AIDS, ilk kez 1980'lerin başında Orta ve Güney Afrika'da gündeme gelen ve giderek ürkütücü boyutlara ulaşan, etkeni HIV (İngilizce: Human Immunodeficiency Virus / Türkçe: İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü) olan bir enfeksiyon hastalığıdır. HIV, bağışıklık sistemindeki akyuvarların (özellikle CD4+ lenfositler) yapısını bozarak ve sayısını azaltarak vücudun enfeksiyonlara karşı direncini ortadan kaldırır.
Süt, dişi memelilerin yavrularını beslemek için memelerinden gelen, besin değeri yüksek olan beyaz bir sıvıdır. Ayrıca bazı bitkilerin türlü organlarında bulunan beyaz renkte öz suya ve erkek balığın tohumuna da süt denir.
Peynir, süt proteini kazeinin pıhtılaştırılmasıyla çeşitli tat, doku ve formlarda üretilen bir süt ürünüdür. Genellikle inek, manda, keçi veya koyun sütünden elde edilen proteinler ve yağdan oluşur. Üretim sırasında süt genellikle asitlendirilir ve kazeinin pıhtılaşmasını sağlamak için peynir mayası enzimleri veya benzer aktiviteye sahip bakteriyel enzimler eklenir. Katı lorlar, daha sonra sıvı peynir altı suyundan ayrılır ve preslenerek bitmiş peynir haline getirilir. Bazı peynirlerin kabuğunda, dış katmanında veya tamamında aromatik küfler bulunur.
Höşmerim ya da Hoşmerim, Marmara başta olmak üzere Ege, İç Anadolu bölgelerinde üretilen bir çeşit irmik helvasının adıdır; Türkiye'nin bazı illerinde ise un helvasına höşmerim denilmektedir. Rize'de ve diğer bazı Doğu Karadeniz yörelerinde de Kaymaklı taze süt süzgeçle süzülerek bir tavaya boşaltılır. Sonrasında tavaya mısır ununun, peynir ve tuzun eklenmesiyle Hoşmerim-Hoşmer (Höşmerim-Höşmer) yapılır. Doğu Karadeniz'de geleneksel olarak güneş duasına çocuklarca çıkıldıktan sonra evlerden toplanılan un, yağ, tuz, süt gibi yiyeceklerden helva ve höşmer yapılıp yenir.
Soya, baklagiller (Fabaceae) familyasından 1 - 1,5 m boyunda, kısmen sarılıcı, dallanmış, tek yıllık Doğu Asya kökenli bir bitkidir. Bitki, yenilebilir fasulyesi için yetiştirilir.
Üre (Latince Urea Pura), organik bir bileşik. Formülü H2N-CO-NH2'dir. Karbonik asidin diamidi olan üre aynı zamanda karbamik asidin de amidi olduğundan karbamid adı ile de bilinir.
Vejetaryenlik ya da etyemezlik, çeşitli nedenlerle et, balık, deniz ürünleri, kümes hayvanları, çift toynaklılar tüketmemeye denir. Ayrıca, hayvan kesiminin tüm yan ürünlerini yemekten kaçınmayı da içerebilir. Et tüketmemenin yanında ayrıca hayvanların ürettiği yumurta, süt, bal vb. ürünleri de yemeyenlere ise veganlar denir. Vejetaryenlik ve veganlığın farkı; vejetaryenlikte bal ve kimine göre süt ile yumurta tüketilirken; veganlar, hiçbir hayvansal ürünü kullanmamaktadırlar. Bunlara istisnâ olarak süt ve süt ürünlerini kullanan lakto-ovo vejetaryenler, ilâveten yumurta yiyip süt ürünlerini tüketmeyen ovo vejetaryenler, diyet süt ürünlerini tüketen, ancak yumurtaları tüketmeyen lakto vejetaryenler vardır.
