İçeriğe atla

Koçhisar Muharebesi

Koçhisar Muharebesi
Fırat-Dicle Seferi
İran-Osmanlı savaşları

Muharebenin Tacü't-Tevarih'de yer alan minyatürü
Sol üstteki atlı Bıyıklı Mehmed Paşa, sağ üstteki atlı Ustaclu Kara Han
TarihMayıs 1516
Bölge
Sonuç Kesin Kürt - Osmanlı zaferi[1]
Taraflar

Osmanlı İmparatorluğu Osmanlı İmparatorluğu

  • Kürt Emirlikleri
Safevi Devleti
Komutanlar ve liderler
Osmanlı İmparatorluğu Bıyıklı Mehmed Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Divane Hüsrev Paşa
Osmanlı İmparatorluğu Karaçin Ahmed Bey
Osmanlı İmparatorluğu Pir Hüseyin Bey
Osmanlı İmparatorluğu İdris-i Bitlisi
Osmanlı İmparatorluğu Halil Eyyubi
Osmanlı İmparatorluğu Çavuş Ahmed Bey
Osmanlı İmparatorluğu Atak Ahmed Bey
Ustaclu Kara Han (ölü)
Kangırıl Sultan
Çuka Sultan (ölü)
Velihan Bey (ölü)
Yegan Bey (ölü)
Hüseyin Bey
Saru Bey (ölü)
Durmuş Bey
Çatışan birlikler
Osmanlı İmparatorluğu Diyarbakır eyaleti
Osmanlı İmparatorluğu Karaman eyaleti
Osmanlı İmparatorluğu Yerel aşiretler
Kara Han'ın kuvvetleri
Bağdat kuvvetleri
Güçler

Toplamda 14-16 bin

  • 2.000 tüfekli yeniçeri[2]
  • 1.000 kapıkulu süvarisi[3]
  • 7.000 sipahi[3]
  • 4.000[4]-6.000 Gönüllü süvari

En az 12.000[5]

  • En az 600 korucu
  • En az 10-12 bin süvari
Kayıplar
480-500[6] 10.000[7][8]


Koçhisar Muharebesi, Mayıs 1516'da Mardin Kızıltepe yakınlarındaki Dede-Kargın mevkiinde, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Ustaclu Kara Han komutasındaki Safevi ordusu arasında meydana gelmiştir. İki yıldır bölgede hakimiyet mücadelesi veren iki komutanın nihai karşılaşması, Safevi ordusunun önemli komutanlarıyla birlikte imha olmasıyla sonuçlanmıştır.

Öncesi

Yaklaşan Mısır savaşı yüzünden İstanbul'a dönen Yavuz Sultan Selim, Safeviler ile barış imzalamadığı için savaş devam ediyordu ve bu yüzden de Bıyıklı Mehmet Paşa'yı cephede bıraktı. Yavuz Sultan Selim ve ordusunun taarruzu bırakmasını fırsat bilen Şah İsmail, Nur Ali Halife komutasındaki bir orduyu 1515 baharında Tunceli'ye yolladı. Nur Ali Halife Tunceli'de taarruz için hazırlanırken Bıyıklı Mehmet Paşa, ordusunu topladı ve fırat'ı geçti.[9] Haziran 1515'te gerçekleşen Ovacık Muharebesi'nde Nur Ali, ordusuyla beraber yok edildi. Tunceli'de asayişi sağlayan Bıyıklı Mehmet Paşa da Bayburt'a, karargahına döndü.

Fırat-Dicle Seferi haritası

Yavuz Sultan Selim Azerbaycan'dan çıktığında İdris-i Bitlisî'yi Güneydoğu'ya, Kürtleri Osmanlı saflarına çekmesi için yolladı. Hitabet ve ikna kabiliyeti yüksek olan İdris-i Bitlisi, Kürt aşiretleri ve şehirleri ile girdiği münasebetlerde başarılı oldu ve etrafında kalabalık bir kitle toplamayı başardı. Diyarbakır da bunlardan biriydi. İşte bu yüzden Şah İsmail tarafından bu sefer de Ustaclu Kara Han komutasındaki 5.000 kişilik bir kuvvet, 1515 yılında Diyarbakır'a gönderildi. Kuşatmanın uzaması ve Safevi ordusunun bölgedeki tehdidini arttırması üzerine Bıyıklı Mehmet Paşa ve Amasya Beylerbeyi Şadi Paşa Diyarbakır'ı kurtarmak için görevlendirildi.[10] 10 Eylül'de Diyarbakır Kuşatması son buldu ve Ustaclu Kara Han Mardin'e çekildi. Bir süre bölgede kovalamaca yaşandı. Şadi Paşa ve Bıyıklı Mehmet Paşa arasındaki tartışmalar sonucu Şadi Paşa seferi terk etti. Bunun üzerine Bıyıklı Mehmet Paşa Diyarbakır'ı, Ustaclu Kara Han da Mardin'i tutarak baharı beklediler. Kış geçene kadar da Karaman Valisi Divane Hüsrev Paşa ve birçok düşük rütbeli komutan, Bıyıklı Mehmet Paşa'ya katılmak için emir aldı. Takviyeler tamamlanana kadar Osmanlı öncüleri Kerh Muharebesi'nde feci bir kıyıma uğradı. Mevsimin normalleşmesi ve iki ordunun da hazır hale gelmesiyle yola çıkıldı. İki ordu, Mayıs 1516'da Mardin'in Dede Kargın yakınlarındaki Koçhisar'da karşı karşıya geldi.

