İçeriğe atla

Kolesteril ester transfer proteini

CETP molekülü ve ona bağlı dört lipit (iki kolesteril ester ve iki fosfatidil kolin) (2obd 2 Ocak 2008 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.). Protein geniş açılı bir V harfi gibidir, şekilde V'nin bir ucundan bükülme noktasına doğru bakılmaktadır. Protein zincirinin karboksil ucu kırmızı, amino ucu mor olacak şekilde gökkuşağı renkleri ile renklendirilmiştir.

Kolesteril ester transfer proteini (İngilizce Cholesteryl ester transfer protein veya onun kısaltması CETP; plasma lipid transfer protein olarak da bilinir), lipoproteinler arasında nötr lipitler, yani kolesteril ester ve trigliseritler taşıyan bir plazma proteinidir. Fizyolojik rolü, VLDL veya LDL taneciklerindeki trigliseritler ile HDL'deki kolesteril esterlerin yer değiştirmesini sağlamaktır. Aslında çoğu zaman kolesteril esterler ile kolesteril esterleri, trigliseritlerle trigliseritleri de birbiriyle değiştirir, ama bu değişimlerin net bir etkisi olmaz.

Genetik

CETP geni insanda 16. kromozomda, 16q21 konumunda yer alır.

Protein yapısı

X-ışını kristalografisi ile CETP molekülünün ince uzun, bir bumerang gibi eğri bir şekli olduğu bulunmuştur. Proteinin içi boydan boya tünel gibi oyuktur. Şekli çözülmüş olan kristal yapısında, proteinin içindeki oyukta yer alan iki kolesteril ester molekülü ve tünelin iki ucunu tıkayan iki fosfolipit molekülü görülmüştür. Tünelin orta kısmının daralmasına neden olacak mutasyonlar proteinin lipit taşıma etkinliğini yok ettikleri için, taşınan lipitlerin bu tünel boyunca kayması gerektiği öne sürülmüştür. Proteinin Karboksi ucunda bulunan oynak bir alfa sarmal vardır, bunun bir yüzü hidrofobik, öbür yüzü hidrofiliktir; bu sarmal olmazsa protein lipit taşıyamaz. Sarmalın liporotein yüzeyindeki lipitlerin yapısını bozarak nötür lipitlerin proteine ulaşmasını sağladığı öne sürülmüştür.[1]

Hastalığa etkisi

CETP'nin işlevini artıran bazı ender mutasyonlar ateroskleroz ile ilişkilendirilmiştir.[2] Buna karşın, CETP genindeki I405V polimorfizmini bulunduran kişilerde daha düşük plazma CETP düzeyi olduğu ve bu kişilerin ortalama ömrünün daha uzun olduğu bulunmuştur.[3] Ancak, hipertriglisemik hastalarda aynı polimorfizmi sahip hastalarda koroner kalp hastalıkları sıklığı daha yüksek olduğu görülmüştür.[4] D442G mutasyonu, CETP düzeylerinin düşük olmasına ve HDL düzeylerini artırır. Bu mutasyonu taşıyanlarda koroner kalp hastlaıklarının daha sık olduğu bulunmuştur.[2]

Farmakoloji

Ateroskleroz ve koroner klap hastalıklarında HDL'nın koruyucu bir etkisi vardır, buna karşın metabolik sendrom gibi bazı hastalıklarda ise HDL düzeyleri düşüktür.[5] CETP eksikliği HDL düzeylerini yükselttiği için CETP aktivitesini farmakolojik yolla azaltmak konusunda çeşitli ilaç şirketleri aktif olarak çalışmaktadırlar. Pfizer'in geliştirdiği torcetrapib adlı CETP inhibitörünün (hem tek başına hem de bir statin eşliğinde) HDL düzeylerini yükselttiği ve LDL'yi azalttığı (bir statinle beraber verilince) 2004'te yapılan bir araştırmada gösterilmiştir.[6] Ancak, kardiyovasküler sonuçlar hayal kırıcı olmuştur; bu klinik çalışmaya katılan hastaların çoğunda hipertansiyon gelişmiş ve aterosklerozda bir farklılık meydana gelmemiştir.[7][8] Torcetrapib ve atorvastatin birleşik terapisinde kardiyovasküler vaka sayısı ve mortalite daha yüksek çıkmıştır.[9] Başka ilaç şirketlerinin diğer CETP inhibitörleri üzerindeki klinik çalışmaları sürmektedir.[10][11][12]

Kaynakça

(Bu maddenin yazılmasında kısmen kullanılmıştır.)

