İçeriğe atla

Kişi adı

Kişi adı, bir bireyin kolaylıkla tanınması amacıyla kullanılan uygun isimlerden oluşan kişi adı olup, genellikle doğumda veya genç yaşlarda soyadı ile birlikte verilir. Verilen bu ad bir insan için nadir durumlar dışında neredeyse evrenseldir. Bu durumlara bir örnek olarak, herhangi bir yazılı kayıt bulunmadan doğal afet veya başka türlü nedenlerle tek başına büyümüş vahşi çocuklar gösterilebilir.[] Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde bir çocuğun doğumdan itibaren isim hakkına sahip olduğunu belirtilir.[1] Amazon ormanlarında yaşayan Machiguenga insanı gibi bazı dünyadan izole olmuş kabilelerde ise özel isimler bulunmayabilir.[2][3]

Adlandırma kuralları bazı kültürlerde oldukça güçlü veya esnek olabilir. Adlandırma da kültürler arası etkileşim de önemli faktörlerden birisidir. Ancak tarihsel kayıtlardan adlandırma kurallarının zaman içerisinde değişim gösterdiği bilinmektedir.

Yapısı

Doğumda verilen gerçek isimlerin ortak bileşenleri şunlardır:

  • Kişi adı : Evrenseldir. Batı kültürlerinin pek çoğunda, verilen isim soyadından önce gelir, diğer kültürlerde ise ya aile isimleri soyadı olarak kullanılır veya aile adından sonra kişi adı kullanılır.
  • Patronimik : Babasının soyadına dayanılarak verilen isim.
  • Matronimik : Annesinin soyadına dayanılarak verilen isim.
  • Soyadı : Bir ailenin tüm üyeleri tarafından kullanılan bir isim. Avrupa'da, Roma sisteminin ortadan kaybolmasından sonra, ortak aile isimlerinin bazı alanlarda kullanımı (Fransa'da 13. yüzyılda ve Almanya'da 16. yüzyılda ) oldukça erken tarihlerde başladı, ancak Galler ve İskandinav ülkelerinde kullanımı çok daha sonrasında oldu. Bu arada Almanya'nın yanı sıra Rusya ve Ukrayna gibi bazı Doğu Avrupa ülkelerinde soyadı olarak özel bir adlandırma kullanıldı. Soyadının zorunlu olarak kullanımı sayesinde günümüzde kullanımı büyük ölçüde değişmiş ve gelişmiştir. Fransa'da 1539 yılında tutulan vaftiz kayıtlarında (ancak 1808 tarihine kadar, Yahudiler için soyadı kullanımı gerekmiyordu ) rahibin soyadı yazması gerekliydi. Diğer yandan, soyadı 19. veya 20. yüzyıla kadar İskandinav ülkelerinde örneğin Norveç'te (1923) zorunlu değildi ve İzlanda'da yerli halkı hâlâ soyadı kullanmaz.
  • Zaman zaman birçok ailede evli olan kadınların kendi evlilik öncesi soyadları veya kişileri onurlandıran baba adları ya da bunlara alternatif isimler göbek adı olarak kullanılır. Birçok Katolik aile çocuklarının göbek adı olarak bir aziz adı seçerler ya da kendileri için seçtikleri bir aziz adını çocuğuna bırakılabilirler. Bazı kültürlerde soyadı olarak Matronimik kullanılır. Örneğin; Einar Karl Stefánsson ve Einar Guðmundur Stefánsson gibi. İzlanda'da neredeyse pek çok insanın soyadında (örnekte gösterildiği gibi) /s takısı kullanılır.

Bazı insanlar hükûmetlar tarafından yapılan kovuşturma veya bazı iş ya da eylemlerinin sosyal alay olması korkusuyla gerçek adlarını gizleyip anonim olarak kalmayı seçerler. Kişilerin kimliklerini gizlemek için seçtiği bir başka yöntem takma bir ad seçmektir.

Bazen kişiler tek bir ad ile anılır ve bilinirler. Örneğin Pen ve Teller sihirbaz ikilisinin Teller olarak tanınması gibi.

Kaynakça

  1. ^ "Çocuk Haklarına Dair Sözleşme" (PDF). cocukhaklari.gov.tr. ss. Madde 7. 29 Ekim 2013 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Nisan 2013. 
  2. ^ Snell, Wayne W (1964). Kinship relations in Machiguenga. s. 17-25
  3. ^ Johnson, Allen W. Families of the forest: the Matsigenka Indians of the Peruvian Amazon. University of California Press, 2003. s. 9-10 12 Şubat 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Google Books 1 Nisan 2012 tarihindeki sayfa. ISBN 978-0-520-23242-6.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Aile</span> aralarında yakın akrabalık bağı bulunan kişiler grubu

Aile veya ocak, toplumun en küçük birimi olarak kabul edilen sosyal bir yapı. En küçük, yani "çekirdek" olarak adlandırılan bir aile; baba, anne ve çocuklardan oluşur.