Diziliş ve taktiler

Osmanlı - Bıyıklı Mehmet Paşa[11]

Merkezde 2.000 Tüfekli Yeniçeri ve topçularıyla Bıyıklı Mehmet Paşa yer aldı. Sağ kanatta 6.000 Sipahi ile Karaman Valisi Hüsrev Paşa konuşlandı. Sol kanatta ise 4.000 ila 6.000 kişilik, çoğunluğunu düzensiz Kürt süvarilerinin yer aldı. Plan ise Çaldıran Muharebesi'nde olduğu gibi Safevi süvarilerine karşı ateş gücü savunması yapıp düşman düzeni bozulduktan sonra da süvariler ile karşı taarruza kalmak.

Safevi - Ustaclu Kara Han[11][12]

Ustaclu Kara Han ise ordusunu ikiye böldü ve sol kanada kendisi geçti. Sağ kanada da Bağdat Valisi Kangırıl Sultan'ı verdi. Osmanlı topçuları ve tüfekli Yeniçeriler'i ile karşılamayacağını anlayan Kara Han, kanat süvarilerini püskürtüp merkezi kıskaca almak niyetindeydi.

Muharebe[13][14][15]

Bu muharebenin Selimname'deki minyatürü

Muharebe, kuşluk vaktinde Ustaclu Kara Han'ın komutasındaki Safevi sol kanadının, Hüsrev Paşa komutasındaki Sipahilere sert bir taarruzu ile başladı. Kara Han'ın hızlı saldırısı sonucunda Hüsrev Paşa'nın kanadı zor durumda kaldı. Bunu gören Bıyıklı Mehmed Paşa, Yeniçeriler ile Kara Han'ın üzerine taarruza geçti. Bunlar olurken Kangırıl Sultan ve Hüseyin Bey'in sağ kanadı da aşiretlerin bulunduğu Osmanlı sol kanadına sert bindirme yaptı. İş böyle olunca iki tarafında planı tutmadı ve iş askerlerin maharetine kaldı. Osmanlı sağ kanadında Pir Hüseyin Bey çekilmeye yeltendiyse de aşiret beylerinin yardımı sayesinde hattı tutmayı başardı. Osmanlı sağ kanadına saldıran Ustaclu Kara Han ise Karaman ve Diyarbakır ordularının kıskacında kaldı. Safevi süvarileri kıskacı yarmayı denese de her defasında tüfekli Yeniçeriler'in gazabına uğruyordu. Bir arada kalıp düzenli ateş eden Yeniçeriler çok fazla Safevi atlısının ölümüne yol açtı. Bu yarma harekâtlarından birinde ise Kara Han'ın boğazına bir kurşun girdi. Atından düşen Kara Han'ın cansız başını kesen Nasuh adlı bir Yeniçeri, Kara Han'ın başını bir mızrağa takıp havaya kaldırdı. Çok kayıp veren Safevi sol kanadı bir de başkomutanlarının öldüğünü görünce paniğe kapılıp kaçmaya çalıştı ancak çok azı kurtulabildi. Safevi sol kanadının dağılması üzerine Osmanlı ordusu Kangırıl Sultan'ın bulunduğu diğer fırkaya taarruz etti. Çok fazla dayanamayan Kangırıl Sultan ise kaçmayı başardı. Kuşluk vakti başlayan muharebe ikindiye doğru son buldu. Safevi ordusu tamamıyla dağılmış bir durumdaydı. Çoğu komutan ve asker ölürken, kurtulanlar civardaki dost kalelere sığındı. Osmanlı kayıpları ise şöyleydi: 200 Karaman askeri, 150 Kürt, 130 Anadolu askeri ve az sayıda Yeniçeri.[16]

