İçeriğe atla

Kokugaku

Motoori Norinaga'nın eski evi. İkinci katındaki çalışma odası Suzunoya (Zil odası) diye anılırdı.

Kokugaku (Japonca: 国学, Türkçe: "Milli çalışmalar"), Japonya'nın Edo döneminin ortalarında yoğun ilgi görmüş olan bir çalışma alanıdır. Rangaku (Hollanda çalışmaları) ile beraber Edo dönemini temsil eden alanlardan biri olup, Wagaku, Kōchōgaku, Kogaku diye de anılır. Japon dili, Japon edebiyatı, Tanka şiirleri, Tarih bilimi, Coğrafya bilimi, Teoloji gibi birçok alanı kapsayıp, araştırmacıların Kokugaku'ya yönelik bakış açıları da alandan alana değişir.

Özeti

O zamana değin yaygın olan, öncelikle "9 Çin Klasikleri" olmak üzere, Konfüçyüsçülüğün klasikleri ve eski Budist metinler üzerinden yapılan çalışmalara bir eleştiri olarak doğmuş olup, Budizm ve Konfüçyüsçülüğün etkilerine maruz kalmadan önceki antik Japonya'nın edebiyatı ve düşünce dünyasını ortaya çıkarmayı amaçlayan bir çalışma alanıdır. Edo döneminin ortalarındaki Genroku döneminde, şair Keichū'nun başlattığı söylense de, aşağıda da belirtildiği gibi bu düşüncenin tohumları aslında Edo döneminin başlarında atılmaya başlanmıştır. Hatta "Kokugaku" kelimesinin kullanılmaya başlanması Keichū'nun hocası olan Kada no Azumamaro'ya kadar gider.

Kokugaku'nun metolojisi, Kokugaku araştırmacılarının eleştiri odağı olan Itō Jinsai'ın eserlerindeki metolojisinden fazlasıyla etkilenmiştir. Kokugaku, Konfüçyüsçülük ya da Budizmin insanımsı duyguları bastırmasını eleştirip, insan duygularının doğal dışavurumlarına değer verir.

Keichū'dan sonraki Kokugaku, antik dönem Japonlarının maneviyatının temelini oluşturan "Kodō" (Eski yol) açıklığa kavuşturmaya çalışmak ve Pozitivism üzerinden antik Japon edebiyatını incelemek şeklinde ikiye ayrılarak gelişmiştir.

"Kodō" düşüncesi, Kamo no Mabuchi ve Motoori Norinaga tarafından Konfüçyüsçülüğe karşıt olarak ortaya konmuş bir düşünce sistemi olup, özellikle tüccarlar ve toprak sahipleri tarafından yoğun ilgi görmüştür. "Kodō" düşüncesinin ilerleyişi Edo döneminin sonlarına doğru yaşamış olan Hirata Atsutane'yi dahi etkilemiş ve Fukko Shintō (Şinto'nun dirilişi) fikrinin ortaya atılmasına sebep olmuştur. Bunun sonucunda diriliş ideolojisinin başarısından sonra Sonnō Jōi düşüncesinin gelişmesine sebep olmuştur.

Pozitivist Kokugaku araştırmacılarına örnek olarak, Hanawa Hakiichi ve Ban Nobutomo örnek verilebilir.

Tarihi

Kinoshita Katsutoshi ve Toda Mosui'ye göre Kokugaku'nun kaynağı Edo döneminde anlamını yitirmeye başlamış olan Orta Çağ şiirine bir eleştiri olarak ortaya çıkmıştır. Bu eleştiriler yerini Shimokōbe Chōryū ve Keichū'nun "Man'yōshū" (8. yüzyıl Japon şiirleri antolojisi) araştırmalarına bırakmış ve özellikle Keichū'nun pozitivist duruşu klasik eserler incelemeleri alanının seviyesini yükseltmesi açısından oldukça takdir edildi.

