İçeriğe atla

Kolera

Kontrol Edilmiş
Kolera
Koleraya yol açan Vibrio cholerae isimli bakteri
Olağan başlangıcı2 saat-5 gün
UzmanlıkEnfeksiyon hastalıkları, Acil tıp Bunu Vikiveri'de düzenleyin
BelirtilerBüyük miktarlarda sulu ishal, kusma, kas krampları
KomplikasyonDehidratasyon, elektrolit dengesizliği
SüreBirkaç gün
NedenleriDışkı-ağız yolu ile bulaşan Vibrio cholerae bakterisi
Risk faktörüYetersiz sanitasyon, temiz içme suyundan yoksunluk, yoksulluk
TanıDışkı testi
KorunmaSanitasyon, temiz su, el yıkama, kolera aşısı
TedaviAğızdan sıvı tedavisi, çinko takviyesi, damar içi sıvılar, antibiyotikler
SıklıkYılda 3-5 milyon
Ölüm28.000 (2015)

Kolera, Vibrio cholerae isimli bakteri türünün bazı suşlarının neden olduğu bulaşıcı bir ince bağırsak hastalığıdır.[1][2] Hiç belirti göstermeyebileceği gibi hafif ya da ağır seyredebilir.[2] Klasik belirtisi birkaç gün süren büyük miktarlarda sulu ishaldir.[3] Kusma ve kas krampları da eşlik edebilir.[2] İshalin şiddetine bağlı olarak saatler içinde dehidratasyon ve elektrolit dengesizliği oluşabilir.[3] Bu durum gözlerin içe çökmesi, ciltte soğukluk ve elastikliğin azalması ile el ve ayak derisinde buruşmaya yol açar.[4] Dehidratasyon deri renginin maviye dönmesine sebep olabilir.[5] Belirtiler bakterinin vücuda alınmasından iki saat ile beş gün sonrasında başlar.[2]

Koleranın etkeni olan Vibrio cholerae bakterisinin hastalık yapma özelliği alt tiplerine göre değişiklik gösterir.[3] Kolera çoğunlukla bakteriyi içeren insan dışkısının su ve yiyeceklere karışması ile yayılır.[3] İyi pişmemiş deniz ürünleri önemli bir bulaş sebebidir.[6] İnsan kolera bakterisinin tek konağıdır.[3] Risk faktörleri arasında yetersiz sanitasyon, temiz içme suyuna ulaşım zorlukları ve yoksulluk bulunur.[3] Kolera tanısı dışkı (gaita) testi ile konabilir.[3] Hızlı test çubukları mevcutsa da kesinliği daha düşüktür.[7]

Koleradan korunma yollarının başında sanitasyon ve temiz su temini gelir.[4] Ağız yoluyla verilen kolera aşıları yaklaşık altı ay koruma sağlar.[3] Bu aşılar aynı zamanda E. coli bakterisinin sebep olduğu ishali de önlemektedir.[3] Ağızdan sıvı tedavisi (oral rehidratasyon tedavisi) koleranın başlıca tedavi yöntemidir. Bu tedavide kaybedilen su ve elektrolitlerin hafif şekerli ve tuzlu çözeltilerle yerine konması amaçlanır.[3] Çinko takviyesi çocuklarda fayda sağlar.[8] Ağır vakalarda Ringer laktat çözeltisi gibi damar içi sıvı takviyeleri ile antibiyotik tedavisi de gerekebilir.[3] Hangi antibiyotiğin koleraya etki ettiğinin test edilmesi ilaç seçimine yardımcı olmaktadır.[2]

Kolera yılda 3-5 milyon insanı etkilemekte ve 28.800-130.000 ölüme yol açmaktadır.[3][9] Bir pandemi olarak sınıflandırılsa da (2010 (2010) itibarıyla) yüksek gelirli ülkelerde nadir görülür.[3] Çoğunlukla çocuklar etkilenmektedir.[3][10] Kolera salgınları kısa sürede hızla yayılabildiği gibi (epidemi) belli bölgelerde sürekli ve sabit yoğunluklu bir şekilde (endemik) seyredebilir. Afrika ve Güneydoğu Asya halen hastalık riskinin bulunduğu bölgelerdir.[3] Ölüm riski genel olarak %5'in altındadır, ancak %50'ye kadar çıkabilir.[3] Tedaviye ulaşılamaması ölüm oranlarının artmasına sebep olmaktadır.[3]

