İçeriğe atla

Kolodyon

Kolodyon, proksilinin ("nitroselüloz", "selüloz nitrat", "flaş kâğıdı" ve "silah pamuğu" olarak da bilinir) eter ve alkol içinde bulunan yanıcı, şurupsu bir çözeltisidir. Esnek ve esnek olmayan olarak iki temel tipi mevcuttur. Esnek tip sıklıkla cerrahi pansuman olarak veya pansumanı tutmak için kullanılır. Deri üzerine sürüldüğünde kolodyon nitroselüloz film oluşturarak kurur. Başlangıçta renksiz olmasına rağmen zamanla renk kazanır. Esnek olmayan kolodyon genellikle tiyatro makyajında kullanılır.

Islak-tabak kolodyon fotoğrafçılık

Anonim "Yaşlı adam ve karısı" ambrotip
Julia Margaret Cameron'ın "Genç Kadın Alice Liddell " baskısından ıslak kolodyon negatif

1851'de İngilizFrederick Scott Archer, cam fotoğrafçılık tabaklarında kolodyonun yumurta akı (albumen) yerine kullanılabileceğini keşfetti.[1] Kolodyon görüntü oluşturmak için gereken poz süresini kısalttı. Bu yöntem "ıslak-tabak kolodyon" ya da "ıslak kolodyon" metodu olarak bilinir. Kolodyon nispeten taneciksiz ve renksizdir, negatif olarak da bilinen ilk yüksek kaliteli çoğaltma yöntemlerinden biri bu sayede elde edilmiştir. Bu süreç aynı zamanda iki tür pozitif üretmiştir: ambrotip; tintip (ferrotip olarak da bilinir).

Bu süreç için büyük beceri gereklidir ve aşağıdaki adımları içermektedir:

  • (Son derece iyi) temiz cam tabak
  • Işık altında, "tuzlu" (iyodür ya da bromür tuzları içeren) kolodyonu cam tabak üzerine dökme, eğerek tabağın her köşesine ulaşmasını sağlama. Fazlasını şişeye geri dökme.
  • Tabağı karanlık odaya ya da turuncu çadıra alma (tabak sadece mavi ışığa duyarlıdır) ve tabağı hassaslaştırıcı gümüş nitrat banyosuna batırma (3-5 dakika).
  • Tabağı banyodan kaldırın, arkasını akıtıp kurulama, tabak tutucuya yükleme ve koyu slayt yardımıyla ışıktan koruma.
  • Tabak tutucuyu kameraya yükleme, koyu slaytı kaldırma ve tabağı ışığa maruz bırakma (saniyeden birkaç dakikaya kadar sürebilir)
  • Tabağı geliştirme (demir sülfat]] tabanlı geliştirici kullanarak)
  • Tabağı sabitleme (potasyum siyanür]] veya sodyum tiyosülfat ile)

Bütün bunlar birkaç dakika içinde yapılır ve bazı adımlar (kırmızı) emniyet ışığı koşullarında yapılır, bu sebeple fotoğrafçı tüm kimyasalları ve taşınabilir karanlık odayı her gittiği yere beraberinde götürmek zorundadır. Bu adımlardan sonra tabağın taze suyla yıkanması gerekir. Son olarak, tabaklar kurulanır ve sandarak, alkol ve lavanta yağından oluşan bir vernikle cilalanır.

Açık havada kullanılan koyu çadırlar, fotoğrafçının beline bağlı küçük bir çadırdan oluşur. Aksi takdirde, eskiden bir el arabası, at ve kapalı bir vagon kullanılırdı.

Kuru kolodyon tabakları

Richard Norris Hill, bir tıp doktoru ve Queen's College, Birmingham 'da fizyoloji profesörü (bir önceki üniversitesi Birmingham Üniversitesi),[2] genellikle 1853'te kuru kolodyon tabakları ilk geliştiren kişi olarak bilinir. Fotoğrafçılıkta kullanılan kuru tabağın patentine sahiptir. Bu teknikte emülsiyon, hassasiyeti koruma amaçlı jelatin veya arap zamkı ile kaplanır. Tanen kullanılan başka bir yöntem 1861'de Major C. Russell tarafından geliştirilmiştir. Takriben 1864'te W. E. Bolton ve E. J. Sayce Gümüş bromür ile kolodyonu karıştırmıştır, böylece 1860'ların ortalarında ıslak-tabak yönteminin yeri alınmıştı.[3]

Tıp

  • Siğilin keratolizle tedavisinde birçok siğil sökücü preparatta aseton kolodyon bazlı asetik asit ve salisilik asit karışımı kullanılır.
  • Sıvı bandaj ürünlerinde nitroselüloz (piroksilin) çözeltisi kullanılır.
  • EEG elektrotları hastaların kafa derisine uzun süreli uygulanacaksa sert kolodyon ile yapıştırılır.

