İçeriğe atla

Kinoglaz Manifestosu

Kinoglaz Manifestosu Sine-göz olarak da bilinen sinema kuramıdır.

Kuram

Üçlü Konsül: Dziga Vertov, Mikhail Kaufmann ve Elizaveta Svilosa'dan oluşan ve sine-göz kuramını geliştiren grup. Kuramcısı Dziga Vertov'dur. Vertov 1917 Ekim Devrimi'nden sonra sinemayla ilgilenmeye başlamış, sinema kuramını o dönemki bolşevik iktidarının kendini halka anlatma ihtiyacı üzerinden şekillendirmiştir. Vertov'un çoğu filmi bolşeviklerin sosyalizmi ve çarlığı anlatmak amacıyla ülkenin dört bir yanını dolaşan Ajit-tren adı verilen bir trenle gösterilmiştir.

Vertov filmlerdeki kurmacanın bir afyon olduğunu savunur. Bu kurmacalar, seyirciyi sarhoş eder, böylece daha sonra bilinçsiz seyirciye çarpıtılmış gerçekleri kabul ettirmek kolaylaşmaktadır. Bu nedenle sinemada gerçek olayların yer alması gerektiğini savunur.

Vertov sinemada birbiriyle bağlantısız görüntülerin montaj tekniğiyle bir araya getirir. Oluşan bütünün ifade ettiği şey artık bambaşka bir şeydir. Montajın, yönetmenin yaratıcılığını ve film üzerindeki etkisini gösterdiğini savunur. Kuramın üç ana unsuru şöyledir:

  1. Vertov kamerayı sadece görüntüleri kopyalayan değil, gözün güçsüzlüğünün aşılması için de bir araç olarak tanımlar. Vertov bunu şöyle anlatır; "...Biz, olguları araştırmak ve organize etmek için; olayların kasten gerçekleştirildiği bir sistem, bir sanal düzensizlikler sistemi hazırlıyoruz. Şimdiye kadar kameraya karşı çıktık ve onu gözümüzün çalışma sistemini kopyalamaya zorladık. Ve kopyalama ne kadar iyi olursa, filmin de o kadar iyi olduğu düşünülüyordu. Bugünden başlayarak kamerayı özgürleştiriyoruz ve onu ters yönde çalışmaya itiyoruz: kopyalamaktan çok uzak bir yere. İnsan gözünün zayıflığı açıktır. Sine-göz'le, hareketin kaosunda, onun kendi başına hareketinin sonuçlarını keşfetmeyi savunuyoruz; sine göz'ü, güç olarak ve kendini savunma potansiyelince gelişen, kendi zaman ve uzay boyutlarıyla savunuyoruz.¨
  2. Hareketlerin bütünlüğünü bozmadan parçalar ve seyirciye kafa karışıklığı yaratmadan parçalar aracılığıyla olayları anlatmayı anlatmayı tercih eder. Vertov Şöyle anlatır "...Bir ardışık hareketler sistemi; izleyicinin gözünün, görülmesi gereken ve birbiri sıra oluşan hareketlerin detaylarına yönlendirilmesi yoluyla, örneğin dansçıların ya da boksörlerin hareketlerinin sırayla ve art arda filme çekilmesini gerektirir. Kamera, film izleyicisinin gözlerini kollardan bacaklara, bacaklardan gözlere, vs. en avantajlı sırayla "taşır" ve ayrıntıları kurgu esnasında düzenler.¨
  3. Vertov'un Sine-gözü; farklı hareketleri bir araya getirir onlardaki ayrıntıları her şekilde verir. Onların hareketlerinden daha yavaş veya daha hızlı değildir. Bütün hareketlerin hepsi onun için evrende bir anlam ifade etmektedir. Vertov bunu şöyle açıklar: "...Şimdi ben bir kamerayla en karmaşık kombinasyonlardan oluşan hareketlerden başlayarak, bileşkelerinde çırpınıyor, hareketin kaosu içerisinde manevra yapıyor, hareketi kaydediyorum. Zamanın ve uzamın limitlerinden bağımsız olarak evrende verilen herhangi iki noktayı bir araya getiriyorum, onları nerede çekmiş olduğumun hiç önemi yok. Benim yolum dünyanın daha yeni bir algılanmasının yaratımına doğrudur. Sizce bilinmeyen bir dünyanın şifresini, yeni bir yoldan çözüyorum."

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Jean-Luc Godard</span> Fransız film yönetmeni (1930-2022)

Jean-Luc Godard, Fransız ve İsviçreli film yönetmeni, senarist ve sinema eleştirmeniydi. Fransız Yeni Dalgası'nın en etkili isimlerinden birisidir.

