İçeriğe atla

Kervansaray

Tiflis'te bulunan kervansaray

Kervansaray, kervanların ticaret yolları üzerinde kurulan konak yeridir. Kervansaraylar ilk defa milattan önce 5. yüzyılın başlarına doğru Ahameniş İmparatorluğu tarafından yaptırılmıştır. Önceleri askeri savunma için düşünülmüş, zamanla artan ticaret ve dini ihtiyaçları karşılaması için genişletilmiştir. Selçuklu devrinde ticari yol ağı üzerinde kervanların akşamları güvenli bir şekilde konaklamaları ve ihtiyaçlarını görmeleri için sultan hanı da denilen kervansaraylar yapılmıştır. Büyük ticaret yolları üzerinde kurulmuş olan Selçuklu kervansaraylarının aralarındaki uzaklıklar, deve yürüyüşü ile günde dokuz saat, yani 40 kilometre esas tutularak saptanmıştır. Çevrelerindeki yüksek duvarlarla korunan ve barış zamanlarında pazaryeri olarak da iş gören bu kervansaraylar savaşta kale olarak da kullanılırdı. Selçuklu kervansarayları üç genel tipe uygun olarak yapılmışlardır. Bunlar, yazlık denilen avlulu, kışlık denilen kapalı ve her iki türün birleştirilmesinden oluşan karma tiplerdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde şehirlerdeki hanlar ticaret ve konaklamak için yapılmış gelir getirici vakıf yapılarıdır.

Etimoloji

Türkçe kelimenin kökeni Farsça kārbānserāy olarak görülmektedir.[1] Bu kelimenin yanında han kelimesi de benzer anlamda kullanılır.

Selçuklu kervansarayları

Aksaray'da kervansaray
Aksaray'daki kervansarayın iç görünümü

Selçuklu kervansarayları başlangıçta, yolcuların ve kervanların konaklamaları ve ihtiyaçlarını görmeleri için, semerci, urgancı, nalbant, demirci gibi atölyeleri, mutfak, hamam, tıbbi yardım, çayhane veya kahvehane, yatak bölümü, binek ve yük hayvanları için yarı kapalı bölümü, hatta bazılarında Mescit bile bulunurdu. Hanlarda verilen hizmetlerden para alınmazdı.

Kervansaraylar Selçuklu Sultanları ve devlet adamlarınca vakıf olarak kurulmuştur. Bir kervansarayın temel işleyişini sağlayan yasal ve parasal mekanizma, döneme ilişkin vakfiyelerde tanımlanmıştır. Kervansaray çalışanları; çalışanlar başında yer alan nazır, kontrolleri yapan bir müsrif, bir mütevelli (handa olması gerekmiyor), bir hancı, bir muzif (sorumlu müdür), emir havayıcı (gerekli erzak ve malzemeyi sağlayan), aşhanede bir aşçı, bir baytar ve atlı bir hizmet adamı, mescit için bir imam ve müezzin olarak kaydedilmiştir.[2] Bir kervansarayda yerli ve yabancı ayırt edilmeksizin herkese üç gün yiyecek - içecek verilmiş, değişik din, dil ve ırktan olan insanlar bu mekânlarda bir tür dünya vatandaşlığı yaşamışlardır.

Kervansaraylar, kervanların gün boyunca süren yorucu yolculuktan sonra konaklamalarını, bu arada yolcuların ve hayvanların her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilecek yatakhane, aşevi, erzak ambarı, depolar, ahırlar, mescit, şadırvan, hamam, eczane, ayakkabıcı, nalbant için gerekli mekânlar bulundurmakta ve bu hizmetleri karşılıksız vermektedirler (Turan, 1946-Bakır, 1998). Kervansarayların boyutları, üzerine inşa edildikleri yolun, ticaret hacmine, dolayısıyla konaklayacak kervanların büyüklüğüne ve yaptıranların gücüne bağlı olarak değişmiştir.[2]

Selçuklu Kervansaraylarının Mimarı o zamanın en ünlü mimarları olan Kölük bin Abdullah ve Kaluyan El-Konevi'dir.

Uzun ince bir yoldayım türküsünde, Âşık Veysel yaşamı bir “iki kapılı bir handa” geziye benzetir; böylece kırsal alanlarda hanların önemini belirtir.

