İçeriğe atla

Kitle imha silahı

2016 İtibarıyla Ülkelere Göre Kitle İmha Silahları

Kitle imha silahı ya da ABC silahı (kısaca KİS), insanlar başta olmak üzere canlılar üzerinde büyük miktarda yıkıma sebep olabilecek anti-personel silahlarının genel adıdır. Çoğunlukla kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer silahlar(KBRN silahları) bu adla anılırlar. Bu ibare ilk olarak 1937'de İspanya'nın Guernica kentinin Naziler tarafından uğratıldığı hava saldırısı için kullanılmış ve de 2003'te Amerika Birleşik Devletleri tarafından Irak'ın işgali için sebep olarak gösterilmiştir; fakat daha sonra bu iddianın Irak'ta hiçbir KİS bulunmamasıyla doğru olmadığı kanıtlanmıştır.[1]

Nükleer silah

Bu gruba giren silahlar, atom çekirdeğinin parçalanması veya birleştirilmesiyle oluşan enerjinin birden açığa çıkması etkisiyle çalışır. Fisyon etkisiyle çalışanlara atom bombası, füzyon metoduyla yapılan bombalara da hidrojen bombası denir. Hidrojen bombasının patlatılabileceği sıcaklıklara ulaşılabilinmesi için önce bir atom bombası patlatılmalıdır.

Sistemin çalışma prensibi, parçalanmayı başlatacak miktarda (kritik kütle) radyoaktif maddenin 2 parça halinde bir kap içerisine konulması ve bir silah, uçak, torpil, roket vb. yardımıyla bu kabın hedefe atılmasıdır. Düştüğü yerde bu iki parça bir düzenek vasıtasıyla birleştirilir ve kritik kütle oluşturularak çekirdek parçalanması başlatılır.

Etkileri ve korunma yöntemleri

  • Işık: Patlama anında oluşan çok parlak ışık, çıplak gözle bakıldığında gözlerde tedavisi olanaksız hasarlar yaratır. Patlama noktasına bakmamak korunmak için yeterlidir.
  • Isı: Patlama noktasında milyonlarca dereceye çıkan ısı, hızla etrafa yayılır. Etkisini kaybedene kadar olan bölgede (bu bölge, kullanılan nükleer madde miktarına göre değişir) her şeyi yakar. Korunma için kapalı bir yerde (örneğin bodrumda) olunması yeterlidir.
  • Darbe: Patlama anında oluşan ısı, bulunduğu yerdeki havayı da aynı derecede ısıtacak, ısınan havanın genleşmesi prensibi ile bu hava kütlesi etrafa doğru yayılacaktır. Isınan havanın, atmosfer sıcaklığının bir anda birkaç milyon dereceye çıkması tam bir kasırga etkisi yapar ve ısınan hava yüzlerce km hızla etrafa yayılır. Kısa bir müddet sonra merkezde hava, atmosfer normaline dönünce (bu süre 5-10 saniye kadardır) bu sefer de etraftaki hava aynı hızla merkeze hücum edecektir. Yani darbe etkisi 2 defadır. Korunmak için yer seviyesi altında korunmalı bir yerde olmak yeterlidir. Açık arazide bir çukurun içine yatmak bile koruyucu olacaktır.
  • Radyoaktif ışıma: Patlama anında etrafa alfa, beta ve gama ışınları yayılır. Üzerimizdeki elbiseler alfa ışınını, bir duvar beta ışınını tutmaya yeterlidir. Ancak gama ışını, ancak çok kalın toprak tabakaları veya kalın kurşun tabakalar tarafından tutulabilir. Bu ışınlar vücudu delip geçer ve hücrelerde bozulmalara sebep olur. Kısa vadede radyasyon hastalığı, uzun vadede kanser görülür. Korunmak için patlama anında kapalı ve yer seviyesinin altında bir yerde olmalı, daha sonra bölge derhal terk edilmelidir.
  • Radyoaktif serpinti: Patlama anında toz haline gelen bölgedeki taş, toprak radyoaktif ışıma sonucu kendisi de radyoaktif özellikler kazanarak mantar şeklinde yükselir. Bu mantar bulut, atmosferdeki rüzgârların etkisinde kalır ve uzaklara doğru yayılır. Daha sonra yağmurlarla veya serbest olarak yeryüzüne yağar. Bu serpinti, patlama bölgesindeki ışıma ile aynı etkileri yapar. Korunmak için serpinti bölgesinden uzaklaşmak gerekir. Radyoaktif tozların üzerimize bulaştığından şüpheleniliyorsa derhal bulaşık elbiseler çıkarılır, basınçlı soğuk suyla duş yapılır ve yeni elbiseler giyilir.

