Sümerler, yaklaşık MÖ 4000-2000 yılları arasında Irak'ın güneyinde yerleşik hayata geçmiş olup medeniyetin beşiği olarak bilinen coğrafi bölgede yaşamış bir uygarlıktır. MÖ 6'ncı ve 5'nci milenyumda Kalkolitik ve Erken Tunç Çağı dönemi arasında ortaya çıkmış olup Dünyanın bilinen en eski uygarlıklarından birisi olarak kabul edilmektedir.
Mezopotamya, Orta Doğu'da, Dicle ve Fırat nehirleri arasında kalan bölge. Mezopotamya günümüzde Irak, kuzeydoğu Suriye, Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve güneybatı İran topraklarından oluşmaktadır. Büyük bölümü bugünkü Irak'ın sınırları içinde kalan bölge, tarihte birçok medeniyetin beşiği olmuştur. Mezopotamya'da yer alan şehirler günümüzde sürekli gelişmektedir. Ayrıca bu bölgede bol miktarda petrol bulunmaktadır.
Antu, Sümer yaratıcılık tanrıçasıdır. Gökyüzü tanrısı Anu'nun eşidir. Daha sonraki dönemlerde tanrıça İştar, birçok antik mezopotamya tanrıçası gibi, Antu'nun da yerini almıştır.
Mamitu, ilk dönemlerde, Akad ve Sümer mitolojisinde yemin, ant içme tanrıçasıdır. Daha sonraki dönemlerde, yeni doğan bebeklerin kaderlerine karar veren bir tür kader tanrıçası ve öteki dünyadaki yargıçlardan biridir. Mammitu, Mammetum gibi yazılışları da mevcuttur. Bazı kaynaklarda Nergal'in eşi olarak geçer.
Ninhursag veya Ki, Sümer mitolojisindeki ana-tanrıça, Yer tanrıçasıdır. Genellikle Enlil'in kız kardeşi olarak gösterilir.
Adapa ya da Adaba, Mezopotamya mitolojisinde yaratılmış ilk insandır. Adapa Sümer kralları listesi'nde ulusun ilk lideri olarak geçer. Farklı biçimlerinde Oanes ve Alulim olarak da anıldığı olmuştur. Akadca'da ismi adamu, erkek insan anlamına gelir. Öykü tevrat anlatılarında yer alan yasak meyveden yiyen Âdem ile Havva'nın cennetten atılması öyküsü ile ilişkilendirilmektedir.
Diana, Roma mitolojisinde ayın ve avcılığın bakire tanrıçasıydı. Yunan mitolojisinde Artemis'e denktir. İkiz erkek kardeşi Apollon ile Delos adasında doğmuş olan Diana'nın, ebeveynleri Jüpiter ile Latona'dır. Gökteki sembolü aydır. Geyik ve dişi ayı sembol hayvanlarıdır. Avcılar ismiyle bilinen bir av grubu vardır. Genellikle 12 ile 15 yaşlarında kız görünümündedir. Avcılar grubunda tarih boyunca genellikle kızlar bulunsa da nadiren erkekler de bulunmuştur. Ay tanrıçası görevini Selene' den almıştır. Ay ve avcılığın yanında kız çocukları, doğum ve daha birçok şeyin tanrıçasıdır.
Mezopotamya mitolojisi, Sümerlerin dini evrendeki güç, nesne ve varlıkları temsil eden Antropomorfik tanrı ve tanrıçalar içerirdi. Sümerlerin inanışına göre insanlar başta tanrılar tarafından hizmetçi, köle olarak yaratılmış fakat daha sonra özgürleştirilmiştirler.
Uruk, antik bir Sümer şehridir. Günümüzde Tel el-Varka adıyla bilinir. Kent, Fırat Nehri'nin bugünkü yatağının doğusunda, nehrin eskiden kurumuş bir kanalının üzerinde bulunmaktadır. Bugünkü Irak'ta Müsennainin başkenti Semave'nin 30 km doğusuna denk gelir. Uruk, Babil döneminde de varlığını korumuştur. Kitab-ı Mukaddes'te şehrin adı Erek olarak geçer.
Anu, Sümer mitolojisinde ve daha sonra Asur ve Babil mitolojilerinde, gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların kralı olarak adlandırılır ve göksel katmanların en üstünde oturur. Suç işleyenleri yargılayacak güce sahip olduğuna ve kötülükleri yok etmek için asker olarak yıldızlar yarattığına inanılırdı. Anunnakunun babasıdır. Sanat eserlerinde bazen çakal olarak resmedilir. Çoğu zaman onun simgesi olarak kullanılan taç bir çift sığır ya da boğa boynuzu ile resmedilir.
