İçeriğe atla

Ketoprofen

Ketoprofen
Farmakokinetik veri
Protein bağlanma99%
Eliminasyon yarı ömrü2-2,5 saat
Boşaltımİdrarla
Tanımlayıcılar
  • (RS)-2-(3-benzoyilfenil)propanoik asit
CAS Numarası
PubChem CID
DrugBank
CompTox Bilgi Paneli (EPA)
ECHA Bilgi Kartı100.040.676 Bunu Vikiveri'de düzenleyin
Kimyasal ve fiziksel veriler
FormülC16H14O3
Mol kütlesi254,281 g/mol

Ketoprofen, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip bir ilaç etken maddesidir. Non steroidal antiinflamatuar ilaçların propiyonik asitler sınıfındandır.

Jel formu için:

Kullanım şekli

Günde 2-4 kez ağrılı bölgeye ovularak uygulanır.

Endikasyonları

Romatoid artrit, osteoartrit, ankilozan spondilit, akut gut artriti, bursit, tendinit, travmatik sinovit gibi hastalıkların akut ve uzun süreli tedavisinde ve ağrılarının giderilmesinde endikedir. Ayrıca şurup formu 6 aylıktan büyük bebek ve çocuklarda (6 ay-11 yaş) ateşin semptomatik tedavisinda kullanılır.

Kontrendikasyonları

Asetilsalisilik asit ve diğer non-steroidal antienflamatuvar ilaçlara aşırı duyarlılığı olanlarda kullanılmamalıdır. Daha önce mide-bağırsak hastalığı (özellikle gastroduodenal ülser) geçirmiş olanlara ketoprofen tedavisi uygulanmamalıdır.

Uyarılar

Ketoprofen ile tedavi süresince diğer non-steroidal antienflamatuvar ilaçlarda görüldüğü gibi peptik ülserasyon ve gastrointestinal kanamalar ciddi olabilir. Özgeçmişinde ülser ya da gastrointestinal kanama öyküsü bulunanlarda tedavi çok dikkatli ve kontrol altında uygulanmalıdır. Uzun süreli tedavi gerektiren olgularda karaciğer ve böbrek fonksiyonlarıyla hematolojik incelemeler yapılmalıdır. Tedavi süresince antikoagülan maddeler, aspirin, digoksin ve diüretik alması gereken hastalar dikkatle izlenmelidir. Ketoprofen ya da diğer non-steroid antienflamatuvar ilaçların uzun süreli ve devamlı kullanılmalarında interstisyel nefrit ya da nefrotik sendrom oluştuğunu belirtir raporlar mevcuttur. Ayrıca, bu gibi olgularda, uygulanan doz ile ilgili prostaglandin sentez inhibisyonuna bağlı renal kan akımı azalması nedeniyle böbrek yetmezliği oluşabilmesi de gözönünde bulundurulmalıdır. Yaşlılar, böbrek veya karaciğer fonksiyon bozukluğu bulunan ya da kalp yetmezliği bulunan hastalar bu yönden büyük risk taşırlar. Uygulanan ilacın kesilmesiyle tablo hızla normale döner. Ketoprofen eliminasyonu idrarla olduğundan ve farmakokinetik veriler böbrek yetmezliğiyle değiştiğinden, bu gibi durumlarda hastalar yakından izlenmeli ve ilaç ya da metabolitlerinin birikimini önlemek için doz ayarlaması yapılmalıdır. Ketoprofen ile tedavi süresinde karaciğer fonksiyon testlerinde yükselmeler izlenebilir. Bu gibi durumlarda hastalar yakından izlenmelidir. Bazı romatoid artrit olgularında izlenen anemi non-steroidal antienflamatuvar ilaç tedavisi süresinde artabilir, minor gastrointestinal kanama oluşabilir ya da sıvı retansiyonu ortaya çıkabilir. Hastalar bu yönden yakından izlenmelidir. Ketoprofen uygulanan olgularda %2 oranında periferal ödem oluştuğu rapor edilmiştir. Bu nedenle sıvı retansiyonu, hipertansiyon ve kalp yetmezliği tanısı konan olgularda non-steroidal antienflamatuvar ilaçlar dikkatle kullanılmalıdır. Ketoprofen ile yapılan hayvan deneylerinde ilacın teratojenik ve kanserojenik etkisi olmadığını göstermekle beraber gebelik, emzirme süresi ve çocuklarda kullanılmamalıdır.

