Timur İmparatorluğu, Timurlu Devleti, Timurlular veya Turan İmparatorluğu, Fars ve İslam medeniyeti unsurları ile Türk-Moğol devlet ve askeri teşkilat unsurlarını bünyesinde barındıran Emir Timur tarafından kurulmuş bir devlettir.
Babürlüler veya Babür İmparatorluğu, günümüzdeki Hindistan ve çevresi üzerinde kurulmuş ve hüküm sürmüş Türk-Moğol kökenli devlet. Çağatay Türkü bir şef ve Timurlu Hanedanı'ndan olan Babür Şah tarafından 1526 yılında kurulan ve 17. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılın başında imparatorluğun gücünün zirvesinde olduğu dönemde, Hindistan'ın büyük bölümüne hakim olan imparatorluğun nüfusunun o tarihlerde 3,2 milyon kilometre karelik bir bölge üzerinde 110 milyon ila 150 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Babür İmparatorluğu'nun hakimiyet alanı, en geniş olduğu dönemde bugünkü Hindistan, Pakistan, Bangladeş ve Afganistan'ı kapsamaktaydı.
Ekber Şah tam adıyla Ebü'l-Feth Celâlüddîn Muhammed Ekber Şâh, babası Hümayun Şah'ın ardından 1556-1605 arası Babür İmparatorluğu tahtına geçmiştir. Sind'de bulunan Ömerküt Kalesi'nde doğdu. Babası Hümayun Şah, annesi İran asıllı Hamide Banu'dur. Babürlerin en parlak dönemi Ekber Şah'in padişah olduğu dönemdir.
Babür ve Bebür veya tam adıyla Zahîreddîn Muhammed Bâbur Türk lider, Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk hükümdarı. Soyu, baba tarafından Timur anne tarafından Cengiz Han'a dayanan Babür Şah, 1519'dan itibaren Hindistan'a düzenlediği seferler sonunda bütün Kuzey Hindistan'ı kontrol altına alıp 1526'da Delhi Sultanlığı'na son vererek günümüzdeki Afganistan, Pakistan ve Hindistan'ın kuzeyini kapsayan topraklar üzerinde Babür İmparatorluğu'nu kurdu.
Hümayun Şah tam adıyla Nasireddin Muhammed Hümayun Şah, , günümüzde Pakistan, Afganistan ve Kuzey Hindistan'ı kapsayan, Babür İmparatorluğu'nu 1530 - 1540 yılları ve 1555 - 1556 arasında yönetmiş ikinci hükümdardır. Babası Babür Şah gibi önce 10 yıl süren hükümdarlığını Peştun Suri hanlardan Şir Şah'a kaybetti. Ama sonra Safevi İran Şahı I. Tahmasp desteğiyle ülkesini tekrar geri aldı ve arazisini daha da genişletti. Hümayun Şah 1556'da olduğu zaman Babür İmparatorluğu 1 milyon kilometre kare alanı kapsamaktaydı.
I. Tahmasb, Safevî Devleti'nin ikinci hükümdarıdır.
Celâlî Takvimi, Güneş yılı esasına dayanan, İranlı matematikçi ve astronom olan Ömer Hayyam başkanlığındaki bir kurul tarafından düzenlenmiş bir takvimdir. Büyük Selçuklu İmparatorluğu hükümdarı Sultan Melikşah'a sunulan bu takvim, 1079 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Yılbaşını 9 Ramazan 471 yılına rastlayan Nevruz olarak almış, 1079 yılını başlangıç kabul etmiştir. Selçuklu Devleti'nin yanı sıra Babür İmparatorluğu da bir dönem bu takvimi kullanmıştır. Celâlî Takvimi sadece tarım, hayvancılık gibi ekonomik işlerin düzenlenmesinde kullanılmış, normal hayatta ise Hicrî takvim kullanılmaya devam edilmiştir.
Bağdat Eyaleti veya Bağdat Beylerbeyliği, 1535 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında kurulan Osmanlı Devleti eyaleti.
6. Ordu Osmanlı İmparatorluğu'nda yapılan askeri reformlar sırasında 19. yüzyılın sonlarında kuruldu.
Bahadır Şah, 1526 ile 1535 ve 1536 ile 1537 yılları arasında hüküm süren Gücerât Sultanı. 1511 ile 1526 yılları arasında Gücerât Sultanı olan II. Muzaffer Şah'ın oğludur.
Tunus'un fethi, 16 Ağustos 1534 tarihinde meydana geldi ve şehir Osmanlı topraklarına katıldı.
Hümayun Türbesi Babür İmparatoru Hümâyun Şah'ın ölümünden 9 yıl sonra, Babür İmparatorluğu'nun ikinci hükümdarı olan Hümayun'un eşi Bega Begüm'ün talimatıyla 1565 yılında inşasına başlanıp, 1572 yılında tamamlanmıştır. 1993 yılında da Unesco Dünya Mirası Listesi'ne alınmıştır.
