Kulak (auris), işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıdır. Vestibüler sistemi kullanarak işitmeyi ve vücut dengesini sağlar. Kulak; dış kulak, orta kulak ve iç kulak olacak şekilde üç kısımda incelenir.
Karından bacaklılar (Gastropoda), hayvanlar (Animalia) alemine ait yumuşakçalar (Mollusca) şubesinin en kalabalık sınıfıdır.
İskelet, çoğu hayvanın vücudunu destekleyen yapısal çerçevedir. Farklı iskelet türleri vardır: bir organizmanın vücut şekline yapısal destek sağlayan sert bir dış kabuk olan dış iskelet; organların ve yumuşak dokuların bağlı olduğu iç sert bir çerçeve olan iç iskelet; ve vücut sıvılarının basıncı ile desteklenen esnek bir iç yapı olan hidroskelet.
Doğuran memeliler keselileri ve etenelileri içeren memeli alt sınıfıdır. Dış kulaklara ve memelere sahiptirler. Therianlar çoğunlukla diş yapısı ile sınıflandırılırlar. Yaşayan memelilerden, ekidneler familyasına ait türler ve Ornithorhynchus anatinus (ornitorenk) dışındaki tüm türler, bu gruptandır.
Organ nakli ya da organ transplantasyonu organ donörü tarafından verilen sağlam organ parçası ya da tamamının alıcının hasarlı veya çalışmayan organı yerine koymak amacıyla bir vücuttan diğerine nakledilmesidir. Organ donörü yaşayan kişi veya kadavra olabilir.
Arşimet spirali ya da aritmetik spiral; iki boyutlu düzlemde, orijinden çıkan ve sabit açısal hızla dönmekte olan bir doğru üzerinde, sabit hızla dışarıya doğru ilerleyen bir noktanın izleyeceği eğridir. İsmini, M.Ö. 3. yüzyılda yaşamış ve Spiraller Üzerine adlı kitabında bu eğrileri incelemiş olan Yunan matematikçi Arşimet'ten alır.
Logaritmik spiral, doğada sık rastlanan bir spiral çeşididir. İlk olarak 17. yüzyılda René Descartes ve Jakob Bernoulli tarafından tanımlanmış ve incelenmiştir. Bernoulli bu eğriye, kendine özgü matematiksel özelliklerinden dolayı, spira mirabilis adını vermiş ve mezar taşına bir logaritmik spiral oyulmasını vasiyet etmiştir.
Çike - Türk ve Tatar mitolojisinde Şarkı Cini. Şeke veya Çeke olarak da bilinir. Dirsek boyunda bir cücedir. Yanına gelenlere destan okutturup, şarkı söyletir. Ağaçların altında yaşar, zararsızdır. Bazen dediğini yaptırabilmek için insanları korkutur. Yakaladığı kişiye saatlerce yır (şarkı) veya kay (destan) okuttuğu olur.
Vestibüler sistem, çoğu memelilerde denge ve uzaysal oryantasyon duyusuyla ilişkili, motor koordinasyon ve denge duyusuna liderlik eden duyu sistemidir. İşitme sisteminin bir parçası olan koklea ile birlikte iç kulakta bulunan labirentte ve kulak vestibulumunda yerleşmiştir. Vestibüler sistem iki ana bileşenden oluşur: lineer ivmelenmeleri tanıyan otolitler ve dönme hareketlerini tanıyan semisirküler kanal sistemi. Vestibüler sistem öncelikli sinyallerini göz hareketlerini kontrol eden nöral yapılara ve dik bir duruş sağlamak için kaslara gönderir.
Baculum, çoğu plasentalı memelinin penisinde bulunan bir kemik. İnsan penisinde yoktur, ancak goril ve şempanze gibi diğer primatların penislerinde bulunur. Kemik, erkek üretrasının üzerinde yer alır ve cinsel penetrasyon sırasında gereken sertliği koruyarak cinsel birleşmeye yardımcı olur. Dişideki karşılığı os klitoridistir – klitoristeki bir kemik.
Kemik iletim sesin iç kulaktaki duyma organlarına kafatası kemikleri yoluyla ulaşıp işitilmesidir.
Spiral matematikte, bir merkez noktadan doğan, bu nokta etrafında dönerek kademeli olarak uzaklaşan bir eğridir.
Corti organı, memelilerde kokleada yer alan, işitme için almaç görevi gören organ. Çeşitli epitel hücrelerden oluşan şerit şeklindeki bu organ, ses sinyallerinin sinirlerde aksiyon potansiyeline dönüştürülmesini sağlar. Bu dönüştürme (transdüksiyon) süreci, iç kulaktaki yapıların titreyip kokleadaki sıvının yer değiştirmesine yol açmasıyla başlar. Bu Corti organındaki tüy hücrelerini hareket ettirip bu hücrelerde elektrokimyasal sinyal üretimine neden olur.