Sınıflandırma

Kervansaraylarda "açık" ve "kapalı" bölümlerin varlığı ölçüt olarak kullanılmış,[3] buna göre de;

  1. Yalnızca kapalı kısmı olan "hol" hanlar,
  2. Hem açık, hem kapalı kısmı olan hanlar,
  3. Yalnızca açık kısmı olan "açık bölüm" hanlar olarak üç grupta sınıflanmıştır.

Bu gruplamadan ayrı olarak iç içe iki plandan oluşan "eşodaklı" hanlar da, farklı bir tip olarak tanımlanmıştır.[4]

İşlev ağırlıklı tipolojiye göre ise kervansaraylar; yalnız barınak kısmı olan hanlar, barınak ve servisleri olan hanlar olarak iki temel gruba ayrılmaktadır.

Anadolu kervansaraylarında mescitler, avlu önyüzünde ya da avlu ortasında fevkani köşk mescit olarak görülmektedir. Mescidi avlu ortasında olan kervansaraylar, KonyaNevşehir yolu üzerindeki Ağzıkara Han, Kayseri - Sivas yolu üzerindeki Tuzhisarı Sultan Han, Konya - Aksaray yolundaki Sultan Han ve Afyon - Konya yolu üzerindeki Sultandağı Sahip Ata Hanı olmak üzere dört adettir.[5]

Ticaret yolları

Erzurum Rüstem Paşa Kervansarayı
Rüstem Paşa Kervansarayı girişi

Doğu-batı ticaret yolu

Birincisi, Ayas[6] ya da Antalya veya Alâîyye'den başlayan ve Konya'da odaklanarak Orta Anadolu üzerinden Aksaray - Kayseri - Sivas - Erzincan - Erzen–i Rûm - Erciş - Iğdır yoluyla Tebriz'e uzanan doğubatı ticaret yoludur.[7]

Kuzey-güney ticaret yolu

İkincisi ise Antalya veya Alâîyye ya da Ayas başlangıç olmak üzere Konya - Aksaray - Kayseri üzerinden Sivas'ta düğümlenerek Erzincan - Erzen-i Rûm yoluyla Tebriz veya Tokat - Amasya yoluyla Sinop ya da Samsun limanlarına ulaşan kuzey-güney ticaret yoludur.[8]

Kervansaraylar ağı

Selçuklu Hanedanı, kuzeyde Sinop ve Samsun ile güneyde Alâîyye (Alanya) ve Antalya limanları arasında ulaşım bağlantısını kurmak yoluyla Güney Rusya - Suriye - Mezopotamya ve Orta Asya - Hindistan - İran - Avrupa yönünde uzanan kuzey-güney ve doğu-batı milletlerarası ticaret yolunu Anadolu coğrafyasına çekebilmek için İran - İslâm ve Orta Asya - Türk devlet geleneğinden gelen miras kapsamında, Sultan ya da yüksek devlet görevlileri tarafından milletlerarası ticaret yolları üzerinde vakıf olarak yaptırılan tüccar kervanlarının konaklama-güvenlik-sağlık gibi gereksinimlerinin karşılanması için sosyal–ekonomik ve askeri işlevli bir kervansaraylar ağı kurmuşlardır.

Aksaray-Konya

Aksaray'dan batıya Konya'ya doğru yol üzerinde bulunan kervansaraylar;

Aksaray-şamil dağı

Aksaray'dan doğuya Kayseri'ye doğru yol üzerinde bulunan kervansaraylar;

  • Saruhan Kervansaray

Afyonkarahisar-Eğirdir

Afyonkarahisar’dan güneye Eğirdir'e doğru yol üzerinde bulunan kervansaraylar;

  • Ertokuş Han

Denizli-Eğirdir

Denizli'den doğuya Eğirdir'e doğru yol üzerinde bulunan kervansaraylar;

  • Ak Han
  • Hanabad Kervansarayı

Antalya-Eğirdir

Antalya'dan kuzeye Eğirdir'e doğru yol üzerinde bulunan kervansaraylar;

  • Evdir Han
  • Kırkgöz Han
  • Susuz Han
  • İncir Han
  • Eğirdir Han

Alanya'dan batıya Antalya'ya doğru yol üzerinde bulunan kervansaraylar;