<span class="mw-page-title-main">İzlanda</span> Kuzey Atlantik Okyanusundaki ada ülkesi

İzlanda, Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde Grönland'ın güneydoğusu ile İskandinavya ve Büyük Britanya'nın kuzeybatısında yer alan bir ada ve Avrupa ülkesi. İzlanda, kuzeyinde Arktik Okyanusu ile çevrilidir. 356.991 nüfus ve 103.000 km² yüzölçümüyle Avrupa'nın en seyrek nüfuslu ülkesidir. Başkent ve en büyük şehir Reykjavík'tir, nüfusun üçte ikisinden fazlası ülkenin güneybatısında yer alan bu şehir ve çevresinde yaşar. İzlanda volkanik ve jeolojik olarak aktif bir adadır. Adanın iç kısmında kumluklar, lav sahaları, dağlar ve buzullar içeren bir plato bulunur ve birçok buzul nehri kaynağını buradan alarak denize akar. İzlanda Kuzey Kutup Dairesi'nin kuzeyinde yer almasına rağmen Körfez Akıntısı nedeniyle aynı enlemdeki diğer bölgelere göre daha ılık bir iklime sahiptir. Yüksek enlem ve denizellik yazların serin geçmesine yol açar. İzlanda'ya bağlı birçok ada kutup iklimine sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Carl Linnaeus</span> İsveçli botanikçi, hekim ve zoolog (1707-1778)

Carl Linnaeus, İsveçli biyolog, hekim ve fizikçidir.

İsim, özel-genel (cins), canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcüklerdir. Sıfat, zarf, zamir gibi kelime grupları isim soylu kelimeler olarak kabul edilir. Türkçede isimler genel olarak kabul edilen dört farklı şekilde sınıflandırılır:

<span class="mw-page-title-main">Mahlas</span> şair ve yazarların kullandıkları takma ad

Mahlas, müstear isim, tapşırma veya kalem adı; bazı şair ve yazarların gerçek isimleri yerine kullandıkları takma adlardır. Mahlas daha çok şairler, müstear yazarlar ve tapşırma da âşıklar için kullanılır. Rumuz kavramının edebi literatürdeki karşılığı olarak da ifade edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Vikingler</span> Denizcilik, ticaret ve akıncılıkla uğraşan İskandinav kökenli kavim

Vikingler ya da Norslar, İskandinavyalı korsan ve tüccar kavimlerdir. Aslında "Viking" veya "Nors" bir millet adı değildir; Danlara, Norveçlilere, İsveçlilere ve diğer İskandinavlara kim olduklarına bakmaksızın verilen isimdir. Bu adlandırma Eski Norsçadaki Vikingr (yağmacı) sözcüğünden gelir ve Viking Çağı boyunca tüm Kuzey Cermenleri bu adla anılmıştır. Vikinglerin ataları antik Cermen halkları, konuştukları dil(ler) ise Cermen dil ailesine bağlı İskandinav dilleridir. Vikingler ömürlerinin büyük bir kısmını denizlerde geçirmiş olan savaşçı bir halktır. 8 - 11. yüzyıllar arasında kuzeybatı Avrupa'da birçok yeri ele geçirmişlerdir. Viking akınları ile birlikte birçok manastır yok olmuştur. Olaya tanıklık eden ve hayatta kalarak Avrupa'nın çeşitli bölgelerine dağılan keşişlerin dramatik ve trajik anlatımları, yüzyıllarca sürecek bir Viking korkusu ve düşmanlığı yaratmıştır. Vikingleri kaba, ilkel, medeniyetten uzak bir kavim olarak betimlemişlerdir. Bu anlatımların etkisiyle, Avrupalıların Viking kültürüne uzun süre kayıtsız kaldıkları anlaşılmaktadır. Göçebe ve savaşçı bir kavim olan Vikinglerin yazılı geleneği olmayışı, kültür izlerinin sürülmesini güçleştirmektedir. Yazılı kaynakların zayıflığına ve Batılı kaynaklardaki olumsuz Viking imajına karşılık, arkeolojik veriler, incelikli bir Viking maddi kültürünün varlığına işaret etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey İrlanda</span> Birleşik Krallıkın parçası olan Batı Avrupa ülkesi

Kuzey İrlanda, İrlanda Adası'nda İrlanda'nın kuzeyinde yer alan Birleşik Krallık'a bağlı özerk ülke.

<span class="mw-page-title-main">İzlandaca</span> İzlandanın resmî dili olan Kuzey Cermen dili.

İzlandaca, Cermen dillerinden biri ve İzlanda'nın resmî dilidir. İzlandacaya en yakın diller, Faroe Adaları'nda konuşulan Faroe dili ile Sognamål gibi Batı Norveç lehçeleridir. İzlanda, anakaraya uzak bir ada devleti olmasından dolayı, diğer ülkelerle arasında kayda değer oranda kültür alışverişi gerçekleşmemiş, bunun sonucunda dile çok az yabancı sözcük girmiştir. İzlanda'nın konumu Amerika'ya daha yakın olmasına rağmen, İzlandaca bir İskandinav dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Yaşam ağacı</span> mit

Yaşam ağacı kavramın kökeni tarih-öncesi denilen devirlere kadar uzanan, başta Asya şamanist gelenekleri olmak üzere, pek çok gelenekte rastlanılan bir semboldür.

