Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.
Açılmak ya da coming out, kişinin cinsel yönelimini veya cinsel kimliğini, uygun gördüğü kişilere, "kendi isteğiyle" beyan etmesi. İngilizce coming out of closet kavramının kısaltması olan bu terim Türkçede de kullanılmaya başlanmıştır. Outing ise, eşcinsel bir bireyin cinsel yöneliminin, "kendi isteği olmaksızın", topluma ifşa edilmesidir. Bu duruma maruz kalmış ünlü kişiler arasında daha önce evlenip baba olmuş, cinsel yönelimi öğrenildiğinde toplum tarafından yargılanmış şarkıcı Elton John ve yazar Oscar Wilde da vardır.
Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.
Baharat, bitkilerin kök, yaprak, tohum gibi kısımlarının bazen olduğu gibi tazeyken, bazen de kurutulup, toz haline getirilip, ufalanıp veya benzeri kimi işlemlerden geçirilip, muhafaza edilip kullanılan ve yemeklere, içkilere başka koku ve tatlar eklemeye yarayan gıda malzemelerinin genel adıdır.
Zulüm ya da kıygı, bir kişiye veya gruba başka bir kişi veya grup tarafından ısrarlı olarak kötü davranılmasıdır. Sözlükte “herhangi bir şeyi ona ait olmadığı yere koymak” anlamındaki zulüm (zulm) denir. En sık görülen biçimleri dini zulüm, etnik zulüm ve siyasi zulümdür, ancak bu terimler kendi aralarında örtüşebilirler.
Cinsel istismar, kişinin başkaları tarafından cinsel olarak kötüye kullanılması, suistimal edilmesi, istemediği halde başkalarının cinsel yönelimlerine hedef olması durumudur. Her cinsiyetten, her sosyal sınıftan ve meslek grubundan kişiler cinsel istismara uğrayabilmektedir ancak genel olarak kadınların ve çocukların cinsel istismara daha çok maruz kaldıkları söylenebilir.
Cinsel ilişki, cinsel birleşme, çiftleşme, vajinal seks veya sadece seks, bir erkeğin sertleşmiş penisinin, uyarılmış bir kadın vajinasının içine girmesini kapsayan, cinsel zevk ya da üreme amaçlı yapılan bedensel ilişkidir. Bunun yanı sıra, diğer penetrasyon tehlikesi içeren anal seks, oral seks, parmaklama, dildo kullanma gibi cinsel aktiviteler de eşcinsel veya heteroseksüel olmasına bakılmaksızın bir cinsel birleşme olarak kabul edilirler.
Oybirliği demokrasisi, devlet yönetiminde alınan kararların, oy çokluğuna göre değil oybirliğine göre alındığı bir sistemdir. Belçika ve İsviçre demokrasi sistemleri oybirliği demokrasi sistemine yakındır. Politik kültürlerinde en önemli özellikleri; politik sistemde tek bir baskın grubun oluşmasının engellenmiş olduğudur. 'Kişilerin yanı sıra grupların varlığını onaylayan, kişilerin yanı sıra dini, etnik veya coğrafi gibi temellere sahip belirgin farklı kimlikteki grupların kişilerle eşit öneme sahip olduğunu kabul eden bir demokrasidir.'
Aldatma veya sadakatsizlik; evli ya da duygusal veya cinsel bir kapalı ilişki içerisindeki taraflardan birinin ilişkideki partnerinin bir başka kişi ile ilişkiye girmesi. Aldatma sadece duygusal düzeyde, sadece cinsel ilişki düzeyinde veya hem duygusal hem cinsel ilişki şeklinde olabilir. Aldatmanın tanımı kültürden kültüre veya çiftler arasındaki anlaşmalara göre farklılık gösterebilir.
LGBT veya GLBT ya da LGBTQ+, 1990'larda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıktı ve 1980'lerin ortaları ile sonlarından bu yana gey sözcüğü yerine kullanılarak LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Birçok etkinci, gey topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünerek LGBT topluluğu kullanımına geçti.
Kuir veya Queer, heteroseksüel veya cisseksüel olmayan insanlar için kullanılan bir şemsiye tabirdir.
Yahudilik'in bir alt kolu olan Hümanist Musevilik Tanrı'dan çok Yahudi kimliğinin bir parçası olan Yahudi kültürü ve tarihine önem verir. Felsefesi hümanizm ve Seküler hümanizm'den türemiş bu sektin ayin ve törenlerinde Tanrı'ya yakarış yoktur. İnançları özetle şunlardır:
- Yahudi, kendisini Yahudi tarihi, kültürü ve geleceği ile özdeşleştiren kişidir.
- "Yahudilik" Yahudilerin kültürel tarihidir ve din bu kültürün sadece bir parçasıdır.
- İnsanlar, doğaüstü bir güç olmaksızın kendi hayatlarına yön verecek ve hayatlarını şekillendirecek güç ve sorumluluğa sahiptirler.
- Ahlak kuralları insanların ihtiyaçları içindir. Kararlar önceden buyurulmuş kural ve emirler yerine içinde bulunulan duruma göre verilmelidir.
