Babil, Mezopotamya'da adını aldığı Babil kenti etrafında MÖ 1894 yılında kurulmuş, Sümer ve Akad topraklarını kapsayan bir imparatorluktur. Babil'in merkezi bugünkü Irak'ın El Hilla kasabası üzerinde yer almaktadır. Babil halkının büyük bir kısmını tarih boyunca çeşitli Sami asıllı halklar oluşturmuştur. Bölgede konuşulmuş en yaygın dil Akadca olmuş olmasına rağmen Sümerce dinî dil olarak kullanılmıştır. Aramice ise ilerleyen yıllarda bölgenin geçer dili konumuna gelmiştir.
Persepolis, İran'ın Fars Eyaleti'ndeki Şiraz şehrinin 60 km kuzeydoğusundadır.
Babil ve Asur'da Ay tanrısı olarak tapılan Sin, Sümer mitolojisindeki Nanna'nın karşılığıdır. Kaderin tanrısı olarak da anılan Nanna, Enlil ve Ninlil'in oğludur. Nanna Sümerce "ışık" veya "aydınlatıcı" mânâsına gelir. Kutsal şehri Ur'dur. Babil ve Asur'da ise bu tanrıya Sin denmiş ve ona Suriye ve Harran'da da Sami ırk tarafından tapınılmıştır. Kanatlı bir boğayı süren Sin'in lapis lazuliden bir bıyığı vardı.
Histories, Herodot'un Batı edebiyatı'nda tarihin kurucu eseri olarak kabul edilir. Tamamen tarafsız bir kayıt olmasa da, Batı'nın bu konulardaki en önemli kaynaklarından biri olmaya devam etmektedir.
Kral Yolu veya tam ismi ile Pers Kral Yolu Pers İmparatorluğu kralı I. Darius zamanında MÖ 5. yüzyılda onarılmış ve yeniden düzenlenmiş bir antik anayoldur. Bu yol büyük imparatorluk boyunca Efes'ten Persepolis'e kadar hızlı ulaşımı kolaylaştırmak için yapmıştır. Bu kuryeler dokuz günde 2.699 kilometre seyahat edebiliyorlardı. Yunan tarihçi Herodot, "Dünya'da Pers kuryelerinden daha hızlı seyahat eden başka bir şey yoktur." cümleleri ile onları övmektedir. Benzer bir şekilde, "Ne kar ne yağmur ne sıcaklık ne de gecenin karanlığı onların görevlerini yapmalarına engeldi." cümlesi ise bu kuryelerin gayriresmî sloganlarıydı.
Ahameniş İmparatorluğu ya da Hehamenişiler, MÖ 6. yüzyılda Büyük Kiros tarafından kurulan, tarihteki ilk Pers devletidir.
II. Kiros, yaygın olarak Büyük Kiros olarak bilinir, Ahameniş İmparatorluğu'nun kurucusudur. Persis kökenli olan bu hükümdar, Med İmparatorluğu'nu yenerek ve Antik Yakın Doğu'nun tüm önceki medeni devletlerini kucaklayarak Ahameniş Hanedanı'nı iktidara getirdi, geniş bir alana yayıldı ve sonunda Batı Asya'nın çoğunu ve Orta Asya'nın büyük bir bölümünü fethederek o dönemde insanlık tarihinin en büyük siyasi topluluğu haline gelecek bir yapı yarattı. Ahameniş İmparatorluğu'nun en geniş topraklarına ulaştığı dönem, Büyük Darius döneminde gerçekleşmiştir. Darius'un egemenliği batıda Balkanlar'dan ve Güneydoğu Avrupa'nın geri kalanından, doğuda İndus Vadisi'ne kadar uzanıyordu.
Ezra, Ezra Kitabı'nın yazıcısı olan Yahudi rahipti. Greko-Latincede Ezra'ya Esdras denir.
