İçeriğe atla

Kolesistektomi

Laparoskopi ile safra kesesinin çıkartan cerrahlar

Kolesistektomi, safra kesesinin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Kolesistektomi, safra taşlarının neden olduğu biliyer kolik, kolesistit, pankreatit ve kolanjit gibi ağrı ve komplikasyonlar başta olmak üzere[1] biliyer diskinezi ve safra kesesi kanseri[2] durumlarında da tavsiye edilen bir tedavidir.[3] 2011 yılında kolesistektomi, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki hastanelerde uygulanan en yaygın 8. ameliyathane prosedürü olmuştur.[4] Kolesistektomi, bir video kamera kullanılarak laparoskopi yoluyla veya açık cerrahi teknikleri ile gerçekleştirilebilir.[5]

Risk ve komplikasyonlar

Laparoskopik kolesistektomi sonrası komplikasyonlar (safra yolu yaralanmaları dışı) Yaygınlık[6]
Yara enfeksiyonu %1.25
İdrar retansiyonu %0.90
Kanama %0.79
Koledok taşları %0.50
Solunum %0.48
Kardiyak %0.36
Karın içi abse %0.34
Fıtık%0.21

Tüm ameliyatlar yakındaki yapılara hasar, kanama, enfeksiyon ve hatta ölüm dahil ciddi komplikasyon riskleri taşır. Kolesistektomide operatif ölüm oranı 50 yaş altındaki kişilerde yaklaşık %0,1, 50 yaş üzerindeki kişilerde ise yaklaşık %0,5'tir.[7] En büyük ölüm riski kalp veya akciğer hastalıklarının bir arada bulunmasından kaynaklanmaktadır.[8]

Ameliyat genellikle semptomları gidermede başarılı olur, ancak vakaların yaklaşık %10'unda postkolesistektomi sendromu adı verilen bir durum gelişir ve kolesistektomi sonrasında önceki durumlarına benzer semptomlar görmeye devam edebilirler. Kolesistektominin komplikasyonları safra kanalı yaralanması, enfeksiyon, kanama, safra kesesi taşlarının tamamen çıkartılamaması, apse oluşumu ve safra kanalı daralmasını içerir.[9]

Prosedür

Bir laparoskopik kolesistektomi adımları.

Ameliyattan önce genellikle tam kan sayımı ve karaciğer fonksiyon testleri yaptırılır ve derin ven trombozunu önlemek için profilaktik tedavi uygulanır. Profilaktik antibiyotik kullanımı tartışmalıdır; ancak, bazı kişilerde yüksek risk taşıyan enfeksiyonları önlemek için ameliyattan önce bir doz verilebilir.[10]

Laparoskopik kolesistektomide, yaklaşık 5 ila 10 mm çapında olan ve küçük silindirik tüp şeklindeki cerrahi aletlerin karın boşluğuna girmesine izin vermek için karın bölgesinde birkaç küçük kesi açılır. Daha sonra bir video kamera ve ışık kaynağına sahip bir alet olan laparoskop, karın boşluğunu aydınlatır ve karın içinin görüntüsünü bir video ekranına göndererek cerraha organ ve dokuların net bir görüntüsünü verir. Sistik kanal ve sistik arter bulunur ve diseke edilir ve sonrasında bu yapılar safra kesesini çıkarmak için klipslerle bağlanarak kesilir. Safra kesesi daha sonra portlardan birinden çıkarılır.[11]

Açık kolesistektomide, yaklaşık 8 ila 12 santimlik cerrahi kesi sağ göğüs kafesinin altında açılır ve safra kesesi, tipik olarak elektrokoter kullanılarak bu büyük açıklıktan çıkarılır.[11]