Devamında, Fushimi Inari şinto tapınağı rahibi Kada no Azumamaro Şinto ve klasiklerden antik Japonya'nın gerçek yüzünü ortaya çıkarmayı amaçlayan Kodō düşüncesini ortaya çıkardı. Kamo no Mabuchi de, birbirleriyle çelişen kısımlarıyla beraber Keichū ve Kada no Azumamaro'nun Kokugaku çalışmalarını sistematize ederek bir çalışma alanı haline getirdi. Mabuchi Konfüçyüsçü düşünceye karşı çıkarak, antik dönemdeki Japonların manevi dünyasını içinde bulundurduğunu düşündüğü "Man'yōshū"'yu incelemeye hayatını adadı.

Diriliş düşüncesi

Mabuchi'nin öğrencisi olan Motoori Norinaga Kojiki'yi inceleyip, antik çağlarda yaşayan Japonların tanrılarla olan bağını vurgulayan "Mono no aware" ("Geçiciliğin farkındalığı" anlamına gelen, Japon kültüründe önemli bir yer kaplayan bir kavram) düşüncesini savunan "Kojiki Eleştirisi" adlı eserini tamamladı. Bu noktada artık Kokugaku'nun tamamlanmaya yaklaştığı söylenebilir.

Sonrasında Norinaga'nın öğrencisi olan Hirata Atsutane, Norinaga'nın "Kodō" düşüncesini geliştirerek Şinto üzerinden "Fukko Shintō" düşüncesini ortaya çıkarmıştır. Bu düşünce Edo dönemi'nin sonlarına doğru ortaya çıkan Sonnō Jōi düşüncesini de derinden etkilemiş, Japonya'nın içsel kültürünü arayışında "Japon Milliyetçiliği" ve "Kōkoku Shikan" (İmparatoru merkezine alan Japon tarihi incelemeleri) alanlarını da etkilemiştir. Hirata Atsutane'nin öğrencisi olan Satō Nobuhiro'nun "Suitō hiroku", "Kondō hisaku" gibi eserlerinde de bu yönde bir eğilim görülebilir.

Pozitivist edebiyat araştırmaları

Kör akademisyen Hanawa Makiichi "Japon Araştırmaları Okulu"'nu kurmuş, bu okulda Japon tarihi dersleri ve Historiyografi ile ilgilenmiş ve Kokugaku'nun Pozitivist olan dalını oluşturmuştur. "Gunsho Ruijū" adı altında eski Japon eserlerini derleyip basmıştır. Norinaga'nın klasikler üzerine yaptığı araştırmalarını devralan Ban Nobutomo da "Hikobae" adlı eseri yazmıştır.

Hirata Atsutane'nin Fukko Shintō düşüncesini tamamladığı sıralarda Mabuchi'nin öğrencisi olan Murata Harumi gibi, Keichū'dan sonra gelen Pozitivist klasik incelemelerine önem verip, Hirata Kokugakusuna karşı çıkanlar da olup, genel olarak Kokugaku çatısı altında toplasak da içlerinde birçok karşıt düşünce vardı.

Sonrasında Pozitivist Kokugaku Meiji döneminde yaşamış olan Konakamura Kiyonori gibilerinin sayesinde günümüz Japon edebiyatı, Japon dili ve Halkbilimi araştırmalarının temelini oluşturmuştur.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Hümanizm, insan odaklılık veya insanmerkezcillik, kanunların düzenlenmesinde Tanrı'nın değil insan aklının esas alındığı rasyonalizm ile ampirizme odaklanan, 14. yüzyıl ile 16. yüzyıl sonlarında Avrupa'nın geniş bir kesiminde kabul görmüş felsefi düşünce öğretisi ve edebiyat akımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Hirata Atsutane</span>

Atsutane Hirata , Edo dnemi Japon Ulusal Bilimcisi. Japon Ulusal Bilimi Dört Bilgesinin sonuncusu. Akitalıydı. Motoori Norinaga'nın ölümünden sonra "Eski Yol" hareketine katıldı. Şinto sistemleştirimesine katkıları büyüktür. "İmparatora Hürmet Edelim Gavurları Kovalım" hareketi ondan esinlenmiştir. Din konuları üzerine eserler vermiş Çin'den gelen tüm düşünce ve din akımlarının dışlanmasını savunmuştur. Budizm ve Konfüçyanist düşünceye karşı ikilemsel biçimde Taoculuktan etkilendiği varsayılan Şinto'nun doğrultulmasını savunmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Miyamoto Musashi</span> Japon samuray, dövüş sanatçısı