Yahudi tarihinde Babil Sürgünü veya Babil Esareti, MÖ altıncı yüzyılda Antik Yehuda Krallığı'nı Neo-Babil İmparatorluğu tarafından yenilgiye uğratılmasının ardından Yahudilerin esir düşüp topluca Babil'e sürüldüğü bir esaret dönemidir. Sürgün dönemi, MÖ 538'de Babil'in Persler tarafından alınması ile resmen sona ermiştir. Pers Kralı Büyük Kiros, Yahudilerin yeniden Kenan'a geri dönmelerine izin vermekle beraber, Yahudilerin yıkık mabedini bizzat inşa ettirmiştir. Bu yardımından ötürü Büyük Kiros, günümüzde hâlen Yahudiler tarafından övgü ve minnetle bahsedilir.
İran'daki Yahudilerin tarihinin başlangıcı Antik çağın son zamanlarına rastlar. Dini kitaplar olan Yeşaya, Daniel, Ezra ve Nehemya kitaplarında Yahudilerin Pers İmparatorluğu'ndaki yaşamı ve deneyimleri aktarılmıştır. Ezra kitabında, Pars Krallarının Yahudilerin Kudüs'e dönmesine ve Tapınağın tekrar inşa edilmesine izin verdiği yazılıdır; "İsrail Tanrısı'nın buyruğu ve Pers kralları Koreş'in, Darius'un, Artahşasta'nın buyrukları uyarınca tapınağın yapımını bitirdiler." Yahudi tarihi için önemli olan bu olay M.Ö. 6. yüzyılda gerçekleşti ve bu sırada İran'da köklü ve etkili bir Yahudi cemaati bulunmaktaydı.
Ezra kitabı, Tanah'ın Ketuvim kitabına bağlı bir metindir. Orijinalinde Nehemya kitabı ile birlikte yer alan bu metin Hristiyanlığın erken çağlarında iki kitap haline ayrılmıştır. Babil Sürgününün ardından İsrail topraklarına dönüşü konu alan kitap iki bölümden oluşur. İlk bölümde Büyük Kiros'un krallığının ilk yılında MÖ 538'de sürgünden ilk dönenlerin hikâyesini ve I. Darius'un krallığının altıncı yılında MÖ 515'te Kudüs Tapınağı'nın tamamlanıp hizmete açılmasını anlatır. İkinci bölümde ise Ezra'nın Kudüs'teki misyonu ve goylarla evlenip günaha giren Yahudileri günahlardan arındırmak için verdiği çabalar anlatılır. Nehemya kitabıyla birlikte Tanah'taki tarihi hikâyelerin sonuncusunu temsil eder.
I. Artaserhas (Antik İranca: Artaxšaça. Bu ismin antik Grek formu babasının I. Serhas ismini taşımasından ortaya çıkartılmıştır.
Pasargad veya Pasargaday, Ahameniş hanedanının ilk başkenti olan antik kenttir. Bugünkü İran'ın güneybatısında, Persepolis'e 78 km, Şiraz'a 130 km uzaklıktadır.
Sümer ve Akad Kralı, antik Mezopotamya'daki Akad İmparatorluğu hükümdarlarının, sahip oldukları "Akad Kralı" yönetici ünvanıyla "Sümer Kralı" ünvanını birleştirmesiyle meydana gelen bir kraliyet ünvanıdır. Ünvan, Akad'lı Sargon tarafından kurulan antik imparatorluğun mirası ve ihtişamı üzerinde aynı anda bir hak iddia etmiş ve güneyde Sümer ve kuzeyde Akad bölgelerinden oluşan Aşağı Mezopotamya'nın tamamını yönetme iddiasını dile getirmiştir. "Sümer Kralı" ve "Akad Kralı" Ünvanlarının her ikisi de Akad kralları tarafından kullanılmasına rağmen ünvan, Yeni Sümer kralı Ur-Nammu'nun hükümdarlığına kadar birleşik haliyle takdim edilmemiştir. Ur-Nammu, bu ünvanı Aşağı Mezopotamya'nın güney ve kuzey kısımlarını kendi yönetimi altında birleştirme çabasıyla yaratmıştır. Daha önceki Akad kralları, Sümer ile Akad'ı bu şekilde birbiriyle bağlama aleyhinde olabilirler.
Pteria Muharebesi, MÖ 547'de II. Kiros'un Pers kuvvetleri ile Kroisos'un Lidya kuvvetleri arasındaki çatışmadır. Bu galibi olmayan muharebede her iki ordu da ağır kayıplar verdi.
