İçeriğe atla

Keseli aslan

Thylacoleo
 
PreЄ
J
Thylacoleo carnifex
Biyolojik sınıflandırma
Âlem: Animalia
Şube: Chordata
Sınıf: Mammalia
İnfra sınıf: Marsupialia
Takım: Diprotodontia
Familya: Thylacoleonidae
Cins: † Thylacoleo
Owen, 1859
Thylacoleo carnifex
Owen, 1859

Keseli aslan (Thylacoleo carnifex), Pleyistosen devri boyunca (1.6 milyon yıl ila 35 bin yıl önce)[1] Avustralya'da yaşamış soyu tükenmiş bir keseli memeli cinsidir.

Fiziksel özellikler ve diyet

Yaklaşık 1.55 metre uzunluğa, 100 kg ağırlığa sahiptir. Normalde iskelet yapısına bakarak hayvanların hareket ve davranış modellerini tahmin etmek güçtür. Kısıtlı bilgilerle yüzeysel tahminler yapılabilir. bu hayvanın vücudunun en dikkat çekici parçası kaslı ve rijit(sağlam) kuyruğudur. kanguru ve Tazmanya canavarı diğer keseli memelilerde de olduğu üzere bu kuyruğu denge ve dayanak noktası olarak kullanabildiği düşünülüyor. Ayrıca güçlü ön kolları sağlam şekilde köprücük kemiklerine bağlıdır ayrıca bir başparmak pençesi de tırmanma ve avını ön kollarıyla tutma gibi özelliklerine ışık tutuyor olabilir.[2] Ayrıca bacaklarının uzunluk oranına bakılırsa takip usulü avlanmaktan çok pusu veya tırmanma yoluyla avlanmaya uygun bir canlı olduğu iddiası ortaya atılmıştır. Bu cinsin bir diğer dikkat çekici noktası ise çene ve diş yapısıdır. Çenelerinin önünde tek ve büyük bir makas diş vardır.

Thylacoleo carnifex 1

Bugün keseli aslanın diyeti hakkında bu nedenle hala belirsizlik vardır. Pusu avcısı bir etçil, bir leşçil hatta otçul olduğu bile ileri sürülmüştür; ancak bazı bilim insanları çiğneme dişlerinin de olmadığını ileri sürerek otçul hipotezini kabul etmemektedir. Bugün bilim insanlarının ortak kanısı ön kesici dişleri ve yardımcı azı dişleriyle bir carnivor olduğudur.[3]

Habitat ve yok oluş

T. carnifex'in yaşak restorasyonu

Genel olarak Avustralya'da düzlüklerde yaşayan bir hayvan olan keseli aslanın fosilleri Avustralya genelinde yayılmıştır. Hatta son zamanlardaki araştırmalarda batı Avustralya'daki Thylacoleo ve güney Avustralya'daki Naracoorte mağarasında pençe izleri bulunmuştur ki mağara aslanının avlarını yüksek yerlere çıkarttığı hipotezine kaynak olmuştur. Avustralya'nın megafaunasının diğer üyelerinin çoğu gibi keseli aslan da insan etkili bir yok oluşa kurban gitmiş görünmektedir. Bulunan en genç fosiller 45 bin yıl önceye tarihlenmektedir ki, bu tarih aynı zamanda güneydoğu Asya üzerinden kıtaya ulaşan en erken insan etkisinin tarihidir.[2]

Kaynakça

  1. ^ "Complete skeleton of 'Tasmanian devil on steroids' reveals secrets of Australian 'stealth predator'". www.abc.net.au (İngilizce). 12 Aralık 2018. 13 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Temmuz 2021. 
  2. ^ a b Klein, Alice. "Australia's 'marsupial lion' was a meat-ripping, tree-climbing terror Read more: https://www.newscientist.com/article/2187990-australias-marsupial-lion-was-a-meat-ripping-tree-climbing-terror/#ixzz6IHXArgD4". www.newscientist.com. newscientist. 12 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2020.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  3. ^ Musser, Anne. "Thylacoleo carnifex". www.australianmuseum.net. Australian Museum. 29 Mart 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 31 Mart 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dinozor</span> Mezozoik Çağa (kuşlar dahil) hâkim olan sauropsid omurgalılar kladı

