İçeriğe atla

Kitle hareketi (siyaset)

Kitle hareketi, bir nüfusun geniş kesimleri tarafından desteklenen bir siyasi parti veya hareketi tanımlar. Genellikle bir kitle hareketinin yaratılmasını savunan siyasi hareketler arasında komünizm, faşizm ve liberalizm fikirleri yer alır. Komünistler ve faşistler genelde bir iktidarı devirmek ve kendi iktidarlarını kurmak için kitlesel hareketlerin yaratılmasını savunurlar; kitlesel hareketler daha sonra iktidarın devrilmesini önlemek için kullanılır; liberaller ise temsilî demokrasi sisteminde kitlesel katılım talep ederler.

Kitle hareketlerinin sosyal bilimler açısından incelenmesinde karizma, liderlik, aktif azınlıklar, tarikatlar ve mezhepler, müritler, kitle insanı ve kitle toplumu, yabancılaşma, beyin yıkama ve telkin, otoriterlik ve totaliterlik unsurları üzerinde durulmaktadır. Bu alan, kapsamını giderek güruhlardan sosyal hareketlere ve fikir akımlarına, ardından da kitle ve medya toplumuna doğru genişleyen kalabalık veya kitle psikolojisinden ortaya çıkmıştır. Etkili bir erken dönem metni, İngiliz cerrah Wilfred Trotter'ın sürü içgüdüsü üzerine yazdığı iki makaledir (1908). Aynı zamanda Sigmund Freud'un Massenpsychologie (1921) adlı kitabında yer alan ve yanıltıcı bir şekilde Grup psikolojisi şeklinde tercüme edilen süperego ve özdeşleşme gibi temel kavramları da etkilemiştir. Bunlar, Freudcu-Marksist Wilhelm Reich'ın Faşizmin Kitle Psikolojisi (1933) adlı orijinal eserinde geçen, cinsel baskının sert kişiliklere sebep olduğuna yönelik fikirlerle ilişkilendirilmiştir. Bu daha sonra Frankfurt Okulu ve Theodor Adorno tarafından geliştirilen fikirlerle birleşti ve sonuçta yabancı düşmanlığı ve antisemitizm için bir temel olarak otoriter kişilik üzerine büyük bir Amerikan araştırmasına (1950) yol açtı. Bir diğer erken döneme ait tema ise hem bu tür hareketlerin dışındaki hem de içindeki kitlelerle elitler arasındaki ilişkilerdir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  • Hoffer, Eric, Gerçek İnanan: Kitle Hareketlerinin Doğası Üzerine Düşünceler, New York, NY: Harper Perennial Modern Classics, 2002.
  • Marx, Gary, T. ve McAdam, Douglas, Kolektif davranış ve sosyal hareketler, Englewood Cliffs, NJ: Prentice Hall, 1994.
  • Van Ginneken, Jaap, Kitle hareketleri – Darwinist, Freudcu ve Marksist perspektifte, Apeldoorn (Neth.): Spinhuis. 2007.
  • Wilson, John, Toplumsal hareketlere giriş, New York: Basic, 1973.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Komünizm</span> Bütün malların ortaklaşa kullanıldığı ve özel mülkiyetin olmadığı toplum sistemini hedefleyen ideoloji

Komünizm ; üretim araçlarının ortak mülkiyeti üzerine kurulu sınıfsız, parasız ve devletsiz bir toplumsal düzen ve bu düzenin kurulmasını amaçlayan toplumsal, siyasi ve ekonomik bir ideoloji ve harekettir. Sadece üretim araçlarının ortak kullanımına dayanan sosyalizm ile tam olarak aynı anlama gelmemesine rağmen hatalı bir biçimde eş anlamlı olarak da kullanılabilmektedir. 20. yüzyılın başından beri dünya siyasetindeki büyük güçlerden biri olarak modern komünizm, genellikle Karl Marx'ın ve Friedrich Engels’in kaleme aldığı Komünist Parti Manifestosu ile birlikte anılır. Buna göre özel mülkiyete dayalı kapitalist toplumun yerine meta üretiminin son bulduğu komünist toplum gerçektir. Komünizmin temelinde yatan sebep, sınıfsız, ortak mülkiyete dayalı bir toplumun kurulması isteğidir. Sınıfsız toplumlarda en genel anlamıyla tüm bireylerin eşit olması fikri karşıt görüşlüler tarafından "ütopya" olarak görülür ve zorla yaşanmaya çalışılırsa kaosa yol açacağı iddia edilir. Paris Komünü, komünist sistem yaşayabilmiş ilk topluluktur. Bunun dışında Mahnovist hareket öncülüğünde Ukrayna ve İspanya iç savaşı sırasında yaklaşık dört yıl süren anarko-komünist hareketle şekillenen toprakların kolektifleştirilmesi esasına dayalı olarak komünist topluluklar da kurulmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Anarko-sendikalizm</span> anarşizmin bir kolu

Anarko-sendikalizm, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir düşünce ve ilkeler akımıdır.

