
Avram Noam Chomsky (,

Robotik, robotların tasarımı, üretimi ve kullanımı ile ilgilenen çok disiplinli bir bilim dalıdır. Makine mühendisliği, uçak mühendisliği, uzay mühendisliği, elektronik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği, mekatronik mühendisliği ve kontrol mühendisliği dallarının ortak çalışma alanıdır. Robotlar bir yazılım aracılığıyla yönetilen ve yararlı bir amaç için iş ve değer üreten karmaşık makinelerdir.

Yapay zekâ ya da kısaca YZ,, insanlar da dahil olmak üzere hayvanlar tarafından, doğal zekânın aksine makineler tarafından görüntülenen zekâ çeşididir. İlk ve ikinci kategoriler arasındaki ayrım genellikle seçilen kısaltmayla ortaya çıkar. Güçlü yapay zeka genellikle Yapay genel zekâ olarak etiketlenirken, doğal zekayı taklit etme girişimleri yapay biyolojik zekâ olarak adlandırılır. Önde gelen yapay zeka ders kitapları, alanı zeki etmenlerin çalışması olarak tanımlar: Çevresini algılayan ve hedeflerine başarıyla ulaşma şansını en üst düzeye çıkaran eylemleri gerçekleştiren herhangi bir cihaz. Halk arasında, yapay zekâ kavramı genellikle insanların insan zihni ile ilişkilendirdiği öğrenme ve problem çözme gibi bilişsel eylemleri taklit eden makineleri tanımlamak için kullanılır.

Yapay sinir ağları (YSA), insan beyninin bilgi işleme tekniğinden esinlenerek geliştirilmiş bir bilgi işlem teknolojisidir. YSA ile basit biyolojik sinir sisteminin çalışma şekli taklit edilir. Yani biyolojik nöron hücrelerinin ve bu hücrelerin birbirleri ile arasında kurduğu sinaptik bağın dijital olarak modellenmesidir. Nöronlar çeşitli şekillerde birbirlerine bağlanarak ağlar oluştururlar. Bu ağlar öğrenme, hafızaya alma ve veriler arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarma kapasitesine sahiptirler. Diğer bir ifadeyle, YSA'lar, normalde bir insanın düşünme ve gözlemlemeye yönelik doğal yeteneklerini gerektiren problemlere çözüm üretmektedir. Bir insanın, düşünme ve gözlemleme yeteneklerini gerektiren problemlere yönelik çözümler üretebilmesinin temel sebebi ise insan beyninin ve dolayısıyla insanın sahip olduğu yaşayarak veya deneyerek öğrenme yeteneğidir.

Charles Lutwidge Dodgson ya da daha çok tanındığı takma adıyla Lewis Carroll, İngiliz çocuk edebiyatı yazarı. Alice Harikalar Diyarında ve onun devamı olan Aynanın İçinden adlı kitaplarıyla tanınır. Kelime oyunları, mantık ve fantezideki yeteneği sayesinde ün kazanmıştır. Jabberwocky ve The Hunting of the Snark adlı şiirleri absürt edebiyat örneklerindendir. Dodgson aynı zamanda matematikçi, fotoğrafçı, mucit ve Anglikan papazıdır.

Howard Earl Gardner, hâlen Harvard Üniversitesi'nde çalışmalarına devam eden Amerikan psikolog. Çoklu zekâ kuramını ortaya atan bilim insanıdır. 1981'de MacArthur Ödülü almıştır.
Duygusal zekâ veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ, bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan duygusal zekâ'nın tanımlanışı sürekli değişmekte ve güncellenmektedir. Bazı psikologlar, duygusal zekâ ve duygusal bilgi olmak üzere iki ayrı terimin kullanılmasını tercih etmektedirler.
Zekâ ya da ruh biliminde anlak, zihnin öğrenme, öğrenilenden yararlanabilme, yeni durumlara uyabilme ve yeni çözüm yolları bulabilme yeteneğidir. Başka bir deyişle zeka, zihnin birçok yeteneğinin uyumlu çalışması sonucu ortaya çıkan bir yetenekler birleşimidir. En geniş anlamıyla, genel zihin gücü olarak da tanımlanabilir. Zihnin algılama, bellek, düşünme, uslamlama, öğrenme gibi birçok işlevini içerir. Sözcük çok geniş anlamda kullanılsa da psikologlar tarafından yaratıcılık, kişilik, bilgi ve akıl gibi değişik kategorilere ayrılmıştır.
Zekâ araştırmacılarının asıl alanı insanlardır, fakat hayvanların da öğrenme, anlama vs. yetenekleri üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.

