İçeriğe atla

Klaudin 25

Klaudin 25
Tanımlayıcılar
Başka adlarCLDN25
Dış kimliklerHomoloGene: 19476 GeneCards: CLDN25
Gen yerleşimi (İnsan)
11. Kromozom (insan)
Krom.11. Kromozom (insan)[1]
11. Kromozom (insan)
Klaudin 25 için genom yerleşimi
Klaudin 25 için genom yerleşimi
Bant11q23.2Başlangıç113,779,796 [1]
Bitiş113,780,485 [1]
Ortologlar
TürlerİnsanFare
Entrez
Ensembl
UniProt
RefSeq (mRNA)

NM_001101389

n/a

RefSeq (protein)

NP_001094859

n/a

Yerleşim (UCSC)Krom. 11: 113.78 – 113.78 Mbn/a
PubMed araması[2]n/a
Vikiveri
İnsan'ı Gör/Düzenle

Klaudin 25, insanlarda CLDN25 geni tarafından kodlanan bir proteindir.[3]

İşlev

Bu gen, klaudin ailesinin bir üyesini kodlamaktadır. Klaudinler, integral membran proteinleri ve sıkı bağlantı ipliklerinin bileşenleridir. Sıkı bağlantı iplikleri, çözünen maddelerin ve suyun epitelyal veya endotelyal hücre katmanları arasındaki paraselüler boşluktan serbestçe geçmesini önlemek için fiziksel bir engel görevi görür ve ayrıca hücre polaritesinin ve sinyal iletiminin korunmasında önemli roller oynar. [RefSeq tarafından sağlanmıştır, Haz 2010].

Kaynakça

  1. ^ a b c GRCh38: Ensembl release 89: ENSG00000228607 - Ensembl, May 2017
  2. ^ "İnsan PubMed Başvurusu:". National Center for Biotechnology Information, U.S. National Library of Medicine. 
  3. ^ "Entrez Gene: Claudin 25". 13 Aralık 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2018. 

Bu madde, kamu malı olan Birleşik Devletler Ulusal Tıp Kütüphanesi'nden yazılar içermektedir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Genetik</span> biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve çeşitliliği inceleyen bir dalı

Genetik ya da kalıtım bilimi, biyolojinin organizmalardaki kalıtım ve genetik varyasyonu inceleyen bir dalıdır. Türkçeye Almancadan geçen genetik sözcüğü 1831 yılında Yunanca γενετικός - genetikos ("genitif") sözcüğünden türetildi. Bu sözcüğün kökeni ise γένεσις - genesis ("köken") sözcüğüne dayanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">DNA</span> Canlıların genetik bilgilerini barındıran molekül

Deoksiriboz nükleik asit veya kısaca DNA, tüm organizmaların ve bazı virüslerin canlılık işlevleri ve biyolojik gelişmeleri için gerekli olan genetik talimatları taşıyan bir nükleik asittir. DNA'nın başlıca rolü bilgiyi uzun süre saklamasıdır. Protein ve RNA gibi hücrenin diğer bileşenlerinin inşası için gerekli olan bilgileri içermesinden dolayı DNA; bir kalıp, şablon veya reçeteye benzetilir. Bu genetik bilgileri içeren DNA parçaları gen olarak adlandırılır. Bazı DNA dizilerinin yapısal işlevleri vardır, diğerleri ise bu genetik bilginin ne şekilde kullanılacağının düzenlenmesine yararlar.

<span class="mw-page-title-main">Moleküler biyoloji</span> Canlı yapılarını moleküler düzeyde inceleyen bilim dalı.

Moleküler biyoloji, canlılardaki olayları moleküler seviyede inceleyen biyoloji dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Sentrozom</span> organel

Sentrozom, hayvanlarda hücre döngüsünün ilerlemesini düzenleyen zarsız bir organeldir. Sentriyol denilen, birbirine dik iki silindirik nesneden oluşur. Her sentriyol, birbirine koşut üç küçük borudan oluşmuş dokuz iplik içerir ve buna 9-3 modeli denir. Bu iplikler protein yapısında olup arası matriks ile doludur. Mikrotübüller silindirik biçimde dizilirler. Sitoskeletin üç temel maddesinde bir olan mikrotübülleri üretmekte ve yaymakta görevlidir.