<span class="mw-page-title-main">Marksizm</span> Alman filozof Marxın düşüncelerine dayanan devrimci sosyalist akım

Marksizm, özgün bir siyasal felsefe akımı, tarihin diyalektik materyalist bir yorumuna dayanan ekonomik ve toplumsal bir dünya görüşü, kapitalizmin Marksist açıdan çözümlenmesi, bir toplumsal değişim teorisi, Karl Marx'ın ve Friedrich Engels'in çalışmalarından çıkarılan, insanın özgürleşmesiyle ilgili bir düşünce sistemidir.

Siyaset veya politika, gruplar arasında kararların alındığı veya bireyler arasındaki güç ilişkilerinin, kaynakların dağıtımı veya statü gibi diğer etkileşim biçimlerinin ilişkilendirildiği bir dizi faaliyeti ifade eder. Siyaset ve hükümeti inceleyen sosyal bilim dalı ise siyaset bilimi olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Georgi Plehanov</span>

Georgiy Valentinoviç Plehanov, Rus devrimci, Marksist teorisyen ve filozof. Rusya'da sosyal-demokrat hareketin kurucusu ve kendini "Marksist" olarak tanımlayan ilk Ruslardandır.

Siyaset biliminde gericilik veya irtica, çağdaş toplumda bulunmayan, olumlu özelliklere sahip olduğuna inandığı statüko öncesine dönüşü destekleyen siyasi görüşlere sahip siyasi görüştür. Tanımlayıcı bir terim olarak gerici, siyasi yelpazenin ideolojik kavramlarından türemiştir. Bir sıfat olarak gerici kelimesi, statükoyu eski haline getirmeyi amaçlayan bakış açılarını ve politikaları tanımlar.

<span class="mw-page-title-main">Faşizm</span> Aşırı sağcı, otoriter, aşırı milliyetçiliği savunan ideoloji

Faşizm, ilk olarak İtalya'da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojidir. İlkeleri ve öğretileri, La dottrina del fascismo adı altında Giovanni Gentile tarafından yazılmıştır. Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu Ulusal Faşist Parti'nin İtalya'da iktidara gelmesinin ardından, faşizm birçok milliyetçi ideolojiye örnek olmuştur. Hitler'in nasyonal sosyalizmi ve Franco'nun falanjizmi, faşizmden çok etkilenmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Post-Marksizm</span>

Post-Marksizm'in iki ilişkili fakat farklı kullanımı vardır. İlk olarak, Post-Marksizm Doğu Avrupa ve Sovyetler Birliği'nde komünizmin çöküşü sonrasında ortaya çıkan duruma işaret edebilir.

<span class="mw-page-title-main">C. Wright Mills</span> Amerikalı toplumbilimci (1916 – 1962)

C. Wright Mills, Amerikalı sosyologdur.

Nikos Pulancas, Yunan sosyolog ve filozof, Marksist siyaset toplum bilimcisi.

<span class="mw-page-title-main">Murray Bookchin</span> Amerikalı filozof

Murray Bookchin, Amerikalı sosyal teorisyen, yazar, tarihçi ve siyaset felsefecisi. Çevre hareketinin öncülerinden olan Bookchin, özgürlükçü sosyalizm, anarşizm ve ekoloji düşüncelerine bağlı kalarak şehir planlaması ve teorisyeni olduğu sosyal ekoloji ideolojisi gibi konular üzerine çalışmalar yapmış, anarşist gelenek ile çağdaş ekolojik bilincin sentezini kurması ile dikkatleri üzerine çekmiştir. Bookchin; siyaset, felsefe, tarih ve kentsel sorunlar üzerine iki düzine kitabın yazarıdır.

<span class="mw-page-title-main">Şubat Devrimi</span>

Şubat Devrimi, I. Dünya Savaşı sırasında 1917'de ortaya çıkan devrimci harekettir. Devrim, 1917'de Rusya'da gerçekleşen iki devrimden ilkiydi.

Kişilik psikolojisi, bireylerin kendilerine özgü davranış, düşünce ve duygu biçimleriyle ilgilenir.