Çoklu zekâ kuramı 1983 yılında Howard Gardner tarafından zekâyı tek ve baskın bir yetenek olarak görmekten ziyade, çeşitli ve özel boyutlardan oluştuğunu öneren bir modeldir.

Merak, insanlarda ve diğer hayvanlarda görülen, keşif, araştırma ve öğrenme gibi meraklı düşünmeyle ilgili bir niteliktir.

Makine öğrenimi (ML), veriden öğrenebilen ve görünmeyen verilere genelleştirebilen ve dolayısıyla açık talimatlar olmadan görevleri yerine getirebilen istatistiksel algoritmaların geliştirilmesi ve incelenmesiyle ilgilenen, yapay zekâda akademik bir disiplindir. Makine öğrenimi, bilgisayarların deneyimlerinden öğrenerek karmaşık görevleri otomatikleştirmeyi sağlayan bir yapay zeka alanıdır. Bu, veri analizi yaparak örüntüler tespit etme ve tahminlerde bulunma yeteneğine dayanır. Son zamanlarda yapay sinir ağları, performans açısından önceki birçok yaklaşımı geride bırakmayı başardı.

Bali Dans, Bali Adası'nın geleneksel dansı. Hinduizm'da dans, dünyanın aralıksız çözülmesi ve reformuna eşlik eder. Yaratma ve üreme dengesi Shiva'nın eşi Durga olarak personelize edilir. Bali Hinduizminde Rangda'nin genel şahsiyeti çok yönlerde Durga'ninkine benzediği için Bali'de bunun önemi vardır. Bali'de Mahabharata ve Ramayana gibi epik performanslar dahil olmak üzere çeşitli dans kategorileri vardır.
Psikodilbilim veya ruhdilbilim, psikolojik süreçlerle dilsel etkenler arasındaki iletişimi çalışan disiplindir. Bu disiplin başat olarak dilin nasıl işlendiği, zihin ve beyinde nasıl temsillendiği ile ilgilenir; yani, insanların dili edinmesini, kullanmasını, anlamasını ve üretmesini sağlayan psikolojik ve nörobiyolojik faktörlerle...

Nükleer caydırıcılık, Soğuk Savaş döneminde nükleer silahların kullanımı ile ilgili bir askerî stratejidir. Nükleer silahların yüksek yıkıcı gücünden dolayı bu nükleer silaha sahip bir güç sürpriz bir saldırıyla yok olmasına karşı korunması koşuluyla daha güçlü bir düşmanı caydırabilmektedir.

Yapay genel zeka (YGZ), bir insanın yapabileceği herhangi bir zihinsel görevi başarıyla gerçekleştirebilecek bir makinenin zekasıdır. Günümüzdeki bazı yapay zeka araştırmalarının temel amacıdır ve bilimkurgu ve fütüroloji'de de ortak bir konudur. Bazı araştırmacılar Yapay genel zekâyı "güçlü yapay zekâ", "tam yapay zekâ" veya bir makinenin "genel akıllı eylem" gerçekleştirme kabiliyeti olarak adlandırmaktadır; diğerleri ise sadece bilinci deneyimleyen makineler için "güçlü yapay zekâ" tabirini kullanmaktadır.
Viewpoints, tiyatro ve dansta kullanılan, hareket, jest ve yaratıcı alan üzerine düşünmeye ve eyleme geçmeye yönelik bir araç olan bir kompozisyon tekniğidir. Overlie'nin pratiği ve teorisi, ilhamın ve yaratıcılığın kaynağına erişmeyi amaçlar. En basit şekliyle Viewpoints, bir doğaçlama pratiğidir. Viewpoints adı İngilizcede "bakış açıları" anlamına gelir.
Öğrenme stilleri, bireylerin öğrenmelerindeki farklılıklarını göz önüne alarak, bu konudaki teorilere atıfta bulunmaktadır. Atıfta bulunduğu teorilerden birçoğu; insanların, öğrenme tarzlarına göre sınıflandırılabileceği görüşündedir. Ancak önerilen öğrenme biçimlerinin; nasıl tanımlanması, sınıflandırılması ve değerlendirilmesi gerektiği konusunda farklılık göstermektedirler. Ortak noktaları ise; bireylerin öğrenme tarzlarında, farklılıkları olduğu kanısıdır.

