İçeriğe atla

Kobalt bombası

Kobalt-60 içeren plastik izotop kabı

Kobalt bombası, fizikçi Leó Szilárd tarafından teorik olarak 1950 yılında ortaya konulmuş "tuzlanmış" nükleer bomba.[1] Szilárd, bu tarz bir bombayla dünya üzerindeki tüm yaşamın yok edilebileceğini öne sürmüştür. Silahın sıkıştırması, uranyum 235 gibi ikinci bir fisyona uygun materyal yerine sıradan [kobalt] metaliyle yapılmaktadır. Bu sayede nükleer bombanın ilk çekirdeğinden oluşan nötron yağmuru, kobalt atomlarını bombalayarak 60Co'ya dönüşmesine sebep olacaktır. 60Co, beta bozunumuna uğrarken çok güçlü gama ışınları da yayımlar; bu sebeple radyoterapi uygulamalarında da kullanılmıştır.

Kobalt bombasının etkileri

Kobalt bombasının nükleer döküntülerinin yarı ömrü 5.27 yıl olacaktır. İlk yarı ömür boyunca bu nükleer döküntüler çok yüksek radyasyon düzeyine sahip olurlar. Bu sebeple Szilárd, bu bombaların dünyadaki tüm yaşamı yok edebileceğini düşünmüştür. Bir gram 60Co, yaklaşık 50 curie (1.85 terabekerel) radyoaktivite yaymaktadır.[2] Yakın mesafede tutulduğunda, bu miktarda Kobalt-60 bir insana dakikada yaklaşık 0.5 gray iyonize edici radyasyon bulaştıracaktır. Bir gram 60Co tarafından birkaç dakika içinde vücuda uygulanacak 3 ila 4 gray radyasyon, popülasyonun %50'sini otuz gün içinde öldürebilir. Daha düşük 60Co miktarları daha uzun zamanda öldürecek, ancak daha geniş bir alanda etkili olacaktır.[3][4]

Bu tip bombaların sıra dışı tarafı, 5.27 yıllık yarı ömürlü ve filtrelemesi zor olan 60Co sebebiyle radyasyon seviyesinin düşmesini bir sığınakta beklemenin pratik olmaması, ama bomba atılan bölgenin 15 ile 20 yıl arasında yeniden yerleşilebilecek ölçüde radyasyondan arınacak olmasıdır. "Fallout". 1 Mayıs 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi.  Bu sürede 60Co, zararsız olan nikel-60'a (60Ni) dönüşecektir.

Kaynakça

  1. ^ Brian Clegg (11 Aralık 2012). St. Martins Griffin (Ed.). Armageddon Science: The Science of Mass Destruction. s. 77. ISBN 978-1-250-01649-2. 
  2. ^ Clegg, Brian (11 Aralık 2012). Armageddon Science: The Science of Mass Destruction. St. Martins Griffin. s. 77. ISBN 978-1-250-01649-2. 
  3. ^ Bhushan, K.; Katyal, G. (2002). Nuclear, Biological, and Chemical Warfare. Hindistan: APH Publishing. ss. 75-77. ISBN 978-81-7648-312-4. 2 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Şubat 2024. 
  4. ^ Sublette, Carey (Temmuz 2007). "Types of nuclear weapons". The Nuclear Weapon Archive. 6 Ekim 2003 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2010. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nötron</span> Yüke sahip olmayan atomaltı parçacık

Nötron, sembolü n veya n⁰ olan, bir atomaltı ve nötr bir parçacıktır. Proton ile birlikte, atomun çekirdeğini meydana getirir. Bir yukarı ve iki aşağı kuark ve bunların arasındaki güçlü etkileşim sayesinde oluşur. Proton ve nötron yaklaşık olarak aynı kütleye sahiptir fakat nötron daha fazla kütleye sahiptir. Nötron ve protonun her ikisi nükleon olarak isimlendirilir. Nükleonların etkileşimleri ve özellikleri nükleer fizik tarafından açıklanır. Nötr hidrojen atomu dışında bütün atomların çekirdeklerinde nötron bulunur. Her atom farklı sayıda nötron bulundurabilir. Proton ve nötronlar, kuarklardan oluştukları için temel parçacık değildirler.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer enerji santrali</span> Nükleer reaktör yardımıyla elde edilen enerjiyi dağıtan merkez

Nükleer santral (NPP) veya atom santrali (APS), ısı kaynağının nükleer reaktör olduğu termik santraldir. Termik santrallerde tipik olduğu gibi, ısı, elektrik üreten jeneratöre bağlı buhar türbinini çalıştıran buhar üretmek için kullanılır. Eylül 2023 itibarıyla Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, dünya çapında 32 ülkede faaliyette olan 410 nükleer santral ve inşa halinde olan 57 nükleer santral olduğunu bildirdi.