Günümüzde, radyolojik maddelerin yeni bir kullanım şekli geliştirilmiştir. Seyreltilmiş uranyum olarak adlandırılan bu metotta, nükleer patlama olmadan klasik silahlarla beraber bir miktar radyoaktif madde hedef bölgeye serpilmektedir. Bu suretle nükleer silahların en korkutucu etkisi olan radyoaktif serpinti sağlanmış olmaktadır.

Biyolojik silah

Gen yapısı değiştirilerek insanlarda doğaldan farklı etkiler gösteren bakteri ve virüslerin kullanılmasıdır. Genelde doğada insana zararsız olan veya doğal etkileri ilaçla tedavi edilen bakteri ve virüslerin, çok daha ağır hastalıklara yol açacak şekilde değişikliğe uğratılması en çok görülen şekildir. İnsanlara bulaşmayan ama hayvanlarda hastalıklara sebep olan bazı bakterilerin kullanıldığı da olmuştur.

Korunmak için mutlaka koruyucu elbise ve koruyucu maske takmak gerekir. Bu malzeme sivil halkın kullanabileceği şekilde piyasada bulunmamaktadır. Tedavi edici ilaçlar da, bunlar doğada görülmediği için geliştirilmemiştir.

Gen teknolojisi ile ilgilenebilen bilimsel seviyeye gelmiş ülkeler tarafından geliştirilmektedir.

Kimyasal silah

İnsan üzerinde öldürücü etki yapan kimyasal maddelerdir. Gaz veya sıvı halinde bulunur. Etkilerine göre sınıflandırılır.

  • Boğucu gazlar: Solunduğu zaman akciğer yüzeylerinde yanma etkisi oluşturup oksijenin akciğer tarafından emilmesini engeller ve ölüme sebep olur. Günümüzde kullanılmamaktadır.
  • Kan zehirleyiciler: Kanda bulunan oksijen taşıyan maddelerle kimyasal tepkimeye girer ve kararlı yeni bileşikler meydana getirir. Kan, oksijeni taşıyamadığı için hücreler havasızlıktan ölür. Siyanür bileşikleri içerir. Günümüzde kullanılmamaktadır.
  • Yakıcı gazlar: Ciltle teması halinde ateş yanığı etkisi yaparak ciltte ödem oluşmasını sağlar ve cilt solunumunu durdurur. Cilt solunumu durunca havasızlıktan boğulma meydana gelir.
  • Sinir gazı: Solunduğunda vücuttaki tüm kasların istem dışı kasılmasını sağlar. Göğüs kafesini açıp kapatan kaslar kasıldığı için soluma yapılamaz ve boğulma olur.

Korunmak için koruyucu elbise ve koruyucu maske şarttır ancak yukarıda yazdığımız üzere bunlar piyasada bulunmamaktadır. Sinir gazı etkisi için atropin sülfat antidottur ancak gazın etkisinde kaldıktan sonraki 15 saniye içinde yapılması şarttır. Yani hastaneye yetiştirilme şansı yoktur.

Kimyasal gazlar ve biyolojik maddeler rüzgâr, nem ve yağıştan etkilenirler, etki alanlarını değiştirebilirler. Dolayısıyla atıldığı yeri bilmek, korunmak için yeterli değildir. Kimyasal gazlar, genelde havadan ağır oldukları için çukur yerlerde toplanırlar. Etki bölgesini, yüksek yerlerden yararlanarak hızla terk etmek ilk tedbir olarak düşünülebilir.

Burada sayılan bütün maddelerin, Cenevre Sözleşmeleri gereği kullanılması yasaktır.