Sonrası

Ustaclu Kara Han, Çuka Sultan ve birçok önemli Safevi kumandanlarının başı 26 Haziran'da Büyük Mısır Seferi'ne çıkan Yavuz Sultan Selim'e ulaştı.[16][17] Bu habere çok sevinen padişah, Bıyıklı Mehmet Paşa'ya çok değerli hediyeler gönderdi.[18]

Gönderilen ikinci ordunun da telef olması üzerine Şah İsmail bölgeye başka kuvvet sevk etmedi. Zagroslar'ın batısında başka Safevi ordusu kalmadığından büyük bir nefes alan Osmanlı ordusu, muharebe alanının pek de uzağında bulunmayan Mardin'i kuşattı. Mardin Kuşatması yeni başlamıştı ki padişah, Bıyıklı Mehmet Paşa'yı Mısır seferine çağırdı. Bıyıklı Mehmet Paşa 3 Ağustos 1516'da Malatya ovasında padişahın ana ordusuna katıldı. Mercidâbık Muharebesi'nden zaferle ayrılan Osmanlı ordusu Halep'e girdikten sonra, Bıyıklı Mehmet Paşa ve ordusu Dicle havzasındaki fetihlerine devam etti.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

Genel kaynakça

  • Göyünç, Nejat (1969). Bıyıklı Mehmed Paşa ve Karahan arasındaki nihâî muharebe. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. ss. 15-34. ISBN 9751604028. 
  • Hoca Sadeddin Efendi (1585). Tacü't-Tevarih Cilt IV. ss. 252-271. ISBN 9789751710949. 
  • Danişmend, İsmail Hami (1971). Eski Koçhisar zaferi. Topkapı/İstanbul: Doğu Kütüphanesi. ss. 22-24. ISBN 978-9944-397-70-4. 
  • von Hammer, Joseph. Yavuz Sultan Selim Dönemi. ss. 177-178. ISBN 9786051804217. 
  • Taştemir, Mehmet (2003). "Mardin". TDV İslam Ansiklopedisi. 18 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  • İlhan, Mehdi (1992). "Bıyıklı Mehmed Paşa". TDV İslam Ansiklopedisi. 18 Ağustos 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

Anlatımda yer alan bazı bilgilerin Kaynakçaları

  1. ^ Bu zafer, Kürt ve Osmanlı askerlerinin gayretleriyle elde edilmişti. Zira İdris el-Bidlisî komutasındaki Kürt beyliklerinin gücü, Osmanlı ordusunun sağ kanadını oluşturuyordu.(Hammer, IV, 166; Muhammed Emin Zeki, Hulâsa, s. 169.) Onun için Şerefhan, bu orduyu tamamıyla "Kürdistan Ordusu" olarak tanımlamaktadır. Aynı şekilde çarpışmalarda Bitlisli komutan ve savaşçıların gösterdiği kahramanlıklara işaret etmektedir. (Şerefhan el-Bidlisi, Şerefname., s. 662) Osmanlı komutanı Mehmet Baykallı ise savaştan sonra Osmanlı Sultanına gönderdiği mektupta şöyle yazmıştı: "Kürt ümerasıyla yardımlaşıp düşmana karsı zafer elde ettik." (Feridun Bey, I, 418-419.)
  2. ^ Nejat Göyünç, a.g.e, s.26
  3. ^ a b Genelkurmay Başkanlığı, a.g.e, s.84
  4. ^ Hammer, a.g.e, s.177
  5. ^ Genelkurmay Başkanlığı, a.g.e, s.85
  6. ^ Nejat Göyünç, a.g.e, s.29
  7. ^ İsmail Hami Danişmend, a.g.e, s.24
  8. ^ Hoca Sadeddin Efendi, a.g.e, s.268
  9. ^ Mehmet Ali Ünal, XVI. YÜZYILDA MAZGİRD, PERTEK VE SAĞMAN SANCAKBEYÎLERİ -PİR HÜSEYİN BEY OĞULLAR, S. 240, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/19/834/10557.pdf 4 Eylül 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  10. ^ Göyünç, Nejat (1969). Osmanlılar tarafından fetih. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 18. ISBN 9751604028. 
  11. ^ a b Göyünç, Nejat (1969). Bıyıklı Mehmed Paşa ve Karahan arasındaki nihâî muharebe. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 26. ISBN 9751604028. 
  12. ^ Hoca Sadeddin Efendi (1585). Tacü't-Tevarih Cilt IV. s. 266. ISBN 9789751710949. 
  13. ^ Göyünç, Nejat (1969). Bıyıklı Mehmed Paşa ve Karahan arasındaki nihâî muharebe. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. ss. 27-28. ISBN 9751604028. 
  14. ^ Hoca Sadeddin Efendi (1585). Tacü't-Tevarih Cilt IV. ss. 265-268. ISBN 9789751710949. 
  15. ^ von Hammer, Joseph. Bıyıklı Mehmed Paşa'nın zaferi. ss. 177-179. ISBN 9786051804217. 
  16. ^ a b Göyünç, Nejat (1969). Bıyıklı Mehmed Paşa ve Karahan arasındaki nihâî muharebe. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi. s. 29. ISBN 9751604028. 
  17. ^ Danişmend, İsmail Hami (1971). Yavuz'un Akşehir'e musavalatı. Topkapı/İstanbul: Doğu Kütüphanesi. s. 25. ISBN 978-9944-397-70-4. 
  18. ^ Hoca Sadeddin Efendi (1585). Tacü't-Tevarih Cilt IV. s. 270. ISBN 9789751710949. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Hadım Sinan Paşa, I. Selim saltanatında 18 Haziran 1515-23 Eylül 1515 ile 26 Nisan 1516-22 Ocak 1517 tarihleri arasında iki kez sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mercidâbık Muharebesi</span> I. Selim komutasındaki Osmanlı ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlük ordusu arasında gerçekleşen muharebe

