
Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

Ahmed Adnan Saygun, Türk Beşleri arasında yer alan Klasik müzik bestecisi, müzik eğitimcisi ve etnomüzikologdur.
Divan edebiyatı, Türk kültürüne has süslü ve sanatlı bir edebiyat türüdür. Bu edebiyata genellikle "divan edebiyatı" adı uygun görülmekte olup bunun en büyük nedenlerinden birisinin şairlerin manzumelerinin toplandığı kitaplara "divan" denilmesi olduğu kabul edilmektedir. Öte yandan, divan edebiyatı gibi tabirlerin modern araştırmacılar tarafından geliştirildiğini ve halk-tekke-divan edebiyatları arasındaki ayrımların bazen oldukça muğlak olduğu ve bu edebiyatlar arasında ciddi etkileşimlerin de bulunduğu vurgulanmalıdır.

Türkoloji (Osmanlı Türkçesi: Türkiyat [تركيات], İngilizce: Turcology, Fransızca: Turcologie) veya Türklük bilimi; Türk halklarının filolojisi, antropolojisi, edebiyatı ve tarihi başta olmak üzere genel bir somut ve somut olmayan kültürel miraslarını sistematik bir şekilde derleyen, araştıran ve inceleyen bilim dalıdır.
Şeyhî, Kütahya doğumlu 15. asır Türk divan şairi ve tabip.

Kitâbu Dîvânu Lugâti't-Türk Orta Türkçe döneminde Kâşgarlı Mahmud tarafından Bağdat'ta 1072-1074 yılları arasında yazılan Türkçe-Arapça bir sözlüktür.
Cevat Çapan, Türk akademisyen, şair, yazar ve çevirmen.

İskender Pala, Türk profesör, yazar ve divan edebiyatı araştırmacısı, T.C. Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkanı.

Fakihe Öymen,, Türk eğitimci ve siyasetçi. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kadın milletvekillerindendir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin V., VI., VII., VIII. dönemlerinde İstanbul ve Ankara milletvekilliği görevlerinde bulundu.
Romans, özellikle Orta Çağ şövalyelik sistemini anlatışıyla karakterize olmuş bir edebiyat türü. 12. yüzyıl Fransası'nda ortaya çıkmıştır. Benzer tarzda yazılmış öncülü eserler de bazen aynı isimle anılsa da ayrı bir tür olarak romans, Akitanya düşesi Eleanor'un aristokratik çevresinde ortaya çıkmıştır.

Ahmed Yesevî ya da Ata Yesevî (Kazakistan Türkçesi: Қожа Ахмед Яссауи; Özbekistan Türkçesi: Xoja Ahmad Yassaviy; 1093, Sayram - 1166, Türkistan, kendi gibi Türk asıllı olan Arslan Baba'nın talebesidir. "Pîr-i Türkistan" lakabıyla bilinen bir mutasavvıf ve şairdir.

Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.

Ahmet Kutsi Tecer, Türk öğretmen, şair, oyun yazarı ve siyasetçi. Halk kültürü alanında çalışmaları ile tanınır. Çalışmaları, Karacaoğlan ve Yunus Emre’nin hayatına ışık tutmuştur. Halk şairi Âşık Veysel’i Türkiye'ye tanıtan, halk müziği derlemecisi Muzaffer Sarısözen'i keşfeden kişidir.

Çarhnâme-i Ahmed Fakıh der Bîvefâî-i Rûzigâr , 13. yüzyılın ilk yarısında Ahmed Fakih'in kaside biçiminde yazmış olduğu 83 beyitlik tasavvuf manzumesidir.
Hoca Ahmed Fakih ya da Sultan Hoca Fakih adları ile bilinen Ahmed Fakih, 13. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olan tasavvuf şairidir.

Hüsrev ve Şirin, İran ve Türk edebiyatlarında mesnevilerde işlenen klasik bir aşk macerası.

"Ne mutlu Türk'üm diyene", Mustafa Kemal Atatürk'ün, 1933 yılındaki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında verdiği Onuncu Yıl Nutku'nun son cümlesidir.

Handan İnci, Türk edebiyatçı, akademisyen ve yazar. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü ve Edebiyat Fakültesi öğretim üyesidir. Özellikle Ahmet Hamdi Tanpınar üzerine yaptığı araştırma ve incelemeleriyle tanınmaktadır. Aralık 2017'de kurulan Tanpınar Araştırma Merkezi'nin kurucu başkanıdır.

Muhammed Kubbesi, aynı zamanda Elçi Kubbesi veya Peygamber Mihrabı ve Kubbesi olarak da bilinir. Mescid-i Aksa'da yer alan bağımsız bir kubbedir. Kubbetü's-Sahre'nin kuzeybatısında, Miraç Kubbesi'nin yakınında yer almaktadır.
Hıtta Kapısı ya da Babü'l-Hitta', Mescid-i Aksa'nın kapılarından biri. Kelime anlamı itibarıyla Af Kapısı anlamına gelmektedir. Kuzey kapılarından biri olarak, Abwab Mihrab Mariam'ın karşısında ve Kerimiye Medrese ile Evhadiye Türbesi arasında yer almaktadır. Kuzey Duvarı'nın doğu köşesine yakın bir yerde bulunmaktadır. Al-Ratrout'un (2002) araştırmasına göre, kapının adı tarih boyunca değişmiştir. Bu değişikliğin yıllar içinde yapılan restorasyonlardan kaynaklandığına inanılır ve Le Strange bu kapıya antik Esbat Kapısı adını verir. Hıtta Kapısı; günümüzde sabah, akşam ve yatsı namazları için açık olan üç kapıdan biridir.