Koleranın en eski anlatımları MÖ 5. yüzyıldaki Sanskrit metinlerinde bulunmuştur.[4] İngiliz hekim John Snow'un 1849-1854 yıllarında yaptığı kolera araştırması epidemiyoloji alanında önemli gelişmelerin sağlanmasına neden olmuştur.[4][11] Son 200 yılda yedi büyük salgına yol açan kolera milyonlarca insanın hayatını kaybetmesine yol açmıştır.[12] 1817′de Japonya'da, 1826′da Moskova'da, 1831′de Berlin'de, Paris'te ve Londra'da salgınlar başlamıştır. Sonrasında Londra'dan göçmenlerle Kanada'ya ulaşan salgınlar birçok insanın ölümüne neden olmuş ve ardından 1892 yılında Hamburg'da salgın yapmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki en büyük kolera salgınları[13] 1892-1894 salgını ile[13] 1912-1913 Balkan Savaşları sırasında yaşanmıştır, ordu personeli ve muhacirler arasında ciddi zayiata sebep olmuştur.[14]

Video summary of this article with VideoWiki (script)
Le Petit Journal dergisi Balkan Savaşları sırasında yaşanan kolera salgınını kapağına taşımıştır. (1912)

Tedavi

Dakka'da bir kolera hastanesi.

Ölüm riski çok yüksek olan ve bugün hâlâ binlerce insanın ölümüne yol açan koleranın tedavisi aslında fazlasıyla basittir. "Oral rehidrasyon tedavisi" (ağızdan sıvı tedavisi) olarak da adlandırılan tedavi ile kolera hastaları kısa sürede sağlıklarına kavuşabilirler. Bu tedavide, kaybedilen su ve elektrolit (sodyum, potasyum, klor, bikarbonat) kaybını yerine koyabilmek ve normal beslenemeyen hastaya enerji sağlayabilmek amacıyla, hastaya vücudun normal sıvı-elektrolit dengesine eşdeğer (izotonik) bir tür tuz ve glikoz karışımı içirilir. Herhangi bir şey içemeyecek durumda olan daha ağır hastalara (toplam hastaların yaklaşık %10-20'si) ise karışım damardan verilir. Durumu çok ağır ve acil olan hastalara ise tetrasiklin ve tetrasiklin benzeri antibiyotiklerle antibakteriyel tedavi uygulanır.

Antibakteriyel ilaç tedavisi

Erken dönemde ağızdan uygulanacak etkin bir antibakteriyel ilaç ile 48 saat içinde Vibrio cholerae basillerinin yok edilmesi, dışkı hacminin %50'ye varan oranlarda azaltılması ve ishalin durdurulması mümkündür. Hangi ilacın seçileceğini hastalığa yakalananların dışkı örneklerinden yalıtılan V. cholerae suşunun hangi antibakteriyel(ler)e duyarlı olduğu belirler.

Salgın Sebebi Olan V. Cholerae Suşlarının Genellikle Duyarlı Olduğu Antibakteriyel İlaçlar Şunlardır:

  • Tetrasiklin grubunda: tetrasiklin, doksisiklin
  • Nitrofuran grubunda: furazolidon
  • Makrolid grubunda: eritromisin
  • Trimetoprim-sulfametoksazol (kotrimoksazol)
  • Florokinolon grubunda: norfloksazin

Kalıcı dişlerinin tamamını henüz çıkarmamış (genellikle 8 yaşından küçük) çocuklara yönelik tedavide tetrasiklin, düşük olasılıkla da olsa dişlerde kalıcı renk bozukluklarına yol açmak gibi bir yan etkisi olduğu için, tercih edilmeyebilir.