  1. ^ Qiu, X., Mistry, A., Ammirati, M.J., Chrunyk, B.A., Clark, R.W., Cong, Y., Culp, J.S., Danley, D.E., Freeman, T.B., Geoghegan, K.F., Griffor, M.C., Hawrylik, S.J., Hayward, C.M., Hensley, P., Hoth, L.R., Karam, G.A., Lira, M.E., Lloyd, D.B., McGrath, K.M., Stutzman-Engwall, K.J., Subashi, A.K., Subashi, T.A., Thompson, J.F., Wang, I.K., Zhao, H., Seddon, A.P. (2007). "Crystal structure of cholesteryl ester transfer protein reveals a long tunnel and four bound lipid molecules". Nat.Struct.Mol.Biol. Cilt 14. ss. 106-13. 6 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  2. ^ a b Zhong S, Sharp DS, Grove JS, Bruce C, Yano K, Curb JD, Tall AR (Haziran 1996). "Increased coronary heart disease in Japanese-American men with mutation in the cholesteryl ester transfer protein gene despite increased HDL levels". J Clin Invest. 97 (12). ss. 2917-23. doi:10.1172/JCI118751. PMID 8675707. 16 Ekim 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  3. ^ Barzilai N, Atzmon G, Schechter C, Schaefer EJ, Cupples AL, Lipton R, Cheng S, Shuldiner AR (Ekim 2003). "Unique lipoprotein phenotype and genotype associated with exceptional longevity". JAMA. 290 (15). ss. 2030-40. doi:10.1001/jama.290.15.2030. PMID 14559957. 8 Ocak 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  4. ^ Bruce C, Sharp DS, Tall AR (Mayıs 1998). "Relationship of HDL and coronary heart disease to a common amino acid polymorphism in the cholesteryl ester transfer protein in men with and without hypertriglyceridemia". J Lipid Res. 39 (5). ss. 1071-8. PMID 9610775. 24 Temmuz 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  5. ^ Barter PJ, Brewer HB Jr, Chapman MJ, Hennekens CH, Rader DJ, Tall AR (Şubat 2003). "Cholesteryl ester transfer protein: a novel target for raising HDL and inhibiting atherosclerosis". Arterioscler Thromb Vasc Biol. 23 (2). ss. 160-7. doi:10.1161/01.ATV.0000054658.91146.64. PMID 12588754. 12 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  6. ^ Brousseau ME, Schaefer EJ, Wolfe ML, Bloedon LT, Digenio AG, Clark RW, Mancuso JP, Rader DJ (Nisan 2004). "Effects of an inhibitor of cholesteryl ester transfer protein on HDL cholesterol". N Engl J Med. 350 (15). ss. 1505-15. doi:10.1056/NEJMoa031766. PMID 15071125. 17 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  7. ^ Nissen SE, Tardif JC, Nicholls SJ, Revkin JH, Shear CL, Duggan WT, Ruzyllo W, Bachinsky WB, Lasala GP, Tuzcu EM; ILLUSTRATE Investigators (Mart 2007). "Effect of torcetrapib on the progression of coronary atherosclerosis". N Engl J Med. 356 (13). ss. 1304-16. doi:10.1056/NEJMoa070635. PMID 17387129. 5 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  8. ^ Kastelein JJ, van Leuven SI, Burgess L, Evans GW, Kuivenhoven JA, Barter PJ, Revkin JH, Grobbee DE, Riley WA, Shear CL, Duggan WT, Bots ML; RADIANCE 1 Investigators. (Nisan 2007). "Effect of torcetrapib on carotid atherosclerosis in familial hypercholesterolemia" (abstract). N Engl J Med. 356 (16). ss. 1620-30. doi:10.1056/NEJMoa071359. PMID 17387131. 5 Kasım 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  9. ^ "Pfizer Stops All Torcetrapib Clinical Trials in Interest of Patient Safety". U.S. Food and Drug Administration. 3 Aralık 2006. 13 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  10. ^ El Harchaoui K, van der Steeg WA, Stroes ES, Kastelein JJ (Ağustos 2007). "The role of CETP inhibition in dyslipidemia". Curr Atheroscler Rep. 9 (2). ss. 125-33. doi:10.1007/s11883-007-0008-5. PMID 17877921. 
  11. ^ de Grooth GJ, Kuivenhoven JA, Stalenhoef AF, de Graaf J, Zwinderman AH, Posma JL, van Tol A, Kastelein JJ (Mayıs 2002). "Efficacy and safety of a novel cholesteryl ester transfer protein inhibitor, JTT-705, in humans: a randomized phase II dose-response study". Circulation. 105 (18). ss. 2159-65. doi:10.1161/01.CIR.0000015857.31889.7B. PMID 11994249. 3 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Aralık 2008. 
  12. ^ Reuters (4 Ekim 2007). "Merck announces its investigational CETP-Inhibitor, MK-0859, produced positive effects on lipids with no observed blood pressure changes". Reuters, Inc. 3 Ocak 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2007. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">Bakteri</span> mikroorganizma üst âlemi

