Kimyasal madde stomatiti
Ağız yoluyla alınan asit ve alkaliler ile bazı kimyasal maddelerin, mukozada nekroza dek varabilen etkileri saptanır. Maddenin etkisi konsantrasyonuna ve etki süresine bağlıdır.[1][2]
Yüksek konsantrasyonlu kimyasal maddeler çok kısa sürede nekrozlar (erozyon ya da ülser) oluştururken, düşük konsantrasyonlu kimyasalların uzun süreli etkisiyle mukozada sarımsı-beyaz renk değişikliği ortaya çıkar. Yüksek konsantrasyonlu kimyasal maddelerin çoğu ülserlere ve güçlü fibrozislere yol açar; örneğin, kostik madde yanıklarında ağız mukozası kadar özofagus (yemek borusu) da etkilenir. Kostik madde yutulmasına bağlı ağız mukozası ve özofagus yanıkları, özellikle zeytinyağı üretilen Ege, Marmara ve Güneydoğu Anadolu gibi yörelerdeki çocuklarda sık görülen travmalardandır.[1][3][4]
Yüzeysel etki gösterebilen maddelerin neden olduğu sarımsı-beyaz renkli plakların nedeni epitelde oluşan süngerleşmedir (spongiozis). Kimyasal maddenin etkisi giderildiğinde, epiteldeki renk değişikliği de kaybolur. Örneğin, diş ağrısı nedeniyle lokal aspirin uygulaması yapan hastalarda, dişlerle yanak arasındaki oluğun mukozasında beyazımsı renkte lezyonlara rastlanır. Aspirin, mukozanın direncini azaltır, apoptozisi hızlandırır ve epitel hücrelerinin yenilenmesi (rejenerasyon) işlevini bozar. Benzer lezyonlara gümüş nitrat, formokrezol, sodyum hipoklorid, paraformaldehid, dişhekimliğinde kullanılan başkaca kimyasal maddeler de yol açabilir. Uzun süreli etkilerde, sarımsı-beyaz renkli plakların üzerindeki skuamöz epitel nekrozlaşır; fibrinle örtülü, sınırları düzensiz ağrılı bir erozyon ortaya çıkar. Aft tedavisinde lezyonlar üzerine uygulanan gümüş nitrat, sağlam dokulara taşırılırsa grimsi-beyaz renk değişikliğine neden olur, etki uzun sürerse güçlü nekrozlar yapar. Ağız çalkalama sıvılarının içeriğinde bulunan hidrojen peroksidin uzun süreli etkisi erozyonlara neden olur. Alkol ve klorheksidin içeren ağız yıkama sıvıları, kimyasal mukoza yanıklarına neden olabilmektedir. Kök kanallarının temizlenmesi ya da diş beyazlatma amacıyla uygulanan sodyum hipoklorür çözeltisinin mukoza yüzeylerine kaçması erozyon ve ülserler oluşturur. Dişhekimliğinde kullanılan fosforik aside ve trikloroasetik aside bağlı kimyasal yanık ülserleri yatrojen stomatitler açısından önemlidir.[1][3][4][5]
Konsantrasyonu yüksek kimyasal maddelere bağlı geniş mukoza yanıklarının kronik evresi akut evresi kadar sıkıntılıdır. Kronik evrede ortaya çıkan nedbeler (sikatris) ve bunlara bağlı büzüşmeler (kontraktürler) yaşam niteliğini düşürürler.[1][3][4]
Kimyasal madde yanıklarında doku büzüşmeleri
Ağız mukozasındaki kimyasal madde büzüşmeleri (kontraktürler) 3 grupta değerlendirilirler;[1][3][4]
(a) Ön bölge kontraktürleri: Özellikle kaza ya da intihar amacıyla içilen ancak yutulmadan tükürülen kostik maddelere bağlı yanıklarda dudaklar, dudak bileşikleri (kommisuralar), dil sırtı, dilaltı, ağız tabanının ön bölgesi ve yanaklarda oluşan ülserlerin iyileşmesinden sonra ortaya çıkarlar.
(b) Arka bölge kontraktürleri: Yanakların ve dilin arka bölümleri, dil kökü, azı dişlerinin arkasında kalan bölge (retromolar bölge) ile orofarinksten özofagusun büyük bölümüne dek yayılan kontraktürleri içerir. Yutulan kostik madde etkisine bağlı nekrozların iyileşmesiyle ortaya çıkarlar.
(c) Kombine kontraktürler: ön ve arka bölge kontraktürlerinin birlikte görüldüğü olgulardır. Kostik maddenin ağızda tutulduktan sonra yutulmasının sonucudur.
Kaynakça
- ^ a b c d e Çöloğlu AS. Oral Patoloji (Ağız Patolojisi). Yeditepe üniversitesi Yayınları. Mor Ajans, İstanbulk, 2007
- ^ Kumar V, Abbas AK, Aster JC. Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease. 9th edt., Elsevier Saunders, Philadelphia, 2015
- ^ a b c d Neville BW, Damm DD, Allen CM, Chi AC. Oral and Maxillofacial Pathology, 4th edition. Elsevier, St.Louis, 2016
- ^ a b c d Regezi JA, Sciubba J, Jordan RCK. Oral Pathology: Clinical Pathologic Correlations, 7th edition. Elsevier, St.Louis, 2016
- ^ Çöloğlu AS. Kimyasal zararlara bağlı ölümler. "Adli Tıp. Ed.: Z Soysal, C Çakalır. 1.cilt, s.183-229. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesl Yayınları 224, İstanbul" içinde, 1999