Diğer kullanımları

  • Esnek olmayan kolodyon çeşitli efektler için tiyatro makyajında kullanılır. Cilde uygulandığında solvent (genellikle eter ya da alkoldür) uçtukça büzüşür ve yaşlılık veya yara izlerini taklit edecek kırışıklıkları oluşturur.
  • Kolodyon teleskop aynası gibi optik araçları temizlemede kullanılır. Kolodyon, optiğin yüzeyine iki veya daha fazla kat olarak uygulanır. Bazen geri alırken kolaylık olması amacıyla kolodyonu bir arada tutmak için ince bir bez parçası katmanlar arasına konur. Kolodyon kuruyup optik gereci kaplayan bir katı bir çarşaf hâline geldiğinde dikkatlice soyulur ve böylece yüzeydeki kir de yapışık olarak beraberinde gelir.
  • Kolodyon mikroskop altında incelenecek numuneleri yerleştirmede kullanılan saf bir tip proksilindir.
  • Paris'teyken René Dagron kolodyon ıslak tabak ve kolodyon-albümen kuru tabak teknikleriyle aşina oldu, bunu daha sonra mikrofilm ve Stanhop üretim tekniklerine adapte etti.
  • Kolodyon Alfred Nobel tarafından patlayan jelatin geliştirilirken kullanmıştır, sonrasında daha güçlü, daha esnek ve su geçirmez çeşidi oldukça başarılı bir ürün olan Dinamittir.
  • Bazı oje türleri kolodyon içerir.[4]

Kaynakça

  1. ^ Frederick Scott Archer (March 1851) "On the use of collodion in photography," 29 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. The Chemist …, new series, 2 (19) : 257-258.
  2. ^ "Arşivlenmiş kopya". 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Temmuz 2018. 
  3. ^ Hannavy, John (ed.) (2008) Encyclopedia of nineteenth-century photography: A-I, Volume 1, Taylor & Francis, p. 440
  4. ^ Cosmetic Ingredient Review (2013), "Safety Assessment of Nitrocellulose and Collodion as Used in Cosmetics" 9 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.

Dış bağlantılar

Rev David Leavitt, ca. 1855, ıslak kolodyon negatif, Kütüphane Kongresi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fotoğrafçılık</span> sanat, bilim ve ışık ya da diğer elektromanyetik radyasyonu kaydederek dayanıklı görüntüler yaratma pratiği

Fotoğrafçılık, Kullanılacak düzene göre farklı sistemleri içermekle beraber, görüntü sensörü, film, karanlık oda, lens ve ışık kullanarak, gözle görebildiğimiz cisim ve şekilleri, film ya da dijital ortam üzerine kaydederek görüntü oluşturma işidir. İşlevsel uygulamaları nedeniyle bir zanaat olduğu gibi, estetik yönüyle bir sanat olarak kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş</span> sembolü Ag ve atom numarası 47 olan kimyasal element

Gümüş, elementlerin periyodik tablosunda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, değerli bir metalik element. Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87 gramdır. Erime noktası 961,9 °C, kaynama noktası 1950 °C ve özgül ağırlığı da 10,5 g/cm³'tür. Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir. Günümüzde Dünya'da 55 yıllık gümüş rezervi kaldığı tahmin ediliyor. Yeni gümüş rezervleri keşfedilmezse 2078 yılında Dünya'daki gümüş rezervlerinin tükenebileceği tahmin ediliyor. En çok gümüş üretimi yapan ülkeler Meksika, Çin, Peru Şili ve Avustralya'dır.

<span class="mw-page-title-main">Film (fotoğrafçılık)</span> Analog kameralar tarafından kullanılan film

Film, fotoğrafçılık, sinema, röntgen ve radyografide görüntüyü tespit etmeye yarayan yarı saydam plastik şerit. Esasını bir plastik şerit üzerine emülsiyon halinde sürülüp kurutulmuş ince, ışığa duyarlı bir tabaka teşkil eder.

<span class="mw-page-title-main">Akrilik elyaf</span> Yalıtkan sentetik elyaf

Akrilik lifler, ortalama molekül ağırlığı ~100.000, yaklaşık 1900 monomer birimi olan polimer'den (poliakrilonitril) yapılan sentetik lifleridir. ABD'de bir elyafa "akrilik" denmesi için, o polimerin en az %85 akrilonitril monomer içermesi gerekir. Tipik komonomerler, vinil asetat veya metil akrilattır. DuPont, 1941'de ilk akrilik elyafları yapmış ve bunları Orlon adıyla tescillemişti.