Galeri

Kaynakça

  1. ^ "The National Institutes of Health (NIH) Consensus Development Program: Gallstones and Laparoscopic Cholecystectomy". consensus.nih.gov. 20 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Mart 2018. 
  2. ^ Townsend CM, Evers BM, Mattox KL, Beauchamp RD. Sabiston textbook of surgery : the biological basis of modern surgical practice (20.20tarih=Haziran 2016 bas.). Philadelphia, PA. ISBN 978-0-323-29987-9. OCLC 951748294. 
  3. ^ Abraham S, Rivero HG, Erlikh IV, Griffith LF, Kondamudi VK (Mayıs 2014). "Surgical and nonsurgical management of gallstones". American Family Physician. 89 (10). ss. 795-802. PMID 24866215. 9 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2019. 
  4. ^ "Characteristics of Operating Room Procedures in U.S. Hospitals, 2011 - Statistical Brief #170". www.hcup-us.ahrq.gov (İngilizce). 3 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2018. 
  5. ^ Mulholland MW, Lillemoe KD, Doherty GM, Upchurch GR, Alam HB, Pawlik TM (Aralık 2016). Greenfield's surgery : scientific principles & practice (Sixth bas.). Philadelphia. ISBN 978-1-4698-9001-2. OCLC 933274207. 
  6. ^ Pucher PH, Brunt LM, Davies N, Linsk A, Munshi A, Rodriguez HA, Fingerhut A, Fanelli RD, Asbun H, Aggarwal R (Mart 2018). "Outcome trends and safety measures after 30 years of laparoscopic cholecystectomy: a systematic review and pooled data analysis". Surgical Endoscopy. 32 (5). ss. 2175-2183. doi:10.1007/s00464-017-5974-2. PMC 5897463 $2. PMID 29556977. 
  7. ^ Doherty GM (2015). "Biliary Tract". Doherty GM (Ed.). CURRENT Diagnosis & Treatment: Surgery (14 bas.). New York, NY: McGraw-Hill Education. 
  8. ^ "Treatment of Gallstones and Gallbladder Disease". Society for Surgery of the Alimentary Tract. Erişim tarihi: 27 Mart 2018. 
  9. ^ Jaunoo SS, Mohandas S, Almond LM (2010). "Postcholecystectomy syndrome (PCS)". International Journal of Surgery. 8 (1). ss. 15-7. doi:10.1016/j.ijsu.2009.10.008. PMID 19857610. 
  10. ^ Brunicardi FC, Andersen DK, Dunn DL, Hunter JG, Matthews JB, Pollock RE, Billiar TR (2014). Schwartz's principles of surgery (Tenth bas.). ISBN 978-0-07-179674-3. 
  11. ^ a b Yeo, Charles J. (2018). Shackelford's surgery of the alimentary tract. Yeo, Charles J. (Eighth bas.). Philadelphia, PA. ISBN 978-0323402323. OCLC 1003489504. 

Okuma listesi

"Operation Brochures for Patients: Cholecystectomy". American College of Surgeons (İngilizce). 1 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Laparoskopi genel anestezi altında yapılan ve göbek deliğinden ince bir teleskopun karın içine sokularak karın içi organlarının görüntülenmesi prensibine dayanan bir ameliyattır.

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer</span>

Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Safra taşı</span> Safra kesesinde taş oluşumu

Tıpta safra taşları (kolelit) normal veya anormal safra bileşenlerinin büyüme veya birleşme yoluyla vücutta oluşan kristal yapılardır.

<span class="mw-page-title-main">Fistül</span> epitelleşmiş iki yüzey, genellikle organlar arasındaki anormal bağlantı

Anatomide fistül, kan damarları, bağırsaklar veya diğer içi boş organlar gibi iki içi boş alan arasındaki anormal bir bağlantıdır. Fistül tipleri bulundukları yere göre tanımlanabilir. Anal fistüller, anal kanal ile perianal cilt arasında bağlantı kurar. Anovajinal veya rektovajinal fistüller anüs veya rektum ile vajina arasında bir delik oluştuğunda meydana gelir. Kolovajinal fistüller kolon ve vajina arasında meydana gelir. İdrar yolu fistülleri idrar yolundaki anormal açıklıklar veya idrar yolu ile başka bir organ arasındaki anormal bağlantılardır; örneğin vezikouterine fistülde mesane ile rahim arasında, vezikovajinal fistülde mesane ile vajina arasında ve üretrovajinal fistülde üretra ile vajina arasında. Bağırsağın iki kısmı arasında meydana geldiğinde enteroenteral fistül, ince bağırsak ile cilt arasında enterokutanöz fistül ve kolon ile cilt arasında kolokutanöz fistül olarak bilinir.