Bakteri (İngilizce telaffuz: [bækˈtɪəriə] ( dinle); tekil isim: bacterium), tek hücreli mikroorganizma grubudur. Tipik olarak birkaç mikrometre uzunluğunda olan bakterilerin çeşitli şekilleri vardır, kimi küresel, kimi spiral şekilli, kimi çubuksu, kimi virgül şeklinde olabilir. Yeryüzündeki her ortamda bakteriler mevcuttur. Toprakta, deniz suyunda, okyanusun derinliklerinde, yer kabuğunda, deride, hayvanların bağırsaklarında, asitli sıcak su kaynaklarında, radyoaktif atıklarda büyüyebilen tipleri vardır. Tipik olarak bir gram toprakta bulunan bakteri hücrelerinin sayısı 40 milyon, bir mililitre tatlı suda ise bir milyondur; toplu olarak dünyada beş nonilyon (5×1030) bakteri bulunmaktadır, bunlar dünyadaki biyokütlenin çoğunu oluşturur. Bakteriler gıdaların geri dönüşümü için hayati bir öneme sahiptirler ve gıda döngülerindeki çoğu önemli adım, atmosferden azot fiksasyonu gibi, bakterilere bağlıdır. Ancak bu bakterilerin çoğu henüz tanımlanmamıştır ve bakteri şubelerinin sadece yaklaşık yarısı laboratuvarda kültürlenebilen türlere sahiptir. Bakterilerin araştırıldığı bilim bakteriyolojidir, bu, mikrobiyolojinin bir dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">RNA</span> nükleotitlerden oluşan polimer

Ribonükleik asid (RNA), bir nükleik asittir, nükleotitlerden oluşan bir polimerdir. Her nükleotit bir azotlu baz, bir riboz şeker ve bir fosfattan oluşur. RNA pek çok önemli biyolojik rol oynar, DNA'da taşınan genetik bilginin proteine çevirisi (translasyon) ile ilişkili çeşitli süreçlerde de yer alır. RNA tiplerinden olan mesajcı RNA, DNA'daki bilgiyi protein sentez yeri olan ribozomlara taşır, ribozomal RNA ribozomun en önemli kısımlarını oluşturur, taşıyıcı RNA ise protein sentezinde kullanılmak üzere kullanılacak aminoasitlerin taşınmasında gereklidir. Ayrıca çeşitli RNA tipleri genlerin ne derece aktif olduğunu düzenlemeye yarar.