Eje, Türk ve Altay mitolojisinde yeryüzündeki ilk kadın, Havva. Ece, Eçe, Ejey, Ecey de denir. Sümerlerdeki Ecem ile de bağlantılıdır. Türkçede abla, kraliçe gibi anlamları vardır. Eje'nin kocası Adem ise Elley veya Törüngey olarak bilinir.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Ayzıt - Türk ve Altay mitolojilerinde güzellik tanrıçası. Ayığsıt Hanım da denilir. Aşkın ve güzelliğin simgesidir. Ongunu kuğudur. Kuğular bu nedenle kutsal sayılır ve dokunulmaz. Kuğular biçim değiştirmiş kutsal kızlar olarak kabul edilir. Ayığsıt gümüş tüylü bir kısrak biçimine bürünebilir ve gökten yeryüzüne bu şekilde iner. Kısrak kılığındayken kuyruk ve yelelerini kanat gibi kullanır. Ormanlarda dolaşmayı sever. Ak bir kalpağı, çıplak omuzlarında ak bir atkısı vardır. Çocukları ve hayvan yavrularını korur. İnsanlara sevgi ilham eder. Sarayının kapısında ellerinde gümüş bakraçlar ve gümüş kamçılar bulunan yasakçıları (bekçileri) vardır. Bu yasakçılar kötü insanları içeriye almazlar. Ayzıt'ın kızları vardır. Onlar da kuğu kılığına bürünebilirler. Ayzıt'ın kızları büyülü beyaz bir tülü giyinince kuğuya dönüşürler. Beyaz Turna kuşu da diğer simgelerinden biridir. Sümerlerde Ay Tanrıçası olan Ay'a da ışık saçmaktadır ve adı da bu anlamla bağlantılıdır. Aşk her zaman ışıkla ve parlaklıkla simgelenmektedir. “Aşk ateşi gözlerimi kör etti” ifadesi bunun en belirgin anlatımıdır.
Antik Mezopotamya dini, Antik Mezopotamya medeniyetlerinin, özellikle yaklaşık MÖ 3500 ve 400 yılları arasında Sümer, Akad, Asur ve Babil medeniyetlerinin dinî inançlarına ve uygulamalarına atıfta bulunur. Antik Mezopotamya dininin temelleri Erken Sümer Hanedanları tarafından atılmış, daha sonra oluşan uygarlıklar ve bölgeye yerleşen kavimler bu dinî yapıyı benimsemiştirler. Her ne kadar bölgenin bölümleri arasında farklılık gözlense de temel dinî figürler, destanlar ve inanışlar aynı kalmıştır. Politeistik bir din olan Mezopotamya dininin tanrı ve tanrıçaları zaman içinde isim değiştirse de özellikleri genelde aynı kalmıştır fakat dinler tinsel olarak nitelik kazanmıştır.
Sümer mitolojisinde Nammu veya Namma , Babil mitolojisindeki Tiamat'a karşılık gelen ilkel bir tanrıçadır.
Sümer mitolojisinde Ninlil veya Sud , Enlil'in eşi olan tanrıçadır. Soyu, çeşitli şekillerde tanımlanmıştır. Genellikle Haya ile Nunbarsegunu'nun kızları olarak kabul edilir. Akadca başka bir kaynak, An (Anu) ile Antu'nun kızı olarak gösterir. Diğer kaynaklar Ninlil'e Anu ve Nammu'nun kızı der.
Ekur, "dağ evi" anlamına gelen bir Sümer terimidir. Tanrılar bahçesindeki tanrılar meclisidir ve Yunan mitolojisindeki Olimpos Dağı'na paralel olarak antik Sümer'in en saygın ve kutsal binasıydı.
Nisaba ya da Nidaba, ayrıca Nanibgal epitetiyle de bilinir, Sümer yazma, öğrenme ve hasat tanrıçasıdır. Kutsal tapınakları, Ereş ve Umma'daki E-zagin idi.
Doğa ibadetinde bir doğa tanrısı, su tanrısı, bitki tanrısı, gök tanrısı, güneş tanrısı, ateş tanrısı veya dağlar, ağaçlar veya yanardağlar gibi doğal olarak meydana gelen diğer olaylar gibi doğa güçlerinden sorumlu bir tanrıdır.
Mezopotamya tanrıları, bölge halkları tarafından tapınım gören tanrılardır.