<span class="mw-page-title-main">Kaliforniyum</span> Kaliforniya Üniversitesinde keşfedilmiş bir radyoaktif element

Kaliforniyum, sembolü Cf ve atom numarası 98 olan radyoaktif metalik bir kimyasal elementtir.

<span class="mw-page-title-main">Aktinyum</span> simgesi Ac ve atom numarası 89 olan kimyasal bir element

Aktinyum, simgesi Ac ve atom numarası 89 olan kimyasal bir elementtir. İlk olarak 1899'da Fransız kimyager André-Louis Debierne tarafından izole edilmiştir.

Toryum; sembolü Th, atom numarası 90 olan zayıf radyoaktivite gösteren, metalik, kimyasal bir elementtir. Toryum havaya maruz kaldığında kararır ve toryum dioksit oluşturur; orta derecede yumuşak, işlenebilir ve yüksek bir erime noktasına sahiptir. Toryum, kimyasına +4 oksidasyon durumunun hakim olduğu elektropozitif bir aktinittir; oldukça reaktiftir ve ince bir şekilde bölündüğünde havada tutuşabilir.

<span class="mw-page-title-main">Metzamor Nükleer Santrali</span> Ermenistanın Türkiye sınırına 16 km uzaklıkta yer alan Metzamor şehrinde bulunan nükleer santral

Metzamor Nükleer Santrali, Ermenistan'ın Türkiye sınırına 16 km uzaklıkta yer alan Metzamor şehrinde bulunan nükleer santral. Santralde biri işlevsel olmak üzere 2 adet 408 MW güce sahip VVER-440/230 tipi reaktör bulunmaktadır. Santral Ermenistan'ın başkenti Erivan'a 32 km, Kars'a 100 km, Iğdır'a ise 30 km uzaklıktadır. 2018 verilerine göre santral ülkenin enerji ihtiyacının %27'sini karşılamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Manhattan Projesi</span> ilk atom bombasının üretilmesini içeren bir araştırma ve geliştirme projesi

Manhattan Projesi, II. Dünya Savaşı sırasında ilk nükleer silahların üretimini gerçekleştirmek için yürütülmüş bir araştırma ve geliştirme projesiydi. Proje, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Birleşik Krallık ve Kanada ile iş birliği içinde gerçekleştirildi. 1942'den 1946'ya kadar ABD Ordusu Mühendisler Birliği'nden Tümgeneral Leslie Groves'un projenin yöneticiliğini yaptı. Nükleer fizikçi Robert Oppenheimer da bombaları tasarlayan Los Alamos Laboratuvarı'nın yöneticisiydi. Projenin ismi, ilk karargah Manhattan'da olduğu için Manhattan Bölgesi olarak belirlendi; bu ad yavaş yavaş projenin resmi kod adı olan "Development of Substitute Materials"ın yerini aldı. Proje daha sonra İngilizlerin nükleer silah geliştirme projesi olan Tube Alloys'u da bünyesine kattı ve programı Office of Scientific Research and Development'den devraldı. Manhattan Projesi, en yoğun döneminde yaklaşık 130.000 kişiye istihdam sağladı ve yaklaşık 2 milyar ABD dolarına mal oldu. Bunun yüzde 80'inden fazlası fisil malzemeyi üreten tesisleri inşa etmek ve işletmek içindi. Araştırmalar ve bombanın üretimi, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Kanada'daki otuzdan fazla tesiste gerçekleştirildi.

<span class="mw-page-title-main">Frédéric Joliot-Curie</span> Fransız bilim insanı (1900 – 1958)

Jean Frédéric Joliot-Curie, Irene Joliot-Curie'nin eşi ve Nobel Kimya Ödülü sahibi Fransız fizikçidir.