Mercidâbık Muharebesi 24 Ağustos 1516 tarihinde I. Selim komutasındaki Osmanlı Devleti ordusu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlûk Devleti ordusu arasında gerçekleşen muharebedir. Suriye'nin Halep şehrinin kuzeyinde gerçekleşen muharebe, Osmanlı ordusunun mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır. Muharebenin sonucunda Memlûk Sultanı Kansu Gavri ölmüş, Memlûk kuvvetleri bozulmuş ve Suriye toprakları Osmanlı Devleti egemenliğine açılmıştır. Jane Hathaway'ın yazdığına göre Kansu Gavri'nin cesedi hiç bulunamadı ve çok geçmeden, onun cinler tarafından alınıp kaçırıldığına dair rivayetler yayıldı. Memlük İmparatorluğu, kuruluşundan beri, tarihi boyunca böyle bir meydan muharebesi kaybetmemiş ve hiçbir hükümdarını muharebe meydanında bırakmamıştır. Moğollar, İlhanlılar, Timur bile Memlükler'i böylesine bir mağlubiyete uğratamamışlardır. Bu bozgundan sonra Mısır'ı değilse bile, Suriye, Lübnan, Filistin, hatta Hicaz'ı Osmanlılar'ın eline düşmekten koruyabilecek hiçbir kuvvet kalmamıştır.

<span class="mw-page-title-main">İran-Osmanlı savaşları</span> 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar İran ve Osmanlı arasında süren bir dizi savaş

İran-Osmanlı Savaşları, 16 ilâ 19. yüzyıl arasında Osmanlı İmparatorluğu ile İran'da otoriteyi elinde bulunduran birbirinin devamı niteliğindeki çeşitli hanedanlar arasında gerçekleşmiştir. Osmanlılar ile İran arasındaki ilk savaş 1514 Çaldıran Muharebesi'dir. Son savaş ise 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı'dır.

<span class="mw-page-title-main">Bıyıklı Mehmed Paşa</span> Şark serdarı ve Diyarbakır beylerbeyi

Bıyıklı Mehmed Paşa, sancakbeyi, beylerbeyi ve vezir görevlerinde bulunmuş Osmanlı devlet adamıdır. Fırat-Dicle Seferi ile geniş bir coğrafyada Safevi hakimiyetini bitirerek Fatih Paşa unvanı aldı ve Diyarbakır'ın da ilk Osmanlı valisi olmuştur.

Ustaclu Muhammed Han, Türkmen komutan, Safevilerin Diyarbekir valisi. Şah İsmail'in Anadolu ve Mezopotamya'daki fetih ve genişlemelerinde kilit rol oynamıştır. Şah İsmail, Dulkadiroğlu Alâüddevle Bey'in üzerine yürürken Diyarbekir Valisi Emir Bey şehri Şah'a teslim etti. Bunun üzerine Şah Diyabekir valiliğine Ustaclu Muhammed Han'ı getirdi. Ustaclu Muhammed Han, Ulaş Bey'in kardeşi Mirza Bey'in oğlu ve Şah İsmail'in kız kardeşlerinden birisinin kocasıydı. Adı bilinmeyen bir yazarın "Tarih-i Kızılbaşan" adlı eserinde kendisi hakkında kısa bilgi verilmektedir:

