Madenî para veya eski dilde sikke; altın, gümüş, bakır, bronz, alüminyum vb. madenlerin alaşımından yapılan para. İlkel çağlardan beri ticarette geçerli olan değiş-tokuş yöntemleri yerine, daha kullanışlı bir değişim aracı olarak icad edilmiştir. Sikke kavramı daha çok tarihî madenî paraları tanımlamak için kullanılır. Günümüzde madenî paraları tanımlamak için bozuk para kavramı da kullanılır ancak bozuk para kavramı her zaman 'sadece' madenî paraları kapsamayabilir.
Anadolu ve Trakya'da yaklaşık MÖ 3000-2000 yılları arasına tarihlendirilen Erken Tunç Çağı, genel karakteri ile üzerinde tapınak ve idari binaların da bulunduğu organize, tahkimli, bağımsız şehir devletlerinden oluşan bir dönemi kapsar. Sosyal, dinsel ve teknolojik değişime tanıklık eder.
Cami, İslam dininin ibadet mekanıdır. Genellikle minaresiz küçük camilere veya bazı kurum ve kuruluşlarda ibadet için ayrılmış ufak mekanlara ise mescit denir.
Mezopotamya sözcüğü Grekçe Potamos (nehirler) ve Mezos (arası)sözcüklerinin birleşiminden doğmuştur ve bu yeni sözcük genel anlamda Fırat ve Dicle nehirlerinin Anadolu'yu terk ettiği bölgeden başlayıp iki nehrin birleşerek Basra körfezine döküldüğü noktaya dek uzanan nehirler arasındaki geniş alanı kapsar.
Kompozit malzeme, önemli ölçüde farklı fiziksel veya kimyasal özelliklere sahip iki veya daha fazla bileşen malzemeden yapılan ve birleştirildiğinde öncekinden farklı özelliklere sahip olan bir malzeme üreten bir malzeme.
Yeşilova Höyüğü İzmir'in en eski yerleşim birimidir. Bornova ilçesinin Karacaoğlan mahallesinde, Manda çayı kıyısında bulunan bir höyüktür. Yer olarak Işıkkent Eğitim Kampüsü'nün doğusuna, Bornova Anadolu Lisesi'nin güneybatısına düşmektedir. Yerleşim olduğu dönemlerde İzmir Körfezi iki kilometre daha içerideydi, bölge bugünkünden daha sulaktı ve daha zengin bir flora ile faunaya sahipti. Bornova Ovası'nın orta kesimindeki Yeşilova Höyüğü, Yassıtepe Höyüğü ve İpeklikuyu Höyüğü, günümüz İzmir'inde ilk düzenli yerleşimlerin olduğu noktalardır. Diğer yandan alan olarak bakıldığında Batı Anadolu'daki en büyük yerleşimdir. Günümüzde, Bornova Ovası yüzeyinin 4-5 metre altında kalmış durumdadır.
Ayakkabı; ayakların yerle doğrudan temasını keserek yabancı maddelerden ve değişik hava koşullarından koruyan, bunun yanı sıra şıklığı tamamlayan her türlü ayak giyimi'dir. Bot, çizme, sandalet, topuklu, spor ayakkabı, iskarpin gibi pek çok farklı türü vardır. Genelde "taban" adı verilen alt parça ile "saya" denen üst parçadan oluşur. Ayakkabının yer ile temasında dolayı yıprandığı için taban daha dayanıklı ve kalın bir malzeme kullanılarak yapılır. Ayağı saran saya ise deri, kumaş gibi daha ince bir malzemeden yapılır.
Ev, içinde insanların yaşadığı, çevresi duvarlarla çevrili, odalara bölünmüş, kendine ait çatısı ve bazen de bahçesi olan ahşap, toprak veya betonarme yapı. Etrafındaki evlere temas etmeyen ve genellikle kendine has bahçesi olan evlere müstakil ev denir. Ev kavramı mimari bir terimdir ve apartman dairesi gibi diğer barınak türlerinden farklı bir kavramı ifade eder. Bununla birlikte gündelik kullanımda türüne bakılmaksızın her türlü barınak için de kullanılır. Günümüzde tipik bir evde salon, odalar, mutfak, banyo ve tuvalet bulunur.