Önlem

Her şeyden önce su kaynaklarının ve içme suyunun temiz olması çok önemlidir. Eğer kullanılacak suyun temizliğinden şüphe varsa, suyun önce kaynatılıp sonra kullanılması daha sağlıklı olacaktır. Dışkıların hijyenik bir biçimde yaşama ortamından uzaklaştırılması, düzgün bir kanalizasyon sistemi çok önemli bir faktördür. Pişmemiş yiyeceklerin yenmemesi, çiğ gıdalardan uzak durmak ve özellikle çiğ balık ve kabuklu deniz ürünlerinin tüketilmemesi koleraya karşı korunmak için önemlidir.

Aşı

Her ne kadar bazı ülkelerde kolera aşıları mevcut olsa ve uygulansa da (Dukoral, Mutacol vs.), bu aşıların hastalığa karşı güçlü bir bağışıklık geliştirdikleri söylenemez. Geçmişteki kolera aşılarından daha iyi bir bağışıklığı sağlasalar ve daha az yan etki barındırsalar da, bu aşılar hâlâ ideal seviyeye ulaşamamıştır ve bu yüzden de birçok ülkede kullanılmamaktadır. İdeal bir kolera aşısı için yapılan araştırmalar hâlâ devam etmektedir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Finkelstein, Richard A. (1996). "Cholera, Vibrio cholerae O1 and O139, and Other Pathogenic Vibrios". Baron, Samuel (Ed.). Medical Microbiology (4.4isbn=978-0-9631172-1-2 bas.). University of Texas Medical Branch at Galveston. PMID 21413330. NBK8407. 
  2. ^ a b c d e "Cholera – Vibrio cholerae infection Information for Public Health & Medical Professionals". Centers for Disease Control and Prevention. 6 Ocak 2015. 20 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2015. 
  3. ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q "Cholera vaccines: WHO position paper" (PDF). Weekly Epidemiological Record. 85 (13): 117-28. March 2010. PMID 20349546. 13 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  4. ^ a b c d Harris JB, LaRocque RC, Qadri F, Ryan ET, Calderwood SB (June 2012). "Cholera". Lancet. 379 (9835): 2466-2476. doi:10.1016/s0140-6736(12)60436-x. PMC 3761070 $2. PMID 22748592. 
  5. ^ Bailey, Diane (2011). Cholera (1.1isbn=978-1-4358-9437-2 bas.). New York: Rosen Pub. s. 7. 3 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  6. ^ "Sources of Infection & Risk Factors". Centers for Disease Control and Prevention. 7 Kasım 2014. 12 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2015. 
  7. ^ "Diagnosis and Detection". Centers for Disease Control and Prevention. 10 Şubat 2015. 15 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2015. 
  8. ^ "Cholera – Vibrio cholerae infection Treatment". Centers for Disease Control and Prevention. 7 Kasım 2014. 11 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2015. 
  9. ^ Wang, Haidong; Naghavi, Mohsen; Allen, Christine; Barber, Ryan M.; Bhutta, Zulfiqar A.; Carter, Austin; Casey, Daniel C.; Charlson, Fiona J.; Chen, Alan Zian; Coates, Matthew M.; Coggeshall, Megan; Dandona, Lalit; Dicker, Daniel J.; Erskine, Holly E.; Ferrari, Alize J.; Fitzmaurice, Christina; Foreman, Kyle; Forouzanfar, Mohammad H.; Fraser, Maya S.; Fullman, Nancy; Gething, Peter W.; Goldberg, Ellen M.; Graetz, Nicholas; Haagsma, Juanita A.; Hay, Simon I.; Huynh, Chantal; Johnson, Catherine O.; Kassebaum, Nicholas J.; Kinfu, Yohannes; Kulikoff, Xie Rachel (October 2016). "Global, regional, and national life expectancy, all-cause mortality, and cause-specific mortality for 249 causes of death, 1980-2015: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2015". Lancet. 388 (10053): 1459-1544. doi:10.1016/s0140-6736(16)31012-1. PMC 5388903 $2. PMID 27733281. 
  10. ^ "Cholera – Vibrio cholerae infection". Centers for Disease Control and Prevention. 27 Ekim 2014. 17 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2015. 
  11. ^ Timmreck, Thomas C. (2002). An introduction to epidemiology (3. bas.). Sudbury, MA: Jones and Bartlett Publishers. s. 77. ISBN 978-0-7637-0060-7. 3 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  12. ^ "Cholera's seven pandemics". CBC. 9 Mayıs 2008. 2 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Temmuz 2018. 
  13. ^ a b Küskü, Fırat. "II. Abdülhamid Pandemi ile Nasıl Başa Çıkmıştı? / How did Abdul Hamid II Cope With The Pandemic?". ULUSLARARASI KAPADOKYA SALGIN DÖNEMLERI KONGRESI. 28 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ekim 2021. 
  14. ^ Halaçoğlu, Ahmet, Balkan Harbi Sırasında Rumeli'den Türk Göçleri (1912-1913), 3. Baskı, Ankara, Türk Tarih Kurumu, 2014, ISBN 978-975-16-2958-6 s. 142
Sınıflandırma
Dış kaynaklar


İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Veba</span> Yersinia pestis adındaki bakterinin neden olduğu enfeksiyon hastalığına verilen genel isim

Veba, Yersinia pestis adındaki bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Gastroenterit</span> mide ve/veya ince bağırsak iltihabı ile karakterize tıbbi durum

Gastroenterit veya mide-bağırsak iltihabı (gastroenteritis), mide ("gastro"-) ve ince bağırsak’ı ("entero"-) içeren mide bağırsak kanalı’nın iltihabı ("-itis") ile karakterize olan ve ishal, kusma, karın ağrısı ile krampa sebep olan bir tıbbi durumdur. Mide iltihabından gastro, mide mikrobu ve mide virüsü olarak da bahsedilmiştir. Grip ile ilgisi olmamasına rağmen mide gribi ve gastrik grip olarak da adlandırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Şigelloz</span> Bakteriyel enfeksiyon çeşidi

Şigelloz, ağır vakalarda basil dizanterisi olarak da bilinir, Shigella bakterisinin bağırsaklarda neden olduğu bulaşıcı bir hastalıktır. Belirtiler genelde bakterinin alınmasından bir-iki gün sonra başlar. İshal, ateş ve karın ağrısı ile bağırsakların boş olmasına rağmen dışkılama isteği (tenesmus) bazı belirtileridir. İshal kanlı olabilir. Belirtiler tipik olarak beş-yedi gün sürer, ancak bağırsakların normal düzenine dönmesi birkaç ayı bulabilir. Şigelloz komplikasyonları arasında reaktif artrit, sepsis, nöbetler ve hemolitik üremik sendrom bulunur. Hayvanlarda ender olarak görülür, başlıca insan ve primatların bir hastalığıdır.

<i>Vibrio cholerae</i>

Vibrio cholerae, insanlarda koleraya sebep olan bir eğilmiş-çubuk şekilli gram negatif bakteridir. Vibrio cholerae ve diğer türler, Proteobacteria'nın gamma alt bölümüne mensup olan Vibrio cinsine aittir. İlk olarak 1854 yılında İtalyan anatomist Filippo Pacini tarafından koleranın nedeni olarak izole edilmiştir ama Robert Koch'a kadar geniş ölçüde bilinmiş değildi, bağımsız olarak otuz yıl çalıştıktan sonra Koch bu bilgiyi ve hastalıkla savaşmanın yollarını tanıttı.

