplumlar da var, mesela doğmuş ve yıllardır kendiliğinden büyümüş bir kabile ya da köy... Kasıtlı toplumlar, (kurucular "kasıtlarını" ilan etmeden öncesine kadar gündelik bir grup olarak var olsalar da) belirli sayıda insanın hedeflerini gerçekleştirmek için bilinçli ve amaçlı olarak bir grupta birleşmeleri sonucu ortaya çıkıyor. Bu amaçlar kısmi olmuyor: Her yönüyle bir hayat şekli yaratmaya çalışıyorlar, bu yüzden de örgütler ya da sosyal hareketlerden farklı olarak onlar kasıtlı toplumlar. Bir topluluk olmalarının iki niteliği daha var: Yüz yüze ilişkilerle tanınıyorlar ve komünalizmi, kendi içinde (araçsal değerden farklı olarak) ahlaki bir son olarak kucaklıyorlar. Açık ki "kasıtlılığın" ve "toplumculuğun" dereceleri olabiliyor. Kasıtlı toplum olarak nitelendirebilmek için, bunların hangi derecelere kadar olması gerektiğini, kendi içinde bir girişim olacağı için ben söyleyemem ama yukarıda bahsedilenler, bize kasıtlı toplumun temelini anlatıyor."
International Communal Studies Association'ın eski başkanı, dünyaca ünlü, Avustralyalı Dr. Bill Metcalf ise kitabında komünü şöyle açıklar: "Komünel yaşam, ya bir komünde ya da kasıtlı toplumda gerçekleşir, aradaki farkı ise samimi paylaşımın seviyesi belirler. Komün üyeleri, grubu, çekirdek aile biriminin yerine geçirir, genelde bir 'ortak amaç' ve kolektif bir ev yaşamı sürdürür ve genel kararları grup olarak alacak kadar samimiyet yaratılır. Bence 'komün' kelimesi, komünel yaşamın daha uç, topluluğa karşı yüksek miktarda sorumluluk duyulan çarpıcı biçimleri için kullanılmalı. Bu (sorumluluk), iki yoldan birinde, ideal haliyle ise iki yolda da gösterilir. Bu yollar ekonomik ve sosyaldir. Tabii ki neredeyse hiçbir grup, bu alanların ikisinde de derecelendirmelerinin sonuna kadar bütün yolu gitmiş değil... Kasıtlı toplumların birinci uçta durduğu, komünden komşuluğa uzanan bir derecelendirme var."
Komünlerin hedefi
Bir komünün yaşam biçimi, seçtikleri ortak ilgi ve amaca göre şekillenir. Birçok insan için komünel yaşamın tercih edilme sebebi ortaklaşılan ekonomi olsa da, hayatı basitleştirme, politik ideoloji, doğal hayat, farklı aile bağları, daha sosyal ve kaliteli bir yaşam, kısacası yaşanılan toplumun değerlerinden farklı bir düzende hayat sürmek, bir komünde yaşamak için en büyük sebebi oluşturur. Bu doğrultuda komünler, politik, ekolojik, ruhani, psikoterapi amaçlı gibi sınıflandırılabilir.
Komünün temel prensipleri
Yine Barry Shenker'a göre:
"Nicelik belirtmeden, çok genel olarak aşağıdaki koşullar gerçekleştiğinde kasıtlı toplumların oluştuğunu düşünüyorum:
- Bilinçli ve amaca yönelik bir eylem olarak kuruluysa;
- Üye eğer toplulukta doğmuşsa bile, üyelik gönüllülük üzerinden işliyorsa ve bilinçli bir eyleme dayanıyorsa;
- Grup kendini çevresinden ayrı ve çevresine göre değişik görüyorsa ve çevresiyle grup olarak ilişki kuruyorsa ya da grup olarak geri çekiliyorsa;
- Topluluk göreceli olarak kendi kendine yetiyorsa, çoğu üye potansiyel olarak hayatı boyunca (ya da üye olduğu sürece) orada yaşayabilecekse;
- Paylaşmak, topluluğun ideolojisinin bir parçasıysa;
- Topluluğun kolektif amaçları varsa ve üyelerinin, memnuniyetleri doğrultusunda çalışmasına ihtiyaç duyuyor, bunu bekliyorsa;
- Bireysel bir faydaya yönelik olsa bile, topluluğun amaçlarının, sadece kolektif bir yapı içinde gerçekleşebileceğini iddia eden bir ideoloji varsa;
- Tek bir birey değil, topluluğun kendisi ya da topluluğun seçtiği kişiler yetkinin kaynağıysa;
- Topluluğun hayatının genel gidişatı, doğal olarak iyiyse, mesela araçsal değerlerinin de üzerinde, kendi içinde bir sonsa;
- Topluluğun varlığı, kişisel üyeliğin zaman aralığını aşan, ahlaki bir değere ve amaca sahipse.
Bu özelliklerin, sadece çeşitli seviyelerde değil, çeşitli yollarda da varolabileceğinin vurgulamalıyız. Paylaşmak, eşitlik, kendi kendine yeterlilik ve diğer özellikler, birçok şekilde anlamlandırılabilir ve göreceğimiz gibi bu, kasıtlı toplumların kalıcılığında önemli bir etkendir. Asıl nokta, bu özelliklerin hem dışarıdaki bir gözlemcinin, hem de üyelerin kendi gözünde varolduğu yerde, kasıtlı bir toplumun oluştuğu."
Bill Metclaf ise komünün temel prensiplerini "Çekirdek ailenin aksi olarak grubun önemi, ortak bir amaç, ortak ev hayatı, genel ve samimi ilişkiler içinde alınan grup kararları ve gündelik hayatı paylaşmak" olarak sıralıyor.
Bunun yanında günümüz kasıtlı toplumlarında, sosyal düzenin işleyebilmesi için hiyerarşinin kalkması gerektiğine dair eşitlikçilik anlayışı, günümüz toplumlarının boyutlarının çok büyük olduğuna, merkeziyetçiliğin dağıtılması gerektiğine dair bir inanç ve kasıtlı olarak bürokrasiyi yok etmeye yönelik çabalar gitgide artış göstermektedir.