Miyamoto Musaşi, ergenlik döneminde Miyamoto Bennosuke ya da Miyamoto Musana, ünlü Japon kılıç üstadı. Tarihte en yetenekli kılıç üstatları arasında yer aldığına inanılır. Çok genç yaştan itibaren girdiği birçok düello sayesinde kılıç kullanımı konusunda efsane hâline geldi. Hiyoho Niten İçi-riyu veya Nito Riyu stilinin babasıdır. Strateji, taktik ve felsefe hakkındaki Beş Çember Kitabı, bugün bile birçok kesim tarafından okunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe tarihi</span>

Felsefe tarihi, felsefenin mantık, epistemoloji, ontoloji, etik, estetik gibi alt bölümlerinden birisidir. Genel olarak felsefe derslerinin başlangıcında verilir. Bunun temel nedeni, felsefe tarihinin içeriğiyle ilintilidir. Felsefe tarihi, felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından, çeşitli felsefe ögretilerinin tarihsel yerlerinin ve öğretisel ayrımlarının belirlenmesine ve bu öğretilerin felsefenin alt bölümleri açısından değerlendirilip ortaya konulmasına kadar çok yönlü ve çok boyutlu bir içeriğe sahiptir. Felsefe tarihi bu anlamda sadece bir mevcut felsefelerin ansiklopedik bir araya getirilmesi meselesi değildir; felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından neyin felsefe-içi neyin felsefe-dışı sayılacağına değin bir dizi kuramsal/felsefi sorunla yüz yüzedir. Bu anlamda, felsefenin bir altbölümü olarak felsefe tarihi, hem felsefi çalışmanın başlangıcı hem de en önemli alanıdır. Genelde felsefe tarihi kitapları, bu bakımdan öğretilerin ve bunların felsefi sorunları çözme denemelerinin art arda etkileşimlerle gelişen tarihini ele alır. Bu tarihin hazırlanmasında hem düşünürlerin metinleri hem de bu metinlerin tarihsel toplumsal koşulları iç bağlantıları açısından değerlendirilir, öğretilerin birbirine etkileri ve karşıtlıkları, benzerlikleri ve ayrımları serimlenir. Dolayısıyla, genel anlamda felsefe tarihinin varlık, bilgi ve değerlerle ilgili soruları ve sorunları belirli özgül yöntemlerle değerlendiren ya da inceleyen ve bu incelemeyi sonuçları bakımından da sistemaktikleştirilmesine yönelik çalışan bütün düşünce girişimlerini ortaya koymayı hedeflediği söylenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Andreas Vesalius</span> Flaman anatomist, hekim ve yazar (1514-1564)

Andreas Vesalius, Roma İmparatoru V. Charles'ın eczacısının oğlu olarak Brüksel'de doğmuştur. Antik Çağ'dan beri süregelen insan bedeni hakkındaki yanlış düşünceleri düzelten anatomist ve doktordur. Tıp kökenli bir ailede büyümüştür. Babası imparatorun başeczacısıydı. Ailesi küçük yaştan itibaren onu tıbbı düşünceleri okuması için cesaretlendirmişti. Önce Leuven'de sonra Paris Üniversitesi'nde eğitim gördü ve daha sonra İtalya'da Padova Üniversitesi'nde anatomi kürsüsünde ders vermeye başladı. Bu sırada Galen'in eserlerini incelemeye başlayan Vesalius; onun insanın anatomik yapısı hakkında verdiği bilgilerin hatalar içerdiğini ve bu hataların kaynağının, bu konudaki çalışmaların hayvanlar üzerinde yapılmasına ve elde edilen verilerin insanlara mâl edilmesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Ona göre insan anatomisi ile ilgili bilgi en iyi biçimde, sadece sağlıklı bir insan vücudunun incelenmesi ile elde edilebilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Konfüçyüsçülük</span> Çin merkezli etik ve felsefi sistemi

Konfüçyüsçülük, Ruizm veya Ru klasisizmi olarak da bilinir, antik Çin'de ortaya çıkan bir düşünce ve davranış sistemidir ve çeşitli şekillerde bir gelenek, felsefe, din, hükûmet teorisi veya yaşam biçimi olarak tanımlanır. Konfüçyüsçülük, Çin filozofu Konfüçyüs'ün öğretilerinden, daha sonra Yüz Düşünce Okulu dönemi olarak anılacak bir dönemde gelişti.