<span class="mw-page-title-main">Paganizm</span> Birçok tanrının varlığı düşüncesini benimseyen inanç ve spiritüel yaşam tarzı

Paganizm, kökenleri dünyanın kadim doğa dinlerine uzanan spiritüel bir yaşam tarzıdır. Temelde kökleri Avrupa'nın eski inanç biçimi ve bu dinlerinin genel adıdır. Bu dinlere mensup kişilere ise pagan denir.

<span class="mw-page-title-main">İzlandaca isimler</span>

İzlandaca isimler, İzlandalılar tarafından kullanılan isimlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça isim</span>

Eski Arapça isimler uzun bir adlandırma sistemine dayanır; çoğu kökleşik Arapça adlar genellikle birkaç bölümden oluşur ve bu düzen, bütün Arap dünyasında kullanılmaktadır. Basit bir Arapça isim, verilmiş - orta - aile isiminden oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Bayanay</span> Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası

Bayanay, Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası. Bayana olarak da bilinir. Avcıları, balıkçıları ve ormanı korur. Adına Payna töreni düzenlenir. Avcılar ateş yakıp dua ederek avlarının bereketli ve kazasız geçmesini dilerler. Kimi kültürlerde çocukları korur. Soyun koruyucusu olduğu düşünülür. May Ana'nın farklı bir söyleyişi ve aslında aynı Tanrı olduğunu ileri süren görüşler de mevcuttur.

Özel isim veya özel ad, "tek" ve "özel" olan varlıklara ve kavramlara verilen belirleyici Ad Evrende eşi olmayan varlıkları ve bazı önemli soyut kavramları belirtmekte kullanılır. Özel isimlere örnek olarak Ankara, İnternet, Jüpiter, Budizm, Toyota, Aşık Veysel, Fino, Mehmet ve Atatürkçülük verilebilir. Aralarında Türkçenin de bulunduğu pek çok dilde özel isimlerin ilk harfi büyük yazılır. Özel isimlerin dışında kalan tüm isimler cins isimdir.

Evlilik öncesi soyadı veya kızlık soyadı, kadınlarda soyadının, evlenmeden önce ailesinden kalan soyadını tanımlayan ifade. Bazı ülkelerde kadınlar evlenmeden önce ailesinden aldığı soyadı taşımakta, evlendikten sonra ise evlendiği erkeğin ailesinden taşıdığı yeni soyadı almaktadırlar. Bazı ülkelerde ise kadınlar istediği soyadı taşıyabilmektedir.

Otorite kontrolü, bilgi biliminde kütüphanecilikte katalog ve bibliyografik bilgilerin tek ve eşsiz bir ad verilerek düzenlenmesi sürecine verilen isimdir. Otorite kontrolündeki otorite kelimesi, insanların, yerlerin, şeylerin ve kavramların isimlerinin yetkilendirildiği, yani belirli bir biçimde oluşturulduğu fikrinden türemiştir. Farklı adlarla anılan aynı kişinin ya da aynı isme sahip farklı kişilerin tek bir eşsiz numara ile tanımlanarak karışıklıkların önlenmesini amaçlar. Bazı ülke ve kuruluşlar kendilerine özgü otorite kontrol sistemleri geliştirmişlerdir. Bu türünün tek örneği olan başlıklar veya tanımlayıcılar, ilgili otorite dosyasını kullanan kataloglar boyunca tutarlı bir şekilde uygulanır ve bağlantılar ve çapraz referanslar gibi diğer veri düzenleme yöntemleri için uygulanır. Her kontrollü giriş, kapsamı ve kullanımı açısından bir otorite kaydında tanımlanır ve bu düzenleme, kütüphane personelinin kataloğu korumasına ve araştırmacılar için uygun hale getirmesine yardımcı olur.

Türk adları, her toplumun olduğu gibi Türk toplumunun hayat tarzını, sosyal yapıyı ve düşünce yapısını yansıtır, toplumun aynası kabul edilir. Toplumların kendilerine özgü ad verme gelenekleri vardır. Eski Türklerde çocukların ergenlik çağına ulaşana kadar başardıkları bir işe göre isim verilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Eponim</span>

Eponim gerçek ya da hayali bir kimsenin adının bir yer, ulus ya da bir şey için verilmesine inanılması, bir kişinin adına dayanan veya bir kişinin adından türetilen kelimelerin yanı sıra içerisinde yaşadığı yılların dönem olarak belirtilmesinde kullanılan terimdir. Örnek olarak I. Elizabeth'in tahta çıkması ve ölümüne kadar geçen süreye eponim olarak Elizabeth devri adıyla tanımlanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Doğum adı</span> insanları diğer kişilerden ayıran ad

Doğum adı, kişiye doğduğunda verilen gerçek adının bir parçasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Slav isimleri</span>

Doğu Slav isimleri, Rusya'da ve daha önce Rus İmparatorluğu veya Sovyetler Birliği'nin bir parçası olan bazı ülkelerde bir kişinin doğum adını ve baba adını tanımlamanın geleneksel yoludur.