Politik psikoloji kavramı günümüzde algıladığımız şekilde ilk olarak Frankfurt Sosyal Araştırmalar Enstitüsü veya diğer adıyla Frankfurt Okulu’nun çalışmaları ile ortaya çıkmıştır. Theodor W. Adorno, Max Horkheimer, Herbert Marcuse ve Erich Fromm'un Marksist Felsefe ve Klasik Psikanaliz'e dayalı felsefeleri sonucu gelişmiştir. Özellikle Wilhelm Reich, Sovyet toplumunda demokrasinin gelişimi ve kitle davranışları, toplumların yönetime verdiği tepkiler hakkında çalışmalar yürütmüştür. Frankfurt Okulu felsefecileri, I. Dünya Savaşı'ndan sonra Almanya'da demokrasinin işleyememesi nedeniyle ekonomi ve iletişim ile psikoloji arasındaki sınırları genişleterek çalışmalarını sürdürmüşlerdir. Daha sonra Jürgen Habermas'ın politik psikoloji alanında çalışmaları olmuştur.

İtalyan faşizmi, Ulusal Faşist Parti'nin 1922 ile 1943 yıllarında içerisinde yönettiği İtalya Krallığı'nda, 1943 ile 1945 yılları arasında ise İtalya'nın kuzeyinde kurulan İtalyan Sosyal Cumhuriyeti'nin resmî ideolojisi olarak uygulanmış yönetim sistemidir. "İtalyan faşizmi" kavramı, Benito Mussolini'nin kurucusu olduğu faşizmin İtalya'da uygulandığı dönemi tanımlayıp nazizm, falanjizm ve daha pek çok faşist hareketten ayırmak için kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik merkeziyetçilik</span> sosyalist partilerin uyguladığı liderlik yöntemi

Demokratik merkeziyetçilik, siyasi bir partide çeşitli kararların alınması amacıyla yapılan tartışmalar sırasında, her konunun herhangi kısıtlama olmaksızın tartışılabileceğini fakat çoğunlukça hemfikir olunan bir kararın alınmasından sonra bu kararın uygulanmasında birlik sağlanması gerektiğini savunan Marksist-Leninist ilkeyi ifade eden terimdir. Bu ilke, dünyadaki pek çok komünist partinin parti genel çizgisi olarak kabul görmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Kitle</span>

Türk Dil Kurumu sözlüğünde kitle, bir yerde toplanmış, bir araya gelmiş insan topluluğu, kütle olarak tanımlanıyor. İkinci bir anlamı ise, belirli işleviyle özellik gösteren büyük insan kalabalığı.

<span class="mw-page-title-main">Siyaset sosyolojisi</span>

Siyaset sosyolojisi, devlet ve sivil toplumdan aileye kadar uzanan politik fenomenlerin sosyolojik analizi, araştırması vatandaşlık, toplumsal hareketler ve sosyal güç kaynakları gibi konuları araştırmakla ilgilenen bir bilim disiplinidir. Siyaset sosyolojisinin konusu toplumsal bağlamı içinde iktidardır. 19. yüzyıl ile beraber genel olarak toplumsal ve özel olarak siyasal düşüncenin bilimselleşmeye başladığı görülmüştür. Teknoloji, sanayileşme gibi unsurlar kalabalıklaşmayı beraberinde getirmiş, kalabalıklaşma ise siyasal düşünceye yönelim sağlamıştır.

Tarih boyunca insanlar iletişim aracılığıyla birbirleriyle ilişkiler kurmuş ve ortak bir toplum düzeni oluşturmuştur. Özellikle Sanayi Devrimi'nden sonra ortaya çıkan kapitalist düzen ve kitle toplumu nedeniyle iletişim araştırmalarına olan önem artırılmıştır. Ortaya çıkan kitleyi kontrol etmek amacıyla kitle iletişim araçlarına önem verilmeye başlanmıştır ve bu dönem içerisinde bir dizi kitle iletişim kuramı ve modeli geliştirilmiştir. İletişim kuramları temel olarak eleştirisel ve ana akım iletişim araştırmaları olarak iki sınıfa ayrılabilir. Bu iki temel ana sınıf kendi içerisinde ideolojilere ve kuramcıların bakış açılarına göre farklı sınıflandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Sosyal hareket teorisi</span>

Sosyal hareket teorisi, sosyal bilimler içinde, genellikle sosyal mobilizasyonun neden meydana geldiğini, ortaya çıkardığı biçimleri açıklamaya çalışan disiplinler arası bir düşünceler bütünüdür. Sosyal hareketlerin oluşumu ve işleyişinin potansiyel sosyal, kültürel ve politik sonuçları üzerine incelemeler içerir.