<i>Potemkin Zırhlısı</i> (film)

Potemkin Zırhlısı, 1925 Sovyetler Birliği yapımı sessiz filmdir. Özgün adı Bronyenosyets Potyomkin olan film Türkiye'de ilk kez 1927'de gösterilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Senaryo</span> Tiyatro oyunu, piyes, film, dizi vb. eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metinler

Senaryo Tiyatro oyunu, piyes, dizi, film, video oyunu gibi eserlerin sahnelerini ve akışını gösteren yazılı metinlere verilen isimdir.

Film, hareketli resimlerin seri şekilde gösterilmesi ile ortaya çıkan bir yapıttır. Filmler, gerçek insan ve objelerin kamerayla kayıt edilmesiyle veya animasyon teknikleri, özel efektler gibi teknikler ile her iki unsurun yaratılmasıyla ortaya çıkar. Filmlerde bir seri tekil çerçeveler oluşturulur ancak bu çerçeveler ardışık ve hızlıca gösterildiğinde, optik illüzyon oluşur ve bu optik illüzyon izleyicinin, sırayla hızla izlenen ayrı çerçeveler arasındaki sürekli hareketi algılamasına neden olur. Film yapım süreci hem bir sanat hem de bir endüstridir. Sinematografinin kısaltması olan "sinema" kelimesi genellikle film yapımcılığını, film endüstrisini ve ilgili sanatları ifade etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Dziga Vertov</span> Sovyet Yönetmen

Dziga Vertov, Rus film yönetmeni ve sinemada "Sine-göz" akımının kuramcısıdır.

Sessiz film, üzerine senkronize olarak kaydedilmiş diyalogları olmayan bir film türüdür. Sessiz film teknolojisi 1860 civarında icat edilmiş; fakat film makaralarının kolaylıkla imal edildiği 1880 - 1900 yıllarına kadar fazla kullanılmayan, sıra dışı bir yenilik olarak kalmıştır.

Sinematografi veya görüntü yönetimi, sinema filmi için görüntü kaydederken ışıklandırma ve kamera tercihleri yapma disiplinidir. Birçok açıdan fotoğraf sanatıyla yakından ilgilidir; fakat kamera ve görüntü elemanlarının hareket hâlinde olduğu durumlarda birtakım ek özellikler de gösterir. Elektronik görüntü sensörüyle görüntü yakalamak, görüntüdeki her piksel için elektronik olarak işlenen ve sonraki işleme veya görüntüleme için bir video dosyasında saklanan bir elektrik yükü üretir. Fotoğraf emülsiyonu ile yakalanan görüntüler, film stoğu üzerinde kimyasal olarak "geliştirilen" bir görünür görüntüye dönüşen bir dizi görünmez/gizli görüntüyle sonuçlanır.

<i>Prestij</i> Christopher Nolan Filmi (2006)

Prestij, yönetmenliğini Christopher Nolan'ın yaptığı 2006 ABD-Birleşik Krallık ortak yapımı film. Yazar Christopher Priest'in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmıştır. Nolan'a, senaryo yazımında 2000 yılında Akıl Defteri (Memento) filminde de birlikte çalıştığı kardeşi Jonathan Nolan eşlik etmiştir. Sinema tarihinin en iyi filmleri arasında gösterilmiştir.

Avrupa Avantgarde Sineması, özellikle iki dünya savaşı arasındaki dönemde, Avrupa sinemasında etkili olan bir dizi akıma verilen toplu isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Cinerama</span>

Cinerama üç adet senkronize 35 mm projektör kullanılarak görüntülerin eş zamanlı olarak içbükey, dev bir perdeye yansıtılması şeklinde çalışan bir geniş ekran işleminin ticari adıdır. Cinerama 1950'ler sırasında, televizyonun sinema endüstrisiyle olan rekabetine bir tepki olarak gelişen geniş ekran işlemlerinin ilkini oluşturmaktadır ve film endüstrisi üzerinde önemli etkileri olmuştur.