<span class="mw-page-title-main">Transkripsiyon (genetik)</span> bir DNA parçasının RNAya kopyalanması süreci

Transkripsiyon, yazılma veya yazılım, DNA'yı oluşturan nükleotit dizisinin RNA polimeraz enzimi tarafından bir RNA dizisi olarak kopyalanması sürecidir. Başka bir deyişle, DNA'dan RNA'ya genetik bilginin aktarımıdır. Protein kodlayan DNA durumunda, transkripsiyon, DNA'da bulunan genetik bilginin bir protein veya peptit dizisine çevirisinin ilk aşamasıdır. RNA'ya yazılan bir DNA parçasına "transkripsiyon birimi" denir. Transkripsiyonda hata kontrol mekanizmaları vardır, ama bunlar DNA çoğalmasındakinden daha az sayıda ve etkindirler; dolayısıyla transkripsiyon DNA çoğalması kadar aslına sadık değildir.

<span class="mw-page-title-main">İntrinsik faktör</span>

İntrinsik faktör, gastrik paryetal hücrelerden salınan bir glikoproteindir. B12 vitamini emilimi için gereklidir. İntrinsik faktörün azlığı, B12 vitamininin gerektiği gibi alınamayacağı anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Paratiroid hormon</span>

Paratiroid hormon, parathormon veya PTH, paratiroid bezi tarafından salgılanan, vücutta kalsiyum metabolizmasının düzenlenmesinde rol alan hormon.

Moleküler biyolojide anlam, DNA ve RNA gibi nükleik asit moleküllerinde bulunan bilginin yönünün (polaritesinin) başka nükleik asitlerle karşılaştırılmasında kullanılan bir kavramdır. Hangi bağlamda kullanıldığına bağlı olarak "anlam" terimi farklı manalara gelebilir. Bir manasıyla "anlam", bir nükleik asidin protein kodlama özelliğidir. Bir diğer manasıyla "anlam", tek iplikli RNA virüslerinde, viriondan çıkan genomik RNA'nın doğrudan protein kodlayabilme özelliğidir. "Antianlamlı" nükleik asitlerden söz edilince, anlamlı bir mRNA'nın ifadesini engelleyen, komplemanter dizili bir nükleik asit kastedilir.

<span class="mw-page-title-main">Gen ifadesinin düzenlenmesi</span>

Gen ifadesinin düzenlenmesi ya da gen ifadesinin denetimi, hücrelerin ve virüslerin genlerindeki bilgiyi gen ürünlerine çevirmesini kapsayan süreçler için kullanılan bir terimdir. İşlevsel bir genin ürünleri RNA veya protein olabilir; bilinen mekanizmaların en temeli protein kodlayan genlerin düzenlenmesidir. Gen ifadesinin, DNA-RNA transkripsiyonundan, proteinin translasyon sonrası değişimlerine kadar olan herhangi bir adımı değiştirilip, ayarlanabilmektedir.

G1 Evresi, hücre bölünmesinde görülen bir evre. Bu evrenin uzunluğu hücre çeşitlerine göre; birkaç dakika, birkaç saat, birkaç gün ya da birkaç hafta olabilir. Bu sürede hücre bölünmesi için gerekli proteinler, ATP ve diğer maddeler sentezlenir.