Yan etkileri

Dispepsi, bulantı, karın ağrısı, diyare ya da kabızlık, gaz, anoreksi, kusma, stomatit, iştah artması, ağız kuruluğu, geğirme, gastrit, rektal kanama, melena, tükrük artması, peptik ülserasyon, gastrointestinal perforasyon, hematemez ve bağırsak ülserasyonu gibi sindirim sistemiyle ilgili yan etkiler; baş ağrısı, uykusuzluk ya da uyku hali, bitkinlik ya da eksitasyon, depresyon, rüya görme, amnezi, migren, konfüzyon, impotans, vertigo, parestezi gibi santral sinir sistemiyle ilgili; ödem, BUN yükselmesi, irritasyon, menometroraji, hematüri, nefrit, nefrotik sendrom gibi ürogenital sistemle ilgili; dispne, hemoptizi, epistaksis, larenks ödemi, bronkospazm, rinit, farenjit gibi solunum sistemiyle ilgili; hipertansiyon, palpitasyon, taşikardi, kalp yetmezliği, vazodilatasyon gibi kardiyovasküler sistemle ilgili; alopesi, ekzema, prurit, purpura, döküntü, ürtiker, terleme, eksfolyatif dermatit, renk değişmesi, fotosensitivite ve onikoliz gibi deriyle ilgili yan etkiler görülebilir. Genel olarak konjonktivit, göz ağrısı, işitme bozukluğu, retinal kanama ve pigmentasyon değişikliği, stomatit, tat bozukluğu, titreme, miyalji, yüz ödemi, hiperkoagülasyon, agranülositoz, anemi, hemoliz, susama, trombositopeni, kilo alma ya da kaybetme, hepatik disfonksiyon, hiponatremi gibi yan etkiler görülebilir.

İlaç etkileşimleri

Ketoprofen, kan proteinlerine yüksek oranda bağlanan ilaçlarla birlikte, 50 mg/tek doz üzerinde ya da 200 mg/gün şeklinde kullanıldığı zaman etkileşmenin artacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Bazı olgularda aspirin ile birlikte kullanıldığında aspirinin ketoprofenin kan proteinlerine bağlanmasını azalttığı ve ketoprofen plazma klirensini artırdığı izlenmiştir. Ketoprofen, hidroklorotiyazid ile birlikte kullanıldığında potasyum ve klorun idrar ile atılımını azaltır. Aynı zamanda prostaglandin inhibisyonu nedeniyle renal kan akımını azaltacağından böbrek iflası da oluşabilir. Varfarin ile etkileşme söz konusu olmamakla beraber, prostaglandinlerin hemostaz üzerindeki rolüyle ketoprofenin trombosit fonksiyonları üzerindeki etkisi göz önünde bulundurularak, uzun süreli kullanımlarda hastalar, her iki ilaç yönünden yakından izlenmelidir. Probenesid, ketoprofenin kan proteinlerine bağlanmasını azalttığından ve plazma klirensini ortalama 1/3 oranında düşürdüğünden birlikte kullanılmamalıdır. Ketoprofen, kan proteinlerine bağlanan metotreksatın protein bağlarını açması nedeniyle toksisitesini artıracağından birlikte kullanılmamalıdır.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Roksitromisin</span> yarı sentetik makrolid antibiyotiği

Roksitromisin, bir yarı-sentetik (semi-sentetik) makrolid antibiyotiği. Mide asidine dayanıklıdır. Roksitromisin, eritromisin'den türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Ödem</span>

Ödem, kan sıvısının damar dışına çıkması ve hücreler arasındaki sıvının artışı olgusudur. Ödemin yaygın biçimine anazarka (anasarca) denir. Ödem olgusunun temel ilkesi, kan sıvısı ile hücre dışı (ekstrasellüler) sıvı arasındaki dengenin yitirilmesidir. İnsan vücudunda ortalama 40 litre sıvı vardır. Bu sıvının yaklaşık ½ ‘si hücrelerin içindedir. Öteki yarısı ise kanı, lenf sıvısını ve hücreler arasındaki sıvıyı oluşturur. Kan ve lenf sıvılarının dengesini proteinler sağlar. Bunların dışındaki sıvı türlerinin dengesi elektrolitlere bağlıdır. Hücre içi sıvı dengesini potasyum, hücre dışı sıvı dengesini ise sodyum denetler.

