Kumuklar, veya Kumuk Türkleri, Dağıstan, Çeçenya ve Kuzey Osetya'nın yerlisi bir Türk halkıdır Kuzey Kafkasya'daki Türkler arasında en kalabalık olanlardır. 1930'lara kadar Kuzey Kafkasya halkları arasında Kumukça lingua franca olarak kullanılmıştır.
Hâlidîlik, İslam'ın Sünnîlik mezhebine bağlı bir tarîkat olan Nakşibendîliğin en yaygın kollarından biridir. Kol, adını Kürt İslam âlimi Halid Bağdadî'den alır. Türkiye'de etkinlik gösteren Nakşibendî şeyhleri genellikle Halidî'dir.
Şafiî mezhebi veya Şafiîlik, İslam dininin dört büyük Sünnî (fıkıh) mezheplerinden birisi. Şâfiîlerin itikatta (inançta) mezhepleri ise Eş'ariliktir. İsmini asıl adı Ebû Abdillâh Muhammed b. İdrîs b. Abbâs eş-Şâfiî olan kurucusu Şafii'den (767-820) alır. Şafiî mezhebi, Malezya, Endonezya, Yemen ve Doğu Afrika'da yaygın olmakla birlikte, Suriye başta olmak üzere bazı Arap ülkelerinde yer yer mevcuttur. Türkiye'de daha çok Kürtler arasında, Kafkaslar'da Çeçenler ve Avarlar arasında yaygındır. Hanefîlik'ten sonraki en yaygın Sünni mezheptir.
Şeyh Mansur veya doğum ismiyle Uşurma, Çeçenistan, Çerkesya ve Dağıstan ordularına komutanlık etmiş Çeçen İslam âlimi, asker ve Kuzey Kafkasya'nın 1. İmamı. Kuzey Kafkasya'da Rus emperyalizmine karşı cihat hareketinin başlatıcısı olarak görülmektedir.
Şeyh Şamil ; Kuzey Kafkasya halklarının siyasi ve dinî önderi, Kuzey Azerbaycan, Dağıstan, Çeçenistan ve Çerkesya'nın üçüncü imamı olan imam ve asker. Kafkasya'nın bağımsızlığı için mücadele etmiş olan Şeyh Şamil, Müslüman nüfusa sahip ülkelerde ün sahibidir. Ruslara karşı kazandığı zaferlerden ötürü "Kafkas Kartalı" ve "Rusya'nın Kâbusu" gibi isimlerle anılır. Hamzat Bey'den sonra Kafkasya'daki direnişçilerin komutanıdır ve aynı zamanda Nakşibendi şeyhlerinden Seyyid Cemaleddin Kumuki'nin halifelerindendir. Yirmi beş yıl sürdürdüğü savaş ile onu izleyenlerin benimsemiş oldukları İslam ve tasavvuf inancı, günümüzde Kafkas halkları arasında oldukça yaygındır.
Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan, kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.
'Arslan Baba, Yeseviyye tarikatının kurucusu Ahmet Yesevî'nin mürşîdi olduğu söylenen mutasavvıf. Doğum ve ölüm tarihleri hakkında kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur. Mehmed Fuad Köprülü'ye göre, Arslan Baba Ahmed Yesevî'nin babası Şeyh İbrâhimin kardeşi, yani amcası olabilir. Sefîne-î Evliya müellifi Osmanzâde Hüseyin Vassâf, Arslan Baba'dan bahsetmiştir.
Keysanîlik (Dörtçüler), Şiîlik'te Mehdî kavramını ortaya atarak ilk defa İmam unvanını kullanan; Ali bin Ebu Talib'den sonra sırası ile Hasan bin Ali, Hüseyin bin Ali ve dördüncü İmâm olarak da Ali bin Hüseyin (Zeyn el-Âb-ı Dîn)’in yerine Ali bin Ebu Talib’in Bânû Hânife Kâbilesi mensûbu Havlet bint Câ'fer’den olan oğlu Muhammed bin Hânifîyye'nin imâmlık ve Mehdiliğini kabullenen; temelleri "El-Muhtâr bin Ebû ‘Ubeyd'ûl-Lâh el-Sâkafî el-Thâifî" tarafından atılan ve daha sonra da kendi içlerinden Abbâsî Hâlifeliği’ni çıkaran ghulât (köktendinci) mezhep.