Kaynakça

Özel
  1. ^ Büyük Türkçe Sözlük 9 Haziran 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Türk Dil Kurumu
  2. ^ a b Kuban, D. (1965), Anadolu Türk Mimarisi’nin Kaynak ve Sorunları, İstanbul.
  3. ^ Kurt Erdmann, Das Anatolische Kervansaray Des 13. Jahrhunderts, Verlag Grbr. Mann., Berlin, 1961, s. 21-22; Ayşıl Tükel Yavuz, Anadolu’da Eşodaklı Selçuklu Hanları, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, (2:2), 187-204, 1976, s. 87.
  4. ^ Ayşıl Tükel Yavuz, Anadolu’da Eşodaklı Selçuklu Hanları, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, s. 87.; Haşim Karpuz, Anadolu Selçuklu Mimarisi Yardımcı Ders Kitabı, Selçuk Üniversitesi Yaşatma ve Geliştirme Vakfı, Konya, 2001, s. 81.
  5. ^ Şebnem Akalın, "Anadolu Selçuklu Kervansaraylarındaki Köşk - Mescitler", Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, 1987, s. 4.
  6. ^ Bugün Yumurtalık olarak bilinen Selçuklu Dönemi’nde Ayas adını taşıyan liman. Uğur Tanyeli, Anadolu-Türk Kentinde Fiziksel Yapının Evrim Süreci (11.- 15. yy), Doktora Tezi, TÜ Mimarlık Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1987. s. 35-36.
  7. ^ M.K. Özergin, 1959. Anadolu Selçukluları Çağında Anadolu Yolları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İstanbul. s. 63-87.
  8. ^ M.K. Özergin 1959. Anadolu Selçukluları Çağında Anadolu Yolları, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, İstanbul. s. 108-122.
Genel
  • Friedrich Sarre, Reise in Kleinasien, Berlin, Geographische Ver-lagshandlung Dietrich Reimer, 1896.
  • Kurt Erdmann, Das Anatolische Karavansaray des 13. Jahrhunderts, Cilt 1-2, Berlin, Verlag Gebr. Mann, 1961-1976; Cilt 3 ve 4 Hanna Erdmann tarafından 1976 yılında yayınlandı.
  • Crane, H. (1993), Notes on Saljuq Architectural Patronage in Thirteenth Century Anatolia, Journal of the Economic and Social History of the Orient, (vol. 36, part. 1) pp. 1–57.
  • Kuran, D. (1965), Anadolu Türk Mimarisi’nin Kaynak ve Sorunları, İstanbul.
  • Kuran, A. (1969), Anadolu Medreseleri, (1-2), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
  • Ögel, S. (1966,1987), Anadolu Selçuklularının Taş Tezyinatı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.
  • Ögel, S. (1986), Anadolu Selçuklu Sanatı Üzerine Görüşler, Matbaa Teknisyenleri Basımevi, İstanbul.
  • Ögel, S. (1994), Anadolu’nun Selçuklu Çehresi, Akbank Yayınları Kültür Sanat Kitapları, İstanbul.
  • Turan, Osman, Selçuklu Kervansarayları, Belleten, c.X, s.471-496, 1946

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Aksaray (il)</span> Türkiyenin İç Anadolu Bölgesinde bir il

Aksaray, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde, kısmen Konya Havzası'nda ve kısmen Kapadokya'da yer alan, merkezi Aksaray kenti olan ildir. Daha öncesinde il iken 1933'te ilçe yapılmış ve 15 Haziran 1989 tarih ve 3578 sayılı yasa ile Niğde'den ayrılarak yeniden il olmuştur. Niğde'nin kuzeybatısında, Konya'nın doğusunda, Ankara'nın güneydoğusunda yer almaktadır. 433.055 nüfusa (2022) ve 7.659 km² yüz ölçümüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Alara Han</span>

Alara Han, 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu dönemine ait kervansarayıdır.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu Selçuklu Devleti</span> Batı Oğuz Türkleri tarafından kurulmuş olan, Anadoluda hüküm sürmüş eski bir devlet (1077–1308)

Anadolu Selçuklu Devleti, Türkiye Selçuklu Devleti veya Rum Sultanlığı, Selçuklu Türklerinden olan Kutalmış oğlu Süleyman Şah tarafından Anadolu'da İznik başkent olmak üzere 1077 yılında kurulmuş olan Türk devletidir.

