
Ayasofya ya da eskiden Ayasofya Kilisesi, Trabzon'un Fatih Mahallesi'nde bulunan tarihi yapı.

Eyüp Sultan Camii, İstanbul'un Konstantinopolis Surları dışındaki, Haliç kıyısında yer alan ilçesi Eyüpsultan'daki bir camidir. Külliyede, İslam peygamberi Muhammed'in sancaktarı ve sahabesi Ebu Eyyûb el-Ensarî'nin gömüldüğü türbe de yer almaktadır. Çok daha eski bir alanda bulunan mevcut yapı 19. yüzyılın başlarından kalmadır.

Laleli Camii, 1760-1763 yılları arasında Osmanlı padişahı III. Mustafa tarafından inşa ettirilmiş ve bulunduğu semte adını vermiş olan bir camidir. Caminin adı 3. Mustafa'nın velisi saydığı Laleli Baba'nın ismini bu ibadethaneye vermesinden gelir.

Nuruosmaniye Camii, İstanbul'da inşa edilmiş ilk barok özellikli camidir. Çemberlitaş semtinde, Kapalıçarşı girişinde yer alır. 1748-1755 yıllarında inşa edilmiştir.

Mescid-i Nebevî veya Peygamber Mescidi, Hicret'ten sonra Medine'de İslam peygamberi Muhammed ile arkadaşları tarafından inşa edilen, Muhammed'in kabrinin de içerisinde bulunduğu mescit. "Nebevi" Arapçada "peygambere ait" anlamına gelir, "Mescid-i Nebevî" tamlamasının anlamı ise "Peygamber Mescidi"dir. Mekke'de bulunan Mescid-i Haram'dan sonra Müslümanlara göre ikinci en kutsal mescittir.
Kızıl Minare Mescidi veya Kızılminare Camii, İstanbul'da Fatih ilçesinde, Gureba Hüseyin Ağa Mahallesi'nde Horhor Caddesi'ndeki Kızıl Minare Mescidi iki yapıdan oluşan bir bütündür. Vatan Caddesi tarafından Fatih'e çıkan Horhor Caddesi ile Halit Ağa Sokağı köşesindedir. Birinci yapı kubbeli bir camidir ve minaresi kırmızı tuğlalıdır. Sağındaki bitişik ikinci yapı ise mescittir ve kubbeli camiden alçaktadır. Cami yapısı kullanılmayıp, mescit bölümü açıktır.

Mehmed Ağa Camii, İstanbul Fatih ilçesi Çarşamba semtinde 16. yüzyılda III. Murad zamanının Dârüssaâde ağası Habeşî Mehmed Ağa tarafından yaptırılan cami.

Emevi Camii, Şam Ulu Cami olarak da bilinen yapı, Şam'ın eski şehir kısmında yer alır ve dünyanın en büyük ve en eski camilerinden birdir.

Yeşil Cami, Bursa'da ilk dönem Osmanlı mimarisinin önemli örnekleri arasında yer alan bir tarihi yapı.

Karaköy Camii veya diğer adıyla Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Camii, 1903'te Karaköy Meydanı'nda Raimondo D'Aronco tarafından inşa edilen cami. 1956'da dönemin Başbakanı Adnan Menderes tarafından başlatılan “İstanbul’da İmar Hareketi” kapsamında Karaköy Meydanı'ndaki tarihi caminin de yerinden sökülerek Kınalıada'da yeniden inşa edilmesine karar verildi; bu yüzden günümüzde, camii Karaköy Meydanı'ndaki yerinde bulunmamaktadır.

Beyaz Camii, Ak Mescid (Ak Mesxhid) veya II. Bayezid Camii (Xhamia e Sulltan Bayezitit), Arnavutluk Cumhuriyeti'nin Berat kentinde bulunmakta olan tarihi bir Osmanlı camiinin kalıntıları. Cami 16. yüzyılda inşa edilmiştir ve Arnavutluğun en eski camilerden biridir.