Dinozor (Dinosauria), ilk olarak Mezozoyik zamanda ortaya çıkan ve yaşayan tek üyeleri kuşlar olan arkozor sürüngen grubu. Dinozor adı, Richard Owen tarafından Grekçe "korkunç" anlamına gelen deinos ve "kertenkele" anlamına gelen sauros sözcüklerinin birleştirilmesinden oluşur. Dinozorlar, 243 ile 233 milyon yıl önce Geç Triyas döneminde ortaya çıkmış ve 66 milyon yıl önce kuşlar dışındaki tüm türlerinin soyu tükenmiştir. Dinozorlar, sıcakkanlı ve soğukkanlı arası özellikler gösteren mezoterm canlılardı. Mezozoyik'te oldukça başarılı biçimde tüm kıtalara yayılan dinozorlar çok farklı nişleri doldurdu. Yapılan araştırmalarda şimdiye kadar yaklaşık olarak 1.000 kadar kuş olmayan dinozor türünün yaşadığı belgelendi. Bugün dinozorların evrimsel olarak devamı olan kuşların 11.000 kadar türü vardır ki bu, yaşayan memelilerin tür sayısının (~6000) yaklaşık iki katıdır. Dinozorların nasıl yaşadığı, ne kadar çeşitlendiği ve ekosistemdeki yerleri kadar kuş olmayan dinozorların nasıl yok olduğu da bilim camiasını uzun zamandır meşgul etmektedir. Kuş olmayan dinozorları yeryüzünden silen yok oluşun aşamalı mı, yoksa yerbilimsel olarak katastrofik (ani) mi olduğu tartışmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Koala</span> Avustralyanın doğu ve güney kıyı eyaletlerinde bulunan, Phascolarctidae familyasının yaşayan tek temsilcisi, otobur ve keseli bir memeli hayvan türü

Koala, Avustralya'ya özgü otobur ve ağaçta yaşayan bir keseli memeli hayvan türüdür. Phascolarctidae familyasının yaşayan tek temsilcisidir ve yaşayan en yakın akrabaları vombatlardır. Koalalar, Avustralya'nın doğu ve güney kıyıları boyunca Queensland, Yeni Güney Galler, Victoria ve Güney Avustralya eyaletlerinde bulunur. Vücut uzunlukları 60 ila 85 cm, ağırlıkları ise 4 ila 15 kg arasında değişiklik gösterir. Kürkü, gümüşi gri ile çikolata rengi arasındaki renklerdedir. Kuzey popülasyonlarındaki bireyler, genellikle güneyde yaşayanlardan daha küçük ve daha açık renklidir. Bu iki popülasyonun alt türler olması konusu ise tartışmalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Aslan</span> Afrika ve Asyaya özgü büyük bir kedi

Aslan veya arslan, Panthera cinsindeki büyük kedilerden biridir ve kedigiller (Felidae) ailesinin bir üyesidir. 184-208 cm (72-82 in) kafa-gövde uzunluğuna sahip yetişkin erkek bireyler, 160-184 cm (63-72 in) uzunluğundaki dişilerden daha büyüktür. Pride adı verilen gruplar oluşturan sosyal bir türdür. Bir aslan grubu, birkaç yetişkin erkekten, ilgili dişilerden ve yavrulardan oluşur. Dişi aslan grupları genellikle birlikte avlanır ve çoğunlukla büyük toynaklıları hedef alır. Aslan bir süper avcı ve kilittaşı avcısıdır. Her ne kadar bazı aslanların fırsatlar ortaya çıktığında insanları avladıkları bilinse de, tipik olarak bunu yapmazlar.

<span class="mw-page-title-main">Tasmanya canavarı</span> Keseli Yırtıcı hayvan

Tasmanya canavarı veya Tasmanya şeytanı, bir yırtıcı keseli familyası olan keseli sansargiller'den (Dasyuridae) bir hayvan türü. Bu familyanın şu an yaşayan en büyük temsilcisidir ve Sarcophilus cinsinin tek üyesidir. Ufak bir köpek ebatlarında ama yapılı ve kaslıdır. Şu anda dünyadaki en büyük etobur keselidir.

<span class="mw-page-title-main">Ornitorenk</span>

Ornitorenk, platipus veya gagalı memeli, 39–60 cm boylarında, Doğu Avustralya ve Tasmanya'ya özgü bir yarı-deniz memelisidir.