<span class="mw-page-title-main">Lipoproteinler</span>

Lipoproteinler, hem protein hem lipitlerden oluşan biyokimyasal bileşimlerdir. Bu proteinler bir bütünün parçası olmalarından dolayı apolipoprotein diye adlandırılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Lipaz</span> Lipitleri hidroliz eden enzim

Lipaz, lipitlerin ester bağlarının hidrolizini katalizleyen bir enzimdir. Lipazlar esterazların bir alt sınıfıdır.

Çok Düşük Yoğunluklu Lipoproteinler plazma lipoproteinlerinin yoğunluğu 0,95-1,006 g/mL arasında olan bir alt grubudur. VLDL, karaciğerde oluştuktan sonra taşıdıkları trigliseritleri vücuttaki çeşitli dokulara aktarırlar, bu sürecin sonunda LDL'ye dönüşürler.

<span class="mw-page-title-main">LDL reseptörü</span>

LDL reseptörü kolesterol zengini LDL'nin endositozuna aracılık eden bir reseptör proteindir. Hücre yüzeyinde bulunan bu reseptör, LDL taneciklerinin fosfolipit dış tabakasında yer alan apoB100 proteinini tanır. Reseptör ayrıca kilomikron kalıntıları ve VLDL kalıntılarında (IDL) bulunan apoE proteini de tanır. Brown ve Goldstein, familyal hiperkolesterolemiyi araştırırken LDL reseptörünü keşfettikleri için bir Nobel Ödülü kazanmışlardır.

Bir kolesteril ester, kolesterolün bir asit ile tepkiyerek oluşturduğu bir esterdir. Lipit metabolizmasında kolesterol ester terimi yaygın olarak kolesterolün yağ asitleri ile oluşturduğu kolesteril asil esterleri için kullanılır. Kolesterolün esterleşmesi onun hücre içinde depolanmasını ve kanda taşınmasını sağlar. Aterotik plakaların oluşumu sırasında içlerinde kolesteril esterler birikmesi aterosklerozun ilk aşamalarındandır.

<span class="mw-page-title-main">Fosfatidilkolin</span>

Fosfatidilkolinler baş grubunda kolin parçası içeren bir fosfolipit sınıfıdır. Diğer fosfolipitler gibi, baş grubunun hidrofilik, kuyruk kısmının hidrofobik olması sonucu bu molekül, lipit çiftkatman oluşturur. Kolin grubu artı yüklü, fosfat grubu eksi yüklü olduğundan baş grubunun net yükü yoktur. Molekülün hidrofobik kısmını oluşturan yağ asitleri doymuş veya doymamış olabilir.

Lipoprotein lipaz, şilomikron ve VLDL lipoproteinlerindeki trigliseritleri bir monoasilgliserol molekülü ve serbest yağ asitlerine hidrolizleyen, lipaz türü bir enzimdir. Reaksiyon ürünleri dokunun kullanımına yarar. Kofaktör olarak apolipoprotein C-II'ye gerek duyar.

Hepatik trigliserit lipaz veya hepatik triasilgliserol lipaz, yaygın adıyla da Hepatik lipaz, karaciğer, adrenal bezler ve yumurtalıkta, ayrıca makrofajlarda bulunan bir lipazdır. LIPC geni tarafından kodlanan hepatik lipazın iki işlevi vardır: trigliserit lipaz ve reseptör aracılıklı lipoprotein alımı.

<span class="mw-page-title-main">Pankreatik lipaz</span>

Pankreatik lipaz, pankreasın duktal hücreleri tarafından salgılanan, trigliserit moleküllerini hidroliz eden, lipaz türü bir enzimdir. Kofaktör olarak kolipaz ve safra asitleri kullanır. Hidroliz reaksiyonu sonucu açığa monoasilgliserol ve yağ asitleri oluşur. Trigliserit hidroliz ürünleri ince bağırsak tarafından emilir, epitel hücrelerinde başka enzimler tarafından tekrar trigliserite dönüştürülürler, sonra da vücuda dağıtılmak üzere, kilomikronlar içinde lenf sistemine salgılanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Karboksil ester lipaz</span>

Karboksil ester lipaz (KEL), diğer adları ile safra tuzu bağımlı lipaz veya safra tuzu uyarılı lipaz, hayvanlarda pankreas ve süt bezleri tarafında salgılanan ve yağların sindirimine yarayan bir enzimdir. Ayrıca trombositlerde de bulunur. KEL, tip B karboksilesteraz/lipaz ailesinin bir üyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Çevrim sonrası değişim</span> Biyolojik süreç

Çevrim sonrası değişim, bir proteinin çevriminden (translasyonundan) sonra kimyasal değişime uğramasıdır. Çoğu protein için bu değişimler, protein biyosentezinin son adımlarındandır.