Yapay zeka felsefesi, yapay zekayı ve yapay zekanın, etik, bilinç, epistemoloji ve özgür irade bilgi ve anlayışı üzerindeki etkilerini araştıran teknoloji felsefesinin bir dalıdır. Ayrıca teknoloji, yapay hayvanların veya yapay insanların yaratılmasıyla ilgilidir, bu nedenle disiplin, filozoflar için oldukça ilgi çekicidir. Bu faktörler yapay zeka felsefesinin ortaya çıkmasına katkıda bulunmuştur. Bazı akademisyenler, AI topluluğunun felsefeyi reddetmesinin zararlı olduğunu savunur.
Motor öğrenme, genel olarak, bir organizmanın sinir sisteminin yapısındaki ve işlevindeki değişiklikleri yansıtan hareketlerindeki değişiklikleri ifade eder. Motor öğrenme, değişen zaman ölçeklerinde ve karmaşıklık derecelerinde gerçekleşir: insanlar yıllar boyunca yürümeyi veya konuşmayı öğrenir, ancak yaşamları boyunca boy, kilo, güç vb. değişikliklere uyum sağlamaya devam eder. Motor öğrenme, hayvanların yeni beceriler kazanmasını sağlar ve bazı durumlarda refleksler gibi basit hareketleri kalibre ederek hareketlerin düzgünlüğünü ve doğruluğunu geliştirir. Motor öğrenme araştırması genellikle motor program oluşumuna, hata algılama süreçlerinin duyarlılığına ve hareket şemalarının gücüne katkıda bulunan değişkenleri dikkate alır. Uygun şekilde yanıt verme yeteneği kazanıldığı ve korunduğu için motor öğrenme "nispeten kalıcıdır". Uygulama sırasında veya bazı rahatsızlıklara yanıt olarak performansta elde edilen geçici kazanımlar, genellikle geçici bir öğrenme biçimi olan motor adaptasyon olarak adlandırılır. Motor öğrenme üzerine sinirbilim araştırması, beynin ve omuriliğin hangi bölümlerinin hareketleri ve motor programları temsil ettiği ve sinir sisteminin bağlantı ve sinaptik güçleri değiştirmek için geri bildirimi nasıl işlediğiyle ilgilenir. Davranışsal düzeyde araştırma, motor öğrenmeyi yönlendiren ana bileşenlerin yani uygulamanın yapısı ve geri bildirimin tasarımına ve etkisine odaklanır. Uygulamanın zamanlaması ve organizasyonu, örneğin görevlerin nasıl alt bölümlere ayrılabileceği ve uygulanabileceği bilgilerin tutulmasını etkileyebilir ve geri bildirimin kesin biçimi, hareketin hazırlanmasını, öngörülmesini ve yönlendirilmesini etkileyebilir.

Sosyal hareket teorisi, sosyal bilimler içinde, genellikle sosyal mobilizasyonun neden meydana geldiğini, ortaya çıkardığı biçimleri açıklamaya çalışan disiplinler arası bir düşünceler bütünüdür. Sosyal hareketlerin oluşumu ve işleyişinin potansiyel sosyal, kültürel ve politik sonuçları üzerine incelemeler içerir.