<span class="mw-page-title-main">Fuji Dağı</span> Japonyada bulunan bir dağ

Fuji Dağı , Honshu adasında bulunan, 3.766 m yüksekliğiyle Japonya’daki en yüksek dağdır. Asya adalarında bulunan ikinci en yüksek yanardağdır ve dünya üzerindeki en yüksek yedinci ada doruğunu oluşturur. Fuji Dağı aktif bir startovolkan olmakla beraber, en son 1707-1708 yılları arasında patladı. Dağ, Tokyo şehrinin 100 km güneybatısında bulunur ve açık havalı günlerde şehirden rahatça görülebilir. Fuji Dağı'nın beş ay boyunca karlı olan simetrik konisi, Japonya'nın kültürel ikonu haline gelmiş, özellikle de sanat ve fotoğrafçılıkta betimlenir; ayrıca turist ve dağcıların sıkça ziyaret ettiği bir doğa harikasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Kenjutsu</span> Antik Japon kılıç sanatı

Kenjutsu , Japon kılıcı katananın kullanımı üzerinde uzmanlaştığı bir geleneksel Japon savaş sanatıdır. Yüzyıllar boyunca buşi ve samuraylar tarafından kullanılmıştır. Kenjutsu genelde bir partnerle çalışılan formlardan oluşan bir idman yapısına sahiptir. Kata adı verilen önceden düzenlenmiş hareket dizileri yardımıyla teknikler öğretilir. Solo olarak ve bir veya daha fazla kişiyle yapılan kata çeşitlerine sahiptir. Birden fazla kişiyle yapılan katalara Kenşi Kata denir. Kenjutsu öğrenen kişiye Kenşi adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Japon edebiyatı</span>

Japon edebiyatı, yaklaşık iki bin yıllık bir sürece yayılmıştır. İlk dönem çalışmaları çoğunlukla Çin ve Çin edebiyatıyla olan kültürel iletişimden etkilenmiş ve Klasik Çince olarak yazılmıştır. Hint edebiyatı da Budizmin Japonya'da yayılmasına bağlı olarak, Japon edebiyatında etkili olmuştur. Nihayet, Japon edebiyatı Japon yazarların Japonya hakkında eserler vermeye başlamasıyla kendisine özgü, ayrı bir tarz geliştirmiştir. Öte yandan Çin edebiyatı ve Klasik Çince etkisi Edo döneminin sonuna dek sürmüştür. Japonya'nın 19. yüzyılda limanlarını batı ticareti ve diplomasisine açmasından bu yana, batı ve doğu edebiyatları birbirini güçlü şekilde etkilemiştir. Bu etki günümüzde de görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Şinbutsu-bunri</span>

Şinbutsu-bunri, Şinbutsu-şuugō geleneğini yasaklayıp, Şintō ile Budizmin, kamiler ile budaların, Şinto ile Budist tapınakların birbirinden kesin çizgilerle ayrılmasına denir.

<span class="mw-page-title-main">Seikanron</span>

Seikanron (Japonca: 征韓論20 Mart 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.), Japonya'da Meiji Dönemi'nin başlangıcında Saigō Takamori, İtagaki Taisuke, Etō Shimpei, Gotō Shōjirō ve Soejima Taneomi tarafından ortaya atılan bir görüştür. Seikanron, askerî güç kullanarak Kore'ye sefer düzenlenmesini öngörmektedir. Fakat, bu görüşün fikir babası Saigō Takamori'nin görüşü, Kore'ye bir çıkartma yapılması değil Japonya'nın dış dünyaya açılmasını teşvik etmekti.。Saigō Takamori'nin vefatından sonra, İtagaki Taisuke'nin Özgürlük ve İnsan Hakları Hareketi'nde öne sürdüğü Seikanron görüşü, Saigō'nun görüşü olarak sunulmuştur. Bu yüzden, İtagaki değil Saigō, Seikanron görüşünün fikir babası olarak bilinir.