Metabolik cerrahi, metabolik bir hastalığın cerrahi yöntemler ile tedavisi edilmesini amaçlayan bir cerrahi türüdür. Bu bağlamda hematolojik hastalıklar nedeniyle yapılan dalak ameliyatları da esasen sistemik bir hastalığın ameliyat ile tedavi edilmesi nedeniyle Metabolik Cerrahi çatısı altında ele alınabilir. Klinik uygulamalarda sıklıkla kullanıldığı şekliyle Metabolik Cerrahi ise ”diyabet ve diğer metabolik hastalıkların tedavisini amaçlayan, mide ve barsağa yönelik girişimlerin yapıldığı cerrahi dal” olarak tanımlanır. 2007 yılında çok sayıda tıbbi disiplinin temsilcilerinin katılımıyla Roma’da yapılan uluslararası “Diyabet Cerrahisi Zirvesi”, ilk kez tip 2 diyabetin tedavisi için uygun hastalarda metabolik cerrahiyi önermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi</span> İnsanda ve diğer omurgalılarda bulunan organ

Safra kesesi ya da öd kesesi, bazı omurgalı canlılarda safranın ince bağırsağa salınmadan önce depolandığı ve konsantre edildiği küçük ve içi boş bir organdır. İnsanlarda armut şeklindeki safra kesesi karaciğerin altında bulunur, ancak kesenin yapısı ve konumu hayvan türleri arasında önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Safra kesesi karaciğer tarafından üretilen safrayı ortak hepatik kanal yoluyla alır ve depolar, safranın yağların sindirilmesine yardımcı olması için oniki parmak bağırsağına salınması ise koledok olarak da adlandırılan ana safra kanalı yoluyla gerçekleştirilir.

<span class="mw-page-title-main">Ana safra kanalı</span>

Koledok olarak da bilinen ana veya ortak safra kanalı, safra kesesine sahip organizmaların gastrointestinal sisteminde yer alan bir kanaldır. Latince ductus choledochus ismi ile de bilinen kanal, karaciğerden gelen ortak hepatik kanal ile safra kesesinden gelen sistik kanalın birleşmesiyle oluşur. Ana safra kanalı daha sonra pankreas kanalı ile birleşerek Vater ampullasını oluşturur. Bu bölgede iki kanalda kaslı Oddi sfinkteri ile kaplanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ortak hepatik kanal</span> safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçası

Ana veya ortak hepatik kanal, safrayı karaciğerin sağ fonksiyonel lobundan drene eden sağ hepatik kanal ile karaciğerin sol fonksiyonel lobundan safrayı drene eden sol hepatik kanalın birleşmesiyle oluşan, safra sisteminin bir parçasıdır. Latince ductus hepaticus communis ismiyle de bilinen ortak hepatik kanal, safra kesesinden gelen sistik kanala bağlanarak ortak (ana) safra kanalını oluşturur. Kanal genellikle 6–8 cm uzunluğundadır.

Bilom veya biloma, karın boşluğu içinde safra birikmesidir. Safranın drenajı sağlanamadığında ya da drenaj için yerleştirilen drenlerin çalışmaması durumunda gelişir. Safra kaçağına yol açabilecek bir işlem yapıldığında, örneğin safra kesesinin çıkarılması ameliyattından sonra %0.3-2 sıklıkta meydana gelir. Diğer nedenler biliyer cerrahi, karaciğer biyopsisi, abdominal travma ve nadiren spontan perforasyondur.

Safra yolu yaralanmaları, safra yollarında genellikle laparoskopik kolesistektomi sonucu meydana gelen iyatrojenik yaralanmalardır. Ana safra kanalı, sistik kanal ve ortak hepatik kanalı kapsayan ekstrahepatik safra yollarında gerçekleşen yaralanmalar yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahiptir. Laparoskopik kolesistektominin 1987'de uygulanmaya başlamasından sonra bu komplikasyonların görülme sıklığı artmış olup, deneyim elde edilmesi sonucunda bile hastaların %0.5'inde görülmeye devam etmektedir. Yaralanmalar intraoperatif ya da postoperatif olarak ayrılmaktadır.