<span class="mw-page-title-main">Miyoglobin</span> genel omurgalılardaki ve neredeyse tüm memelilerdeki kaslarda bulunan Fe ve O bağlayıcı proteindir

Miyoglobin ; genel olarak omurgalılardaki ve hemen hemen tüm memelilerdeki kas dokusunda bulunan demir ve oksijen bağlayıcı bir proteindir. Miyoglobin, yapısı çözümlenen ilk protein niteliğindedir. 1958'de ilk kez Max Perutz ve Sir John Cowdery Kendrew tarafından kristalografi ile yapısı çözümlenmiştir. Miyoglobin, kanda bulunan, bundan ziyade kırmızı kan hücresinde bulunan demir ve oksijen bağlayıcı niteliğe sahip olan hemoglobin ile uzaktan bir ilişkisi bulunmaktadır. Miyoglobin kas dokusundan başka bir dokuda bulunamaz, ancak kas dokusunda oluşan bir yaralanma sonucunda kan dolaşımına katılabilir. Kanda bulunuşu sıra dışı bir durum olarak görülebilen miyoglobin, tanısal bir belirteç olabilir. Kas hasralanmasına duyarlı olan miyoglobin, göğüs ağrısı olan hastalarda kalp krizi için potansiyel bir belirteçtir. Ancak miyoglobinin kalp krizi tanısındaki özgünlüğü düşüktür; tanı koyulurken CK-MB, cTnT, EKG ve klinik bulguların dikkate alınması gerekmektedir. Rabdomiyoliz gibi kas hasarlanması sonucunda kandaki yoğunluğu artan miyoglobin, böbreklerce süzülür; ancak bu durum böbrekteki renal tübüler epiteller için toksiktir ve akut böbrek yetmezliğine neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">B3GAT3</span>

Galaktozilgalaktozilksilozilprotein 3-beta-glukuronoziltransferaz 3, insanlarda B3GAT3 geni tarafından kodlanan bir enzimdir.

<span class="mw-page-title-main">CD248</span>

Endosiyalin, insanlarda CD248 geni tarafından kodlanan bir proteindir.

<span class="mw-page-title-main">Arkain 1</span>

Arkain 1, insanlarda ARCN1 geni tarafından kodlanan bir proteindir.

<span class="mw-page-title-main">CD86</span>

Farklılaşma Kümesi 86 (İngilizce: Cluster of Differentiation 86; CD86 ve B7-2 olarak da bilinir), dendritik hücreler, Langerhans hücreleri, makrofajlar, B hücreleri ve diğer antijen sunan hücreler üzerinde yapısal olarak eksprese edilen bir proteindir. CD80 ile birlikte CD86, T hücresi aktivasyonu ve hayatta kalması için gerekli olan kostimülatör sinyalleri sağlar. Bağlanan liganda bağlı olarak CD86, kendi kendini düzenleme ve hücre-hücre birleşmesi için veya düzenlemenin zayıflaması ve hücre-hücre ayrılması için sinyal verebilir.

<span class="mw-page-title-main">CD20</span>

B-lenfosit antijeni CD20 veya CD20, pro-B aşamasından başlayarak tüm B hücrelerinin yüzeyinde eksprese edilir ve hücre olgunluğa erişinceye dek konsantrasyonu artar.

<span class="mw-page-title-main">KCNQ4</span>

Voltaj kapılı potasyum kanalı alt birimi Kv 7.4 olarak da bilinen potasyum voltaj kapılı kanal alt ailesi KQT üyesi 4, insanlarda KCNQ4 geni tarafından kodlanan bir proteindir.

<span class="mw-page-title-main">PAX6</span>

Aniridia tip II proteini (AN2) veya oculorhombin olarak da bilinen, insanların 11. kromozomunda yer alan PAX6 geni tarafından kodlanan bir proteindir.

<span class="mw-page-title-main">ABCC8</span>

ATP bağlayıcı kaset taşıyıcı C alt ailesinin 8. üyesi, insanların 11. kromozomunda yer alan ABCC8 geni tarafından kodlanan bir proteindir.

<span class="mw-page-title-main">ABCG4</span>

ATP bağlayıcı kaset G alt ailesinin 4. üyesi, insanların 11. kromozomunda yer alan ABCG4 geni tarafından kodlanan bir proteindir.