Kaynakça

  1. ^ 16 Şubat 2011 tarihli Milliyet haberi, 16 Şubat 2011 tarihinde erişilmiştir

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Nükleer enerji</span> atomun çekirdeğinden elde edilen enerji türü

Nükleer enerji, atomun çekirdeğinden elde edilen bir enerji türüdür. Kütlenin enerjiye dönüşümünü ifade eden, Albert Einstein'a ait olan E=mc² formülü ile ilişkilidir.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktivite</span> Atom çekirdeğinin kendiliğinden parçalanması

Radyoaktivite, radyoaktiflik, ışınetkinlik veya nükleer bozunma; atom çekirdeğinin, daha küçük çekirdekler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanmasıdır. Çekirdek tepkimesi sırasında veya çekirdeğin bozunması ile ortaya çıkar. En yaygın ışımalar alfa(α), beta(β) ve gamma(γ) ışımalarıdır. Bir maddenin radyoaktivitesi bekerel veya curie ile ölçülür.

<span class="mw-page-title-main">Işık</span> elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon

Işık veya görünür ışık, elektromanyetik spektrumun insan gözü tarafından algılanabilen kısmı içindeki elektromanyetik radyasyon. Görünür ışık genellikle 400-700 nanometre (nm) aralığında ya da kızılötesi ve morötesi arasında 4.00 × 10−7 ile 7.00 × 10−7 m dalga boyları olarak tanımlanır. Bu dalga boyu yaklaşık 430-750 terahertz (THz) frekans aralığı anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Beyaz fosfor</span>

Beyaz fosfor, fosfor elementinin bir allotropudur. Duman kamuflajı ve hedef tayininde ve aynı zamanda da bir yangın silahı olarak askeriyede yaygın kullanım alanları bulmuştur. İngilizcesi olan White phosphorus'dan dolayı WP, white phos ya da tanımının başharflerinden yola çıkarak, Willie Pete olarak adlandırıldığı da olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Bomba</span> yakıcı ve yıkıcı maddelerle doldurulmuş, türlü büyüklükte patlayıcı

Bomba, içi patlayıcı ve yanıcı maddeyle dolu, bir ateşleme düzeneğiyle donatılmış, çeşitli şekillerde bulunan yok edici patlayıcı silah. Son derece ani ve şiddetli bir enerji salınımı sağlamak için patlayıcı bir kimyasalın ekzotermik reaksiyonunu kullanır. Patlamalar, esas olarak, zeminden ve atmosferden iletilen mekanik stres, basınçla yönlendirilen mermilerin çarpması ve nüfuz etmesi, basınç hasarı, şarapneller ve patlamanın oluşturduğu etkiler yoluyla hasar verir. Sözcük, Latince bombus'tan gelir. Yunanca βόμβος romanlaştırılmış bombos'tan gelir, 'patlayan' ve 'uğultu' anlamlarına gelen onomatopoetik bir terimdir.

<span class="mw-page-title-main">Balistik</span>

Balistik veya atış bilimi, mermi ve füzelerin hareketlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Uygulamalı mekaniğin bir kolu olarak düşünülebilir. Balistik üç bölüme ayrılır:

  1. Mermi veya füzenin, silahta veya tesir sahasındaki hareketini inceleyen iç balistik,
  2. Uçuş sırasındaki hareketini araştıran dış balistik,
  3. Hedefteki etkileri inceleyen terminal balistik.
<span class="mw-page-title-main">Sığınak</span>

Sığınak, nükleer silahlar, konvansiyonel silahlar, biyolojik ve kimyevi harp maddelerinin etkilerinden ve doğal afetlerden; insanlarla, insanların yaşaması ve ülkenin savaş gücünün devamı için zaruri canlı ve cansız kıymetleri korumak amacıyla inşa edilen korunma yerleridir.

<span class="mw-page-title-main">Plütonyum</span> atom numarası 94 olan, neptünyumdan elde edilen radyoaktif bir element (simgesi Pu)

Plütonyum, 1940 yılında Glenn T. Seaborg, Edwin M. McMillan, J. W. Kennedy ve A. C. Wahlby tarafından 152 cm'lik siklotron içerisindeki uranyumun döteryum ile bombardımanı sonucunda elde edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Dünya atmosferi</span> Dünyayı saran gaz tabakası

Atmosfer veya havaküre, Dünya'nın kütleçekimi ile gezegenin çevresini sarmalayan gaz tabakası. Yaklaşık %78'i azot, %21'i oksijen, %0,93 argon, %1 su buharı ve kalan kısmı diğer bazı gazların karışımından oluşmuştur. Bu gaz karışımına genel olarak hava adı verilir. Atmosfer, Dünya'nın kendi ekseni etrafındaki dönüşü nedeniyle kutuplarda ince (alçak), Ekvator'da geniştir.