Oral seks, oral ilişki veya ağızdan ilişki, sertleşme hâldeki bir penis, uyarılmış bir vajina veya anüsün ağızla uyarılmasını içeren bir cinsel ilişki türüdür. Cunnilungus olarak bilinen oral seks türü vajina veya vulva üzerinde yapılırken, fellatio olarak bilinen diğer tür ise penis üzerinde yapılır. Oral seks, tarih boyunca hemen her toplumda heteroseksüel ve eşcinsel insanlar tarafından uygulanmıştır.
Magnezyum (Mg), gümüş beyazlığında bir metaldir ve genellikle alaşım maddesi olarak, yani başka metallerle karıştırılarak kullanılır. Kimyasal simgesi Mg, atom numarası 12; atom ağırlığı 24,312 olan bu element en hafif metallerden biridir ve bu özelliğiyle önem kazanmıştır. Toz halindeki magnezyum kolayca tutuşur ve parlak bir alevle yanar. Bu özelliği nedeniyle, elektrikli fotoğraf makinesi flaşları çıkmadan önce, magnezyum yakılarak flaşlı fotoğraflar çekilmiştir.
İshal veya diyare, bir günde en az üç kez gevşek, sıvı veya sulu bağırsak hareketlerinin olması durumudur. Genellikle birkaç gün sürer ve sıvı kaybı nedeniyle dehidrasyona neden olabilir. Dehidrasyon belirtileri genellikle cildin normal gerginliğini kaybetmesi ve sinirli davranışlarla başlar. Bu durum daha şiddetli hale geldikçe idrara çıkmada azalma, cilt renginde kayıp, hızlı kalp atışı ve yanıt vermede azalmaya kadar ilerleyebilir. Sadece anne sütüyle beslenen bebeklerde gevşek ancak sulu olmayan dışkı normaldir.
İnsan dişi, besinleri yutmaya ve sindirmeye hazırlık aşamasında keserek ve ezerek besinlerin mekanik olarak yıkımında görev yapar. İnsanlarda, her birinin belirli bir işlevinin olduğu kesici diş, köpek dişi, küçük azı dişi ve azı dişi olmak üzere dört tip diş vardır. Kesici dişler besini keser, köpek dişleri besini koparır ve küçük azı ve azı dişleri besini ezer. Dişlerin kökleri maksilla ya da mandibula içerisine yerleşmiş ve diş eti ile kaplanmıştır. Dişler yoğunluğu ve sertliği farklı çeşitli dokulardan yapılmıştır.
Tereyağı, ana maddesi süt yağı olan bir mandıra ürünüdür. Tereyağının bileşiminde yaklaşık %80 oranında süt yağı, su, süt şekeri, mineraller, kolesterin, suda çözülmüş vitaminler, protein, asitler ve aroma veren maddeler yer alır. Tereyağı, gıda ve kozmetik sanayisinde kullanılan bir hammaddedir.
Yenidoğan sarılığı ya da bebek sarılığı, yeni doğmuş bebeklerde kanlarındaki bilirubin miktarının artması neticesinde görülen bir çeşit sarılıktır. Doğumdan sonraki ilk haftada her doğan bebeğin kanında az veya çok derecelerde mutlaka bilirubin miktarında artış gözlenmektedir. Yenidoğan sarılığı, hayata yeni başlamış bebeklerde en sık görülen sıkıntılardan birisidir. Normal doğan bebeklerin %60'ında görülürken erken doğan bebeklerin %80'inde görülebilmektedir.