Postkolesistektomi sendromu (PKS), kolesistektomiden iki yıl sonra karında hala devam eden semptomların var olduğu bir durumdur. Semptomlar, kolesistektomi geçirmiş hastaların yaklaşık yüzde 5 ila 40'ında meydana gelir, ve geçici, kalıcı veya ömür boyu olabilir. Kronik durum, postkolesistektomi vakalarının yaklaşık %10'unda teşhis edilir.

<span class="mw-page-title-main">Safra çamuru</span> Hastalık

Safra çamuru, safradan türemiş küçük parçacıkları belirtir. Bu çökeltiler kolesterol kristalleri, kalsiyum tuzları, kalsiyum bilirubinat, müsin ve diğer maddelerden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Sistik arter</span> Damar yolu

Sistik arter, safra kesesi ve sistik kanala oksijenli kanı sağlayan atardamardır.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi iltihabı</span>

Kolesistit veya safra kesesi iltihabı, karnın sağ üst kısmında ağrı, mide bulantısı, kusma ve bazen yüksek ateş belirtlerine sahip olan ve safra kesesinin iltihaplanmasını tanımlayan durumdur. Bir ağrı türü olan biliyer kolik genellikle akut kolesistitten önce meydana gelir, ancak kolesistitte ağrı, tipik bir biliyer kolik atağına göre daha uzun sürer. Eğer uygun tedavi uygulanmazsa tekrarlayan kolesistit atakları sıkça görülebilir. Akut kolesistit komplikasyonları arasında pankreatit, ana safra kanalı taşları veya iltihabı bulunur. Safra kesesi alındıktan sonra sonuçlar genellikle iyidir. Tedavi olunmazsa kronik kolesistit ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Langenbuch</span> Alman cerrah (1846 - 1901)

Carl Johann August Langenbuch Alman bir cerrahtı.

Erich Mühe 1985 yılında bilinen ilk laparoskopik kolesistektomiyi gerçekleştirmiş Alman cerrahtır.

<span class="mw-page-title-main">Porselen safra kesesi</span>

Porselen safra kesesi, kronik kolesistitin morfolojik bir çeşidi olan ve safra kesesinde kireçlenme ile karkaterize edilen bir durumdur. Genel olarak safra taşı hastalığında olduğu gibi, bu durum ağırlıklı olarak orta yaştaki şişman kadın hastalarda görülür. Kesin nedeni belli olmasa da safra kesesi taşları tarafından oluştuğuna inanılır. Duvarda iltihaplanma, duvar içindeki distrofik kalsifikasyonla birlikte safra kesesini porselen benzeri bir kaba dönüştürür. Safra kesesinin çıkarılması (kolesistektomi) önerilen tedavidir.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi polipi</span> safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlar

Safra kesesi polipleri, safra kesesinin duvarında meydana gelen büyüme veya (polipoid) lezyonlardır. Safra kesesinin polipoid büyümesinin ana türleri arasında kolesterol polipleri (kolesterolozis), fibröz displazisi olan safra kesesinin kolesterolozis polipleri, adenomyomatoz, hiperplastik kolesistoz ve adenokarsinom yer alır.

<span class="mw-page-title-main">Safra kesesi kanseri</span>

Safra kesesi kanseri, nadir görülen bir kanser türüdür. Amerika Birleşik Devletleri'nde yılda 100.000 kişide 2 vakadan az görülmektedir. Özellikle Orta ve Güney Amerika, Orta ve Doğu Avrupa, Japonya ve Kuzey Hindistan'da yaygındır; Ayrıca Amerikan Yerlileri ve Hispaniklerin aralarında bulunduğu bazı etnik gruplarda da yaygındır. Yeterince erken teşhis edilirse, safra kesesi, karaciğerin bir kısmı ve ilgili lenf düğümleri çıkarılarak tedavi edilebilir, ancak en sık karın ağrısı, sarılık ve kusma gibi semptomlar ortaya çıktıktan sonra, yani kanser karaciğer gibi diğer organlara yayılınca teşhis edilir.

Safra reflü gastriti veya alkalen reflü gastrit, karaciğerde üretilen safra ve duodenumda yer alan diğer bileşenlerin ince bağırsaklardan mideye sızarak mide mukozasında iltihaplanmaya yol açtığı bir gastrit türü.