<i>Kameralı Adam</i> Dziga Vertovdan 1929 filmi

Kameralı adam, Sovyet yönetmen Dziga Vertov'un yazıp yönettiği, emekleme sürecindeki sosyalist bir ülkenin ve orada yaşayan insanların anlatıldığı 1929 yapımı belgesel film. Gündelik yaşamı herhangi bir oyuncu, dekor ya da kurmaca olmadan kendi akışı içinde anlatmaya çalışan film şehirleşme, makineleşme, insan ve makinenin eşgüdümlü uyumu üzerine odaklanmıştır. Sinema'nın "gerçeğin düzenlenmiş hali" olması gerektiğini savunan Vertov filmlerdeki kurmacanın bir afyon olduğunu savunur. Bu kurmacalar seyirciyi sarhoş eder, böylece daha sonra bilinçsiz seyirciye çarpıtılmış gerçekleri kabul ettirmek kolaylaşmaktadır. Bu nedenden ötürü Kameralı Adam filmi, sinemada gerçeğin olduğu gibi çarpıtılmadan yansıtılması bakımından önemli bir yer tutar.

<span class="mw-page-title-main">Dijital fotoğrafçılık</span>

Sayısal Fotoğrafçılık, nesnelerin görüntülerini oluşturmak için sayısal teknolojinin kullanıldığı bir fotoğrafçılık tarzıdır. Sayısal teknolojinin gelişimine kadar fotoğrafçılıkta görüntülerin karta basılması için kimyasal işlemlere ihtiyaç duyulan fotoğraf filmi kullanılmaktaydı. Aksine, sayısal görüntü kimyasal işleme gerek olmaksızın tamamen sayısal teknoloji ve bilgisayar kullanılarak görüntülenebilir, basılabilir, işlenebilir, taşınabilir ya da arşivlenebilir.

<i>Tristana</i>

Tristana, sürrealist sinema akımının öncülerinden olan İspanyol yönetmen Luis Buñuel'in Benito Pérez Galdós'un aynı adlı romanından sinemaya uyarladığı 1970 yapımı bir filmdir. Başrollerinde Catherine Deneuve ve Fernando Rey'in rol aldığı film, İtalya - Fransa ortak yapımıdr. Filmde İspanyolca bilmeyen Denuve ve Franco Nero için dublaj yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği'nde sinema</span>

Sovyetler Birliği'nde sinema veya Sovyet sineması veya Devrim sineması diye Sovyetler Birliği'nde üretilen sinema filmleri adlandırılır.

<i>New York Esrarı</i>

New York Esrarı 1948 ABD yapımı kara filmdir. Özgün adı The Naked City dir. 1970'li yıllarda TRT televizyonunda özgün adının tam çevirisiyle, yani Çıplak Şehir adı ile gösterilmişti.

Politik sinema ya da siyasal sinema, din, devlet, siyaset, birey başta olmak üzere bütün siyasi kavramları kullanır. Birçok filmde devletin işleyişi, bireyin devletle karşı karşıya gelmesi, ahlaki sorunlar, askerlik ve savaş, vatanseverlik, devlet içinde devlet, terör, totaliterlik, bağımsızlık mücadelesi işlenmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Üç boyutlu film</span>

Üç boyutlu film, derinlik algılamada yaratılan yanılsamayla oluşturulan bir sinema filmi metodudur. Stereoskopik fotoğraflamadan farklı olarak, özel olarak tasarlanmış bir kamerayla, görüntüler iki farklı perspektif ile kaydedilir ve yine özel bir projeksiyon cihazıyla ya da gözlükle, farklı kaydedilmiş iki görüntü bu yanılmasayı oluşturmak üzere oynatılır ve izlenebilir.

Saniyelik Görüntü Sayısı ya da çerçeve oranı, saniyedeki çerçeve sayısı (FPS) ve çerçeve frekansı olarak da bilinir, bir görüntüleme aygıtının ürettiği çerçeve adı verilen benzersiz sıralı görüntülerin frekansıdır (oran).

Kuleşov etkisi (Rusça. Эффект Кулешова; İng. Kuleshov Effect), Sovyet film yapımcısı Lev Kuleşov tarafından 1910'lu yıllarda keşfedilen bir olgudur. İzleyicinin, birbirini takip eden iki çekimlik bir sekanstan, tek bir çekime oranla daha fazla anlam çıkardığını kanıtlayan zihinsel bir fenomene işaret eder.

Yaratıcı coğrafya ya da yapay manzara, 1920'lerin başında Rus film yönetmeni ve teorisyeni Lev Kuleşhov tarafından bulunan bir film tekniğidir. Farklı yerlerde ve/veya farklı zamanlarda gerçekleştirilen birden fazla çekimin, devamlı aynı yerde ya da aynı zamanda çekilmiş gibi görünecek şekilde montajlanmasıdır. Yaratıcı coğrafya tekniği, sinema ve televizyon filmlerinde sürekli olarak kullanılmaktadır.