İçeriğe atla

Kobaltit

Kübik kobaltit, 1.6 x 1.4 x 1.1 cm

Kobaltit, kobalt, arsenik ile kükürtten oluşan bir sülfür mineralidir. Formülü CoAsS biçimindedir. Yüzde 10 kadar demir ve değişken çoklukta nikel içerir.[1]

Az bulunsa da kobalt metali stratejik olarak önemli bir kaynak olarak çıkarılmaktadır.

Kobaltit yüksek sıcaklıklı hidrotermal çökeltilerde ve değme başkalaşımlı kayaçlarda (kontakt metamorfik kayaçlarda) oluşur. Başka pek çok Co-Ni sülfürler ve arsenitler ile birlikte manyetit, sfalerit, kalkopirit, skutterudit, skapolit, titanit, allanit, zoisit, kalsit ile ilişkili olarak oluşur.[2] Kobaltit, 1832 gibi erken bir tarihte tanımlanmıştır.[3]

Başlıca İsveç, Norveç, Almanya, Cornwall, İngiltere, Kanada, Avustralya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ile Fas'ta bulunmaktadır.[1][2]

Kaynakça

  1. ^ a b Klein, Cornelus and Cornrlius Hurlbut, 1996, Manual of Mineralogy, 20th ed., Wiley, p.288, ISBN 0-471-80580-7
  2. ^ a b http://rruff.geo.arizona.edu/doclib/hom/cobaltite.pdf 12 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Mineral Handbook
  3. ^ http://webmineral.com/data/Cobaltite.shtml 5 Aralık 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Webmineral data

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kireç taşı</span> genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaç

Kireç taşı genellikle mercan, foraminifera ve yumuşakçalar gibi deniz canlılarının iskelet parçalarından oluşan bir karbonat tortul kayaçtır. Başlıca maddeleri kalsiyum karbonatın farklı kristal formları olan kalsit ve aragonit minerallerdir. Yakından ilişkili bir kaya, yüksek oranda mineral dolomit içeren dolomittir. Eski USGS yayınlarında, dolomit magnezyum kireç taşı olarak anılırdı, artık magnezyum eksikliği olan dolomitler veya magnezyum açısından zengin kalkerler olarak ayrılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Dolomit</span> kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde mineral

Dolomit, kalsiyum ve magnezyumlu karbonat birleşiminde meydana gelen bir mineral.

<span class="mw-page-title-main">Mineral</span> inorganik kristalleşmiş katı madde

Mineral, doğal şekilde oluşan, homojen, belirli kimyasal bileşime sahip inorganik kristalleşmiş katı bir maddedir. Buna göre minerallerin özellikleri şöyledir; doğal olarak oluşur, herhangi bir parçası bütününün özelliklerini taşır, belirli bir kimyasal formülü vardır, katı hâlde olup nadiren sıvıdır ve inorganiktir.

<span class="mw-page-title-main">Kayaç</span> doğal olarak oluşan mineral agregası

Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir. Kayaç terimi eski Türkçede sahre, yeni Türkçede külte ve yabancı dillerdeki rock, roche, gestein sözcükleri karşılığı kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kobalt</span> atom numarası 27 olan kimyasal bir element

Kobalt kimyasal bir element'tir. Sembol'ü Co ve atom numarası 27'dir. Nikel gibi kobalt da, doğal meteorik demir alaşımlarında bulunan küçük birikintiler dışında, yer kabuğunda yalnızca kimyasal olarak birleşik formda bulunur. İndirgeyici eritme yoluyla üretilen serbest element sert, parlak, gümüş rengi bir metal'dir.

<span class="mw-page-title-main">Mermer</span> heykel ve yapı malzemesi olarak yaygın olarak kullanılan katmansız metamorfik kaya

Mermer, metomorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir. Bileşimlerinin %90-98'i CaCO3'ten (Kalsiyum karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat) içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan mermerlerde esas mineral “Kalsit” tir. Aynı zamanda az miktarda silis, silika, feldspat, demiroksit, mika, fluorin ve organik maddeler bulunabilir. Renkleri genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Mikroskop altında incelendiğinde, birbirine iyice kenetlenmiş "Kalsit Kristalleri"nden oluştuğu görülür.