<span class="mw-page-title-main">Domuz gribi</span> Bir virüsün sebep olduğu, solunum yolları enfeksiyonu ile meydana çıkan, bazen öldürücü olan hastalık

Domuz gribi, Orthomyxoviridae ailesinden, herhangi bir virüs tarafından oluşmuştur. Domuzlarda oluşan virüse çok benzediği için adına Domuz Gribi denmektedir. Hastalık tıp alanında İngilizce swine influenza virus kelimelerinin baş harflerinin bir araya getirilmesiyle kısaca SIV olarak adlandırılır. Bilinen tüm SIV tipleri ya Influenzavirus A (çoğunlukla) ya da Influenzavirus C (ender) tipindedir. Aşısı bulunmaktadır. 2009 salgınına neden olan virüs, influenza A virüsünün alt türlerinden biri olan H1N1'dir.

<i>Vibrio</i> bakteri cinsi

Vibrio, eğilmiş-çubuk şekilli gram-negatif bakterilerden oluşan bir bakteri cinsidir. türlerinin bazıları besin yolu ile geçen hastalıklara neden olur. Tipik olarak deniz suyunda bulunan Vibrio türleri oksidaz için pozitif test sonucu verirler ve spor oluşturmazlar.

Kolera aşıları, kolerayı önlemede etkili aşılardır. İlk altı ayda yaklaşık %85, ilk yılda ise %50–60 etkilidir. İki yıldan sonra etkinlik oranı %50'nin altına düşer. Toplumun önemli bir bölümü aşılandığında, bağışık olmayanlar arasında da toplum düzeyinde bağışıklık oluşabilir. Dünya Sağlık Örgütü yüksek risk altındaki kişilerde diğer tedbirlerle birlikte kullanılmasını önermektedir. Genellikle günde iki veya üç doz ağızdan alınarak kullanılması önerilir. Dünyanın bazı bölgelerinde enjekte edilebilir şekilleri mevcuttur fakat kullanılabilirliği azdır.

<span class="mw-page-title-main">Kızamık aşısı</span> kızamık hastalığına karşı kullanılan aşı

Kızamık aşısı, kızamık hastalığına yakalanmaya karşı koruyan aşıdır. Tek bir dozdan sonra bağışıklık geliştirmeyenlerin neredeyse tamamı ikinci bir dozdan sonra bağışıklık geliştirir. Bir toplumda aşılanma oranı %92'den fazla olduğunda, kızamık salgınları tipik olarak artık meydana gelmez; ancak aşılanma oranı azalırsa tekrar ortaya çıkabilir. Aşının etkinliği uzun yıllar sürer. Zaman içinde daha az etkili olup olmadığı belirsizdir. Aşı, kızamığa maruz kaldıktan sonraki birkaç gün içinde yapılırsa da kızamığa karşı koruma sağlayabilir.

İlk kolera salgını, aynı zamanda ilk Asya kolera salgını veya Asya kolerası olarak bilinen, Kalküta çevresinde oluşmuş ve Güneydoğu Asya, Ortadoğu, Doğu Afrika ve Akdeniz kıyılarına kadar yayılmış bir salgın hastalıktır. Kolera daha önce birçok kez Hindistan'a yayılmışken, bu salgın daha da ilerledi; sona ermeden önce Çin ve Akdeniz'e kadar ulaştı. Bu salgının sonucunda Avrupa'nın baskısıyla bölgeye gönderilen Britanyalı askerler de dahil olmak üzere yüz binlerce kişi öldü. Salgın, 19. ve 20. yüzyıllar süresince hem Asya hem Avrupa'da yayılan birkaç kolera pandemisinin ilkiydi. Salgın, benzeri görülmemiş bir şekilde çok sayıda bölgeye yayılmış ve Asya'daki hemen hemen her ülkeyi etkilemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Pelvik inflamatuar hastalık</span> Rahim, fallop tüpleri, yumurtalıklar veya pelvis iç yüzeyinin enfeksiyonu