Babil'in Düşüşü, Yeni Babil İmparatorluğu'nun M.Ö. 539 yılında Ahameniş İmparatorluğu tarafından fethedilmesiyle meydana gelen çöküşünü ifade eder. Bu olay, M.Ö. 556 yılında genç kral Labaşi-Marduk'u devirerek tahta çıkan Nabonidus'un (Nabû-na'id) saltanatının sonunu işaret ediyordu. Nabonidus yönetimi sık sık askeri yetenekleriyle tanınan ancak siyasi becerileri zayıf olan oğlu Belşazzar'a devretti. Sonuç olarak, rahipler ve askeri sınıf da dahil olmak üzere Babil toplumunun pek çok üyesi tarafından sevilmiyordu.
Akad İmparatorluğu, Mezopotamya'da "Akad Kralı" olarak bilinen bir kral tarafından yönetilen eski bir uygarlıktı. Akadlı Sargon'un hükümdarlığından Şar-Kali-Şarri'ye kadar Akad İmparatorluğu Mezopotamya'daki baskın güç ve bilinen ilk büyük imparatorluktu. Ancak imparatorluk, ilk beş kralının yönetiminden sonra iç istikrarsızlık ve yabancı istilalar nedeniyle çökmüş ve Mezopotamya'nın bağımsız şehir devletlerine bölünmesine yol açmıştır. Buna rağmen Akkad'ın mirası ve prestiji, Yeni Sümer İmparatorluğu'nu kuran ve Mezopotamya'nın büyük bölümünü yeniden birleştiren Urlu Ur-Nammu gibi daha sonraki hükümdarlar tarafından sahiplenilmeye devam etmiştir. "Sümer ve Akad Kralı" unvanı Ahameniş İmparatorluğu zamanına kadar kullanılmıştır.
Pactyes Lidya, MÖ 546 civarında Persli Büyük Kiros tarafından fethedildiğinde sivil idareden ve Kroisos'un altınını toplamaktan sorumlu tutulan Lidyalı idi:
Halen, Sardis'i Tabalus adlı bir Pers'e emanet ederek ve bir Lidyalı olan Pactyes'i Kroesus ve Lidyalıların altınını üstlenmesi için görevlendirerek, kendisi Kroesus'u da yanına alarak ve ilk başta İyonyalıları hiç hesaba katmadan Ekbatana'ya doğru yola çıktı. Çünkü Babil, Baktriyalı ulus, Sakalar ve Mısırlılar onun ellerindeydi; kendisi bunlara karşı bir orduya liderlik etmeyi ve İyonyalılara karşı başka bir komutan göndermeyi düşünüyordu.
Nabonidus Kroniği, kil tabletler üzerine çivi yazısı ile yazılmış, daha geniş bir Babil Tarihi serisinin parçası olan eski bir Babil metnidir. Esas olarak Yeni Babil İmparatorluğu'nun son kralı olan Nabonidus'un hükümdarlığını, Pers Kralı II. Kiros'un Babil'i fethini ele alır ve Kiros'un oğlu II. Kambises'in MÖ 556'dan MÖ 539'dan sonraki bir zamana kadar süren hükümdarlığının başlangıcıyla sona erer. Kiros'un iktidara yükselişine dair nadir bir çağdaş anlatım sunar ve bu döneme dair bilginin ana kaynağıdır; Amélie Kuhrt bunu "Babil'in Düşüşü'ne dair en güvenilir ve ölçülü [antik] anlatım" olarak tanımlar.
Kiros Fermanı, genellikle MÖ 539 yılında Ahameniş İmparatorluğu'nun kurucu kralı Büyük Kiros'un bir fermanını içeren İncil'deki anlatıma atıfta bulunur. Perslerin Babil'in yıkılışından sonra Yeni Babil İmparatorluğu'nu fethetmesinden sonra yayınlanmış olup, Siyon'a geri dönüşü ve Kudüs Tapınağı'nın yeniden inşasını yetkilendirdiği ve teşvik ettiği iddia edilen Tanah'ta anlatılmaktadır.