<span class="mw-page-title-main">Olivin</span>

Olivin, yüksek sıcaklık silikat minerali ailesidir. Rengi siyahtan zeytin yeşiline değişir. Olivin adını, tephroit (Mn2SiO4), monticellit (CaMgSiO4), larnit (Ca2SiO4) ve kirschsteinite (CaFeSiO4)içeren mineraller grubuyla ilgili bir yapıya denir. Ortorombik simetride kristalleşen olivin grubu minerallerden (Mg,Fe)-olivinlerde Mg2SiO4 ve Fe2SiO4 uç üyeleri arasında tam bir katı çözelti oluştururlar. Ayrıca Fe ve Mn olivinler arasında da sürekli bir seri bulunmaktadır.. Ultrabazik ve bazik kayaçlarda görülen önemli bir mafik mineraldir. Dünit adı verilen ultrabazik kayalar %90,100 olivinden oluşur. Dolomitik Kireç taşı bölgesel ve kontak metamorfizmaları sırasında yüksek dereceli metamorfizma koşullarında forsterit bakımından zengin olivinler oluşur. Olivinlerin kimyasal bileşimleri -plajioklaslarda An (anortit) cinsinden olduğu gibi- içerisinde barındırdığı forsterit (Fo) yüzdesi ile ifade edilir. Örneğin Fo47 şeklindeki bir ifade mineralin % 47 forsteritten, % 53 fayalitten oluştuğunu gösterir.

<span class="mw-page-title-main">Tortul kayaçlar</span>

Üç ana kayaç türünden biri olan tortul kayaçlar, yeryüzünde en çok görülen kayaç türüdür. Dünya'nın yüzeyinin yaklaşık yüzde 75'ini yerkabuğunun ise yaklaşık yüzde 8'ini kaplarlar. Bu kayaçlar genellikle tabakalı olarak bulunurlar ve içerisinde organizma kalıntıları (fosil) bulundururlar. Sarkıt ve dikitler bu kayaçların oluşturduğu jeolojik yapılara örneklerdir. Tortul kayaçların büyük bir kısmı dış etmenler tarafından yeryüzünün aşındırılmasıyla meydana gelen çeşitli büyüklükteki unsurların (sediman) taşınarak çukur sahalara biriktirilmesi sonucu oluşmuşlardır. Bu olaya genel anlamda tortullaşma denir. Biriken unsurlar önceleri boşluklu gevşek bir yapıya sahiptirler. Fakat zamanla sıkışıp sertleşirler. Bir birikme sahasında, sonradan biriken unsurlar öncekiler üzerinde birikerek ağırlıkları vasıtasıyla basınç yaparlar. Bu basınç sonucu unsurlar, aralarındaki boşlukların küçülmesi ve büyük ölçüde ortadan kalkmasıyla sıkışır ve sertleşirler. Tortul depoların veya kayaçların oluştukları ortamlar yerden yere farklılık gösterirler.

<span class="mw-page-title-main">Konglomera</span>

Konglomera, kum ve çakılların basınçla birleşmesi ve zamanla sertleşmesi sonucu oluşan kütlelerdir. Konglomera, çapı 2 mm'den daha büyük kayaç türüdür, örneğin, granüller, çakıl taşları ve kayaçlar gibi, alt-köşeli çakıl boyutlarındaki yuvarlatılmış önemli bir fraksiyondan oluşan kaba taneli bir kırıntılı tortul kayaçtır. Çakılların konsolidasyonu ve

<span class="mw-page-title-main">Magma</span> yeraltında bulunan, erimiş haldeki kayaçlar

Magma, yeraltında bulunan, ergimiş haldeki kayaçlar. Kayaçların basınç düşmesi, sıcaklık yükselmesi, H2O ilavesi gibi etkenler altında erimesi sonucu oluşan silikat hamuru durumundaki eriyiklerdir. Yeryüzüne ulaşarak yanardağlardan püsküren magmaya lav denir. Magma, dünya yüzeyinin altında bulunur ve diğer karasal gezegenlerde ve bazı doğal uydularda da magmatizmanın kanıtı keşfedilmiştir. Erimiş kayanın yanı sıra, magma ayrıca kristaller ve volkanik gazlar içerebilir.

<span class="mw-page-title-main">Magmatik kayaçlar</span> Magmanın yeryüzüne çıkarken soğumasıyla meydana gelen kayaçlardır.

Magmatik kayaçlar, magmanın yükselerek yer kabuğunun içerisine girip veya yeryüzüne ulaşıp soğuyarak katılaşması sonucu oluşan kayaç türüdür. Üç ana kaya türünden biridir, diğerleri tortul ve metamorfiktir. Magmatik kaya magma veya lavın soğutulması ve katılaşmasıyla oluşur. Magmatik kayaçlar çok çeşitli jeolojik ortamlarda meydana gelir: kalkanlar, platformlar, orojenler, havzalar, büyük magmatik bölgeler, genişletilmiş kabuk ve okyanus kabuğu. (Resim1) Magmatik kayaçlar temel olarak silikat minerallerinden oluşmuşlardır. Magmanın bileşimi temel bazı elementlerin dağılımını yansıtsa da oranları değişmekte ve bu da belli başlı magma tiplerinin oluşmasına neden olur.

Karbonat mineralleri karbonat iyonu (CO32-) içeren minerallerdir.