Hormona duyarlı lipaz, insanlarda LIPE geni tarafından kodlanan bir enzimdir. LIPE, çeşitli esterleri hidroliz edebilen bir hücreiçi enzimdir. Enzimin kısa ve uzun olmak üzere iki tipi vardır. Uzun biçimi steroid üreten dokularda bulunur, steroid hormon üretimi için kolesteril esterleri kolesterole dönüştürür. Kısa biçimi, en çok adipositler olmak üzere, çeşitli dokularda bulunur; adipositlerde depolanmış olan trigliseritler bu enzim aracılığıyla yağ asitleri ve gliserole dönüştürülür.

Sterol O-asiltransferaz (SOAT) veya asil-KoA kolesteril asil transferaz, EC 2.3.1.26 asil transferaz sınıfı bir enzimdir. İnsanda iki tip ACAT enzimi vardır, ACAT1 ve ACAT2 enzimleri SOAT1 ve SOAT2 adlı genler tarafından kodlanır. Bu enzimler kolesterol metabolizmasında ve safra tuzu biyosentezinde önemli rol oynarlar. ACAT1 enziminin geni için ACAT1 kullanılmamalıdır çünkü ACAT1 kısaltması ketotiyolaz aktivitesine sahip asetil-Koenzim A asetiltransferaz 1 enziminin genine aittir.

Pankreatik lipaz ilişkili protein 2, insanda PNLIPRP2 geni tarafından kodlanan bir enzimdir. PLRP2, pankreatik lipaz enzimine olan benzerliğinden dolayı adlandırılmış bir lipazdır. Trigliserit, fosfolipit ve galaktolipitleri hidrolizler.

Lizofosfatidilkolin (lizoPC) veya lizolesitin, fosfatidilkolin'in sn-2 konumunda hidrolizi sonucu meydan gelen lipittir. İngilizce lysophosphatidylcholine 'in kısaltması lysoPC veya LPC olarak da bilinir. Lizo- öneki, Yunanca λύσις, lysis sözcüğünden, o da lyein = "ayrılmak"tan türemedir. Fosfolipaz aktivitesine sahip enzimler veya lesitin kolesteril asil transferaz (LCAT) gibi asiltransferaz mekanizmalı bazı enzimler bu lipiti oluşturabilir. Lizofosfatidilkolin oluşumu çeşitli sinyal transdüksiyon yollarının adımlarından biridir.

Çöpçü reseptör sınıf B, tip I, çeşitli hücrelerde görülen bir entegral membran proteinidir. Yüksek yoğunluklu lipoproteinlerdeki (HDL) kolesteril esterin karaciğer tarafından alınmasını sağlar. Vücuttaki diğer dokulardan karaciğere doğru, vücuttan atılmak üzere, giden kolesterolün bu hareketi bu süreç sayesinde sürdürülür. Kolesterolün bu gidişi "ters kolesterol taşıması" olarak adlandırılır ve ateroskleroz oluşumuna karşı koruyucu bir mekanizma olarak işler.

<span class="mw-page-title-main">Karboksilesteraz 1</span>

Karboksilesteraz 1, insanda CES1 geni tarafından kodlanan bir karboksilesteraz enzimidir. Bu enzim, ester, tiyoester veya amid bağları içeren çeşitli yabancı ve endojen bileşikleri hidroliz ederek vücuda zararlı maddeleri zararsız etmeye yarar. Bu enzim hücre içinde kolesterol esterifikasyonundan sorumludur.