<span class="mw-page-title-main">Kirlian fotoğrafçılığı</span>

Kirlian fotoğrafçılığı, yüksek voltajlı, yüksek frekanslı, düşük amperli elektrik alanına dayalı aygıtlarla nesnelerden yayılan birtakım ışınımları fotoğrafik olarak saptamayı amaçlayan elektrografik fotoğrafçılık tekniğine verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Termoplastik</span>

Termoplastik veya ısıyla yumuşayan plastik belirli sıcaklıkta bükülebilir veya kalıplanabilir hale gelen ve soğuduktan sonra katılaşan bir plastik polimer malzemedir.

<span class="mw-page-title-main">Fotoğraf makinesi</span>

Fotoğraf makinesi ışık ile resim çizmeye yarayan alettir.

Prizma, ışığın kırılması ve ayrıştırılması prensibine dayanan bir optik araçtır. Prizmalar, cam ya da plastik gibi saydam malzemelerden yapılmış, üçgen biçimindeki bir optik elemandır.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş nitrat</span>

Gümüş nitrat en önemli gümüş tuzudur. Renksiz ağır kristallerden oluşur. Tıpta dağlamak maksadıyla kullanılır ve antibakteriyel özelliği vardır. Bu özelliğinden dolayı siğil tedavisinde sıkça kullanılır. Ayrıca deriyi ve organik maddeleri karartmada tercih edilir. Deriyi kararttığından cehennem taşı ismini almıştır. Suda ve alkolde kolayca çözündüğünden birçok gümüş bileşiklerinin elde edilmesinde ilkel madde olarak kullanılır. En çok kullanıldığı yerler, başta fotoğrafçılık olmak üzere mürekkepler, saç boyası yapımı ve gümüş kaplamacılığıdır.bileşenleri gümüş ve nitrik asittir. Sentezi ise örnekteki formüle göre yapılır:

Ag + 2 HNO3AgNO3 + NO2 + H2O
<span class="mw-page-title-main">Oje</span>

Oje insanın doğal tırnaklarını veya takma tırnak'ları süslemek ve tırnak plakalarını korumak için tırnaklara sürülen bir çeşit ciladır. Formülü süsleyici etkilerini artırmak ve çatlama veya soyulmayı önlemek için defalarca kere değiştirilip geliştirilmiştir. Oje, organik bir polimer ile ona renk ve yüzey dokusu veren başka bileşenlerin bir karışımıdır.Tırnak cilaları tüm renk tonlarında bulunur ve tırnak sanatı, manikür'lerde ve pedikür'lerde önemli rol oynar.

<span class="mw-page-title-main">Optik lif</span>

Optik lif(optical fiber) veya bilinen diğer adıyla ışıklifi(fiberoptic), yüksek kaliteli püskürtülmüş cam veya plastikten yapılmış olan esnek ve şeffaf bir lifdir. Kabaca insan saçından daha kalındır. Işığı lifin iki ucuna iletmek için bir ışık kılavuzluğu veya ışık borusu görevini görür. Işıkliflerin dizayn ve uygulaması ile ilgilenen uygulamalı bilim ve mühendislik dalı “fiber optik” olarak bilinir. Optik lifler, iletişimin diğer formlarına göre iletimin daha uzun mesafelerde ve daha geniş bant genişliği ile olmasına imkân veren “ışıklifi iletişim” alanında yaygın olarak kullanılır. Liflerin metal kablolar yerine kullanılmasının nedeni sinyallerin lifler üzerinde daha az kayıpla ilerlemesi ve aynı zamanda elektromanyetik engellerden etkilenmemesidir. Lifler aynı zamanda ışıklandırma için de kullanılır ve yığınlar halinde sarılır. Bu şekilde sınırlı alanlarda görüntülemeye imkân verecek şekilde görüntü taşımak için kullanılabilirler. Işıklifleri özel tasarlanmış lifli sensörler ve lifli lazerler dâhil, birçok değişik uygulama içinde de kullanılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Nitroselüloz</span>

Nitroselüloz selülozun nitrik asite veya nitrik asit ve başka bir asit (genellikle hidroklorik asit veya sülfürik asit karışımına veyahut başka güçlü bir nitrolama maddesine maruz bırakılıp, nitrolanmayla oluşan oldukça yanıcı bir bileşiktir. İlk önemli kullanım alanlarından biri, ateşli silahlarda itici yakıt olarak barutun yerini alan pamuk barutu olarak kullanılmasıdır. Ayrıca madencilik ve diğer uygulamalarda barutun yerini alarak düşük güçte patlayıcı madde olarak kullanıldı.