Karamanoğlu İbrahim Bey'in emriyle Laal Paşa tarafından yaptırılmıştır. Laal Paşa, asıl adı Musa olan bir köledir. Ve Karamanoğlu Beyliği'nde şehzade eğitmenliği de yapmıştır. Laal Paşa, önceleri Karamanoğlu Alaeddin Bey'in kölesi olarak Beyliğe dahil olmuştur. Devlet işlerinde verilen görevleri başarıyla yaptıktan sonra Alaeddin Bey'in gözüne giren köle Musa; Alaeddin Bey'in emriyle iyi bir eğitim görüp, iyi bir tahsil yapmıştır. Sonraları Laal Ağa'da gördüğü kabiliyeti takdir eden Alaeddin Bey, onu azad edip hür bir adam olmasını sağlamıştır. Hususi ve resmî devlet işlerinde gösterdiği yüksek başarıdan dolayı kendisini Niğde Kalesi dizdarı yapmıştır. Mut'ta bulunduğu sırada kasabanın içine cami, medrese ve hamam yaptırmıştır. Bu yapıların ayakta kalması için vakıf gelirler koymuştur. Laal Paşa'nın her kölede olduğu gibi doğum tarihi ve Karamanoğulları'na nasıl intisap etmiş olduğu belli olmadığı gibi mezarı ve ölüm tarihi de belli değildir.

Veled-i Yaniç Camii ya da Yaniçoğlu Camii, Bursa'nın Osmangazi ilçesi, hisar semtinde bulunan erken dönem Osmanlı camisidir. Kapısı üzerindeki yazıtına göre 844 Hicri Safer ayında Yaniçoğlu Hacı Hayrûddin oğlu Mahmud Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Mimarı bilinmeyen caminin kitabe ve vakfiyesi mevcuttur. Plan şeması ve özellikle son cemaat yerinin kullanılışı nedeniyle özel bir düzenlemeye sahiptir.

Afyonkarahisar Ulu Camii, Türkiye'de Afyonkarahisar'ın merkezinde yer alan ahşap direkli anıtsal cami.
Bu liste; Ankara'daki camiler hakkında bir listedir.

Hallaç Mahmut Cami veya Hallaç Mahmut Mescidi; Ankara'nın Ulus semtinde bulunan bir camidir. Tek kubbeli ve minaresiz bir şekilde inşa edilmiş olan bu Osmanlı İmparatorluğu yapısı, başlarda mescid olarak tasarlanmış ve kullanılmıştır. Yakın bir zamanda geçirdiği onarımdan sonra içine ahşap minber eklenmesiyle birlikte artık cami halini almıştır.
Akkavuk Mescidi, Lefkoşa'nın kuzeyinde, Akkavuk mahallesinde yer alan bir mescittir.
Yeni Cami, Lefkoşa, KKTC'de yer alan bir mahalle, pariş, semt ya da bölgedir ve adını merkezinde yer alan camiden alır. Yunancada Γενί Τζαμί olarak da bilinen alan Türkçede "yeni cami" anlamına gelir.

Dükkânlar Önü Camii, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) başkenti Kuzey Lefkoşa'nın Karamanzade Mahallesi'nde yer alan bir camidir. Yapı, günümüzde KKTC Milli Arşiv Dairesinde tercümesi bulunan Hicri 1254/Miladi 1838 tarihli vakfiyede, Baf Kapısı civarında Tevfik Camii olarak geçmektedir. Özgün hâli ile günümüze ulaşamayan cami, 1962 yılında bakımsızlıktan yıkılmıştır. Yıkılışından sonra tekrar inşa edilmeyen yapı, Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında yaşanan toplumsal çatışmalar neticesinde ayırıcı olarak çekilen yeşil hattın yanından geçmiş olması nedeniyle kaderine terk edilmiştir. 2017 yılında KKTC Vakıflar İdaresi ve TC Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün işbirliği ile hazırlanan restitüsyon-rekonstrüksiyon projeleri ile caminin yeniden inşa çalışmaları başlatılmıştır.

Hacı Bendo Camii veya Hacı Bedo Camii (Xhamia e Haxhi Bedos), Arnavutluğun Borşi köyünün yanındaki Sopot tepesinin üstünde bulunmakta olan ve Osmanlı döneminde inşa edilen tarihî bir Türk dinî yapısıdır. Yapı, Borşi Kalesi'nin içinde bulunmaktadır. Fakat bu cami komünizm dönemde zarar görmüştür ve bugüne kadar yeniden ibadete açılamıştır. Eskiden kırmızı tuğladan olan kubbesi, bugün beton ile kapatılmıştır. Bölgedeki Bizans dönemi kiliseler ve manastırlar bugün restore edilirken Hacı Bendo Camii bugüne kadar restore edilmemiştir. İçindeki Müslüman freskler ve nakkaşlık işleri yok olma tehlikesindedir. Taştan olan minaresinin yarısı eksiktir.