Emirû'l-Müminin el-Mütevekkil Alellah Rab'ül-Alemin İmam Yahya bin el-Mansur Bi'llah Muhammed Hamideddin, kısaca Yahya Muhammed Hamideddin ya da Osmanlı kaynaklarında geçtiği gibi İmam Yahya; Yemenli imam ve siyasetçi ve 1918-1948 arası Yemen Mütevekkilî Krallığı kralı ve kurucusu. Yemen'in büyük bölümünü ve bugünkü Suudi Arabistan'ın güney bölgesini 900 yılı aşkın bir süre yöneten Kasımî hanedanının Hamideddin kolundan dünyaya geldi. Babasının ölümünden sonra 4 Haziran 1904'te Yemen imamı olup Zeydi yönetimini tanımayan Osmanlı İmparatorluğu'na karşı çeşitli isyanlar düzenledi. 1911 yılında imzalanan Da'an Mukavelesi'nde tanınmasıyla Osmanlı'yla uyumlu bir politika yürütmeye başladı. I. Dünya Savaşı'nda tertiplenen Arap Ayaklanması'na katılmayarak Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı kaldı. Savaşın Osmanlı'nın yenilgisiyle sonuçlanması ve Mondros Ateşkes Anlaşması hükümleri uyarınca Osmanlı Ordusunun Kasım 1918'de diğer Arap vilayetlerinden olduğu gibi Yemen'den de çekilmesi üzerine İmam Yahya 17 Kasım 1918'de San'a'ya girdi ve Yemen'in bağımsızlığını ilan etti. 30 Ekim 1918 tarihinde ise kendini Yemen Emiri ilan ederek Yemen Zeydi Emirliği'ni kurdu. Osmanlı Ordusu'nun bıraktığı ve silah tacirlerinden temin ettiği silahlar ile Birleşik Krallık'a karşı direndi. Kasımiler döneminden kalan Büyük Yemen idealini gerçekleştirmek isteyen Yahya Osmanlı ile Birleşik Krallık arasında belirlenen sınır olan Menekşe Hattı'nı tanımadığını ilan ederecek Aden Protektorası'na birçok baskın düzenledi. Bunun yanı sıra Asir Emirliği ve daha sonra Suudi Arabistan olacak Hicaz ve Necid Krallığı'yle karşı karşıya geldi. Asir Emirliği'nin İmam Yahya'nın baskılarına dayanamayıp Suudi Arabistan'ın himayesine girmesinin ardından Asir Emirliği'nin isyan edip başarısız olunca Yemen'e kaçmasıyla İbn Suud ile İmam Yahya arasında bir çatışma başladı. Bu çatışma Suudi-Yemen Savaşı'na dönüştü ve sonucunda İmam Yahya yenilerek büyük bir otorite kaybına uğradı. Bu yenilgiden sonra izolasyonist bir politika izledi. II. Dünya Savaşı'nda tarafsız bir politika izledi ve herhangi bir agresif tutum sergilemedi. 17 Şubat 1948 tarihinde San'a yakınında damadı tarafından suikastle öldürüldü. İmam Yahya Yemen'i kasıp kavuran ve Yahudiler dahil olmak üzere halka acılar çektiren anarşi ve şiddet ortamına son vermeyi başarmıştır. Onun saltanatı döneminde Yahudiler nispeten elverişli koşullara sahiptiler. Fotoğraf çekinmeyi sevmediğinden hiçbir fotoğrafı bulunmamaktadır.
Rus-Çerkes Savaşı, 17 Temmuz 1763'te (E.U.) Rusya'nın Çerkesya'da hak iddia etmesi ve Çerkeslerin bunu reddetmesi ile başlayan, 21 Mayıs 1864'te (E.U.) son Çerkes ordusunun mağlup edilmesiyle sona eren askerî mücadele. Savaş 101 yıl sürmesi sebebiyle hem Rusya hem de Çerkesya tarihindeki en uzun savaştı.
Bu, 701'den 800'e İslam dünyasında meydana gelen büyük olayların bir zaman çizelgesidir.
Hawdıqo Mansur Şupago, Çerkesya Konfederasyonu'nun 1839-1846 arasında de facto lideri olan Çerkes siyasetçi ve askeri kumandan. Rus-Çerkes Savaşında yer almıştır. Natuhayların baş aşireti olan Şupago aşiretinin lideriydi. Qalebatıqo Şupago ile akrabadır.
Anapa kuşatması 22 Haziran (E.U.) 1791'de Rus İmparatorluğu'nun Anapa kalesine saldırmasıyla gerçekleşen bir kuşatmadır. Kaleyi Çerkes ordularına kumandanlık eden İmam Mansur ve Osmanlı paşası İpeklizade Mustafa Paşa savunmaya çalıştı.
1790 kışındaki Anapa Seferi, Rus İmparatorluğu'nun Anapa kalesini ele geçirmek için Çerkeslere ve Osmanlı'ya karşı başlattığı askeri seferdir. Sefer Rus ordusu için fiyaskoyla sonuçlandı, Anapa kalesini kuşatma girişimleri birkaç kez başarısız oldu. Ruslar ancak bir yıl sonra gerçekleşen Anapa Kuşatmasında galip geldi.
1787 Anapa Kuşatması, 1787'de Rusların Anapa kalesini ele geçirmek için başlattığı başarısız askeri seferdir.
Temmuz 1785'teki Kizlyar Kuşatması, Rus İmparatorluğu ile Şeyh Mansur'un güçleri arasındaki ikinci büyük çatışmaydı. Çerkes ve Çeçenler, Kuzey Kafkasya'da Rusya'nın ekonomik merkezi olan Kızlyar kalesini ele geçirmeyi umuyorlardı. Kuşatma başarısız oldu, ancak Karginsk ele geçirildi ve Rus ordusu ağır kayıplar verdi, Kafkasyalılar ganimet ele geçirdi.
Grigoriopolis Muharebesi veya Grigoriopolis Kuşatması, Şeyh Mansur liderliğindeki Kafkasyalılar tarafından Grigoripolis Tabyası'nın 2 gün boyunca kuşatılmasıydı. Rus ordusu ağır kayıplar verdi ve kuşatma başarılı oldu. Bu zaferin ardından Mansur güçleri Vladikavkaz'dan Mozdok'a kadar olan hattı kontrol altına almaya başladı. Ruslar, kuvvetlerini daha büyük ve daha iyi savunulan kalelerde toplamak için küçük kalelerini terk ettiler.
1785 Malka Muharebesi, 30 Ekim 1785'te Rus İmparatorluğu ile Şeyh Mansur'un kuvvetleri arasında gerçekleşti. 5 saat süren mücadele her iki tarafın da kesin zaferiyle sonuçlanmadı.
Tatartup Muharebesi, 21 Kasım 1785'te Rusya İmparatorluğu ile Şeyh Mansur liderliğindeki Kafkasyalılar arasında gerçekleşti ve Mansur'un yenilgisiyle sonuçlandı. Bunun ardından Şeyh Mansur Anapa'ya gitti.
Bu sayfada İslami literatürde yer alan sufilerin (mutasavvıf) bir referans listesi yer almaktadır.