<span class="mw-page-title-main">Termonükleer silah</span> hidrojen atomlarının kaynaşarak (füzyon) helyuma dönüştüğü yıkıcı bomba türü

Hidrojen bombası veya füzyon bombası, kontrolsüz termonükleer enerji sağlayabilen yıkıcı nükleer silah.

<span class="mw-page-title-main">Alfa parçacığı</span>

Alfa parçacığı (alfa, Yunan alfabesindeki ilk harf ile gösterilir, α) parçacık ışınları arasında yüksek derecede iyonlaştırıcı bir ışın formudur. İki proton ve iki nötronun helyum çekirdeğindekine benzer bağları sebebiyle He2+ olarak da gösterilir. Alfa parçacığının kütlesi 6.644656×10−27 kg olup, 3.72738 GeV enerjiye denktir.

<span class="mw-page-title-main">Kimyasal savaş</span> Savaşta kimyasal silah kullanma

Kimyasal savaş, kimyasal silahların kullanıldığı saldırılara verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Savaş başlığı</span> Patlayıcı Türü

Savaş başlığı, belirli bir taşıyıcı kovan içerisinde (örn. füze, roket veya torpido) hedefe taşınan patlayıcı, yanıcı ya da zehirli bir materyal ve bu materyali söz konusu kovan hedefe vardığında etkin hale getiren tetikleme mekanizmasından oluşan harp düzeneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre kirliliği</span> Doğa sorunu

Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kozmik ışın</span> Çoğunlukla Güneş sistemi dışından kaynaklanan yüksek enerjili parçacık

Kozmik ışınlar, temelde Güneş Sistemi'nden yıldızlardan hatta uzak galaksilerden kaynaklanan, yüksek enerjili bir parçacık yağmurudur. Bu ışınlar Dünya atmosferi ile etkileştiğinde, bazen yüzeye ulaşan ikincil kozmik ışın duşlarını üretebilir. Öncelikle yüksek enerjili protonlardan ve atom çekirdeğinden oluşan bu ışınlar güneş veya güneş sistemimizin dışından kaynaklanır. Fermi Uzay Teleskobu'ndan (2013) elde edilen veriler, birincil kozmik ışınların önemli bir bölümünün yıldızların süpernova patlamalarından kaynaklandığının kanıtı olarak yorumlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Nükleer patlamaların sonuçları</span>

Nükleer silahlar tarafından patlamaları sırasında troposfere ulaşan enerji 4 ana kategoriye ayrılır;

<span class="mw-page-title-main">Çar Bombası</span> 1961de SSCB tarafından patlatılmış nükleer bomba

Çar Bombası ;, alfanümerik adlandırma ile AN602, hidrojen bombasının diğer bir adıdır. Dünya'da bugüne kadar patlatılmış en büyük ve en etkili nükleer bombadır.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

<span class="mw-page-title-main">Patlama</span> ani ısı yükselmesi ve gaz salınımı ile oluşan enerji salınımı

Patlama, genellikle ani ısı yükselmesi ve gaz salınımı ile oluşan, çok yüksek bir sesle birlikte gerçekleşen hızlı hacim artışı ve aşırı yüksek enerjinin açığa çıkmasına sebep olan kimyasal olaydır. Bu özelliğe sahip maddelere "patlayıcı" adı verilir.

<span class="mw-page-title-main">Çevre sorunları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu liste, insan faaliyetlerinin, biyofiziksel çevre üzerindeki zararlı etkilere sebep olan çevre sorunlarının bir listesidir. Genel anlamda; sorunlar, etkileri ve hafifletici unsurlar olarak sınıflandırılırlarsa da, etkilerin birbirine bağlı olduğu ve yeni etkilere neden olabilecekleri gözden uzak tutulmamalıdır.