<span class="mw-page-title-main">Joseph Rotblat</span> Polonya asıllı İngiliz fizikçi

Joseph Rotblat, Polonya doğumlu İngiliz vatandaşlığına geçen fizikçidir.

<span class="mw-page-title-main">Chien-Shiung Wu</span>

Chien-Shiung Wu, , Radyoaktivite alanında önemli katkıları olan Çin kökenli Amerikalı bir deneysel fizikçidir. Manhattan Projesi'nde çalışmış, gaz yayınımıyla (difüzyon) uranyum metalini U-235 ve U-238 izotoplarına ayrıştıran bir yöntem geliştirmiştir. Eşlem korunumu çürüten ve Wu'nun önderliğinde yapılan Wu Deneyi en önemli çalışmalarından birisidir. Bu çalışması çalışma arkadaşları Tsung-Dao Lee ve Chen-Ning Yang’a 1957 Nobel Fizik Ödülünü kazandırmış, ayrıca Wu’ya da 1978 yılında Wolf Fizik Ödülünü kazandırmıştır. Deneysel fizikteki ustalığı sık sık Marie Curie ile karşılaştırılmasına neden olmuş, ayrıca ‘Fiziğin Leydisi’, ‘Çinli Madam Curie’, ‘Nükleer Araştırmanın Kraliçesi’ gibi saygın takma isimler kazandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Atom Çağı</span> Atom enerjisinin insanlığın hizmetine girdiği çağ

Atom Çağı ya da Atom Devri genellikle 16 Temmuz 1945 II. Dünya Savaşı'nda ilk nükleer (atom) patlamasından sonraki tarihi dönemi tanımlamak için kullanılan bir ifadedir. 1933 yılında nükleer zincir reaksiyonları hipotez olmasına rağmen ve ilk yapay kendi kendini imha edebilen nükleer zincir reaksiyonu Aralık 1942 yılında yer almıştı. Trinity testi ve onu takip eden Japonya'daki II. Dünya Savaşı'nı bitiren Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası saldırısı nükleer teknolojinin ilk büyük ölçekli kullanımını temsil eder ve derin sosyo-politik düşünce değişikliklerini ve teknolojinin gelişimini başlatmıştır. Atom gücü ilerlemenin ve modernliğin bir özeti olarak görüldü. Ancak, nükleer rüya vadedildiğinden kısa sürdü çünkü nükleer teknoloji silahlanma yarışından Çernobil reaktör kazası ve Three Mile adası kazası, bomba tesisi temizleme ve bitki atık imhası gibi çözülmemiş bir dizi sosyal sorunlara neden oldu.

Nükleer bağlanma enerjisi, atomun çekirdeğini bileşenlerine ayırmak için gereken enerjidir. Bu bileşenler nötron, proton ve nükleondur. Bağ enerjisi genelde pozitif işaretlidir çünkü çoğu çekirdek parçalara ayrılmak için net bir enerjiye ihtiyacı vardır. Bu yüzden, genelde bir atomun çekirdeğinin kütlesi ayrı ayrı ölçüldüğünde daha azdır. Bu fark nükleer bağlanma enerjisidir ki bu enerji birbirini tutan bileşenlerin uyguladığı kuvvet tarafından sağlanır. Çekirdeği bileşenlerine ayırırken, kütlenin bir kısmı büyük bir enerjiye dönüştürülür bu yüzden bir kısım kütle eksilir, eksik kütlede bir fark yaratır çekirdekte. Bu eksik kütle, kütle eksiği diye bilinir ve çekirdek oluşurken çıkan enerjiye takabül eder.

<span class="mw-page-title-main">Leó Szilárd</span>

Leό Szilárd, Macar-Amerikan fizikçi ve mucit.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon hasarı</span>

Radyasyon hasarı, iyonlaştırıcı radyasyonun fiziksel nesneler üzerindeki etkisidir. Radyobiyoloji, iyonlaştırıcı radyasyonun ve radyasyonun insan sağlığına etkileri de dahil olmak üzere canlılar üzerindeki etkisini araştıran bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Çernobil Muharebesi</span> 2022 Rusyanın Ukraynayı işgalinin bir parçası

Çernobil Muharebesi, Rus Silahlı Kuvvetleri ile Ukrayna Silahlı Kuvvetleri arasında Çernobil Tecrit Bölgesi'nde 24 Şubat 2022'de, 2022'de Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin ilk gününde başlayan askeri bir çatışmaydı. Belarus'tan gelen istilacı Rus kuvvetleri o günün sonunda Çernobil Nükleer Santrali alanını ele geçirdi. 300'den fazla kişi - 100 işçi ve 200 Ukraynalı muhafız - Rusların bölgeyi ele geçirmesinden 7 Mart'a kadar santralde mahsur kaldı. 31 Mart'ta Çernobil'i istila eden Rus birliklerinin çoğunun Rus kuvvetlerinin yeniden gruplandırılmasının bir parçası olarak bölgeden geri çekildiği bildirildi.