Sonnō jōi, İmparator'u yüceltip, yabancı işgalcileri ülkeden kovmayı savunan bir düşünce akımıdır. Edo dönemi'nin sonlarına doğru (Bakumatsu) Mitogaku ve Kokugaku gibi ulusal tarih çalışmalarını derinden etkilemiş, Meiji Restorasyonu döneminde yaygınlaşan bir siyasi slogan olmuştur.

Hyakkai Zukan Edo Dönemi'nin ortalarında ressam Hanabusa Iççō'nun öğrencisi Sawaki Sūşi tarafından 1737 yılında çizilen yōkai motifli parşömen tomarına verilen isimdir. Bu tarzda üretilmiş, resim ve yazı içeren tomarlara Japonya'da emakimono (絵巻物) denir. Hyakkai Zukan, eskiden Japon-stil ressam (日本画家) Yoşikawa Kanpō'ya ait olup şimdi Fukuoka Tarih Müzesi'nce muhafaza edilmektedir.

Mitogaku başlamış araştırmalardır. Konfüçyüsçülük felsefesi çevresinde Kokugaku, Shigaku ve Şintoizm'i birleştiren alandır. Ülke genelindeki beylik okullarında Mitogaku çalışmaları öğretilmiş, Aimi ve Keiteiarajin felsefeleri Yoshida Shōin ve Saigō Takamori başta olmak üzere, birçok Bakumatsu vatanseverini derinden etkilemiş ve Meiji Restorasyonu'nun harekete geçirici gücü olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Japonya tarihi</span> Japonya tarihi

Japonya tarihi antik zamanların şehir devletlerinin modern Japon ulus devletine ulaşacak şekilde coğrafi ve sosyal tarihini anlatmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Şinto tarikatları ve okulları</span>

Şinto, Japonya'nın halk dini, Budizmin altıncı yüzyılda Japonya'ya tanıtılmasından bu yana orijinal Ko-Shintō'den salınan okullar ve mezhepler çeşitliliği geliştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Yoshida Kenkō</span> Japon yazar (1283 – 1350)

Yoshida Kenkō, Kamakura döneminde yaşamış bir Japon şair ve keşiş. En ünlü eseri, Orta Çağ Japon edebiyatının en çok çalışılan eserlerinden biri olan Tsurezuregusa 'dır.

<span class="mw-page-title-main">Japon felsefesi</span>

Japon felsefesi tarihsel olarak hem yerli Şinto hem de Budizm, Taoizm ve Konfüçyüsçülük gibi kıtasal dinlerin bir birleşimi olmuştur. Eskiden, Mitogaku ve Zen'de olduğu gibi, hem Çin felsefesinden hem de Hint felsefesinden büyük ölçüde etkilenen modern Japon felsefesinin çoğu, artık Batı felsefesinden de etkilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aoki Konyō</span>

Aoki Konyō (青木昆陽) Japonya'nın erken Edo döneminde Konfüçyüsçü bir bilgin, küçük hatamoto ve öncü rangaku bilginiydi. Ayrıca tatlı patates ekimini Japonya'nın birçok yerine tanıtmasıyla da tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Bu Shang</span>

Bu Shang, yaygın olan nezaket adıyla Zixia ya da “Üstad Bu”, antik Çinli bir filozoftu ve Konfüçyüs'ün en yetenekli öğrencilerinden biri olarak kabul edilir. Konfüçyüs'ün öğretilerini aktarmada başlıca sorumluluğu üstlenen beş öğrenciden biriydi. Şiir Klasiği ve I Ching gibi klasiklerin aktarılmasında önemli bir rol oynadı. Kendi okulunu kurarak, Wei'nin hükümdarı Marquess Wen gibi önemli devlet adamlarına eğitim verdi.