<span class="mw-page-title-main">I. Alâeddin Keykubad</span> Anadolu Selçuklu Devleti sultanı (s. 1220–1237)

I. Alâeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti'nin 1220-1237 yılları arasındaki hükümdarıdır. Anadolu Selçuklu Devleti'ne en parlak günlerini yaşatan sultandır. Büyük Keykubad olarak da bilinir. Saltanatı boyunca inşa ettirdiği ve çoğu günümüze kadar ulaşan eserler, idari ve askeri bakımdan hem şahsına hem de devletine kazandırdığı prestij nedeniyle Türkiye ve dünya literatürünün en ünlü Anadolu Selçuklu sultanıdır. Konya'daki Alâeddin Camii, Niğde'deki Niğde Kalesi, Antalya'daki Yivli Minare Camii ve Beyşehir'deki Kubadabad Sarayı, Sultan Alâeddin'in yaptırdığı en önemli eserlerdir.

<span class="mw-page-title-main">II. Kılıç Arslan</span> Altıncı Anadolu Selçuklu Sultanı

II. Kılıç Arslan (Arap alfabesiyle: عز الدين قلج أرسلان بن مسعود Türkiye Selçuklu Devleti'nin sultanıdır. Babası I. Rükneddin Mesud'un yerine tahta çıkmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti tarihinde ilk kez altın sikke basımı onun hükümdarlığındadır.

<span class="mw-page-title-main">Koza Han</span> Bursada 15. yüzyıl han yapısı

Koza Han 15. yüzyıl sonlarında II. Bayezid tarafından mimar Abdül ula bin Pulat Şah'a İstanbul'daki eserlerine vakıf olarak Bursa'da yaptırılmış handır.

<span class="mw-page-title-main">Sultan Han (Aksaray)</span> Kervansaray

Sultan Han, Aksaray'da kendi adıyla anılan Sultanhanı ilçesindedir. Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılan eser 1229 yılında tamamlanmıştır. Mimarı Şamlı Muhammed bin Havlan'dır. 4800 m² alana yayılan alanı ile Anadolu'daki en büyük Selçuklu kervansarayıdır. Klasik Selçuklu kervansaray şemasının örneklerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Alay Han</span> Alay han kervansaray

Alay Han, 13. yüzyıl Anadolu Selçuklu dönemine ait kervansaraydır.

<span class="mw-page-title-main">I. Gıyâseddin Keyhüsrev</span> Türkiye Selçuklu Sultanı

I. Gıyaseddin Keyhüsrev Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Kılıç Arslan'ın oğludur. İki değişik dönemde tahta çıktı.

<span class="mw-page-title-main">I. İzzeddin Keykâvus</span> 10. Anadolu Selçuklu sultanı

I. İzzeddin Keykavus,, Türkiye Selçuklu Sultanı'dır (1211-1220).

IV. Kılıç Arslan, Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in oğludur.

II. İzzeddin Keykavus Türkiye Selçuklu Sultanı ve II. Gıyaseddin Keyhüsrev'in büyük oğludur.

<span class="mw-page-title-main">İshaklı Kervansarayı</span>

İshaklı Hanı, Sâhib Ata Hanı veya Sâhip Ata Hanı, 1249. yılında Sahip Ata Fahrettin Ali'nin yaptırmış olduğu Afyon Konya yolu üzerinde eski ismi İshaklı olan şimdiki Sultandağı ilçesinde bulunan bir kervansaraydır. Türkiye Selçuklu Sultanı II. İzzeddin Keykavus yönetim dönemi zamanında yapılmıştır. 11 - 13. yüzyıllarında Anadolu'da, alışılmadık bir siyasi dönem, ticaret ve sanat çok hızlı bir şekilde gelişmiştir. Bu kısa ama altın çağ, Haçlı Seferleri ve Moğol istilâları ile zayıflamış, Selçuk Sultanları başkentleri olan Konya'dan bu savaşları denet ve yönetmişlerdir.

<span class="mw-page-title-main">Erken dönem Anadolu Türk mimarisi</span>

Erken dönem Anadolu Türk mimarisi Türk kavimlerinin Anadolu'ya göç etmeye başladığı dönem ile Osmanlı Beyliği'nin kurulduğu dönem arasındaki mimariyi inceler.