- Yahudi tarihi sadece insan ve doğa olaylarından ibarettir. Tora ve diğer dini metinler insan aktivitelerinin ürünüdür ve bunu en iyi anlamanın yolu arkeoloji ve diğer bilimsel analizlerdir.
Kimlik, sosyal psikolojide kendi gözünde ve başkalarının gözünde ne olduğundur. Bu terim psikolojide ve sosyolojide gelişme göstermiş, ayrıca biyoloji ve felsefe ile de ilgilenmiştir.
Kültürel Kimlik bir grubun ya da kültürün ya da bireyin ait olduğu grup veya kültüre ait kimliğine verilen isimdir. Oldukça yakın dönemlere ait olan Kültürel Kimlik kavramı kimlik ile ilgili birçok soruya birçok kültürel ve sosyal teoriler ile cevap aramaktadır. Kişi, yaşadığı kültür içinde kendine özgü bir sosyal hayat alanı ile yaşamını sürdürür. Kültürün ortak paydasından alınan pay ile bağlı bulunan sosyal hayat alanı, o kişinin kültürel kimliğini oluşturur.
LGBT kültürü, lezbiyen, gey, biseksüel, transgender ve queer (LGBT) kişilerin paylaştıkları ortak kültür. "Gey kültürü" terimi buna eşanlamlı olmadığı hâlde yine bu kavramı tanımlamak için kullanılır, ancak belirgin olarak eşcinsel erkeklerin kültürüne de atfedilebilir. LGBT kültürü yere ve katılımcının kimliğine göre değişir.
Cinsel kimlik, kişinin romantik ve cinsel çekim hissettiği kişilerle ilgili kendisini nasıl tanımladığıdır. Cinsel kimlik aynı zamanda kişilerin kendilerini bir cinsel yönelimle tanımladığında veya tanımlamadığında ya da herhangi bir cinsel yönelimle tanımlamamayı uygun bulduğunda kullanılan cinsel yönelim kimliği olarak da bilinir. Cinsel kimlik ve cinsel davranış, cinsel yönelim ile yakından bağlantılı olsa da birbirinden ayrılır. Cinsel kimlik kişinin kendisini kavrayışını, cinsel davranış kişi tarafından uygulanan cinsel eylemi, cinsel yönelim ise kişinin karşı cinse, hemcinse, her iki cinsiyete hissettiği ya da hiçbir cinse hissetmediği romantik ya da cinsel çekimi ifade eder.
Cinsel etik, toplumsal olarak biçilmiş cinsiyet kimliklerini ya da toplumsal cinsiyeti, erkek ile kadın arasındaki işbölümünü, tek eşlilik/çok eşlilik meselesini tartışan, tüm cinsel ilişki pratiklerini, gebelikten korunma araçlarından tutun da eşcinselliğe varıncaya dek ahlaki yönden sorgulayan etik alana denmektedir. Cinsel etik, cinsiyet kimliği, cinsel yönelim, aşk, sevişme, rıza, cinsel ilişkiler ve üreme gibi konuları içerir. Seks tarihsel olarak tüm dünyadaki kültürlerde yaşayan insanlar için büyük önem arz eden bir konudur ve bu nedenle yaygın bir tartışma ve çalışma konusudur.
Rae-rae, 1960'larda Polinezya'nın cinsiyet sınırdaşlarının daha geleneksel sosyal sınıfı olan Māhū'dan kaynaklanan çağdaş bir ayrım olan Tahiti kültüründe trans kadınlardır. Petea, Hawaii'de kullanılan geleneksel sosyal sınıf aikane'nin aksine, Fransız Polinezyası'nda kullanılan cis-erkek eşcinselliği için aşağılayıcı bir terimdir.
Apwint Myanmar kültürüne ait özel bir terimdir. Doğumda erkek olarak doğan ve açıkça kadın olarak tanımlanan ve erkeklere ilgi duyan bireyleri ifade etmek için kullanılır. Yerel bağlamın dışında, apwint genellikle daha geniş bir şekilde trans kadınlar olarak kabul edilir. Bununla birlikte, cinsel ve toplumsal cinsiyet kimliklerini tanımlamak için ayrı kategoriler kullanan tipik Batı karakterizasyonlarından farklı olarak, Asya'da hem cinsel hem de cinsiyet kimliklerini karakterize etmek için genellikle bir etiket kümesi kullanılır.
İnsan cinsel eylemi, insanların cinselliklerini deneyimleme ve ifade etme biçimidir. İnsanlar, çok çeşitli nedenlerle, tek başına yapılan faaliyetlerden başka bir kişiyle değişen sıklıkta farklı davranışlara kadar çeşitli cinsel eylemlerde bulunurlar. Cinsel eylem, genellikle uyarılmış kişide cinsel uyarılma ve fizyolojik değişikliklere neden olur, bunlardan bazıları telaffuz edilirken bazıları daha kısaltılır. Cinsel eylem, partner bulma veya çekme stratejileri veya bireyler arasındaki kişisel etkileşimler gibi bir başkasının cinsel ilgisini uyandırmayı veya başka birinin cinsel yaşamını geliştirmeyi amaçlayan davranışları ve faaliyetleri de içerebilir. Cinsel eylem, cinsel uyarılmayı takip edebilir.