<span class="mw-page-title-main">Einstein-Szilárd mektubu</span> Leó Szilárd ve Albert Einsteinın Ağustos 1939da ABD Başkanı Roosevelte yazdığı mektup

Einstein-Szilárd mektubu, 2 Ağustos 1939'da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Franklin D. Roosevelt'e gönderilen, Leó Szilárd'in yazdığı ve Albert Einstein'ın imzaladığı bir mektuptu. Edward Teller ve Eugene Wigner ile istişare edilerek yazılan mektup, Almanya'nın nükleer bomba geliştirebileceği konusunda bir uyarı ve Amerika Birleşik Devletleri'nin kendi nükleer programını başlatması gerektiğine dair bir öneri içeriyordu. Mektup; Roosevelt'in Manhattan Projesi'ni başlatması, ilk nükleer bombaların geliştirilmesi ve bu bombaların Hiroşima ve Nagasaki şehirlerinde kullanılmasıyla sonuçlanan sürecin yaşanmasına yol açtı.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer holokost</span>

Nükleer kıyamet, nükleer Armageddon veya atomik soykırım olarak da bilinen bir nükleer holokost, nükleer silahların kitlesel kullanımının küresel olarak yaygın bir yıkıma ve radyoaktif serpintiye neden olduğu teorik bir senaryodur. Böyle bir senaryo, potansiyel olarak uygarlığın çökmesine ve en kötü durumda insanlığın yok olmasına ve/veya Dünya üzerindeki tüm biyolojik yaşamın sona ermesine neden olacak şekilde nükleer savaşın etkileri sonucu Dünya'nın büyük bir bölümünün yaşanmaz hale gelmesini öngörür.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer terörizm</span>

Nükleer terörizm, bir terör eylemi olarak bir nükleer silahı patlatan herhangi bir kişi veya grup anlamına gelir. Nükleer terörizmin bazı tanımları, bir nükleer tesisin sabotajını ve/veya halk arasında kirli bomba olarak adlandırılan bir radyolojik cihazın patlatılmasını içerir, ancak nükleer terörizmin tam olarak ne olduğu konusunda bir fikir birliği yoktur. Yasal terimlerle nükleer terörizm, 2005 Birleşmiş Milletler Nükleer Terörizm Eylemlerinin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşmesi'ne göre bir kişinin yasa dışı ve kasıtlı olarak "herhangi bir şekilde radyoaktif maddeyi (...) ölüme veya ciddi bedensel yaralanmaya neden olma niyetiyle veya mülke veya çevreye önemli zarar verme niyetiyle; veya bir gerçek veya tüzel kişiyi, uluslararası bir örgütü veya bir devleti bir eylemi yapmaya veya yapmaktan kaçınmaya zorlamak amacıyla kullanmaktır."

<span class="mw-page-title-main">Project Y</span>

Project Y olarak da bilinen Los Alamos Laboratuvarı, Manhattan Projesi tarafından oluşturulan ve II. Dünya Savaşı sırasında Kaliforniya Üniversitesi tarafından işletilen gizli bir laboratuvardı. Laboratuvar kuruluş amacı, ilk atom bombalarını tasarlamak ve inşa etmekti. Robert Oppenheimer, 1943'te Norris Bradbury'nin yerine geçtiği Aralık 1945'e kadar görev yapan ilk yöneticiydi. Bilim insanlarının güvenliğini korurken çalışmalarını özgürce tartışabilmelerini sağlamak için laboratuvar New Mexico'nun ücra bir yerine yerleştirilmişti. Savaş zamanındaki laboratuvar, bir zamanlar Los Alamos Ranch School'un bir parçası olan binaları işgal ediyordu.