Tahta, ağaçların gövdelerini ve dallarını meydana getiren sert bir maddedir. İnşaat malzemesi, kâğıt ve yakıt yapımında ham madde olarak kullanılmaktadır. Ayrıca tahta yalıtkan bir maddedir. Tahtanın biraz ıslatılmış hâli ise iletken olur. Böylelikle elektrik çarpmaları gibi durumlarda kuru tahtadan yararlanılabilir.
Arslanköy, Mersin ilinin merkez ilçesi olan Toroslar'a bağlı bir yörük köyüdür. Şimdi adı Arslanköy Mahallesi olmuştur. Denize olan yüksekliği ise 1475 metredir.
Çömlekçilik, toprağın ya da asıl olarak killi toprağın çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra şekillendirilip kullanılmak üzere çeşitli eşyalar üretilmesine verilen addır.
Obeyd Kültürü ya da Ubeyd Kültürü, Güney Mezopotamya'da MÖ 5.900 – 4.300 tarihleri arasında var olmuş bir yerel ve tarihöncesi kültürdür. Güney Mezopotamya'nın en eski yerleşimi olarak Çanak Çömlekli Neolitik Çağ'dan Kalkolitik Çağ'a uzanan ve Uruk Dönemi başlarına kadar süren bir kültürdür.
İnka mimarisi üç temel kavram üzerine kurulmuştur: hassaslık, kullanışlılık ve sadelik. İnka mimarisinin temel anlayış prensibi "Azı karar çoğu zarar." olmuştur.
Senirkent sel felaketi, 13 Temmuz 1995 tarihinde Türkiye saatiyle 20:00 sıralarında Isparta'nın Senirkent ilçesinde önce sel ve sonrasında meydana gelen heyelan felaketi. Olaylar sonucunda 74 kişi öldü, 209 ev hasar gördü veya yıkıldı.
Bina; içinde barınmak veya başka amaçlarla kullanmak üzere dayanıklı malzemelerden inşa edilen, kapalı ve genellikle çok bölmeli yapı. Genellikle duvarları, çatısı, giriş-çıkış ve bölmeler arası geçişi sağlayan kapıları ve güneş ışığından yararlanmak için pencereleri bulunur.
Ilıpınar Höyüğü, Bursa İl merkezinin kuzeydoğusunda, Orhangazi İlçesi'nin yaklaşık 2 km. güneyinde, İznik Gölü'nün 2 km. batısında yer alan bir höyüktür. Yerleşim alanı 2,5 hektar olup tepenin çağı 250 metredir. Yüksekliği 3 metreden 10 metreye değişmektedir. Höyükte ilk yerleşmenin günümüzden 8 bin yıl önce gerçekleştiği ileri sürülmektedir. İlk yerleşimcilerin Orta Anadolu'dan 10-15 aile olarak gelip yerleştikleri düşünülmektedir. Höyüğün ilk yerleşmede dahi eksiksiz bir tarım ekonomisine sahip olduğu anlaşılmaktadır. Şimdilik, bölgede tarıma başlanılan ilk yerleşim olarak görülmektedir.
Maşat Höyük, Tokat İl merkezinin güneybatısında, Zile'nin 20 km. güneybatısında, Yalınyazı Köyü'nün 1 km. güney-güneybatısında yer alan bir höyüktür. Höyük 450 x 225 metre boyutlarında olup ova tabanından, kazı yapıldığı yıllarda yaklaşık 29 metre yükseklikteydi.
Çantı ya da çandı, ev duvarı örmek için kullanılmak üzere biçilmiş odunlarla ve çivi çakılmadan yapılan ev çeşididir.
Saçaklı Ev, Kuzey Lefkoşa'nın Selimiye semtinde yer alan bir konak. 2 katlı yapı, Selimiye Camii'nin güneydoğusunda yer almaktadır. Adını, sokağa çıkıntılı köşk odasını destekleyen geniş saçaklarından almıştır.
Kubbe ev , çatısı taşlar ile kubbe şeklinde yapılmış ev. Ev yapımında kerpiç ve taş kullanılmaktadır. Harran evleri kubbeli evlere örnektir. Kubbelerin amacı yazları aşırı sıcak bölgede sıcak havanın kubbe içinde toplanması ve tepedeki boşluktan dışarı çıkmasını sağlamaktır. Evler camsız, kalın duvarlı ve konik kubbelidir.