<span class="mw-page-title-main">Jaguar</span> Amerika kökenli büyük bir kedi türü

Jaguar, kedigiller (Felidae) familyasından ve Panthera cinsinin dört büyük kedisinden biri olan bir Yeni Dünya memelisidir. Diğer üç büyük kedi, Eski Dünya’nın kaplan, aslan ve parstır. Kaplan ve aslandan sonra en büyük üçüncü kedi olan jaguar Batı Yarımküresinin en büyük ve en güçlü kedisidir. Jaguar günümüzde Meksika’dan Orta Amerika’ya ve Paraguay’ın güneyi ile kuzey Arjantin’e kadar dağılan bir alanda bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Primat</span> memeli takımı

Primatlar veya iri beyinli yüksek memeliler, memeliler sınıfının Euarchontoglires üst takımına ait bir takımdır. Maymun adı kimi zaman bütün primatları kapsarken yalnızca simiyenler için de kullanılabilir. Primatları inceleyen bilim dalı primatolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Keseliler</span>

Keseliler, memeliler sınıfının bir alt sınıfıdır. Eteneliler ile aralarındaki en önemli fark, yavruların henüz iyi gelişmemiş şekilde çok erken doğup annenin kesesinde gelişmeye devam etmesidir. Bugün Avustralya ve Amerika'da yaklaşık 320 keseli türü yaşamaktadır. Bunlar bütün memelilerin %6'sını oluşturur.

<i>Spinosaurus</i> teropod dinozor cinsi

Spinosaurus, günümüzden 99 ila 93.5 milyon yıl önce Kuzey Afrika'da yaşamış bir teropod dinozor cinsi. Alman paleontolog Ernst Stromer tarafından tanımlanan bu cins ilk olarak 1910'larda Mısır'da keşfedilen kalıntılardan bilinir. Bu kalıntılar 2. Dünya Savaşı esnasında yok edildi; ancak kafatasına ait ekstra parçalar son yıllarda gün yüzüne çıktı. Tanımlanan fosillerin bir veya iki türe ait olduğu konusu açık değildir. Fas'ta toparlanan S. marocannus potansiyel bir tür olmasına rağmen cinsin en iyi bilinen türü Mısır'daki S. aegyptiacus'tur. Bilinen en büyük etçil dinozordu.

<i>Ceratosaurus</i> etçil teropod dinozor cinsi

Ceratosaurus, Üst Jura döneminde yaklaşık 160-145 milyon önce Kuzey Amerika, Avrupa ve Afrika’da yaşamış ceratosaurian teropod dinozor cinsi.

<i>Ankylosaurus</i>

Ankylosaurus,, Geç Kretase devrinde 68-66 milyon yıl önce Kuzey Amerika'da yaşamış bir kuş kalçalı dinozor cinsidir.

<span class="mw-page-title-main">Dollo'nun tersinmezlik yasası</span>

Dollo'nun tersinmezlik yasası, Fransa doğumlu Belçikalı paleontolog Louis Dollo'nun 1893 yılında ortaya koyduğu, evrimin geri döndürülemeyeceğini veya canlı türlerin evrimsel bir değişiklik geçirdikten sonra, atasal duruma geri dönemeyeceklerini belirten bir hipotezi. Bu hipotez, ilk olarak Dollo tarafından şu şekilde ifade edilmiştir: "Bir organizmanın, zaten kendi ataları safında önceden gerçekleşmiş olan bir önceki aşamaya, kısmen de olsa, geri dönmesi mümkün değildir". Bu hipoteze göre, evrim sürecinde kaybolan ya da iptal edilerek atılan bir yapı veya organ, bu organizmaların soy çizgisinde tam olarak aynı biçimde yeniden ortaya çıkmayacaktır. Diğer bir deyişle, canlılar aynı evrimsel çizgiyi her iki yönde de bir kez daha gidemezler. Richard Dawkins'e göre Dollo yasası, "sadece iki kez tam olarak aynı evrimsel gezingenin gerçekleşmesinin ihtimal dahilinde olmayacağına dair sadece istatistiksel bir açıklama" sunmaktadır. Dollo'nun fikrine daha ılımlı bir şekilde bakan Stephen Gould ise, "tersinmezliğin" bir zamanlar geniş ve çeşitli formlar ortaya çıktıktan sonra belirli evrimsel patikaları ve örüntüleri engellediğini düşünür. Örneğin, bir kez bir sürüngenin olağan bir vücut planı benimsendikten sonra yüzlerce başka seçenek sonsuza kadar kapanmış olacak ve gelecekteki olanaklar da ancak kalıtsal tasarımın sınırları içinde ortaya çıkabilecektir.