<span class="mw-page-title-main">Çakmak taşı</span>

Çakmak taşı, mineral kuvarsın sert, tortul kriptokristal formudur. Çoğunlukla tebeşirler ve kireç taşları gibi tortul kayaçlardaki nodüller ve kütleler olarak görülür. Nodülün içinde çakmak taşı genellikle koyu gri, siyah, yeşil, beyaz veya kahverengi renktedir ve genellikle camsı veya mumlu görünümdedir. Nodüllerin dışındaki ince tabaka genellikle renklidir, genellikle beyazdır ve dokuda pürüzlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Bakır oksiklorür</span> Bileşik

Bakır oksiklorür formülü Cu2(OH)3Cl olan bir kimyasal bileşiktir. Tribazik bakır klorür (TBCC), bakır trihidroksil klorür ya da dibakırklorür trihidroksit olarak da adlandırılır. Maden yataklarında, metal korozyon ürünlerinde, sanayi ürünlerinde, sanat ve arkeolojik eserlerde ve de bazı canlı sistemlerde rastlanılan yeşilimsi bir kristal katıdır. Endüstriyel ölçekte ilk başlarda ya kimyasal ara ürün ya da bir fungusit olarak kullanılmak üzere imal edilmiştir. 1994 yılından bu yana ise, yılda binlerce ton üretilen saflaştırılmış, kristalize ürün hayvanlar için besin takviyesi olarak yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Paleomanyetizma, kayaçların eski manyetik alanını inceleyen bilim dalı. Mineraller bulundukları kayaçlara ait manyetik alanın yönünü ve yoğunluğunu kaydederler. Bu kayıtlar tektonik plakaların geçmişteki lokasyonu ve yeryüzünün manyetik alanının geçmişteki durumu hakkında bilgi verir.

<span class="mw-page-title-main">Şelit</span>

Şelit kimyasal formülü CaWO4 olan kalsiyum tungstat mineralidir. Volfram metalinin en önemli cevheridir. Düzgün kristalli şelit koleksiyoncular tarafından aranan bir mineraldir ve sıklıkla kusursuz mineraller değerli taş olarak işlenir. Şelit Czochralski işlemi ile sentezlenir; elde edilen madde taklit elmas, sintilatör ya da katı hâl aktif lazer ortamı olarak kullanılır. Ayrıca çinko sülfit gibi radyum boyası olarak kullanılır. Thomas Edison, görüntüleri baryum platinosiyanidten altı kat daha parlak yapan kalsiyum tungstat kaplı bir floroskop icat etmiştir; baryum platinosiyanide Wilhelm Conrad Röntgen'in 1895 Kasım'ında X-ışınlarını keşfetmesine yarayan kimyasaldır.

<span class="mw-page-title-main">Gabro</span>

Gabro, yeryüzü yüzeyinin altında yer alan bir holoskristalin kütlesine magnezyum ve demir bakımından zengin magmanın yavaş soğumasından meydana gelen magmatik bir kayadır. Dünyanın okyanusal kabuklarının çoğu, okyanus ortasındaki sırtlarda oluşan gabrodan meydana gelir. Gabro ayrıca kıtasal volkanizma bağlı plütonlar olarak bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Kobalt(II) sülfat</span>

Kobalt(II) sülfat; CoSO4(H2O)x formülüne sahip inorganik bileşiklerden herhangi birine verilen isimdir. Genellikle sırasıyla kobalt sülfat, heksa- veya heptahidratları (CoSO4.6H2O or CoSO4.7H2O) tanımlar. Heptahidrat, suda ve metanolde çözünen kırmızı bir katıdır. Kobalt(II) tek sayıda elektrona sahip olduğu için tuzları paramanyetiktir.

<span class="mw-page-title-main">Volkanojenik masif sülfid cevher yatağı</span> kısaca masif maden

VMS cevher yatakları olarak da bilinen volkanojenik masif sülfid cevher yatakları, denizaltı ortamlarında volkanik ilişkili hidrotermal olaylarla ilişkili ve bu olaylar tarafından oluşturulan, başta bakır - çinko olmak üzere bir tür metal sülfit cevher yatağıdır.

<span class="mw-page-title-main">Samarskit</span>

Samarskit, (YFe3+Fe2+U,Th,Ca)
2
(Nb,Ta)
2
O
8
formülüne sahip radyoaktif bir nadir toprak mineralidir. Feldspatoid mineral grubunun bir üyesi olarak sınıflandırılır. Samarskit, ortorombik-dipiramidal sınıfta siyahtan sarımsı kahverengiye kadar kısa prizmalar halinde kristalleşir, ancak tipik olarak özşekilsiz kütleler halinde bulunur. Yüksek uranyum içeriğine sahip örnekler tipik olarak metamiktir ve sarı kahverengi topraksı bir kabukla kaplanmış görünür.