Pelvik inflamatuar hastalık (PİH), kadın üreme sisteminin üst kısmının, yani uterus, fallop tüpleri ve overlerin ve pelvis içinin enfeksiyonudur. Sıklıkla semptomsuz olabilir. Eğer bulgu ve semptomlar varsa, alt karın ağrısı, vajinal akıntı, ateş, idrara çıkma ile yanma, ağrılı cinsel ilişki, cinsel ilişki sonrası kanama veya düzensiz adet kanaması olabilir. Tedavi edilmeyen PİH, infertilite, ektopik gebelik, kronik pelvik ağrı ve kanser gibi uzun süreli komplikasyonlara neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Grip aşısı</span> Influenza virüsüne karşı uygulanan tıbbi aşı

Grip aşısı, grip virüslerinin neden olduğu hastalıklardan korunmak için uygulanan bir aşıdır. Bu aşının yeni türleri yılda iki kez uygulanmaktadır. Çünkü grip virüsü çok hızlı değişim göstermektedir. Etkinliği yıldan yıla değişse de, gribe karşı en etkili yöntemdir. ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri, aşının hastalığı, doktora gitmeyi, hastaneye yatırılmayı ve ölümü azalttığını tahmin etmektedir. Grip olan aşılanmış işçiler ortalama yarım gün daha erken işe dönmektedir. Aşının 65 yaş üstü bireyler üzerindeki etkisi, kaliteli araştırma yapılmadığı için belirsizdir.

<span class="mw-page-title-main">Yedinci kolera salgını</span> 1961-1975 Kolera Pandemisi

1961–1975 kolera pandemisi (yedinci kolera pandemisi olarak da bilinir) yedinci büyük kolera salgını ve esas olarak 1961 ile 1975 yılları arasında meydana gelmiş ancak etkisi günümüze kadar devam etmiş salgındır. El Tor adlı türe dayanan bu salgın, 1961'de Endonezya'da başladı ve 1963'te Bangladeş'e daha sonra 1964'te Hindistan'a, ardından 1966'da Sovyetler Birliği'ne sıçradı. Temmuz 1970'te Odessa'da bir salgın oldu ve 1972'de Bakü'de salgın raporları ortaya çıkmış ancak Sovyetler Birliği bu bilgiyi saklamıştır. 1973 yılında Kuzey Afrika'dan İtalya'ya ulaştı. Japonya ve Güney Pasifik'te, 1970'lerin sonlarında birkaç salgın görüldü. 1971'de dünya çapında bildirilen vaka sayısı 155.000 idi. 1991 yılında 570.000'e ulaştı. Hastalığın yayılmasına modern ulaşım ve toplu göçler yardımcı oldu. Ancak ölüm oranları hükûmetler modern tedavi edici ve önleyici tedbirler almaya başladıkça belirgin bir şekilde düştü. %50 olan olağan ölüm oranı, 1980'lerde %10'a ve 1990'larda %3'ün altına düştü.

<span class="mw-page-title-main">İkinci kolera salgını</span> 1826-1837 yılları arasında tüm Dünyada görülen kolera salgını

İkinci kolera salgını (1826-1837), ayrıca Asya kolera salgını olarak da bilinir, Hindistan'dan Batı Asya üzerinden Avrupa, Büyük Britanya ve Amerika'ya, ayrıca doğuya Çin ve Japonya'ya ulaşan bir kolera salgınıdır. Kolera, 19. yüzyılda diğer tüm salgın hastalıklardan daha hızlı bir şekilde daha fazla ölüme neden olmuştur. Tıp topluluğu o zamanlar kolera'nın yalnızca bir insan hastalığı olduğuna, zaman içinde birçok seyahat aracıyla yayıldığına ve sıcak dışkı bulaşmış nehir suları ve kontamine yiyecekler yoluyla bulaştığına inanıyordu. İkinci salgın sırasında bilim camiasının, kolera nedenleri hakkındaki inançlarında değişiklik görülmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Üçüncü kolera salgını</span> 1846-1860 yılları arasında tüm Dünyada görülen kolera salgını

Üçüncü kolera salgını (1846–1860), UCLA'daki araştırmacıların 1837 gibi erken bir tarihte başlamış olabileceğine ve 1863'e kadar sürmüş olabileceğine inandıkları, on dokuzuncu yüzyılda Hindistan'da ortaya çıkan ve sınırlarının çok ötesine ulaşan üçüncü büyük kolera salgınıdır. Bu salgın, 19. yüzyıl salgınları arasında en yüksek ölüm oranına sahip olarak kabul edilir.