<span class="mw-page-title-main">Cinsel seçilim</span>

Cinsel seçilim veya eşeysel seçilim, Charles Darwin'in 1859 tarihli kitabı Türlerin Kökeni'nde açıkladığı kavramdır. Doğal seçilimin temel dayanaklarından biri olarak kabul edilen cinsel seçilim yaşam erkek bireyler arasında yaşanan dişiye sahip olma savaşından ileri gelmektedir. Charles Darwin'e göre cinsel seçilim: ...hayatta kalma çabasına bağlı değil, fakat erkekler arasında dişilerini baştan çıkarma çabasına bağlıdır, sonuç da başarısız olan rakibin ölümü değildir; ancak daha az veya hiç yavru olmamasıdır. ...herhangi hayvanın dişi ve erkeği ortak genel alışkanlıklara sahipse.. ancak yapı, renk veya desenleri açısından farklılıklar gösteriyorsa, bu tip farklılıklara genel anlamda cinsel seçilim neden olmuş olur.

<span class="mw-page-title-main">Azendohsaurus</span>

Azendohsaurus, Fas ve Madagaskar'ın Erken Triyas döneminde yaşamış otçul bir archosauromorph sürüngen cinsidir.

<span class="mw-page-title-main">Sıçangiller</span>

Sıçangiller (Muridae), Kemiriciler takımında yer alan ve doğal olarak Avrasya, Afrika ile Avustralya'da bulunan 700'den fazla türü ile memelilerin en büyük familyasıdır. Doğal olarak bulundukları yerlerin dışına da çıkarak tüm Dünya üzerine yayılmışlardır.

<i>Diprotodon</i>

Diprotodon, bugüne kadar yaşamış olduğu bilinen en büyük keseli cinsidir. Diprotodon, "İki ön dişli" anlamına gelmekte olup, dev vombat ya da hippopotamus vombat denildiği de olur. Diprotodonlar, kendileri gibi iri olan birçok türle birlikte Avustralya megafauna'sını oluşturuyorlardı ve faunanın diğer türleriyle birlikte yaklaşık 1.6 milyon önceden, soylarının tükendiği 46.000 yıl öncesine kadar varlıklarını sürdürdüler.

<span class="mw-page-title-main">Kuvaterner yok oluşu</span>

Kuaterner döneminde Pleistosen'den Holosene geçiş sırasında özellikle megafaunal türlerde birçok yok oluş olayı görülmüştür. Ancak, yok olma dalgası Pleistosen'in sonunda durmamış özellikle izole adalarda Holosen yok olmaları olarak devam etmiştir. Paleontologlar tarafından ortaya atılan hipotezlere göre yok olma olaylarının başlıca nedenleri olarak Orta-Geç Pleistosen ve Holosen sırasında dünyanın birçok bölgesine yapılan göçler, doğal iklim değişiklikleri ve insanlar tarafından yapılan avcılık faaliyetleri gösterilmektedir. Avcılığın diğer bir varyantı ise ikinci dereceden avlanmadır ve insan olmayan avcılardan kaynaklanan üstün rekabetten dolaylı gerçekleşen yok olmalar üzerine odaklanılmaktadır. Hastalıkların yayılması da olası bir neden olarak ele alınmaktadır.

<i>Albertosaurus</i>

Albertosaurus, Kretase devrinin sonlarında Kuzeybatı Amerika'da yaşamış, Tyrannosauridae familyasına mensup bir theropod dinozor cinsidir.

<i>Ambulocetus</i> soyu tükenmiş arkaik balina

Ambulocetus, Erken Eosen'de Kuzey Pakistan'da yaşamış bir arkaik balina cinsi. Cins, 1994 yılında tanımlanan, kalıntıları yaklaşık 47.5 milyon yıllık olan Ambulocetus natans tip türü ile bilinir. Ambulocetus, Pakicetus ve Himalayacetus'dan sonra, bilinen en eski balinalardandır.

<i>Eomaia</i> ilkin memeli

Eomaia, erken Kretase döneminde yaşamış bazal eutherian memeli cinsi. Holotipi, Çin, Liaoning eyaleti, Lingyuan County'deki Yixian formasyonunda bulundu. Yixian Formasyonunun ana fosilli ufku 124.6 milyon yıl öncesine tarihlendirildi ve Mesozoyik zaman ölçeğinin alt Barremiyen aşamasıyla ilişkilendirildi. 2002'de tanımlandığında bilinen en eski eutheriandı. Ancak şu anda kendisinden 35 milyon yıl önce yaşamış Juramaia'nın, eutheria grubunun en eski üyesi olduğu düşünülüyor.