<span class="mw-page-title-main">Optik saydamlık ve yarı saydamlık</span>

Fiziğin optik alanında, geçirgenlik ışığın bir materyal üzerinden dağılmadan geçebilmesine olanak sağlayan fiziksel bir özelliktir. Makroskopik (büyük) ölçeklerde, fotonların Snell kanununa göre hareket ettikleri söylenebilir. Yarı saydamlık, geçirgenliğin içinde bulunan bir üst kümedir ve ışığın geçmesine izin verir ancak Snell kanununu takip etmek zorunda değildir. Fotonlar, kırınım işaretleri içinde herhangi bir değişim meydana geldiğinde her iki arayüzde de dağınım gösterebilirler. Diğer bir deyişle, yarı saydam bir ortam ışığın ulaşım yapmasına olanak sağlarken saydam olan bir ortam sadece ışığın geçişini onaylamakla kalmaz aynı zamanda görüntü oluşumuna da izin verir. Yarı saydamlığın karşıtı olan kavram opaklıktır. Saydam yani geçirgen olan maddeler oldukça net görülen, tamamının tek bir renge sahip olduğu ya da her rengi içeren bir spekturumu meydana getiren herhangi bir kombinasyona sahip olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Çinko bromür</span>

Çinko bromür (ZnBr2), ZnBr2 kimyasal formülüne sahip bir inorganik bileşiktir. Renksiz bir tuzdur ve çinko klorür (ZnCl2) ile pek çok ortak özellik taşır; organik çözücüler içinde çözünürler ve asiditesi yüksek çözeltiler oluşturmak üzere, su içinde yüksek çözünürlüğe sahiptirler. Higroskopiktir ve 2H2O·ZnBr2 dihidratını oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Hidrojen iyodür</span> kimyasal birleşik

Hidrojen iyodür (HI) iki atomlu bir molekül ve hidrojen halojenürdür. Sulu çözeltisi, güçlü bir asit olan hidroiyodik asit veya hidriyodik asit olarak bilinir. Bununla birlikte, hidrojen iyodür ve hidroiodik asit, birincisinin standart koşullar altında bir gaz olması, diğerinin ise söz konusu gazın sulu bir çözeltisi olması bakımından farklıdır. Birbirine dönüştürülebilir. HI, organik ve inorganik sentezlerde birincil iyot kaynaklarından biri ve bir indirgeyici madde olarak kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş iyodat</span> Kimyasal bileşik

Gümüş iyodat (AgIO3), gümüş, iyot ve oksijenden oluşan ışığa duyarlı, beyaz bir kristaldir. Çoğu metal iyodürün aksine, suda neredeyse çözünmez.

<span class="mw-page-title-main">Optik filtre</span>

Optik filtre, optik yolda genellikle bir cam düzlem veya plastik cihaz olarak uygulanan, yığın halinde boyanmış beya girişim kaplamaları olan farklı dalga boylarında ışığı seçici olarak ileten bir cihazdır. Filtrelerin optik özellikleri, gelen bir sinyalin her bir frekans bileşeninin büyüklüğünün ve fazının filtre tarafından nasıl değiştirildiğini belirten frekans yanıtlarıyla tamamen açıklanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fotoğraf plakası</span>

Fotoğraf plakaları, fotoğrafçılıkta bir çekim aracı olarak fotoğraf filminden önce geldi ve 20. yüzyılın sonlarına kadar bazı topluluklarda hala kullanılıyordu. Gümüş tuzlarının ışığa duyarlı emülsiyonu, berrak bir plastik film yerine tipik olarak yaygın pencere camından daha ince olan bir cam plaka üzerine kaplandı.

<span class="mw-page-title-main">Buğu önleyici</span>

Anti-buğu maddeleri ve uygulamaları olarak da bilinen Buğu önleyici maddeler yüzeylerde damlacıklar oluşturarak yoğunlaşarak sise benzeyen buğulanmayı önleyen kimyasallardır. Buğu önleyici işlemler ilk olarak Gemini Projesi sırasında NASA tarafından geliştirildi ve şu anda gözlük, gözlük, kamera lensleri ve dürbünlerde bulunan lensler ve aynalar gibi optik uygulamalarda kullanılan şeffaf cam veya plastik yüzeylerde sıklıkla kullanılmaktadır. İşlemler, yüzey gerilimini en aza indirerek çalışır ve bu da tek damlacıklar yerine saçılmayan bir su filmi oluşturur. Bu, ıslanma derecesini değiştirerek çalışır. Buğu önleyici işlemler genellikle ya bir yüzey aktif film uygulamasıyla ya da hidrofilik bir yüzey oluşturarak çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Mercek camı (optik)</span>

Mercek camı , lenslerde ve diğer optik bileşenlerde kullanılan bir optik cam türüdür. Nispeten düşük kırılma indisine (≈1.52) ve düşük dağılıma sahiptir. Mercek camı, yaklaşık %10 potasyum oksit içeren alkali-kireç silikatlardan üretilir ve en eski düşük dispersiyonlu camlardan biridir.