<span class="mw-page-title-main">Diyarbakır Kuşatması</span>

Diyarbakır Kuşatması; 1515 yılında Ustacalı Karahan komutasındaki Safevi ordusunun, yönetime karşı gelen Diyarbakır'ı ele geçirmek istemesiyle başlamıştır. Yaklaşık 9 ay süren kuşatma, Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun 10 Eylül'de bölgeye gelmesi üzerine son bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Harput Kuşatması</span>

Harput Kuşatması Mart 1516'da Osmanlı İmparatorluğu ve Safevi Devleti arasında gerçekleşmiştir. Osmanlı'nın zaferi ile sonuç bulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Bayburt Kuşatması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile Safevi Devleti arasında yapılan kuşatma

Bayburt Kuşatması; Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti'nin elinde bulunan şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kemah Kuşatması</span>

Kemah Kuşatması, 1515 yılında Osmanlı İmparatorluğu'nun, Safevi Devleti yönetimindeki Kemah Kalesi'ni almasıyla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Ovacık Muharebesi</span>

Ovacık Muharebesi; Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Nur Ali Halife komutasındaki Safevi ordusu arasında gerçekleşip, isyanla birlikte Nur Ali'nin hayatını da bitirmiştir.

Sincar Muharebesi veya Sincar Baskını; Mardin'deki Ustacalı Karahan'a takviye için giden Safevi birliklerinin Sincar ovasında düştükleri pusu.

Kerh Muharebesi, Çerkez Hüseyin Bey komutasındaki Osmanlı öncülerinin, Safevi kuvvetlerinin pususu sonucu neredeyse imhası ile sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mardin Kuşatması</span>

Mardin Kuşatması, 1516-1517 yılları arasında Bıyıklı Mehmed Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Ustaclu Süleyman Bey komutasındaki Safevi şehrini ele geçirmek istemesiyle gerçekleşip Osmanlı'nın şehri ele geçirmesiyle sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fırat-Dicle Seferi</span> 1514 yılında Osmanlı Ordusu tarafından başlatılan askeri harekât

Fırat-Dicle Seferi, 1514 yılında Osmanlı Ordusu tarafından Safevilere ve Memlûklara karşı Doğu Anadolu'da yapılan askerî harekât.

<span class="mw-page-title-main">Gazze Muharebesi (1516)</span> Muharebe

Gazze Muharebesi ya da Han Yunus Muharebesi, Sadrazam Sinan Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu ile Canberdi Gazâlî komutasındaki Memlük ordusu arasında 1516 sonlarında, Gazze yakınlarında gerçekleşmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Büyük Mısır Seferi</span> 1516–1517 yılları arasında Osmanlılar ile Memlûkler arasında Orta Doğuda gerçekleşmiş olan bir dizi savaş

Büyük Mısır Seferi, Mısır Seferi veya 1516–1517 Osmanlı–Memlûk Savaşı, Osmanlı İmparatorluğu ile Memlûk Sultanlığı arasında Ağustos 1516 ile Ocak 1517 tarihleri arasında Orta Doğu'da gerçekleşmiş bir dizi savaştır. Sefer sırasında meydana gelen Mercidâbık, Gazze, Ridâniye ve son olarak Kahire muharebelerinde bozguna uğrayan Memlûk Devleti, akabinde Osmanlılar tarafından tamamen ilhak edildi ve Suriye, Filistin, Hicaz ve Mısır toprakları ele geçirildi.

Bağdat Kuşatması, 1623-1639 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda bir evre. Hüsrev Paşa komutasındaki Osmanlı ordusu 1623'te İranlıların eline geçen Bağdat'ı 1625-26'daki başarısız kuşatmadan sonra ikinci kez kuşattıysa da, 39 günlük kuşatmanın sonucunda geri alamadı.

<span class="mw-page-title-main">Tebriz Kuşatması (1585)</span>

Tebriz Kuşatması, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre, Özdemiroğlu Osman Paşa komutasındaki Osmanlı ordusunun Safevîlerin eski başkenti Tebriz'i 23-25 Eylül 1585'te kuşatarak zaptetmesiyle sonuçlanan askerî çarpışma.

<span class="mw-page-title-main">Şenbigazan Muharebesi</span>

Şenbigazan Muharebesi ya da Şenb-i Gazan Muharebesi, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı esnasında 28 Ekim 1585'te Osmanlı ve Safevî güçleri arasında yaşanan muharebedir.

<span class="mw-page-title-main">Mayan Muharebesi</span>

Mayan Muharebesi, 1578-1590 Osmanlı-Safevî Savaşı'nda evre.