Albendazol, birçok parazitik enfeksiyonun tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Flurbiprofen, fenilalkanoik asit türevi güçlü bir steroid olmayan antienflamatuar ilaçtır. Türkiye'de Majezik (Sanovel), Maxaljin(MeCom) ve Maximus ticari adı ile, Dünya'da Ansaid (Pfizer) ve Froben(Abbott) olarak satılmaktadır. Bazı boğaz pastillerinde de bulunmaktadır.

Non-steroidal antiinflamatuar ilaçlar ya da steroid dışı yangı önleyici ilaçlar, kısaca NSAİİ'ler, analjezik, antipiretik ve antiinflamatuar ilaçlardır. "Non-steroidal" terimi bu ilaçları benzer etkileri olan steroidlerden ayırmak için kullanılır. NSAİİ'ler narkotik değildirler. NSAİİ'ler bazen NSAİA olarak da adlandırılırlar. Bu grubun en çok bilinen üyeleri aspirin ve ibuprofendir. Parasetamol (asetaminofen) çok az anti-inflamatuar etki gösterdiği için NSAİİ'ler içerisinde kabul edilmezler.

<span class="mw-page-title-main">Nimesulid</span> Kimyasal bileşik

Nimesulid (4-nitro-2-fenoksi-metanosulfonanilid), 1996'da Pfizer ilac firmasi tarafından Türkiye'de piyasaya Mesulid adı altında çıkarılan bir non-steroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAİİ).

<span class="mw-page-title-main">Etodolak</span>

Etodolak indol türevi bir non-steroid antiinflamatuar ilaçtır (NSAİİ)..

<span class="mw-page-title-main">Tenoksikam</span>

Tenoksikam bir non-steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesidir.

<span class="mw-page-title-main">Diklofenak</span>

Diklofenak enflamasyonu azaltmak ve ağrıyı dindirmek için artrit ve akut sakatlanmalarda kullanılan bir non steroidal antiinflamatuar ilaçtır. Âdet sancısı ve ağrılı âdet görmede de kullanılır. Diklofenak en güçlü analjezik etkiye sahip narkotik olmayan bir ağrı kesicidir.

<span class="mw-page-title-main">İbuprofen</span> Kimyasal bileşik

İbuprofen, bir non steroidal antienflamatuvar ilaç etken maddesidir. Artrit, primer dismenore, grip semptomlarını azaltmak için ve ağrı kesici olarak kullanılır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır. Bir prematüre bebekte patent duktus arteriyozus kapatmak için de kullanılabilir. Ağızdan veya intravenöz şeklinde kullanılabilir. Genellikle bir saat içinde etki göstermeye başlar.

<span class="mw-page-title-main">Diazepam</span> benzodiazepin türevi ilaç

Diazepam, benzodiazepin türevi bir ilaç etken maddesidir. Diapam, Diazem gibi ticari isimlerle pazarlanır. Anksiyolitik, antikonvülsan, sedatif, kas gevşetici ve hafıza zayıflatıcı etkilere sahiptir. Anksiyete, uyuyamama, nöbetler, alkol yoksunluğu ve kas spazmları gibi hastalıkların tedavisinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Rosiglitazon</span>

Rosiglitazon, insüline karşı duyarlılığı artırarak anti-hiperglisemik etki gösteren tiyazolidindion sınıfından bir antidiyabetik ilaç. İlaçlarda, rosiglitazon maleat şeklinde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Esomeprazol</span> İlaç

Esomeprazol, peptik ülser ve gastroözofajiyel reflü hastalıklarını tedavisinde kullanılan proton pompa inhibitörleri grubundan bir ilaçtır. Ticari adı Astra Zeneca firmasına ait olan Nexium'dur.