Yoğurt, besin değeri yüksek, laktik asit fermantasyonu sonucunda elde edilen ve canlı laktik asit bakterileri içeren fermente bir süt ürünüdür. Lactobacillus bulgaricus ve streptococcus thermophilus sütten yoğurt yapmak için kullanılan birkaç bakteri türünden biridir. Ek olarak, diğer lactobacillus ve bifidobakteriler bazen yoğurdun kültürü sırasında veya sonrasında eklenir. Yoğurt katı veya sıvı (içme) kıvamında, şekerli, ekşi tatlarında, meyveli, sebzeli, çikolatalı, vanilyalı ve başka tatlarda mevcuttur. Bunun dışında da yoğurdun çeşitleri bulunmaktadır. Örneğin; süzme yoğurt yaygın olarak meze yapımında kullanılmaktadır. Yoğurt ile yapılan pek çok yemek ve içecek türü vardır, ayran, cacık ve keş bunlardan bazılarıdır.
Malnütrisyon veya malnutrisyon, beslenmenin içerik ve miktar açısından yetersiz olması veya tam tersi aşırı besin alımı nedeniyle oluşan sağlık sorunlarını ifade eder. Günlük enerji ihtiyacı, yaş, cinsiyet, beden ebadı ve fiziksel aktiviteye bağlı olarak değişiklik gösterir.
Soya sütü, soya fasulyesinin emilmesi, öğütülmesi ve kaynatılmasıyla elde edilen bitki bazlı bir bitkisel süt türüdür. Yağ, su ve protein emülsiyonudur. Orijinal şekli, tofu üretiminin doğal bir yan ürünüdür. 21. yüzyılda Avrupa ve Kuzey Amerika'da yaygın bir içecek haline geldi ve süt üretimine daha yakından benzeyen tat ve kıvam vermek için üretim teknikleri geliştirildi. Badem ve pirinç sütü gibi, benzer sebze bazlı sütler ile birlikte, vejetaryenler ve laktoz intoleransı olan kişiler tarafından normal süt yerine tüketilebilmektedir.
Peynir altı suyu proteini veya whey proteini, peynir üretiminde bir yan ürün olarak ortaya çıkan peynir altı suyundan izole edilen proteinlerin bir karışımı. Bu proteinleri α-laktalbümin, β-laktoglobulin, serum albümin ve immünoglobulinler oluşturur. Peynir altı suyu proteini genellikle bir besin takviyesi olarak pazarlanır. Takviye hakkında çeşitli sağlık iddiaları ortaya atılmış, 2010 yılında Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi Dergisi'nde yayınlanan bir derleme ise literatürün bu iddiaları yeterince desteklemediği sonucuna varmıştır. Kas büyümesi için peynir altı suyu proteininin, kazein veya soya gibi diğer protein türlerine kıyasla biraz daha iyi olduğu gösterilmiştir.
Fellasyo ya da halk arasında yaygın argo tabirle sakso, bir kişinin ağzıyla başka birisinin penisini uyarmasını içeren oral seks eylemidir.
Sara Josephine Baker, özellikle New York City'nin göçmen topluluklarında halk sağlığına katkıda bulunan Amerikalı bir doktordu. Yaygın kentsel yoksulluk ve cehaletin çocuklara, özellikle de yeni doğanlara verdiği zarara karşı verdiği mücadele, belki de en kalıcı mirasıdır. 1917'de Amerika Birleşik Devletleri'nde doğan bebeklerin, Birinci Dünya Savaşı'nda savaşan askerlerden daha yüksek bir ölüm oranıyla karşı karşıya olduğunu ve davasına büyük dikkat çektiğini belirtti. Ayrıca Typhoid Mary olarak bilinen meşhur indeks vakası Mary Mallon'u takip etmesiyle de tanınır.
Hepatit B hastalığı (sarılık), karaciğeri etkileyen hepatit B virüsünün (HBV) neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır ve bir tür viral hepatittir. Hem akut hem de kronik enfeksiyona neden olabilir. Virüs bulaştıktan sonra hastalık bulgularını yaratması, sonrasında iyileşmesi ve virüse ait vücutta bir iz kalmaması akut enfeksiyon iken, virüsün karaciğer hücrelerine yerleşerek orada uzun süreli bulunması ve çoğalması ise kronik enfeksiyondur.