Dördüncü kolera salgını 19. yüzyılda Bengal bölgesinin Ganj Deltası'nda başladı ve Müslüman hacılarla birlikte Mekke'ye yayıldı. İlk yılında salgın 90.000 hacının 30.000'ini etkiledi. Salgın daha sonra Orta Doğu'ya yayıldı ve sonrasında liman şehirlerinden ve iç su yollarından gelen yolcular aracılığıyla Rusya, Avrupa, Afrika ve Kuzey Amerika'ya taşındı. 

<span class="mw-page-title-main">Pnömonik veba</span>

Bir veba çeşididir. Havayla yayılabilen tek veba türüdür. Adını hastalarda gösterdiği ağır zatürre semptomundan alır.

<span class="mw-page-title-main">Beşinci kolera salgını</span>

Beşinci kolera salgını (1881–1896) 19. yüzyıldaki beşinci büyük uluslararası kolera salgınıdır. Asya ve Afrika'ya yayılmış ve Fransa, Almanya, Rusya ve Güney Amerika'nın bazı bölgelerine ulaşmıştır. 1893 ve 1894 yılları arasında Rusya'da 200.000 ve 1887 ile 1889 arasında Japonya'da 90.000 can almıştır. Almanya'nın Hamburg kentindeki 1892 salgını, Avrupa'nın en büyük salgınıydı; o şehirde yaklaşık 8.600 kişi öldü. Birçok bölge sakini, salgının öldürücü etkisinden şehir yönetimini sorumlu tutsa da, uygulamalar büyük ölçüde değişmeden devam etti. Bu, yüzyılın son ciddi Avrupa kolera salgınıydı.

<span class="mw-page-title-main">Fekal-oral yol</span> fekal patojenler içeren partiküller yoluyla hastalık bulaşması

Fekal-oral yol, dışkı partiküllerindeki patojenlerin bir kişiden başka bir kişinin ağzına geçtiği belirli bir hastalık bulaşma yolunu tanımlar. Fekal-oral yolla hastalık bulaşmasının başlıca nedenleri arasında yeterli sanitasyonun olmaması ve kötü hijyen uygulamaları yer almaktadır. Toprak veya su kütleleri fekal materyal ile kirlenirse, insanlar su kaynaklı hastalıklar veya topraktan bulaşan hastalıklarla enfekte olabilir. Gıdaların dışkı ile kirlenmesi de fekal-oral bulaşmanın bir başka şeklidir. Bir bebeğin bezini değiştirdikten veya anal hijyen sağladıktan sonra ellerin düzgün bir şekilde yıkanması gıda kaynaklı hastalıkların yayılmasını önleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Meningokok hastalığı</span> insan hastalığı

Meningokok hastalığı, Neisseria meningitidis bakterisinin neden olduğu enfeksiyonları tanımlar. Tedavi edilmediği takdirde yüksek ölüm oranına sahiptir ancak aşıyla önlenebilir. En iyi menenjit nedeni olarak bilinse de daha da zarar verici ve tehlikeli bir durum olan sepsise de yol açabilir. Menenjit ve meningokoksemi hem gelişmiş hem de az gelişmiş ülkelerde önemli hastalık, ölüm ve sakatlık nedenleridir.

1854 Broad Street kolera salgını, 1854 yılında İngiltere'nin Londra şehrinin Soho semtindeki Broad Street bölgesinde meydana gelen şiddetli bir salgındır. Üçüncü kolera pandemisi (1852-1860) sırasında gerçekleşen bu salgın, kısa sürede yüzlerce insanın ölümüne yol açmıştır. Salgının kaynağı, John Snow adlı bir doktorun araştırmaları sonucunda Broad Street'teki bir su pompası olarak belirlenmiştir.