Muhammed Şah, 12. Babür İmparatorudur. Asıl adı Ruşan Akhtar Bahadır olan Muhammed Şah, yönetimi sırasında Babür İmparatorluğunda idari açıdan dağılmaya sebep olan politikalar izlenmiş, sanat ve kültürde ise önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Şir Şah,, Surî Hanedanlığı'nın kurucusu ve ilk hükümdarı.
İran bahçeleri veya Fars bahçeleri, tarafından ortaya çıkarılmış olan bahçe tasarımı geleneği ve tarzı Endülüs'ten Hindistan'a ve ötesine kadar bahçelerin tasarımını etkilemiştir. Elhamra bahçeleri, İspanya'daki Endülüs devrinden itibaren bir Moro sarayı ölçeğinde Pers bahçe felsefesinin ve tarzının etkisini göstermektedir. Hümayun Türbesi ve Tac Mahal, Hindistan'daki Babür İmparatorluğu döneminden beri dünyadaki en büyük Fars bahçelerini barındırmaktadır.
Babür mimarisi, 16. ve 18. yüzyıllar arasında Hint Yarımadası'nda Babürlüler tarafından geliştirilen Hint-İslam mimarisi türüdür. İslam, İran, Türk ve Hint mimarisinin bir birleşimi olarak Hindistan'daki önceki Müslüman hanedanların mimari tarzlarını geliştirdi. Babür yapıları, büyük soğan kubbeler, köşelerde ince minareler, büyük salonlar, büyük tonozlu ağ geçitleri ve hassas süslemeler dahil olmak üzere tek tip bir yapı ve karakter modeline sahiptir. Babür mimarisinin örnekleri günümüz Hindistan, Afganistan, Bangladeş ve Pakistan'da bulunmaktadır.
Kamran Mirza, Babür İmparatorluğu'nun kurucusu ve ilk Babür İmparatoru Babur'un ikinci oğluydu. Kamran Mirza, Kabil'de doğmuştur. Babür'un tahtını miras alacak olan Babür'ün en büyük oğlu Hümâyun Şah'ın üvey kardeşiydi, Babür'ün üçüncü oğlu Askari'nin erkek kardeşiydi. Farsça ve Çağatay dilinde yazılmış bir divan ona atfedilir.
Kanuni Sultan Süleyman tarafından Tahmasb I yönetimindeki Safevi hanedanından Bağdat'ın ele geçirilmesi, Osmanlı - Safevi Savaşları'nın bir parçasıydı. Şehir direniş göstermeden alındı, Safevi hükûmeti kaçtı ve şehri savunmasız bıraktı. Bağdat'ın ele geçirilmesi, Dicle ve Fırat nehirleri üzerindeki hakimiyet ve uluslararası ve bölgesel ticaretindeki önemi göz önüne alındığında önemli bir başarıydı. Osmanlılar 1535'e kadar orada kışladı, Sünni ve Şii dini türbelerinin yeniden inşasını ve tarımsal sulama projelerini denetledi. Süleyman, güçlü bir garnizon bırakarak Konstantinopolis'e döndü. Sonraki birkaç on yıl içinde, Osmanlılar bölge üzerindeki kontrollerini sağlamlaştırdı. Bölge 1623'te Safeviler tarafından geri alındı
Diu Kuşatması, Gücerât Sultanı Bahadır Şah, 1535′te Babür Şahı Hümâyun Şah ile yaptığı savaşta yenilerek Diu kalesine sığındı. Hümayun, Şaha karşı Goa’daki Portekiz valisiyle anlaştı. Portekizliler de Diu limanına hâkim tepede bir kale yaptırarak, limanı denetimleri altına aldılar. Bunun üzerine hatasını anlayan Bahadır Şah, Portekizlileri Diu’dan çıkarmak amacıyla I. Süleyman’a başvurdu ve bir ihtiyat tedbiri olmak üzere de hazinelerini Mekke'de güven altına aldırdı. Süleyman da Hindistan ile Akdeniz arasındaki güvenliği sağlamak amacıyla, doğu ticaretini ellerinde bulunduran ve Kızıldeniz’de serbestçe dolaşan Portekizlilere karşı harekete karar verdi. Doğu Müslümanlarının koruyucusu olarak, Mısır valisi Hadım Süleyman Paşa'ya Süveyş’te Cenovalı mühendisler yönetiminde bir donanma yaptırmasını emretti. Bu hazırlık arasında Bahadır Şahın öldürüldüğü öğrenilince Mekke’de bulunan hazinesi İstanbul’a gönderildi. Mısır Valisi Hadım Süleyman Paşa, 13 Haziran 1538′de 20.000 kişi ve 74 gemiden meydana gelen bir donanma ile Süveyş’ten yola çıktı. Kameran ve Babülmendeb’i geçerek Benderi Aden önüne geldi; Portekizliler ile iş birliği yapan Âmir bin Davud’u astırdıktan sonra 4 Eylül 1538′de Gucerat kıyılarına geldi. Fırtına nedeniyle komşu Caferabad limanına sığınan Osmanlı donanması 28 Eylül'de buradan ayrılarak kuşatmayı başlattı.