<span class="mw-page-title-main">Meloksikam</span> non steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesi

Meloksikam primer dismenore, ameliyat sonrası ağrı, romatoid artrit ve osteoartrit semptomlarını azaltmak için kullanılan bir non steroidal antienflamatuar ilaç etken maddesidir. Piroksikamla çok benzeşmektedir. Bir selektif COX-2 inhibitörü bir olan non-streoid antienflamatuvar olan bir ilaçtır. COX-2 spesifik ürünler gibi miyokardiyal prostasiklini inhibe etmediği için hipertansiyona ve ödeme neden olmaz. Kardiyovasküler risk açısından oldukça güvenli bir alternatiftir. Meloksikam’ın, bazı klasik NSAİ ilaçlar tarafından indüklenen trombosit agregasyonu inhibisyonu sonucu oluşan kanama zamanının uzaması üzerine etkisi yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Kortikosteroid</span>

Kortikosteroid, böbrek üstü bezlerinde salgılanan bir steroid hormon türü ve bu hormonların sentetik analoglarına verilen addır. Glukokortikoid olan kortizon ile hidrokortizon kan şekeri seviyesi ve inflamasyon tepkisinde, mineralokortikoid olan aldosteron ise böbrek borucukları düzeyinde, su ve sodyumun geri emilimini ve potasyumun atılımını kolaylaştırarak su mineral dengesinde rol oynarlar.

<span class="mw-page-title-main">Pulmoner ödem</span> akciğerlerin hava boşluklarında ve parankiminde sıvı birikmesi

Pulmoner ödem, pulmonary edema, akciğer ödemi, akciğer konjesyonu; çeşitli sebeplerden ötürü alveollerde transudat birikmesi sonucu meydana gelir. Akciğer ödemi bir hastalık değil polifaktöriyel kaynaklı bir semptomdur. Süngersi bir yapısı olan akciğeri ödem oluşmasından koruyan 3 önemli faktör vardır. Bu faktörlerin olumsuz etkilendiği her süreç akciğer ödemi ile sonlanır:

Reye sendromu, genellikle influenza (grip) veya suçiçeği gibi bir viral enfeksiyondan sonra özellikle aspirin alınmasıyla ortaya çıkar. Son yıllarda çocuklara ateş düşürücü olarak aspirin verilmemesi, doktorların bu konuda aileleri bilinçlendirmesi sonucu sıklığı giderek azalmıştır. Çoğu kez enfeksiyonun iyileşme döneminde aniden bulantı-kusma ve döküntülerle başlar, ancak aspirin alınmadan da ortaya çıkabilen vakalar vardır. Tam sebebi bilinmese de hücrelerin enerji santrali gibi çalışan mitokondrinin metabolik fonksiyonlarında bir bozulmaya bağlı olarak ortaya çıkar. Birçok organ etkilenmekle birlikte, karaciğer ve beyin en çok etkilenen organlardır. Karaciğerde genellikle yağlanma olur, ancak sarılık gibi karaciğer hastalığı belirtileri olmaz. Beyinde ciddi ödeme bağlı olarak şuur kaybıyla giden ağır bir ensefalopati tablosu görülür. Kalp, böbrek ve pankreasta da daha az seviyede yağlanma görülebilir. Erken tanı hayat kurtarıcıdır, şüphe olduğu anda, erkenden şuur kapanmadan önce yoğun bakım ünitesine alınmalı ve sıklıkla görülen kan şekeri düşüklüğüyle (hipoglisemi) ve beyin ödemiyle mücadele edilmelidir.

<span class="mw-page-title-main">Sulfasalazin</span> kimyasal bileşik

Sulfasalazin, romatoid artrit, ülseratif kolit ve Crohn hastalığının dahil olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaç. Romatoid artrit için başlangıç tedavisi olarak kabul edilir. Ağız yoluyla kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Mefenamik asit</span> KImyasal bileşik

Mefenamik asit, antranilik asit türevleri nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) sınıfının bir üyesidir ve hafif ile orta şiddette ağrıyı tedavi etmek için kullanılır. Diğer NSAİİ'lere kıyasla yan etkileri ve yüksek maliyeti nedeniyle Amerika Birleşik Devletleri'nde yaygın olarak kullanılmamaktadır.