Kulak zarı, insan ve çeşitli diğer dört üyelilerin anatomisinde ince, koni şeklinde bir yapıya sahip, dış kulağı orta kulaktan ayıran bir zar. Ayrıca Timpanik membran veya myringa denilen zar, sesi havadan orta kulak içindeki kulak kemiklerine ve daha sonra sıvı dolu kokleada bulunan oval pencereye iletme görevini üstlenir. Sonuç olarak havadaki titreşimin sıvıya aktarılmasını sağlar ve titreşimi yükseltir. Malleus kemiği, kulak zarı ve kulak kemikleri arasındaki boşluğu doldurur.
Kulak kemikleri veya kulak kemikçikleri orta kulaktaki üç kemikten oluşur ve insan vücudundaki en küçük kemikler arasında yer alır. Havadan gelen sesleri sıvı dolu kemik labirente (koklea) aktarmaya yararlar. İşitsel kemiklerin yokluğu, orta ila şiddetli bir işitme kaybı oluşturur. "Ossicula" terimi, "minik kemik" veya "kemikçik" anlamına gelir. Terim vücuttaki herhangi bir küçük kemiğe atıfta bulunsa da, tipik olarak orta kulaktaki malleus, incus ve stapes kemikleri anlamında kullanılır.
Vestibülokohlear sinir sekizinci kranial sinir olarak bilinir ve iç kulaktan aldığı işitme ve denge ile ilgili bilgileri beyine aktarır.
Faringeal (farengeal) arklar ya da Brankiyal arklar, baş-boyun gelişmesindeki başlangıç noktalarıdır. Baş-boyun oluşmasında birincil etkinliği olan faringeal arklar, intrauterin yaşamın 4. haftasında, nöral krest hücrelerinin bölgeye göçüyle birlikte birlikte belirmeye başlar. Kafa tabanı ve boyun bölgesi 7.haftada şekillenir. Embriyonun kafa bölgesindeki mezenkimal doku, birbirlerinden yarıklarla ayrılmış olan arklar (tümsekler) oluşur. Mezodermden oluşan arkların iç yüzlerinde endoderm, dış yüzlerindeyse ektorderm bulunur. Nöral krest hücrelerinin proliferasyonu ve mezodermal hücrelerin yoğunlaşmasıyla, her arkın ortasında kıkırdak dokusu oluşur. Tümsek niteliğindeki oluşumlara faringeal ark, bunları birbirinden ayıran dış yüzdeki çöküntülere ise faringeal yarık adı verilir. İç yüze bakıldığında, faringeal arkları birbirlerinden ayıran oluşumların farinksin yan duvarlarında beliren keseler olduğu görülür. İlk evrede 6 ark vardır. Beşinci ark ortaya çıkısından kısa bir süre sonra involüsyon geçirerek silinir. Her arkta, o arka özgü biri motor, öteki sensitif iki sinir dalı, arter-ven ikilisi, kıkırdak dokusu ve kas bileşenleri vardır. Bu bileşenlere, yüz dokuları, dil, dudaklar, çeneler, damak, farinks, salgı bezleri ve bu bölgeleri innerve eden sinirler de katılır. Çene-yüz (maksillofasiyal) malformasyonların büyük bir bölümü 1. ve 2. faringeal arklardaki sapmalardan kaynaklanır.
Wolf-Hirschhorn sendromu, genel gelişme geriliği, kafa ve yüz malformasyonları ve epileptiform atakların görüldüğü, “4. kromozomun kısa kolunun distal kısmında delesyon (4p-)” olarak bilinen kromozom anomalisi sonucu ortaya çıkan izole olgulardır. Kız hastalar görece sıktır; 1/3’ü iki yaşına ulaşamadan kaybedilir.
Fallopi kanalı olarak da bilinen fasyal kanal (Canalis nervi facialis), ilk olarak Gabriele Falloppio tarafından tanımlanan,temporal kemik içinden geçen Z şeklinde bir kanaldır. İç akustik kanaldan Stylomastoid deliğe doğru uzanır. İnsanlarda yaklaşık 3 santimetre uzunluğundadır, bu da onu bir sinirin geçtiği en uzun kemik kanal yapar. Orta kulak bölgesinde yer alır, şekline göre üç ana bölüme ayrılır: labirent, timpanik ve mastoidal bölüm. Kraniyel VII olarak da bilinen Fasiyal siniri içerir.
İnsan anatomisinde nörokranyum, kafatasının üst ve arka kısmı olup, beyin etrafında adeta koruyucu bir kap oluşturur. İnsan kafatasında, nörokranyum kalvaryayı içerir. Kafatasının geri kalanı ise yüz kemiklerinden oluşur.