<span class="mw-page-title-main">Hamitoğulları Beyliği</span> Eğirdir ve Isparta bölgesinde kurulan 2. Dönem Anadolu Beyliklerinden beylik

Hamidoğulları Beyliği, Anadolu Selçuklu Devleti'nin yıkılmasından sonra Eğirdir ve Isparta bölgesinde kurulan 2. Dönem Anadolu Beylikleri'ndendir. Beyliğin kurucusu Feleküddin Dündar Bey, babası İlyas ile dedesi Hamid zamanında da bu bölgede bulunmuşlardı. Bu nedenle bu bölgenin yabancısı değildi. Hamidoğulları'nın bir diğer önemli özelliği ise topraklarının bir kısmını para karşılığı Osmanlı Devleti'ne satmasıdır.

Kıreli Kervansarayı günümüzde Konya ili, Hüyük ilçesi sınırlarında kalmaktadır. Kıreli'den Şarkikaraağaç'a doğru giderken Fele yakınlarında Selçuklu döneminden kalma Kıreli ismi ile maruf bir kervansaray kalıntısı vardır. Yöre halkı tarafından "Kıreli Han" diye de isimlendirilmiştir. Kıreli Hanı; Şarkikaraağaç- Beyşehir asfaltının 12. kilometresinde Fele Pınarı başındadır. Kıreli Han'ı Alanya- Antalya-Burdur-Isparta- Konya-Aksaray-Kayseri-Sivas- Erzincan-Erzurum tarihi yol güzergahında yer almakta olup, Selçuklu dönemine aittir. Civardaki köylüler bu yapıdan “Han” ve "Kervansaray" olarak iki ayrı isimle de bahsetmektedirler. Yapı tamamen tahrip edilmiş olmakla birlikte temellerinden bölgeden geçen halkın ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Hanın kuzey doğu kısmının temelleri 1 metre boyunda ve 20–30 cm. eninde ardıç ağacından yapılan kazıklar üzerine oturtulmuştur. Binanın duvarlarının dış yüzeyi büyük bloktaşlardan iç kısımlarının ise daha küçük moloz taşlardan yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Hanın içerisinde bir su havuzunun da bulunmuş olması buranın aynı zamanda açık avlulu bir kervansaray olduğunu da göstermektedir. Bu kervansaraydan günümüze pek bir şey kalmamıştır. Hanın taşları sökülerek civardaki yerleşim yerlerinde yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Isparta İl Kültür Müdürlüğü tarafından; kalıntılar 20.12.1975 tarih ve 8799 sayılı kararname ile taşınmaz kültür varlığı olarak tescil edilip, koruma altına alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Köşk mescit</span>

Köşk mescit, Selçuklu ve Osmanlı mimarilerinde, kervansaray ve hanlarda, avlunun ortasında veya ön yüzünde bulunan mescit.

Akbaş Hanı, Türkiye'nin Konya ilinde, Eski Konya-Aksaray yolu üzerinde, Obruk'un 30 km kadar güneybatısındaki Akbaş köyü yakınlarında yer alan bir kervansaraydır. Ülke genelinde bazı diğer kervansaraylar ile birlikte Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubayazıt Güzergâhı adı ile UNESCO Dünya Miras Listesi'ne aday gösterildi.

Akhan Kervansarayı, Türkiye'nin Aksaray ilinde, Eski Konya-Aksaray yolu üzerinde, Yenikent Belediyesi sınırları içindeki Akhan Yaylası'nda yer alan bir kervansaraydır. 1253-1254 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Ülke genelinde bazı diğer kervansaraylar ile birlikte Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubayazıt Güzergâhı adı ile UNESCO Dünya Miras Listesi'ne aday gösterilmiştir.

Altunapa Hanı ya da Altınapa Hanı, Türkiye'nin Konya ilinde, Konya-Beyşehir yolu üzerinde, şehir merkezine 17 km. uzaklıkta bulunan bir kervansaraydır. Anadolu Selçuklu dönemindeki Konya-Antalya ve Alanya arasındaki kervan yolu güzergâhındaki ilk handır. 598 (1202) yılında, Akşehir-Konya yolundaki Argıt Hanı'nın da bânisi olan Selçuklu devlet adamlarından Sipehsâlâr Şemseddin Altınapa tarafından yaptırıldı. Altınapa Barajı yapılınca yapı baraj suları altında kaldı̧tır. Altınapa Barajı'nda kuraklık nedeniyle su seviyesinin azalmasıyla, 816 yıllık han tekrar gün yüzüne çıktı. Ülke genelinde bazı diğer kervansaraylar ile birlikte Selçuklu Kervansarayları Denizli-Doğubayazıt Güzergâhı adı ile UNESCO Dünya Miras Listesi'ne aday gösterildi.